İHA ve SİHA'lardan sonra İDA ve SİDA'lar geliyor -1-

Türk deniz savunma sanayinde yerlileşme hamlesi büyüyor. Kendi savaş gemisini yapan dünyadaki 10 ülkeden biri olan Türkiye, milli güce dayalı etkin ve caydırıcı deniz kuvvetleri için insansız ve otonom deniz araçlarından milli denizaltıya kadar kritik birçok proje ile “oyun değiştirici” olmaya hazırlanıyor. (Birinci Bölüm)
03.10.2022 11:14 GÜNCELLEME : 03.10.2022 11:23

PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA TÜRK savunma sanayinde yüzde 80 oranında yerli, milli üretim seviyeleri yakalanırken, sektörün ana taşıyıcı kolanlarından olan deniz savunma alanında yerlileşme hamlesi hızla büyüyor. Milli güce dayalı etkin ve caydırıcı deniz kuvvetleri için insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına, uçak gemilerinden ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah ve sensör sitemlerinin geliştirilmesine kadar deniz savunma sanayi alanında önemli adımlar atılıyor. (Birinci Bölüm)

İnsansız hava araçları (İHA) ve silahlı İHA (SİHA) teknolojilerinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden biri olan Türkiye, insansız sistemlerde hava araçlarında edinilen tecrübe ve başarıyı kara ve deniz araçlarında da göstermeyi hedefliyor. Öyle ki, Türk savunma sanayi, dünyanın elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracına imza atmış bulunuyor. Kendi savaş gemisini yapan dünyadaki 10 ülkeden biri olan Türkiye, ilk çok maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu deneme seferini icra ediyor. Milli Denizaltı (MİLDEN) projesinde ana ve yardımcı sistemlerin detaylandırıldığı ön tasarım aşamasına geçilirken, MİLDEN'in inşasına 2025'te başlanması, inşa, test ve tecrübe faaliyetlerinin 2030'lu yılların başında tamamlanması hedefleniyor. Deniz alanında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek projeler arasında Milli Gemi (MİLGEM), UFUK Test ve Eğitim Gemisi, Mayın Avlama Gemisi, Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemisi, Amfibi Gemi (LST), Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD), Lojistik Destek Gemisi (LDG), Süratli Amfibi Gemi (LCT), Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi (MOSHIP), Kurtarma ve Yedekleme Gemisi (KURYED), Sismik Araştırma Gemisi, Yeni Tip Karakol Botu (YTKB), 25 Tonluk Sahil Güvenlik Botu, Sualtı Taarruz Timleri Harekâtı İçin İntikal Botu (SAT Botu), Sar-33 Botu Modernizasyonu, Yeni Tip Denizaltı Projeleri yer alıyor. Bu arada Türk denizcilik sektörünün kabiliyetleri ülke sınırlarını aşarak dünyanın birçok ülkesine ulaşırken özel sektörün başarı ile ortaya koyduğu projelerin sonucunda Türkiye, birçok ülkeye deniz platformları ihraç ediyor.

"GERİDEN GELEN DEĞİL, ÖNCÜ TÜRKİYE"

"Türkiye sahada oyun değiştirici olarak gösterilen silahlı insansız hava araçlarından sonra silahlı insansız deniz araçlarıyla (SİDA) da iddiasını ortaya koyuyor." Bu sözlerin sahibi SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir. Dünyanın elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su aracı MARLIN SİDA'yı sosyal medya hesabından bu sözlerle duyuran Demir, "Geriden gelen değil, öncü olan Türkiye" ifadelerini kullandı.

İsmini açık denizlerde çok süratli ilerleyebilen bir balık türünden alan MARLIN SİDA, üstün teknolojisi ve taşıyabildiği faydalı yüklerle benzerlerinden ayrışıyor. ASELSAN ve SEFİNE Tersanesi iş birliğinde yerli ve milli olarak geliştirilen MARLIN'in, kıyı veya açık denizde savunma ve taarruz maksatlı deniz harbi operasyonlarında kullanılması planlanıyor.

