Türkiye ve dünyada topraksız tarım yatırımları

Yurtdışında karanlık metro istasyonlarında, içi su dolu borularda, çatılarda, otoparklarda uygulanan topraksız tarım, son bir yıldır Türkiye’de de büyük ilgi görüyor. Geleneksel tarıma göre 10 kat daha fazla verim alınabiliyor ve geleceğe en büyük yatırım olarak değerlendiriliyor. Topraksız seraların metrekare maliyeti 60-75 dolar arasında değişiyor. Birçok şirket ve market kendi serasını kuruyor.
28.08.2023 12:54 GÜNCELLEME : 28.08.2023 12:55

PARA TARIM/ ÖZGE ÖZ Nüfus artışı, tarım arazilerinin azalması ve iklim değişikliği gibi etkiler, tarımda yeni teknolojilerin de gelişmesine neden oluyor. Son zamanların trend tarım yöntemi ise topraksız tarım. Birim metrekareden alınan verim ve tonajların yüksek olması, sera içerisinde ilaç ve bitki kontrolünün kolaylığı ve özellikle ihracat şansının yüksek olması; topraksız tarımı, geleneksel tarım karşısında öne geçiriyor. Topraksız tarımda seralar, ısıtılabilmek için genelde jeotermal kaynakların yanına kuruluyor. Bu nedenle Türkiye'deki topraksız tarım seraları İzmir, Aydın, Afyonkarahisar ve Eskişehir'de yoğunlaşmış durumda. Türkiye hem jeotermal kaynaklar bakımından hem de arazi bakımından diğer ülkelere göre oldukça avantajlı. Zaten son yıllarda bu alana çokça yatırım yapıldı. Girişimler de var. Yine bu işi yapanlar, Türkiye'nin topraksız tarımda iyi olduğunu söylerken daha gidilecek yolun da olduğunu belirtiyorlar.

Türkiye'de topraksız tarımın mevcut durumuna baktığımızda, örtüaltı varlığı bakımından dünyada ilk dört ülke arasında. Avrupa'da ise Türkiye, İspanya'nın ardından ikinci sırada yer alıyor. Örtüaltı üretim alanları 2002'de 540 bin dekar iken 2022'de yüzde 50'lik artışla 811 bin dekar alana ulaşmış durumda. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yapmış olduğu açıklamaya göre, "Türkiye'de modern sera varlığı yaklaşık 22 bin dekar olup bu seralarda topraksız tarım metodu ile ihracata yönelik üretim yapılmakta. Modern seralarda üretilen ürünlerin yüzde 90'ı ihraç ediliyor. Bu alan, toplam sera alanı varlığımızın yüzde 2.7'sine tekabül etmektedir. 2022 yılı itibarıyla 51 ilimizde topraksız tarım yöntemi ile üretim yapılmaktadır. Topraksız tarım metodu ile üretim yapan işletmelerin yüzde 30'u Antalya, yüzde 12'si Afyonkarahisar, yüzde 11'i Mersin ve yüzde 9'u İzmir'de bulunmaktadır."

GELENEKSEL TARIMA GÖRE VERİM 10 KAT FAZLA

İlk başladığı yıllarda Akdeniz sahilinde yaygın olan topraksız tarım alanları, daha sonra jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelere doğru yöneldiğini görüyoruz. Yine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın paylaştığı verilere göre; topraksız tarımda yüzde 92 oranında sebze yetiştiriciliği, yüzde 8 oranında ise süs bitkisi yetiştiriciliği yapılıyor. Topraksız tarım sebze yetiştiriciliğinde en başta domates, bunun yanında biber ve son zamanlarda ise çilek ve marul yetiştiriciliği öne çıkıyor. Topraksız tarımda süs bitkileri yetiştiriciliğinde ise anthrium, gül ve orkide gibi kesme çiçek üretimleri ön planda.

