PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemede nefesler tutuldu. Gözler yeni düzenlemeye çevrildi. Hükümetten yapılan son açıklamalar, EYT düzenlemesinin Aralık'ta TBMM'ye sunulacağı, 2023 yılında uygulanacağı yönünde.
UZMANLAR YANITLADI
-Yeminli Mali Müşavir Ekrem Sarısu
Prim gün sayısı ve hizmet yılı olarak EYT kapsamında olduğunu düşünenlere önerileriniz neler? Düzenleme yasalaşmadan neler yapmalılar?
EYT yasasının; ilk defa 8 Eylül 1999'dan önce sigortalı olup, bu tarihte yürürlüğe konan 4447 sayılı yasa ile emekli olacağı tarih 2 ile 18 yıl arasında uzayan sigortalılardan, emekli olmak için aranan şartlardan sigortalılık süresi ve prim ödeme şartını sağlayıp, aranan yaşın dolmasını bekleyenleri kapsaması bekleniyor. Beklendiği gibi bir yasa çıkması halinde, yasadan yararlanmak isteyen EYT'lilerin öncelikle sigortalılık süresi ve prim eksiğini tamamlamaları gerekir. Örneğin; prim eksiği olan erkek sigortaların prim eksiğini askerlik borçlanması, doğum borçlanması şartlarını taşıyan doğumu olan kadın sigortalıların doğum borçlanması yaparak primlerini tamamlamaları gibi.
EYT kapsamında emekli olan çalışmaya devam edebilir mi?
EYT kapsamında emekli olanlar, Sosyal Güvenlik Destek Primi'ne tabi olarak, emekli aylıkları kesilmeden, sigortalı olarak çalışabilecekleri gibi, kendi nam ve hesabına bağımsız olarak çalışmaları da mümkün. Hem de prim ödemeden. Örneğin; EYT kapsamında emekli olan birinin kendi nam ve hesabına market işleterek serbest çalışması da mümkün. Bu durumda prim ödemeyeceği gibi, emekli aylığından da herhangi bir kesinti yapılmayacaktır.
18 yaşından önce yapılan sigorta emekliliği öne çeker mi? Bu kapsamdakiler, EYT'den nasıl yararlanacak?
18 yaşından küçükken başlayan sigorta, emeklilik tarihini öne çekmez. Ancak 8 Eylül 1999'dan önce 18 yaşından küçükken sigortalı olanların daha uygun şartlarda emekli olmalarına imkan sağlar. Çünkü sigorta 18 yaşından önce de başlasa, emekli olma şartları sigorta başlangıç tarihine göre belirleniyor. Emekli olma şartlarının hesabında 25 yılın doldurup doldurulmadığının hesabında, sigorta başlangıç tarihi olarak 18 yaşın doldurulduğu tarih dikkate alınıyor. Ancak bunun çok da önemi yok. Çünkü aranan emeklilik yaşı doldurana kadar aranan sigortalılık süresi (kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl) doldurulmuş oluyor.
Staj sigortası EYT kapsamına girmeyi sağlar mı?
Şu andaki mevcut mevzuata göre staj sigortası, EYT kapsamına girmeyi sağlamıyor. Ancak çıkacak EYT yasasında staj sigortasının sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edileceğinde dair bir düzenleme yapılırsa, 8 Eylül 1999'dan önceki tarihli stajlar kişinin EYT kapsamına girmesini sağlar.
Emeklilikte 2520 kuralı nedir?
İlk defa 1 Ekim 2008'den önce sigortalı olup, birden fazla sigortalılık statünde prim ödeyenlerin(örneğin hem Bağ-Kura hem SSK'ya prim ödeyenlerin) hangi sigortalılık sigortasından emekli olacağı son yedi yılda ödediği prim gün sayısına göre belirleniyor. Buradaki son yedi yıl takvim yılı değil, primi ödenen son yedi yıldır. Son 2 bin 520 gün içinde fazla prim ödenen sigortalılık statüsünden, prim ödemeleri eşitse, son olarak tabi olunan sigortalılık statüsünden emekli olunuyor. Örneğin, son 2 bin 520 gün prim içinde, bin 261 gün SSK'ya bin 259 günde Bağ-Kur'a prim ödenmişse, SSK'dan emekli olunacak.
-Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Okan Güray Bülbül
EYT ile emekli olanların kıdem tazminatı hakkı korunacak mı?
Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili düzenleme yasalaştıktan sonra emekli aylığı bağlatmak için işyerlerinden istifa eden çalışanlara kıdem tazminatı ödenmesi gerekiyor. Bu, kanuni bir zorunluluk. İşverenlerin bu durumdaki kişilere kıdem tazminatlarını peşin olarak, ödeme tarihindeki kıdem tazminatı tavanını dikkate alarak ödemeleri gerekiyor.
EYT kapsamında emekli olanların kıdem tazminatı nasıl hesaplanacak? Fazla mesai, yıllık izin ücreti, kıdem hesaplamasına dahil edilecek mi?
Kıdem tazminatı hesaplaması konusunda EYT'lilere özel bir uygulama söz konusu değil. Kıdem tazminatı, kişinin son giydirilmiş ücreti baz alınarak hesaplanır. Giydirilmiş ücret ise işçiye nakit olarak ödenen brüt ücretine ilave olarak süreklilik gösteren nakdi ya da ayni ödemeleri de kapsayan ücrettir. Örneğin kişiye her yıl Ramazan ve Kurban Bayramlarında ikramiye ödeniyorsa ödenen tutarlar toplanır ve aylık tutarı bulunarak kişinin ücretine eklenir. Aynı şekilde yemek veya yol yardımı da giydirilmiş ücretin hesabında yer alır. Fazla mesai ise işçinin kıdem tazminatı hesabına dahil edilmez. Ancak işçinin ücretine yıllık 270 saate kadar yapılacak fazla mesailer dahil edilmiş ise bu durumda bu tutar üzerinden kıdem tazminatı hesaplanır.
Emekli olup, çalışmaya devam edenlerin kıdem tazminatı hakkı var mı?
Bir kişi emekli olup işyerinden ayrılır, ancak ertesi gün ya da bir süre sonra aynı işyerinde tekrar çalışmaya devam etmek isterse önünde iki alternatif vardır. Birinci alternatif hem emekli aylığını almaya devam etmek hem de işverenden ücretini almak. Bu durumda işveren, bu kişi adına sosyal güvenlik destek primi öder. İkinci alternatifte ise kişi emekli aylığını kestirir ve tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışır. İkinci alternatifin tercih edilmesi halinde aynı işyerinde bir yıllık süre de tamamlanmışsa kişi emekli aylığı bağlatmak için istifa ederek, haklı nedenle iş sözleşmesini feshederek ya da işverenin geçerli nedenle iş sözleşmesini feshetmesi halinde kıdem tazminatı alabilir. Birinci alternatifi tercih etmesi halinde ise zaten emekli aylığını alıyor olduğu için emekli aylığı bağlatmak için istifa ederek kıdem tazminatına hak kazanamaz. Diğer koşullarda kıdem tazminatı hakkı saklıdır.
Tazminat ödemelerinde işverene kolaylık sağlanabilir mi? Ödemeler nasıl yapılabilir?
Kural olarak kıdem tazminatının işveren tarafından peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Ancak işçinin onayı ile kıdem tazminatı taksitle ödenebilir. EYT kapsamında işyerinde önemli sayıda işçinin bulunması halinde işverenlerin ödeme güçlüğüne düşme riski bulunmaktadır. Ancak her halükarda işçiye kıdem tazminatı peşin olarak ödenmelidir, ancak işçi onay verirse ödemeler taksitlendirilebilir.
EYT kapsamında emekli olanlar, ilk aylıklarını ne zaman alabilecek? Aylık miktarı neye göre belirlenecek?
Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili düzenleme yasalaştıktan sonra gerekli koşulları sağlayan kişiler işyerlerinden istifa ederek aylık talebinde bulunabilecekler. Aylık miktarı prime esas kazançları üzerinden aylık bağlama oranı ve güncelleme katsayısına bağlı olarak hesaplanacak. EYT'lilere özel farklı bir aylık hesaplama yöntemi söz konusu değil. Bu nedenle EYT'liler de diğer sigortalılar gibi hesaplanan aylıklarını alabilecekler.