"YENİ PROJELER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

PARA Dergisi'ne açıklamalarda bulunan SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, günümüzde otonom ve insansız deniz araçlarının gelişen batarya ve sensör teknolojileri sayesinde, aynı hacim ve ağırlıkla daha uzun süre görev yapabilir ve daha fazla yük taşıyabilir hale geldiğini belirterek, bu gelişimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini öngördüklerini vurguladı. Demir, "Otonom su üstü deniz araçları için farklı yapılarda üç ayrı prototip üretimi için Sefine-Aselsan İş Ortaklığı, Ares-Meteksan Ortak Girişimi ve Yonca Onuk-Havelsan İş Ortaklığı ile sözleşmesi imzaladık. İnsansız su üstü ve su altı araçlarına yönelik yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. ULAQ silahlı insansız deniz aracımızın seri üretimine başlanırken, SANCAR ve SALVO İDA'larımızın (insansız deniz aracı) geliştirmesi sürüyor. ALBATROS ve MİR İDA'larla oluşturduğumuz sürü insansız deniz araçları projemizin testleri devam ediyor. İstihbarat, keşif, gözetleme, su üstü harbi, Denizaltı Savunma Harbi (DSH), Mayın Karşı Tedbir (MKT) gibi farklı görevleri icra edebilecek üç adet aracın 2023-2024 yıllarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesini planlamaktayız" diye konuştu.

SAVUNMADA "LİG ATLATACAK" PROJELER

Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi Anadolu (LHD), SSB Başkanlığı koordinasyonluğunda yürütülen önemli projeler arasında yer alıyor. Edinilen bilgiye göre Sedef Gemi A.Ş'nin yüklenici olduğu projede geminin teslim tarihi 2023. "TCG ANADOLU" adı verilen bu gemi, bir amfibi tabur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana üst desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyabilecek, havuzunda taşıyacağı çıkarma araçları ile çıkarma operasyonlarına katılabilecek, helikopterler ve insansız hava araçlarıyla gece ve gündüz operasyon yapılmasına olacak sağlayacak bir uçuş güvenliğine sahip olacak. Tam yüklü deplasmanda 27 bin 436 ton ağırlıkta ve 231 metre boyunda ve 32 metre genişliğinde inşa edilen gemi, silahlı kuvvetlerin envanterinde yer alan en büyük deniz platformu olacak. Çok Maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint ve Atlantik okyanuslarında kullanılabilecek. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ilk Çok Maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu'nun deneme seferini icra ettiğini açıkladı. Bu arada TCG Anadolu, Hastane Gemisi olarak da görev yapabilecek.

Bilindiği üzere Amfibi Gemiler (LST) TCG Bayraktar 2017 ve TCG Sancaktar 2018'de Türk Deniz Kuvvetleri'nin envantere girmişti. Amfibi gemilerin ana görev fonksiyonu, amfibi harekat, araç ve teçhizatları ile birlik nakli ve ateş desteğinden oluşuyor. LST-amfibi gemileri nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılar için tam personel korumasına sahip. Ayrıca bir adet 15 tonluk genel maksat helikopterinin iniş kalkışına olanak sağlayacak helikopter platformu yer almakta olup, gündüz ve gece helikopter harekatı yapabiliyor.

"ÇARPAN ETKİSİ YARATACAK"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Koordinatörü Profesör. Dr. Murat Yeşiltaş, TCG Anadolu'nun teknoloji geliştikçe ileride Türkiye'nin kullanabileceği savaş uçaklarının dikey iniş yapabileceği bir platform oluşturma açısından inanılmaz güç katacağı görüşünde. Bu projenin bölgesel güç olan Türkiye'yi bir üst lige yükselteceğini vurgulayan Yeşiltaş, "Türkiye'nin deniz gücünde çarpan etkisi yapacak. Türkiye'nin operasyonel kabiliyetini derinleştirecek ve ülkemize güç projeksiyonu yapma imkanı tanıyacak. Milli Denizaltı projesinin bitmesiyle Türkiye, hem su üstünde hem de su altında deniz kabiliyeti ve donanma kuvveti açısından 'majör' diyebileceğimiz stratejik platformları kendi başına üretebilen bir aktör olacak. Bu platformlara sahip olmakla deniz gücü profilindeki diğer ülkelerin ligine girecek. Tabii ki, sayı ve nitelik açısından bir ABD, İngiltere, Çin, Rusya olmayacak ama bu ligi zorlayan ve doğrudan etkileyen bir güce dönüşecek. Uluslararası savunma pazarında aktif bir oyuncuya dönüşebilecek" dedi.