Topraksız tarım konusunda çeşitli çalışmalar da yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üreticilere teknolojik sera yatırımlarını cazip hale getirecek teşvik ve kredi uygulamaları var. Bakanlık'tan yapılan açıklamaya göre, "Yeni entegre sera bölgelerinin kurulması amacıyla Seracılık Altyapısı Geliştirme Projesi kapsamında ön etüt ve fizibilite çalışmaları yapılmakta. Ayrıca Bakanlığımız tarafından örtüaltı yetiştiricilikte mikro havzalar bazında optimal üretimi minimum maliyetle karşılayacak uygun ürün deseni ve yetiştirme modellerinin geliştirilmesi ile büyükşehirlere yakın bölgelerde örtüaltı üretimin artırılmasına yönelik iş modellerini içeren yol gösterici üretici ve yatırımcı rehberlerin oluşturulması, mevcut ve olası pazarlama kanalların belirlenmesi amacıyla 'Örtüaltı Yetiştiriciliğinde Üretim Modellerinin ve Pazar Kanallarının Geliştirilmesi Projesi' yürütülmektedir. Tarım alanları, insanlığı topraksız tarım yapmaya itiyor. Tarım endüstrisinde yepyeni bir çağı başlatan uygulama ile verim, geleneksel tarıma göre 10 kat artırılabiliyor" şeklinde açıklama yapıldı.

AFYON'DA 45 BİN METREKAREDE ÜRETİM

Topraksız tarım yöntemiyle birçok sebze meyve üretiliyor ancak domates ve salatalık en yaygın üretilenlerden. Kozanlar Tarım da Afyonkarahisar Sandıklı'da topraksız tarım yöntemi ile domates üretiyor. Kozanlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve Sera Konstrüksiyon Donanım ve Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (SERKONDER) Başkanı Halil Kozan, "Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde bulunan jeotermal saha üzerinde 45 bin metrekare alanda faaliyet gösteriyoruz. 2015 yılında plana alınan sera, 2016'da üretime başlamış olup iç ve dış piyasaya üretim gerçekleştiriyoruz. Şu an sadece domates var ama ilerleyen dönemlerde salatalık da yetiştirmeyi düşünüyoruz, gündemimizde var" şeklinde yorum yapıyor. Aynı zamanda yurtdışında da bir şirketi olduğunu belirten Kozan; Romanya, Almanya ve Rusya'ya ihracat yaptıklarını söylüyor. Topraksız tarımın avantajlarından da bahseden Kozan, ilk olarak birim metrekareden alınan ürünün daha fazla olduğunu belirtiyor. Kozan, diğer nedenleri ise şöyle sıralıyor:

"Bu yöntemle kontrollü tarım da yapılabiliyor. Kontrollü ilaç kullanabiliyorsunuz. Böylece Tarım ve Orman Bakanlığı da denetleyebiliyor. Bu sayede de daha güvenli ürün tüketilebilir. Tabii, topraksız tarımın maliyeti yüksek. Özellikle gübresi ve enerji maliyeti, ama birimden alınan verim arttığı için yine de daha makul oluyor" şeklinde konuşuyor. Topraksız tarımın gelecekte artacağını düşünen Kozan, dünya genelinde de seracılığa yatırımların daha fazla olacağını söylüyor. Kozan, "Nüfus artacak, topraklar iklim gibi nedenlerle genel olarak verimsizleşiyor. Yani mecburen dünya genelinde artacağını düşünüyorum" şeklinde konuşuyor. Genel olarak böyle bir tesisin maliyetini de belirten Kozan, metrekare maliyetinin 60-75 dolar arasında olduğunu söyleyerek, "Bu işe girmek istiyorsanız en az 30-50 bin metrekare arası uygun olur. Böylece avantajlı olur. 10-12 bin metrekare ile de girebilirsiniz. Bu da kazancın başa baş noktasıdır" diyor.

"TARIMIN EN YENİ VE TEKNOLOJİK HALİ"

