PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA BÜyümenin öncü göstergesi sanayi üretimi Eylül'de aylık bazda yüzde 1.6 gerilerken, yıllık bazda yüzde 0.4 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2022 yılı Eylül'de madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 2.6, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1.6, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.7 azaldı. Arındırılmamış verilerle sanayi üretimi endeksi Eylül'de aylık yüzde 1.07, yıllık yüzde 0.4 artış gösterdi.
TÜİK geçen hafta ülkede ekonomik durumun değerlendirilmesinde kullanılan kısa dönemli göstergesi olan ciro endekslerini de açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi Eylül'de yıllık yüzde 134.1, aylık yüzde 3.8 artış gösterdi. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; Eylül'de aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 1, inşaat ciro endeksi yüzde 5.1, ticaret ciro endeksi yüzde 4.6, hizmet ciro endeksi yüzde 6.8 arttı.
Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise perakende ticaret sektöründe farklı büyüklükteki girişimlerin satışlarını aylık ölçen perakende satış endeksleriydi. TÜİK verilerine göre sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Eylül'de yıllık yüzde 9.7, aylık yüzde 1.8, cari fiyatlarla perakende ciro yıllık yüzde 130.8, aylık yüzde 5 arttı.
ILIMLI BÜYÜME BEKLENTİSİ
2022 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla üretim göstergelerinde karmaşık bir tablo görüldüğüne dikkat çeken Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, PMI ve reel kesim güven endeksi gibi göstergelerde ciddi bir yavaşlama olmasına rağmen, üretimin ana göstergelerinde, kapasite kullanım oranında daha ılımlı değişimler görüldüğünü kaydetti, Erkan, "Ara malı ithalatı çok hızlı düşüş göstermezken, enerji ileriye dönük resmi bulanıklaştırıyor. Güncel verilere göre sanayide ciddi bir yavaşlama var, bu da dördüncü çeyrek itibarıyla ekonominin biraz yavaşladığına işaret ediyor. Nispeten güçlü hizmet faaliyeti genel GSYİH büyümesini yüksek tutsa da PMI, elektrik tüketimi, kapasite kullanımı, ticari kredi büyümesi, 2022 dördüncü çeyrekte genel büyümeyi zayıf tek haneli rakamlara taşıyacak. Yıl geneli için büyüme beklentimiz yüzde 5.5" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamada 2022 yılının ikinci yarısına ilişkin öncü göstergelerin küresel yavaşlamanın da etkisiyle ılımlı büyümeye işaret ettiğini vurgulayarak, yıl geneli için yüzde 5 büyümenin gerçekleşmesini öngördüklerini söyledi. Bakan Nebati, 2023'te de dengeli görünümünü koruması beklenen ekonomik büyümenin yüzde 5 olmasının hedeflendiğini kaydetti. Bilindiği üzere 2023-2025 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP) 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 5'ti.
CARİ DENGE 3 MİLYAR DOLAR AÇIK VERDİ
Cari işlemler dengesi 2022 yılı Eylül'de 2 milyar 966 milyon dolar, Ocak-Eylül döneminde 37 milyar 977 milyon dolar açık verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Eylül itibarıyla 12 aylık cari işlemler açığı 39 milyar 164 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının yıllık 6.97 milyar dolar artarak 8 milyar 97 milyon dolara yükselmesi etkili oldu. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı Eylül'de 6.8 milyar dolar fazla verdi. Seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, 743 milyon dolar artışla 4.56 milyar dolar oldu. Şunu da ekleyelim: TCMB, ödemeler dengesi "cari işlemler hesabı" altındaki "hizmetler dengesi, seyahat, gelir" ile "birincil gelir dengesi, ücret ödemeleri, gider" kalemlerinde revizyona gitti. "Hizmetler dengesi, seyahat, gelir" kaleminde 2012-2022 Ocak-Ağustos arasında toplam 22.4 milyar dolar yukarı yönlü, "birincil gelir dengesi, ücret ödemeleri, gider" kaleminde 2017-2022 Ocak-Ağustos arasında toplam 4.4 milyar dolar aşağı yönlü güncelleme yapıldı. Böylece iki revizyon sonucunda ödemeler dengesi cari işlemler hesabı revize edilen dönemde toplam 26.8 milyar dolar artı yönlü güncellendi. Eylül'de doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 488 milyon dolar oldu. Portföy yatırımları 3.37 milyar dolar tutarında net çıkış kaydetti. Resmi rezervlerde bu ay 1.65 milyar dolar net azalış gözlendi. Eylül'de net hata noksan kaleminde 2.6 milyar dolarlık kaynağı belirsiz para girişi oldu.