İSTİF SINIFI FIRKATEYNLER GELİYOR

MİLGEM (Milli Gemi) Projesi ile Türkiye ilk defa korvet tipi bir askeri geminin tasarımını milli olarak gerçekleştirmiş olup böylelikle gemi tasarımı, tekne inşası ile sistem entegrasyonunda dışa bağımlılık azaltılmış ve askeri tersaneler ile özel sektördeki gemi tasarım, inşa imkânları ve kabiliyetlerinin entegrasyonu suretiyle özel sektörün harp gemisi inşası alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve altyapı ile donatılması sağlandı. Projede geçen yıllar içerisinde yerlilik oranı yüzde 70 seviyesine kadar getirilmiş olup tüm proje kapsamında 50'den fazla yerli firmaya iş imkânı sağlandı. Proje kapsamında milli olarak tasarlanan ve inşa edilen gemilerden TCG-HEYBELİADA 2011'de, TCG-BÜYÜKADA 2013'te, TCG-BURGAZADA 2018'de ve TCG-KINALIADA 2019'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı hizmetine alındı. Projenin korvet sınıfı olan ilk dört gemisinden farklı olarak devam gemilerin (5-8.Gemiler) hava savunma kabiliyetini de içeren fırkateyn sınıfı gemi olacak şekilde tasarlanması ve inşa edilmesine yönelik çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda ilk gemi olan Beşinci Gemi'nin tedariki için SSB ile STM firması arasında sözleşme imzalandı ve Eylül 2019 itibarıyla proje takvimi başlatıldı. MİLGEM 6, 7 ve 8. gemilerin tedariki projesi çerçevesinde yapılacak (istif sınıfı) üç gemi için ise teklif değerlendirme aşaması sürüyor.

KRİTİK PROJELERDE YER ALIYOR

İstif sınıfı fırkateynlerin ilk gemisi olacak MİLGEM Beşinci Gemi'nin tedarikine ilişkin detayları, askeri deniz platformlarından taktik mini İHA sistemlerine, siber güvenlikten komuta kontrol alanlarına kadar yenilikçi ve milli projelere imza atan STM'nin Genel Müdür Özgür Güleryüz'den dinliyoruz. Ana alt yüklenici olarak önemli görevler üstlenerek teslim ettikleri Türkiye'nin ilk milli Korvet Projesi'nde, dört adet MİLGEM Ada Sınıfı Korvet'in Türk Deniz Kuvvetleri tarafından aktif bir şekilde kullanıldığını vurgulayan STM Genel Müdürü Güleryüz, Türkiye'nin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL'un (F-515) ana yüklenicisi olarak gemiyi 2021 Ocak'ta denize indirdiklerini ve en az yüzde 75 yerlilik oranıyla 2023'te teslim etmek üzere çalışmalara devam ettiklerini kaydetti. Güleryüz, "Ana yüklenicisi olduğumuz ve üzerinde sahip olduğu özellikler ile ülkemizin mavi sulardaki gücüne güç katacak Test ve Eğitim Gemisi TCG UFUK'u (A-591) da 2022 Ocak'ta, Türk Deniz Kuvvetlerimizin lojistik ihtiyaçları doğrultusunda başlatılan Lojistik Destek Gemisi Projesi'nin ilk gemisi TCG GÜNGÖR DURMUŞ'u da Aralık 2021'de teslim ettik. Projenin ikinci gemisi ÜTĞM. ARİF EKMEKÇİ'yi (A-575) ise 2024 yılının ilk çeyreğinde envantere kazandırmayı hedefliyoruz. Dizayn olarak ana yüklenicisi olduğumuz Türk Tipi Hücumbot Projesi'nde de bu yıl ilk prototipin inşası planlanıyor" diye konuştu.