Mir Holding'in topraksız tarım yatırımı Eskişehir'de bulunuyor. Miracle Serakent adıyla kurulan serada 200 dönümlük arazinin 100 dönümünde topraksız tarım yapılıyor. Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı Eftal Kılıç, topraksız tarımın Türkiye'de iyi seviyede olduğunu vurguluyor. Kılıç, "15 yıl önce Ar-Ge çalışmalarıyla başladık. İlk başlarda 20 dönümle bu işe girdik. Geleneksel tarıma göre daha kârlı. Tonaj olarak da yıl boyunca yüksek verim alınıyor. Örneğin yıl boyunca dönümünden 50 ton alınabiliyor. Isıtması, nem dengesi, verilecek ilaç vs. hepsi sizin kontrolünüzde yapılabiliyor" diyor. Miracle Serakent'te pembe ve salkım olmak üzere domates çeşitleri ekiliyor. Domatesin en çok tüketilen yaş sebze olduğunu belirten Kılıç, "İç pazara ürün versek de dış pazar ağırlıklıyız. Rusya, Hollanda, Almanya, Bulgaristan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. En çok Romanya'ya gönderiyoruz. Dekarından aldığımız 50 tonun 35 tonu, yurtdışına gidiyor" şeklinde konuşuyor. Topraksız tarımla ilgili düşüncelerini belirten Kılıç, "Geleceğin tarım yöntemi diyebiliriz. İnsanlık hep tarım yapacak. Bu da tarımın en yeni en teknolojik hali" diyor. Son olarak topraksız tarım işine gireceklere de tavsiyelerde bulunan Kılıç, "Öncelikle yeteri kadar nakit olmalı. Kaliteli işten anlayan bir ekip oluşturulmalı ve patron işinin başında durmalı" diyor.

DÖNÜMDE 2.5 TON ALIRKEN 40 TONA ÇIKTI

MB Holding kuruluşu olan Sultan Sera, Aydın'da 168 dönüm alanda topraksız tarım yöntemiyle salkım domates üretiyor. Sultan Sera Genel Müdürü Neslihan Budaklı, açık alanda dönümde 2.5 ton alınırken, topraksız tarım yöntemiyle dönümden 32 hatta 40 tonları gördüklerini söylüyor. Sultan Sera, Avrupa ülkelerine ihracat da yapıyor. Topraksız tarım yönteminin avantajlarından bahseden Budaklı, "Açık alana göre birim metrekareden alınan verim artıyor. Kontrollü tarım yapılabiliyor. Pestisit yok. İhracat şansı yüksek, bu yüzden ekonomik. Ayrıca kontrollü sulama var. Çevreye verilen zarar çok az. Kadın istihdamı fazla. 12 ay boyunca tarım yapılabiliyor. Sürdürülebilir ve çok kez denetlenebiliyor" diyor.

Yatırımlara devam edip alan büyüteceklerini söyleyen Budaklı, kurulacak yeni alanların ise jeotermalin de bulunduğu İç Anadolu ve Afyonkarahisar'da olabileceğini belirtiyor. Topraksız tarımın geleceğinin parlak olduğunu söyleyen Budaklı, "Zaten gıda, su ve iklim krizinin başka bir çözümü olduğunu düşünmüyorum" diyor. Türkiye'de bu konuda bir hayli yol alındığını belirten Budaklı, "Hatta geçen seneden bu yana yapılan yatırımlar, son 10 yılın çok üstünde. Geçen yıldan bu yana 400 dönümlük yatırım var. Holdingler ve zincir marketler de artık bu işe giriyor. Ama bu yıl hızlı bir artış oldu. 2023'te özellikle birçok firmanın faaliyete geçtiğini görüyorum. Bu yatırımların hepsi iyi bir şekilde çalışırsa zaten önümüzdeki beş yıl daha da artacağını göreceğiz" şeklinde yorum yapıyor.

600 DÖNÜM KAPALI ALANDA DOMATES

Bayburt Grup şirketlerinden Agrobay Seracılık, İzmir Bergama'da 600 dönüm kapalı alanda topraksız tarım yapıyor. Agrobay Seracılık Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Şentürk, bu tarım yöntemiyle domates ve domates salkım çeşitleri ürettiklerini belirterek, "İngiltere, Almanya, İspanya, İsveç, Hollanda ve Rusya'ya ihracat yapıyoruz. İç pazarda da ikili salkım domatesleri hallere ve zincir marketlere veriyoruz" diyor. Topraksız tarımla ilgili de yorum yapan Şentürk, "Geleceği kesin var çünkü ürün kolayca kontrol edilebiliyor. Ama girdi maliyetleri çok yüksek. Özellikle de işçi maliyetleri. İşçi maliyetleri şu anda ciromuzun yüzde 40'ını kapsıyor. Emek yoğun bir iş. Ama geleceğe baktığımızda topraksız tarımı bir ihtiyaç olarak görüyorum" diyor.