Ödemeler dengesinde geriye dönük verilerde, özellikle turizm gelirleri ve gelir dengesi kapsamında yapılan revizyonların çok ciddi etkisinin gözlemlendiğini vurgulayan Enver Erkan, bu kapsamda, 12 ay için hesaplanan cari açık verileri revizyon öncesi 45 milyar dolar bandına yaklaşabilirken 39.2 milyar dolar seviyesinde kaldı. Turizm gelirleri tarafında ise özellikle 2012'den itibaren yapılan revizyonlarda pozitif düzeltme yapıldı. Elbette bu hesaplama değişikliği geleceğe yönelik tahminleri de etkileyecek. Yıl genelinde 49 milyar dolar cari açık bekliyoruz" dedi.
YENİDEN ÇİFT HANE
Türkiye genelinde işsizlik oranı 2022 yılı Eylül'de bir önceki aya göre 120 bin kişi artarak 3 milyon 482 bin kişi, işsizlik oranı ise 0.3 puan artarak yüzde 10.1 oldu. Uzun bir sürenin ardından 2022 Ağustos'ta aylık bazda 0.4 puanlık azalışla yüzde 9.6'ya gerileyen işsizlik oranı, Eylül'de yeniden çift haneyi gördü. TÜİK verilerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış verilerle istihdam edilenlerin sayısı Eylül'de bir önceki aya 54 bin kişi azalarak 30 milyon 867 bin kişi, istihdam oranı ise 0.1 puanlık azalış ile yüzde 47.6 oldu. İşgücü Eylül'de bir önceki aya göre 67 bin kişi artarak 34 milyon 349 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 52.9 olarak gerçekleşti. Atıl işgücü oranı Eylül'de bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 20.3 oldu. Atıl işgücü oranının yeniden yüzde 20'nin üzerine çıktığına dikkat çeken Enver Erkan, "Bu göstergede yakın zamanda yüzde 22'li oranlar görülmüştü. İşgücündeki zayıf artış ve uygun iş pozisyonları artışı, bu göstergedeki yüksek seyri açıklamakla beraber, işsizliğin uzun süreli ve yapısal olmasından mütevellit Türkiye işgücü piyasası açısından olumsuzluğa işaret ediyor" dedi.
Tera Yatırım Başekonomisti Erkan, 2022 yılı dördüncü çeyrekle beraber firma faaliyet ve planlamalarını gösteren PMI, reel kesim güven endeksi gibi göstergelere yansıyan ekonomik zayıflama sinyallerinin de tekrar yüzde 10 üzerine sabitlenecek bir işsizlik oranı öngörüsüne temel oluşturduğunu kaydetti.
EN YÜKSEK REEL GETİRİ BIST 100 ENDEKSİNDE
Ekim'de en çok BIST 100 endeksi kazandırdı. TÜİK'in "finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları" verilerine göre Ekim'de aylık en yüksek reel getiri yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4.26, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 8.58 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti. Ekim'de yatırımcısına en çok kaybettiren finansal yatırım aracı Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7.49, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3.66 ile külçe altın oldu. Üç aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde de en çok BIST 100 endeksi kazandırırken, üç aylık değerlendirmede külçe altın, altı aylık ve yıllık değerlendirmede ise mevduat faizi en çok kaybettiren finansal yatırım aracı oldu.
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Ekim'de bir önceki aya göre 0.9 puan azalışla 47.9'a geriledi. Böylece ihracat pazarlarında talep koşulları art arda üç ay zayıflarken Ekim'deki bozulma Covid-19 salgınının ilk dalgasının yaşanmakta olduğu Haziran 2020'den bu yana en yüksek oranda gerçekleşti.