NATO üyesi Türkiye'nin ve dost-kardeş ülke donanmalarının su üstü ve denizaltı platformlarının daha efektif görevler yapmasına imkan sağlayacak mühendislik çözümleri ürettiklerini vurgulayan Güleryüz, şunları kaydetti:

"Askeri deniz platformları, mühendislik kabiliyetinin, teknoloji geliştirebilmenin ve bu alanda mutlaka bilgi birikiminin olması gereken kompleks yapılar. Biz de bünyemizdeki çoğunluğu mühendislerden oluşan insan kaynağımız, yerli ve özgün teknolojiler geliştirebilme kabiliyetimiz, entegratör kimliğimiz ve sektörümüzdeki tecrübemizle öne çıkıyoruz. Bu özelliklerimiz sayesinde de pek çok kritik projede önemli roller üstlenmiş durumdayız."

300 SİSTEM SAĞLAYICIYLA İŞ BİRLİĞİ

Teknoloji transferi de içeren iş birliği kapsamında Ukrayna Donanması için korvet inşasına 2021'de başladıklarını ve her şeyin takvime uygun şekilde devam ettiğini söyleyen Güleryüz, açıklamalarına şöyle sürdürdü:

"Pakistan Donanması için tasarladığımız, Türkiye'nin yurtdışına yapmış olduğu en büyük tonajda askeri gemi inşa projesi Pakistan Denizde İkmal Gemisi PNS MOAWIN'i Karaçi'de inşa ederek 2018'de teslim ettik. Bu gemi şu anda Pakistan Donanması'nın sancak gemisi olarak görevine devam ediyor. Pakistan'ın sahip olduğu Fransız yapımı Agosta 90B Khalid Sınıfı Denizaltıların modernizasyonunda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Projede ilk denizaltıyı teslim ettik ve diğer iki denizaltının modernizasyon çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu proje ile Türkiye'de ilk kez yabancı bir ülkenin denizaltı modernizasyon projesinde ana yüklenici olarak STM imzamızı atmış olduk. Bu projeler sayesinde, Türkiye tarafından üretilecek dört adet Ada Sınıfı Korvet Projesi'nde de ana tahrik sisteminin tedariki ve entegrasyonuna yönelik mühendislik kabiliyetiyle görev alıyoruz."

Bugüne dek yurtiçinde ve dışında yürüttükleri askeri deniz platformu inşa ve modernizasyon projelerinde, yaklaşık 300 sistem sağlayıcı ve 400'ü aşkın inşa malzemesi üretici ve tedarikçisiyle iş birliği gerçekleştirdiklerini vurgulayan Güleryüz, "Bizim tasarladığımız ve Pakistan Deniz Kuvvetlerine teslim ettiğimiz Lojistik Destek Gemisi projesinde, 20'e yakın kuruluşun dolaylı olarak ihracat yapmasına vesile olduk" dedi.

DENİZALTI MODERNİZYONU VE İNŞA GÖREVLERİ ÜSTLENİYOR

STM denizaltı tasarım, dizayn, modernizasyon ve inşa konusunda da, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden. Sahip olduğu mühendislik kabiliyeti ve tecrübesi ile Türk donanmasının denizaltı modernizasyon ve inşa projelerinde önemli görevler üstleniyor. STM Genel Müdürü Güleryüz, ana yüklenicisi oldukları iki adet Ay Sınıfı Denizaltının Modernizasyonunu başarı ile geride bıraktıklarını ve TCG DOĞANAY (S-351) ve TCG DOLUNAY (S-352) denizaltılarının Mavi Vatan'da başarıyla görevlerine devam ettiğini söyledi. Güleryüz, "Dört adet Preveze Sınıfı denizaltının modernizasyonunda ise lider yüklenici olarak görevimizi sürdürüyoruz. Son olarak, Preveze Sınıfı Denizaltının Yarı Ömür Modernizasyonu Projesi'nde, öncelikli olarak tedarik edilmesi gereken sistemlerin Deniz Kabul Tecrübelerini ve Proje Kritik Tasarım Aşamasını tamamladık. Türkiye'nin Milli Denizaltı Projesinin hayata geçirilmesinde önemli bir aşama olacak Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli (Reis Sınıfı) Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında da kritik görevler üstleniyoruz. Bu kapsamda, dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım Section 50'yi, ilk kez Türkiye'de yerli endüstriyel kuruluşlarımızın kapasitelerini geliştirerek ve mühendislik desteği vererek ürettirdik. Şu ana kadar üç adet torpido kovanların baş kısımlarını Gölcük Tersane Komutanlığı'na teslim ettik" diye konuştu.

BİZE ULAŞIN