YILLIK 900 BİN ADET ÜRÜN

Plant Factory Bitki ve Gıda Sistemleri A.Ş, topraksız tarım yapan girişimci şirketler biri. Plant Factory'nin kurucu ortakları ise Halil Beşkardeşler, Ahmet Güney, Emre Kaynar ve Anıl Sönmez. Şimdilik yılda 900 bin adet ürün hasat etme kapasitesi sahip olan Plant Factory'nin tesislerinde; marul çeşitleri, yeşil ve mor kale, renkli pazı, pak choi, fesleğen, aromalı fesleğen, reyhan, kişniş, İtalyan maydanozu, frenk maydanozu ve mizuna yetiştiriliyor. Ortaklardan Halil Beşkardeşler, gelecek yıllarda çilek, cherry domates, safran ve kenevir gibi ürünlerin de portföye dahil edileceğini belirtiyor. 2020'de ilk tesislerini kurduklarını belirten Beşkardeşler, "Burayı Ar-Ge ve üretim merkezi olarak kullanıyoruz. Haftalık hasat ile yaklaşık beş bin adet ürün üretebilme kapasitesine sahip. Bu yıl, 4 Mayıs'ta açtığımız Plant Factory'nin ilk ticari tesisi olan PF002 ise İstinyePark AVM'nin içinde -4. katta yer alıyor. Yıllık 900 bin adet üretim kapasitesine sahip PF002'de, 20 farklı çeşit sebze yetişecek ve günlük hasat edilerek müşterilere ulaştırılacak" diyor. Topraksız tarımın geleneksel tarıma göre avantajı ve dezavantajlarından bahseden Beşkardeşler, dikey yani topraksız tarımda pestisit kullanılmamasını sağlık açısından ilk sırada sayıyor. Geleneksel tarımda sulama yaptığınız suyu kaybedersiniz; yeraltı sularına karışır diyen Beşkardeşler, "Su gübreli ve ilaçlı olduğu için toprağa da zarar verir. Toprak, gübre ve pestisit sebebiyle çok fazla yorulur ve dinlenmesi gerekir. Dikey yani topraksız tarımdaysa toprak yok, ilaçlama yok, su israfı yok. Bitkiyi beslediğimiz suları, eksik mineralleri ekleyip yeniden bitkilere veriyoruz. Suyu bir döngü içerisinde kullandığımız için yüzde 95 daha az su tüketiyoruz" şeklinde yorum yapıyor. Topraksız tarımın bazı dezavantajları da yok değil. Bunlardan biri, her tip ürünün yetiştirilememesi. Diğer dezavantajlardan da bahseden Beşkardeşler, "İlk yatırım maliyetinin yüksek olması ve kullandığın teknolojinin maliyetli olması. Elektriğe önemli bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Yine de topraksız tarım, yatırımı kısa sürede geri dönüştürebilecek başarıya sahip. Sektörün önünün çok açık olduğunu söyleyen Beşkardeşler, "Gidilecek çok yol var. Bizler de yedinci yılımız olmasına rağmen bu işin çok başındayız. Dikey tarım, geleceğin tarım teknolojisi ya da geleceğin tarımı olarak adlandırılıyor ama günümüzün mevcut şartlarında aslında tarımın bir tamamlayıcısı" şeklinde yorum yapıyor.

BLUEBERRY DE YETİŞTİRİLİYOR

2020'de kurulan Land of Berry, topraksız tarım yöntemiyle Antalya Serik'de 151 dekarda blueberry yetiştiriyor. Geçen yıl 50 ton üretim gerçekleştiren ve blueberry üretiminde yüksek verimlilik hedefleyen Land of Berry, gelecek yıl üretimini 120 tonun üzerine çıkartarak ihracata ağırlık vermeyi planlıyor. Land of Berry'de açık ve kapalı sera alanda olmak üzere blueberry meyvesinin Biloksi, Star ve Ventura türleri yetiştiriliyor. Land Of Berry Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Ünver, yaklaşık 1-1,5 metre boylarında olan çalı bitkisi blueberry'nin Türkiye'de 10 ay üretilebildiğini söylüyor. Ünver, "Topraksız blueberry üretiminin dört-beş yıllık bir geçmişi var ülkemizde. Biz de Land of Berry olarak 2021 yılından bu yana üretim gerçekleştiriyoruz. Üretim süreçlerimizde tüm saksılarımızın tek tek numaraları bulunuyor ve her bir saksı ile özel ilgileniyoruz. Uyguladığımız nitelikli yöntemler sayesinde GLOBAL G.A.P iyi tarım uygulamaları ve ihracat standartlarına yönelik sertifikalarımız bulunuyor" dedi. İklim krizi hepimizin gerçeği diyen Ünver "Bu nedenle bir yandan dünyamızın geleceğini korurken diğer yandan da üretimde verimliliği artırmamız gerekiyor. Topraksız tarım da bu noktada en nitelikli çözümlerden biri" diyor.