İşe başladığında SSK'lı olup, daha sonra Bağ-Kur'lu olanların aylıkları neye göre belirlenecek?
Bir kişinin hangi statüden emekli olacağı son bin 262 gün yani üç buçuk yılının hangi statüde geçtiğine göre belirleniyor. Kişinin emekli aylığı bağlatmadan önceki son 1261 günü, Bağ-Kur'a tabi geçmişse emeklilik koşulları ve aylık hesabı buna göre yapılıyor. Son bin 262 günü SSK'ya tabi geçmişse bu durumda koşullar SSK'ya göre belirleniyor. Aylığın hesabında ise bütün sigorta primleri ve günler dikkate alınıyor.
-TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç
Pandemi döneminde ücretsiz izne çıkarılanlar prim günlerini borçlanabilir mi?
Pandemi döneminde çok sayıda insan ücretsiz izne çıkarıldı. Bunlar için daha sonra bir düzenleme getirilmedi. Yani ücretsiz izin döneminde iş sözleşmesi askıda kaldığı için işveren bunlar adına prim ödemiyor. Çalışanlar da bunu emeklilikte kullanamıyor. Aslında "borçlanma çıkması" konusunda çok talep geldi. Ancak şu anda bu durumda olanlar için borçlanma söz konusu değil.
EYT'de SSK-Bağ-Kur ayrımı var mı?
EYT kapsamında SSK-Bağ-Kur ayrımı yok. Yeni düzenlemenin kapsamını henüz bilmiyoruz, ama mevcut durumda 8 Eylül 1999 öncesi dönemde SSK ve Bağ-Kur için emeklilik için gerekli şartlar neyse, ona göre emekli olunacak. Bağ-Kur kapsamında işyeri açan, şirket ortağı olup primini donduranlar bu süreleri canlandırarak prim gün sayısını primlerine ekletebilecek.
EYT hakkı kazanıp çalışmaya devam edenlerin maaşı değişir mi?
EYT kapsamında emekli olup, çalışmaya devam edenlerin maaşları, işçinin işverenle yapacağı anlaşmaya bağlı olacak. EYT sonrasında işyerinden ayrılıp emekli aylığı bağlatan kişiyle işyeri arasında iş ilişkisi sonlanmıştır. Bu nedenle işveren yeni bir ücret önerebilir. Hatta bu ücret, daha önce ödenen ücretin altında bile olabilir. Bu durumda işverene herhangi bir yaptırım uygulanamaz
EYT'de eksik prim nasıl hesaplanır?
EYT yasası çıktığında prim ve süre açısından eksikleri olanlar bunları tamamlayarak sisteme girebilecek ve emeklilik hakkı kazanacak. Primini doldurup sigortalılık süresini doldurmayanların beklemesi gerekecek. Düzenleme Eylül 1999 öncesini kapsadığı için Eylül 2024'e kadar tüm EYT'liler sigortalılık süresini doldurmuş olacak. Eğer düzenleme 8 Eylül 1999 öncesinde daha önce var olan kadınlarda 20 erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin prim günü doldurma koşulunu getirirse, EYT mağdurlarının tamamı, bu düzenlemeden yararlanır. Ancak sigortalılık süresi ve 5 bin prim günü tamamlanmışsa! Eğer tamamlanmamışsa, ne zaman bu koşullar yerine getirilirse o gün emekli aylığı için talepte bulunabilirler.
"GENÇ İŞGÜCÜ KAYBI OLACAK"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç EYT sorunu çözüldüğünde nitelikli ve genç işgücü kaybı olacağına dikkat çekti. Yaptığı bir açıklamada İTO üyeleri arasında EYT'lilerin yüzde 23-25 civarında olduğunu vurgulayan Avdagiç, tüm EYT'lilerin emekli olması halinde nitelikli ve genç işgücü kaybı olacağını, ayrıca işverenin ciddi bir kıdem tazminatı yükümlülüğü ile karşı karşıya kalacağını belirtti. EYT kapsamında emekli olunduğunda ihbar süresinin de olmayacağının altını çizen Avdagiç, genç insanların emeklilik için önlerinin açılacağını, oysa bu genç ve nitelikli işgücünün, iş dünyası içinde kalması gerektiğini dile getirdi. Avdagiç, emekli olacakların çalıştırılması ile ilgili düzenleme gerektiğine de dikkat çekti.