2023 YILI ASGARİ ÜCRETİ İÇİN ARAŞTIRMA…
Önümüzdeki dönemde çalışma hayatında hareketli günler yaşanacak. Kamuda 500 bin civarındaki sözleşmeli ile 90 bin civarında taşeron işçinin kadroya geçirilmesi, 2023 yılı asgari ücret görüşmeleri, emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) yönelik düzenleme ile memur ve emekliye yapılacak zamlar öncelikli gündem maddeleri olacak. Geçen hafta komisyon çalışmaları öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan önemli bir hamle geldi. Bakanlık, 2023'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında işçilerin, işverenlerin ve kamuoyunun beklentilerini tespit etmek üzere araştırma başlattı. Bakanlığın açıklamasına göre, Türkiye genelindeki küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeleri de kapsayacak bu araştırmada, asgari ücret beklentileri tespit edilerek değerlendirilecek.2023 yılı asgari ücret belirleme çalışmaları çerçevesinde derlenen anket sonuçlarının, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında kamuoyuyla paylaşılması planlanıyor. Bakanlık, 2022 yılı asgari ücretini belirleme çalışmaları sürecinde Türkiye genelinde akademik bir kadronun gerçekleştirdiği asgari ücret araştırması yapmıştı.
KOMİSYON, ARALIK'IN İLK HAFTASI TOPLANIYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamada Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu Aralık ayının ilk haftasında toplayacaklarını vurgulayarak, enflasyonun reel ücretleri gerileten etkisini ortadan kaldıracak bir asgari ücret uygulamasını gerçekleştireceklerini vurguladı.
Kamu çalışanlarının sosyal ve ekonomik haklarını düzenleyecek çalışmalar yapmaya devam ettiklerini vurgulayan Bilgin, kamudaki sözleşmeli personeli bu ay içinde kadrolu hale getireceklerini bildirdi. Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusuna ilişkin açıklamalarda bulunan Bilgin, yaş şartı kaldırılırsa, prim gün sayısı ve hizmet süresi tutan yaklaşık 1.5 milyon kişi olduğunu ifade etti. Bilgin, EYT'yi Aralık ayı içerisinde Meclis'e takdim edeceklerini, düzenlemenin yeni yılda uygulanacağını kaydetti. EYT düzenlemesinin çıkmasıyla özel sektörün kıdem tazminatı sorunuyla karşı karşıya kalacağını ifade eden Bilgin, konunun taraflarının taleplerini değerlendirdiklerini, yol haritalarını belirlediklerini aktardı.
"OTOMOBİLLERDE ÖTV İNDİRİMLERİ GÜNDEMİMİZDE DEĞİL"
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Hazine tarafından desteklenen kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına (KKM) bugüne kadar 91.6 milyar TL destek ödemesi gerçekleştirildiğini açıkladı. Nebati, Bakanlığın ve bağlı kuruluşlarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki 2023 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamada, 9 Kasım itibarıyla 2.3 milyon mudinin yaklaşık 1.5 trilyon TL'lik tasarrufunun KKM hesaplarında değerlendiğini kaydetti. Hazine destekli hesaplarda yenileme oranının yaklaşık yüzde 70 seviyesinde, KKM hesaplarının toplam vadeli mevduatlar içindeki payının ise yüzde 27 seviyesinde olduğunu söyleyen Nebati, "KKM uygulamasıyla TL mevduatın ortalama vadesi iki katına yükseldi, sektörün en önemli risklerinden olan vade uyumsuzluğunda önemli iyileşme sağlandı" dedi.
Nebati, komisyon görüşmelerinin ardından basın mensuplarının sorusu üzerine, otomobillerde ÖTV indiriminin gündemlerinde olmadığını belirterek, matrah eşikleri düzenlemesiyle ilgili çalıştıklarını vurguladı. Matrah artırımı ile yüzde 80'nin altında ÖTV dilimindeki otomobillerin vergisi daha düşük hale gelebilecek.