Üretilen blueberry'leri ihraç etmek istediklerini de söyleyen Ünver, "Bu konuda radarımızda Rusya, Kazakistan, Uzak Doğu ve Avrupa ülkeleri var. Hedefimiz yüksek verimli ve lezzetli blueberry meyvelerimizin dünya pazarında yer almasını sağlayıp ülkemizi gururla temsil etmek" diyor. Topraksız tarımın yüksek verim sunduğundan bahseden Ünver, "Biliyoruz ki günümüzde gıda güvenliği ve gıdaya erişim, mevsimsel sınırlı üretim ve yüksek su tüketimi gibi problemler karşısında topraksız tarıma geçilmesinin yanı sıra dikey tarım fikirlerine yönelim de artıyor. Dünyada yaşanan temiz su sorunu her geçen gün büyüyor ve içilebilir temiz su kaynaklarını korumamız gerekiyor. Land of Berry olarak, topraksız tarım ile üretim verimliliği ve sürdürülebilirliğe katkı sağlarken damlama sulama yöntemimiz ile de su tasarrufu sağlıyoruz" şeklinde konuşuyor.

150 MİLYON LİRALIK YATIRIM

Onur Market, Manisa Salihli'de 140 bin metrekare jeotermal sera tesisi ile modern tarıma ve sağlıklı gıdaya yatırım yapıyor. 150 milyon liralık yatırımla yıllık 5 bin ton domates üretim kapasiteli jeotermal sera tesisi satın aldı. Özen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen, bu yatırımın kendilerinin topraksız tarım anlamında ilk projeleri olduğundan bahsediyor. Özen, "Onur Market olarak şu an Manisa Salihli'de topraksız tarım projesi yapıyoruz. Bu alanda önümüzdeki dönemlerde de yeni yatırımlar yapma hedeflerimiz var. Ülkemizin tarımsal potansiyelini teknolojideki gelişmeleri de tarıma taşıyarak artırmak istiyoruz" diyor. Bu yatırım ile geleneksel yöntemlere kıyasla dört kat fazla verim alınabildiğinden söz eden Özen, "Ekolojik tarım teknolojileri sayesinde sağlıklı gıda üretim kapasitesi artırılıyor. Topraksız tarım; su tasarrufu, enerji verimliliği ve besin maddelerinin kullanımında daha sürdürülebilir bir yaklaşım. Geleneksel tarıma göre daha fazla verimlilik sağlar. Bu yöntemde bitkiler, besin çözeltisi veya özel yetiştirme ortamlarında doğrudan ihtiyaç duydukları besinlere odaklanır. Su ve gübre gibi kaynaklar daha verimli bir şekilde kullanılır. İklim değişikliği ve artan kentsel alanlar, geleneksel tarım için bazı zorluklar yaratmakta. Topraksız tarım, kapalı sistemlerde, binalar içerisinde dikey tarım yöntemleriyle de gerçekleştirilebilir. Bu durum, tarım faaliyetlerini iklim etkilerinden bağımsız hale getirir" şeklinde bilgi veriyor. Ayrıca topraksız tarımın, bitkilerin hastalıklarla mücadelesini kolaylaştırdığını belirten Özen, "Toprakta yetiştirilen bitkiler, toprak kaynaklı hastalıklar ve zararlı organizmalarla karşılaşabilirken, topraksız ortamlarda bu risk azalır. Genel olarak, topraksız tarım yöntemleri gelecekte daha fazla yaygınlaşacak. Kaynak verimliliği, iklim değişikliğiyle başa çıkma, bitki sağlığı ve hastalık kontrolü, yıl boyunca üretim ve şehir tarımı gibi avantajları nedeniyle bu yöntemlerin benimsenmesi ve geliştirilmesi kaçınılmaz görünüyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz, ekolojik tarım gibi sürdürülebilirliğin esas olduğu projelerimiz devam edecek" diyor.