"EYT, EN FAZLA YETKİNLİKLERE DAYALI ÜRETİM YAPAN SEKTÖRLERİ ETKİLEYECEK"
Prof. Dr. Recep VARÇIN / Ankara Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
EYT, çalışma hayatını, sektörleri, işverenleri nasıl etkileyecek sorusuna yanıt aramanın en etkili yöntemi OECD ve AB ülkelerinde uygulanan Düzenleyici Etki Analizi/Regulatory Impact Analysis (RIA) enstrümanını devreye sokmaktır. RIA herhangi bir düzenlemeyi devreye sokmadan önce, bize uygulamanın olumlu ve olumsuz yönlerini gösteren bir yaklaşımdır. Böyle bir araştırma yapıldı mı, açıkçası bilmiyorum. EYT'nin kamu sektörüne etkilerini, finansal yönünü bir kenara bırakacak olursak, EYT farklı sektörleri farklı açıdan etkileyecektir. EYT en fazla niteliğe, vasfa, yetkinliklere dayalı üretim yapan sektörleri etkileyecek. Türkiye'nin beceri açığı açısından dünyada üçüncü sırada yer aldığını göz önüne alacak olursak, EYT ile bu beceri açığı daha da belirgin hale gelecek. Benim görebildiğim kadarıyla bu tür firmalar, nitelikli ve deneyimli iş gücünü kaybetmemek için şimdiden araştırmalar yapıyorlar, alternatif çözümler üretmeye çalışıyorlar. EYT sonrası işe devam, yeni bir iş sözleşmesi hazırlama, dışardan danışmanlık verme, kısmi zamanlı çalışma gibi çözümler üzerinde duruyorlar. Öte yandan bu kapsamdaki işgücü de EYT sonrası ne yapacağını tam olarak bilmiyor. Süreç içerisinde bir dengeye oturacaktır diye düşünüyorum, ama bu süreç söz konusu sektörler için biraz sancılı geçeceğe benziyor.
"YAŞ ŞARTI ÜÇ DEFA DÜŞÜRÜLDÜ"
"Emeklilikte yaş hangi dönemlerde nasıl değişti" sorusunun yanıtını Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, şöyle aktarıyor:
"1950 yılında ilk ihtiyarlık sigortası kanununda emeklilik yaşı, erkek ve kadın için 60 yaş olarak düzenlenmişti. 72 yıl içinde kanun belli dönemlerde değişti. Yaş şartı yaklaşık üç defa düşürüldü. 1986'da emeklilik yaşı yükseltildi ve kadınlar 55, erkekler ise 60 yaşında yaşlılık aylığına hak kazanacak şekilde değişiklik yapıldı. 1992'de kadın 20 yıl, erkek 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemeyle emekli olma imkanı getirildi. Burada yaş şartı yoktu. Bugün değişiklik yapılacak düzenlemenin yapıldığı 1999 yılında kademeli yaş şartı getirildi. Daha sonra 8 Eylül 1999-30 Nisan 2008 arası sigortalı olan kadın 58 yaş, erkek 60 yaş ve 7 bin gün prim ödemek şartıyla emekli olma düzenlemesi yapıldı. Bugün ise 1 Mayıs 2008'den itibaren kadın 58 yaş, erkek 60 yaş ve 31 Aralık 2035 tarihine kadar 7 bin 200 günü tamamlaması halinde emekli olunuyor. 7 bin 200 günü 31 Aralık 2035 tarihinden sonra tamamlaması durumunda ise 65 yaşına kadar uzanan bir yaş skalası var.
4/B (BAĞ-KUR) EMEKLİLİĞİNDEKİ ŞARTLAR NELER?
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olan 4/b sigortalılarının aylığa hak kazanma koşullarının 1479 sayılı Kanunu'n geçici 10. Maddesinin 1 ve 2. fıkrasına göre belirleneceğini vurguluyor. Zengin'in verdiği bilgiye göre, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. Maddesinin 1. fıkrasına 1 Ekim 1999 tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını ve 5 bin 400 gün prim ödemesini tamamlamasına iki tam yıldan az kalanlar, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşında yaşlılık aylığı almaya hak kazanacak. Yine bir 1 Ekim 1999 tarihi itibarıyla kadın ise 18 tam yıl erkek ise 23 tam yıl prim ödemesi bulunanlar yaşı beklemeksizin yaşlılık aylığı alabilecek. Bu şartları 1 Ekim 1999 tarihi itibarıyla sağlayamayanlar için emeklilik yaşı, bir kademeye tabi olacak.