"KÜRESEL ENFLASYON, İŞSİZLİKLE MÜCADELEYİ ZORLAŞTIRIYOR"
Prof. Dr. Berrin CEYLAN ATAMAN / İstanbul Topkapı Üniversitesi, Rektör Yardımcısı
İşsizlik verilerinin seyrine bakıldığında Türkiye'de yüzde 10 civarında kronik bir işsizlik sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı olarak tanımlanan geniş tanımlı işsizliğin Eylül'de bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 20.3 olması işsizliğin halen önemli bir seviyede seyrettiğinin göstergesi. İşsizlik verilerinde yapısal hale gelen sorunlar devam ediyor. Öne çıkan konuların başında cinsiyete bağlı eşitsizlikler ile genç işsizlik sorunu yer alıyor. İşsizlik oranı kadınlarda (yüzde 12.8) erkeklere göre (yüzde 8.8) daha yüksek. Kadın istihdam oranı yüzde 30.6 ile yüzde 65 olan erkek istihdam oranının yaklaşık yarısı kadar ve genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı yüzde 19.6 ile önceki aya göre 1.2 puan arttı. Elbette Türkiye işgücü piyasalarını küresel ekonomik gelişmelerden bağımsız değerlendiremeyiz. Bu çerçevede küresel enflasyon sorununun işsizlikle mücadeleyi zorlaştırdığını ifade etmek gerekir. Enflasyonla mücadelede izlenen farklı faiz politikaları küresel düzeyde çelişkiler yaratıyor. Faiz artışına giden ülkelerde resesyon beklentisi, küresel ekonomide talebin dolayısıyla da üretimin düşmesine neden olacaktır. Rusya-Ukrayna savaşı ile tırmanan enerji fiyatları baskısı altında maliyet artışları enflasyonist baskı yaratmaya devam ederken satın alma gücündeki düşme ise talep tarafında baskı oluşturacaktır. Küresel ekonomik görünümdeki karamsar beklentiler uluslararası şirketlerin maliyet düşürmek amaçlı işten çıkarmalarını hızlandırdı. Avrupa'da pek çok şirket, çalışan sayısında azalmaya gittiğini ya da yeni alımlara ara verdiğini duyuruyor. Bu çerçevede katma değeri yüksek üretim gerçekleşmeden işgücü piyasalarının ekonomik büyümeye katkı vermesi zor gözüküyor. Sonuç olarak küresel ekonomideki belirsizlikler ve Türkiye ekonomisindeki riskler bir arada değerlendirildiğinde işsizlikle mücadele zorlayıcı olacaktır.
"2022 BÜYÜME BEKLENTİMİZ YÜZDE 5 VE BİRAZ ÜZERİ"
Prof. Dr. Murat FERMAN / Beykent Üniversitesi Rektörü
Endeksler piyasadaki gelişimin hem an itibarıyla durumunu hem de bundan sonraki seyrini tayin etmede piyasanın nabzını tutan dinamik göstergeler. Bu çerçevede sanayi üretim, ciro ve perakende satış endekslerine önem veriyoruz. Sanayi üretiminde son aylarda beklentilerin çok üzerinde artış gerçekleşmişti. Adeta kurulu kapasite kullanım oranlarını zorlayan, Türkiye'nin özellikle ihraç pazarlarına mal hazırlamadaki beceri ve potansiyelini gösteren bir grafik izlenmişti. Son açıklanan veriler, sanayi üretiminde bir yavaşlama olacağına işaret ediyor. Bunda, özellikle Avrupa pazarındaki görece daralma ve sipariş iptalleri kadar, sene sonu olmasının da etkisi de var. Sanayi endeksi türetilmiş bir talebe dayanır. Yani bugün görülen sanayi üretimindeki görece daralma, önümüzdeki çeyreklerde yaşanacak genel ekonomik daralmanın göstergesidir. Ancak ciro endeksi ve perakende satış endeksindeki olumlu gelişmeler, Türkiye'de piyasa canlılığının korunacağını, önümüzdeki çeyreklerde de Türkiye'nin büyüme kompozisyonunda hanehalkı harcamalarının yine önemli yerini koruyacağına işaret ediyor. Bu yıl sonunda GSYH büyüme beklentimiz yüzde 5 ve biraz üzerinde.
"ALTIN VE GÜMÜŞÜN GETİRİSİ, BORSAYA KIYASLA FAZLA OLABİLİR"
İslam MEMİŞ / Altın ve Para Piyasaları Uzmanı
Amerika Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırım politikası nedeniyle dolar endeksinin 108'den 113'e yükselmesi, en çok doların değer artışını destekledi. Borsa son iki aydır dolardan fazla kazandıran enstrüman oldu. Sekiz aylık süreçte yatırımcıya en çok dolar kazandırdı. En çok kaybettiren kripto paralar olurken, altın, gümüş, euro ve sterlin baskı altında kaldı. Yılsonuna kadar altın ve gümüş fiyatlarında pozitif seyrin devam etmesini bekliyorum. Doların yerini altın ve gümüş alabilir. Bundan sonraki süreçte doların karşısında değer kaybetmiş tüm enstrümanlarda yükseliş görebiliriz. Borsa da kısa vadeli aşağı yönlü düzeltmelerden sonra yükselişini sürdürebilir. Ancak altın ve gümüşün getirisi, borsaya kıyasla fazla olabilir.