TOPRAKSIZ TARIM SİSTEMLERİ KURUYOR

Green Farm, topraksız tarım sistemleri kuran bir firma. Bursa'da dört yıl önce kurulan firma, hidroponik denilen yeşilliklerin yetiştirileceği sera kurulumlarına yoğunlaşmış durumda. Genelde İstanbul çevresine sistem kurduklarını belirten firma sahibi Yusuf Bubani, "İstanbul'a ürünler genelde dışarıdan geliyor. Otel ve restoran gibi işletmeler de çok olduğundan yeni yatırımlarda buralara şimdilik ağırlık var. Özellikle son bir yılda çok fazla talep alıyoruz. Bu durumda Ziraat Bankası'nın kredi vermesi etkili oldu" diyor. Topraksız tarımda domates ve çilekte bir hayli yol alındığını belirten Bubani, "Her seranın kurulum düzeni farklı oluyor. Biz genelde hidroponik denilen kıvırcık, nane, reyhan, roka ve fesleğen üretilen seraları kuruyoruz. Kurulum yaptığımız seralarda kapalı devre sistemi çalışıyoruz. Örneğin, bitkiye verilen su kullanıldıktan sonra geri dönüştürülüp tekrar kullanılıyor. Su burada gübre taşıyıcı olarak görev alıyor" şeklinde konuşuyor.

Sera kurulum fiyatlarıyla da ilgili bilgi veren Bubani, "Dekar maliyeti yaklaşık olarak 55 bin-75 bin dolar arasında değişiyor. Metrekare maliyeti de 55-75 dolar arasında. Isıtmalı veya soğutmalı sistemlerde ise fiyatlar değişiyor" yorumunda bulunuyor. Bu işe girmek isteyenlere de tavsiye veren Bubani, en az 3 veya 5 dekarla girilmesini öneriyor. 5 dekar üstünün kârlı olacağını söyleyen Bubani, "Hidroponik yeşilliklerde yılda sekiz kez hasat imkanı var. Yılda 100-120 bin adet ürün alınabiliyor. Özellikle hidroponik yeşillikler, niş bir alan olduğu için pazarı bulunduğunda çok kârlı bir iş" şeklinde konuşuyor.

"TOPRAKSIZ TARIMI HERKESE TAVSİYE EDİYORUM"

Halil PEKDEMİR / Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Derneği (SERABİR) Başkanı

Türkiye'de topraksız tarım, jeotermal bölgelerin de yoğun olduğu Afyonkarahisar, Şanlıurfa, Eskişehir, Aydın, İzmir ve Kütahya gibi illerde yapılıyor. Yatırımlar şu anda çok iyi. Hükümet de Ziraat Bankası aracılığıyla sera yatırımcılarına 50 milyon lira kadar kredi desteği sağlıyor. Hatta yarısını da ödüyor. Topraksız tarımda sera yapımı geçen yıla göre yüzde 15 arttı. Bu hızla giderse Türkiye için fırsat, çünkü Avrupa'da jeotermal kaynaklar yok, onlar doğalgazla yapıyor. Jeotermal kaynakları tam olarak kullanabilirsek dünyada birinci oluruz, çünkü bu doğal kaynaklar başka yerde yok, bu çok büyük bir fırsat. Domates satmakta da çok iyiyiz. Antalya'da genel seracılığa baktığımızda şu anda 800 bin dekar örtüaltı sera var. Türkiye'de topraksız sera ise 13 bin 500 dekar yani henüz yüzde 1.5'ini kapsıyor. Buradan da gidilecek çok yol olduğunu söyleyebilirim. Nüfus ve iklim değişimleri gibi nedenlerle topraksız tarım, geleceğin tarım şeklinde öne çıkıyor. Ayrıca kontrolü de kolay. Geleneksel tarım yöntemiyle toprakta 20 ton verim alınıyorsa burada 30-35 ton oluyor. Yaz sezonunda ise 55-60 tonları görüyoruz. Topraksız tarımı herkese tavsiye ediyorum. Gelecek için çok önemli. Pandemi ve savaş gibi nedenlerle tarım daha da önemli oldu. Seracılık ve topraksız tarım, gelecek için yapılacak bir yatırım türü. Hatta tarımın geleceği için en büyük yatırım.