"AKTİF/PASİF ORANI 1.8 CİVARINDA"
Şimdi de Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirlik açısından ne durumda olduğuna bir bakalım. Sosyal güvenlik sisteminde aktüeryal dengenin önemli bir mesele olduğuna dikkat çeken Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, sistemin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak için aktif/pasif oranında belli seviyede kalınması gerektiğinin altını çiziyor. Zengin, "Fiili olarak çalışanlara aktif sigortalı deniyor. Emekli, dul, yetim, malul sigortalılara ise pasif sigortalı deniyor. Finansal sürdürülebilirlik için dört aktif sigortalının bir emekliyi finanse etmesi gerekir. Sosyal güvenlik sistemine baktığımızda ülkemizde aktif/pasif oranı yaklaşık 1.8 civarında" dedi.
"EYT YASASIYLA KADEMELİ YARARLANMA HAKKI GETİRİLMELİ"
EYT hakkını bir yıldan az süreyle özellikle birkaç gün, birkaç ayla kaçıranların, EYT düzenlemesine ilişkin beklentileri yeni düzenlemede karşılanabilir mi? Meclis aşamasında bu yönde bir adım atılabilme imkanı var mı? Kamuoyunda merak edilen bu soruların yanıtını Yeminli Mali Müşavir Ekrem Sarısu, şöyle veriyor:
"EYT yasasıyla yeni getirilen şartlardan kademeli olarak yararlanmalarına imkan sağlanmalı. Yani emekli olmak için aranan primi doldurmaya 5,10 gün veya birkaç ay kalanların primlerini tamamlayacağı tarihte yasadan yararlanmalarına imkan sağlanmalı. Aynı şekilde prim şartını sağlayan ancak erkeklerde 25 yıllık, kadınlarda 20 yıllık sigortalılık süresini tamamlayamayan sigortalılara da sigortalılık süresini tamamlayacağı tarihte EYT yasasından yararlanarak emekli olma hakkı verilmeli.
Aksi takdirde EYT Yasası, Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi halinde yasa Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilir. Çünkü, tüm şartları eşit olan iki sigortalıdan, primi yeterli olan sigortalının EYT yasasından yararlanarak hemen emekli olurken, diğer sigortalının 5 gün prim eksiği nedeniyle EYT yasasından yararlanmayarak, yaşı dolduracağı tarihte, örneğin altı yıl sonra emekli olmasının adil ve hukuki bir tarafı yoktur."
DOĞUM BORÇLANMASINDA STAJ İSTİSNASI"
EYT ile merak edilen sorulardan bir diğeri doğum borçlanması, işe başlangıç tarihini öne çeker mi? Bu sorunun yanıtını Yeminli Mali Müşavir Ekrem Sarısu, şöyle veriyor:
"Sigorta başlangıç tarihinden sonra olan doğumlar için; doğum tarihinden sonraki iki yıllık sürede prim ödenmeyen günler borçlanılabiliyor. En fazla üç doğum borçlanılabiliyor. Şartları taşıması şartıyla borçlanma yoluyla bir doğum için 720 gün, iki doğum için 1440 gün, üç doğum için 2160 gün kazanılabiliyor. Dolayısıyla doğum borçlanması sigorta başlangıç tarihini öne çekmez. Sadece prim ödeme gün sayısını artırır. Bu kuralın tek istisnasını staj sigortasından sonra ancak sigorta başlangıç tarihinden önceki doğumlar oluşturuyor. Staj sigortasından sonra, emekliliğe esas sigorta başlangıç tarihinden önce doğumu olan kadın sigortalılardan doğum borçlanması yapanların, sigorta başlangıç tarihi, borçlanma gün sayısı kadar öne gelir. Başka bir ifade ile doğum borçlanması, sigorta başlangıç tarihini borçlanılan gün sayısı kadar öne çeker."
SİGORTA ÖNCESİ ASKERLİĞİN BORÇLANILMASI İŞE BAŞLAMA TARİHİNİ ÖNE ÇEKİYOR
Sıkça dile getirilen bir diğer soru ise "sigorta başlangıcı öncesi yapılan askerlik, sigorta başlangıç tarihini öne çeker mi?" Sigorta başlangıç tarihinden önce yapılan askerliğin borçlanılmasının, sigorta başlangıç tarihini borçlanma gün sayısı kadar öne çektiğini vurgulayan Yeminli Mali Müşavir Ekrem Sarısu, "Örneğin 1998'de askerlik yapan birinin sigorta başlangıç tarihi askerlik tarihiden sonraysa, askerlik borçlanması sigorta başlangıç tarihini borçlanılan gün sayısı kadar öne çeker. Ancak 1998'de askerlik yapan birinin sigorta başlangıç tarihi, askerlik başlangıç tarihinden önceyse, örneğin 1996 ise askerlik borçlanması, sigorta başlangıç tarihini öne çekmez. Sadece prim ödeme gün sayısını artırır" dedi.
"KİŞİ İSTEMEDİĞİ SÜRECE EMEKLİ EDİLEMEZ"
Merak edilen sorulardan bir diğeri ise EYT kapsamına girenler, işveren tarafından emekli edilebilir mi? EYT kapsamında emekli olanlar çalışmaya devam edebilir mi? TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, emekliliğin kişiye özgü bir hak olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:
"Kişi istemediği sürece emekli edilemez. EYT düzenlemesi sonrasında gerekli sigortalılık ve prim koşullarını yerine getiren kişiler, emekli olmak isterlerse muhakkak emeklilik sebebiyle istifa etmek zorundadırlar. İşyeri de işten çıkışı "emeklilik sebebiyle istifa" kodundan SGK'ya bildirmelidir. İşten çıkışı yapılmadan SGK aylık bağlama işlemine başlamıyor. İstifa ettikten sonra çalışmaya devam edip etmeme, tamamen işveren ve işçinin iradesine bağlı. Emeklilik için işçinin istifası durumunda işçi ile işveren arasındaki özel hukuk ilişkisi biter. Bu durumda işveren isterse bir bölüm çalışanla devam eder, istemezse devam etmez. Emekli olanların tamamını da istemeleri durumunda çalıştırabilir. İşten çıkışı yapılan kişinin ertesi gün tekrar sosyal güvenlik destek primi olarak girişi yapılabilir.
EYT, KAMU ÇALIŞANLARINI DA KAPSAYACAK MI?
EYT ile ilgili düzenlemenin detayları netleşmediği için düzenlemenin memurları kapsayıp kapsamayacağı konusunda net ifadeler kullanmak mümkün değil. Ancak uzmanlara göre, aksi bir düzenleme olana kadar memurlar da kapsamda. İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Doç. Dr. Resul Kurt, memurların da EYT kapsamında olduğunu, ancak uygulamada memurların genelde 65 yaşına kadar çalışmayı tercih ettiğini vurguluyor. TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, "Kamuda çalışanları işçi ve memur ayrımında ifade edecek olursak; EYT tabii ki her iki grubu da kapsayacaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarında da emeklilik için yaş koşulu bulunuyor. Kamuda emeklilik için yaş haddi 65 olup, 15 hizmet yılını dolduranlar 61 yaş şartıyla emekli olabiliyor. Devlet memurları açısından 8 Eylül 1999 öncesinde bir hizmetleri varsa, onlar da EYT kapsamında değerlendirilecektir. Kamudaki işçiler de 8 Eylül 1999 öncesi hizmetleri varsa, EYT kapsamına girecektir. Şöyle bir özel durum da var: Kamuda 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçirilen taşeron işçiler için, KHK'nın geçici 23. Maddesi kapsamında "emeklilikleri dolduğu zaman zorunlu olarak işten çıkarılırlar" hükmü var. Dolayısıyla özellikle kadroya geçirilen taşeronlardan, 8 Eylül 1999 öncesi hizmetleri olanların, emekliliklerini doldurdukları için hizmet sözleşmeleri sonlanacak" dedi.