TOPRAKSIZ TARIM ALANI 14 BİN DEKAR

Türkiye; 855 bin dekar örtüaltı varlığı ile dünyada dördüncü, Avrupa'da ise ikinci sırada yer alıyor. Toplam sera alanının yüzde 1.6'sına denk gelen 14 bin dekarda ise topraksız tarım ile üretim yapılıyor. Topraksız tarımla üretimi en çok yapan şehirlerin başında Antalya gelirken Mersin, İzmir, Manisa ve Afyonkarahisar da topraksız tarım seralarının yoğunlaştığı iller arasında yer alıyor.

METRO İSTASYONLARINDA SEBZE YETİŞTİRİYORLAR

Çatılarda, binaların bodrumlarında, terk edilmiş fabrikalarda, metro istasyonlarında, yani aklınıza gelebilecek her kapalı alanda bu sistem ile tarım yapmak mümkün. Dünyada bu konuda çok ilginç örnekler var.

-Güney Kore'nin başkenti Seul'da bir metro istasyonunda kurulan özel alanda sekiz tür sebze yetiştiriliyor.

-Danimarka'daki en büyük topraksız dikey tarım girişimi, 7 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulu 14 katlı dikey tarlalarda üretim yapıyor.

-Uzakdoğu'da çeşitli ülkelerde kapalı alanlarda boruların içerisinde doldurulan suda çeşitli sebzeler yetiştiriliyor.

-İngiltere ve Japonya'da metrolar başta olmak üzere yeraltındaki uygun yerlerde karanlık tarım uygulamaları yapılıyor.

Kanada'nın Montreal şehrinde hidroponik kentsel tarım yapan tarım şirketi LUFA, halihazırda şehrin yüzde 2'sini taze, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir gıda ile besliyor. LUFA, Montreal'deki endüstriyel binaların atıl kalan çatılarına kurdukları hidroponik sistem ile ilaçsız tarımı yaygınlaştırıyor. Ek olarak, ürünleri şehrin her yerine elektrikli araçlar ile çevre dostu ambalajlarda gönderiyorlar.

TOPRAKSIZ TARIM NEDİR?

Toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemidir. Bitkilerin gelişimi için gerekli olan bitki besin elementi ve suyun kök bölgesinde, toprak dışında farklı katı veya sıvı ortamlar kullanılarak bitki yetiştiriciliğinin yapıldığı gelişmiş üretim tekniği olarak tanımlanabilir. Kökler çıplak kalır ve gerekli olan besinler periyodik olarak sis sistemiyle sağlanır. Kökler sislerden vitamin ve mineralleri alarak büyümesine devam eder.

METREKARE MALİYETİ 60-75 DOLAR

Üreticiler dördüncü yılda yatırımlarının geri dönüşünü alabiliyor. Yüzde 21 oranında mali verimlilik ve yüzde 33,3 oranında iç kârlılık da elde etmek mümkün. Kurulacak seranın metrekare maliyeti 60-75 dolar arasında. Bu işe girmek istiyorsanız en az 30-50 bin metrekare arası uygun, çünkü bu durumda avantajlı duruma geçmiş olursunuz. 10-12 bin metrekare ile de işe girebilirsiniz. Bu da kazancın başa baş noktası oluyor. Jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerde seranızı kurarsanız enerji maliyetleri açısından sizin için daha uygun olabilir. Doğal ısıtma tercih edenler için ise Antalya bölgesi öne çıkıyor.

"TOPRAKSIZ TARIM İÇİN TERMAL SUYU İLE TARIMI BULUŞTURDUK"

Ekrem YÜCE / Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Sakarya'mızın toprakları tarıma çok elverişli. Sakarya Büyükşehir Belediyesi olarak toprağımıza ektikçe karşılığını aldık. Bu başarımızı daha da taçlandırmak için iştiraklerimizle düşündük. Yıl boyu üretimi nasıl yapabiliriz? Birim alanda daha fazla üretimi nasıl yapabiliriz? Sınırlı alanda yüksek verimi nasıl sağlayabiliriz? Bu düşüncelerle önce hayal ederek sonra üzerinde ciddi çalışmalar gerçekleştirerek Seracılık Mükemmeliyet Merkezimizi kurduk. Şu an gerek ülkemizden gerekse dünyadan mühendisler, iş insanları seramızı gezip, keşfederek gerekli bilgi ve tecrübeler edinerek yatırımlarına başlıyorlar. En son Togo Cumhuriyeti'nden bir yatırımcı geldi. O da Kuzey Afrika'da vanilyalı karabiber yapmak için bizzat teknik bilgiyi aldı. Seracılık Mükemmeliyet Merkezi; sadece bir sera değil, örtü altı tarımın en ileri örneklerinden biri olmasıyla kendi alanında Türkiye'de bir ilktir. Paydaşlarımızla birlikte bu merkezde Ar-Ge, eğitim, danışmanlık, üretim ve pazarlama konularında faaliyet gösteriliyor. Üniversiteler ve araştırma enstitüleriyle beraber çalışmalar sürdürüyoruz. Biliyorsunuz ki Akyazı'mız Kuzuluk Kaplıcaları ile meşhur. Sakarya Büyükşehir Belediyesi olarak termal suyunu tarım ile buluşturarak kendi alanında ülkemizde ilk olan bir sera meydana getirdik. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) desteği ile 53 bin metrekarelik alan üzerinde yıl boyu üretimi sürdürmekteyiz. Topraksız tarım ile üretim gerçekleştirdiğimiz serada 2022 yılının altı aylık periyodunda 700 ton ürün hasat elde ettik. Seramızda 25 bin dekarlık alanda; 40 bin dekara hitap eden bitki çeşitleriyle dikim gerçekleştirerek yıl boyu üretim sağlıyoruz. 2023'te ise 1 Mayıs'tan itibaren aldığımız hasat; 300 ton. Geçen senelere oranla çok ciddi bir artış söz konusu. Projenin maliyeti ise yaklaşık 100 milyon liradır. Topraksız tarımda üretimin ana desenini yerli ve milli çeşitleriyle domatesler oluşturdu. Beş kokteyl (sarı, siyah, kırmızı, zebra, kahverengi), bir salkım, bir pembe olmak üzere seramızda üretiyoruz. Ve bu alınan ürünleri; iç piyasada İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyükşehirlerde tüketiciyle buluşturuyoruz. Seramızın yan tarafındaki 5 dekarlık bir alana topraksız çilek ve dikey marul serası projemizde büyük yol aldık. Bu yıl içinde dikimi gerçekleştireceğiz Topraksız tarımın daha da yaygınlaşması için çalışmalara destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

"400'DEN FAZLA ÇEŞİT SEBZE ÜRETİYORUZ"

Can Hakan KARACA / Cantek Grup Sahibi

Topraksız tarım, yeni nesil bir tarım yöntemi. Biz firma olarak, bitki fabrika üretim tesisleri teknolojisinin kendisini üretiyoruz. İklimlendirme, sulama, nem gibi... Her coğrafyada uygulanabiliyor. Bu sistemleri ağırlıklı olarak, Ortadoğu ve Kuzey Avrupa ülkelerine kuruyoruz. Özellikle Ortadoğu'da tarım, hava sıcaklığı nedeniyle çok zor. Bu nedenle topraksız tarım o bölgeler için gerekli. Kendi kurduğumuz sistemlerin performansını test için üretim de yapıyoruz. Tesisimiz Antalya'da. Bin 500 metrekarelik bir alanda sekiz katlı bir sistemle üretimimiz var. Marul, kuzukulağı, ıspanak gibi 400'den fazla çeşit yeşil yapraklı ve yaprakları yenilebilen sebze üretiyoruz. Bunlara ek olarak, çilek ve egzotik mantarlar da var. En çok 'fine dining' restoranlar, bu tarım yöntemiyle olan ürünleri tercih ediyor. Çünkü aynı gıdayı her seferinde aynı kalitede alabiliyorlar, bu cazip noktası; çünkü restoranlar da aynı kaliteyi sunmuş oluyor. İkinci en büyük alıcısı da süpermarketler. Onlar da fiyat nedeniyle tercih ediyor. Kapalı yerlerde, coğrafyadan bağımsız üretebiliyor. Metro istasyonlarında, kapalı otopark alanlarında, kısacası her yerde yapılabilir. Bu çok önemli. Topraksız tarım çevreci bir sistem. Az su kullanımı ve ilaçsız bir yöntem olması, tercih sebebi. Bu nedenle de artacağını düşünüyorum.

BİZE ULAŞIN