PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Uluslararası taşımacılıkta sektörün yapısı gereği uzun yıllardır süren bir rekabet var. Bu durum sektördeki firmaların büyümesini, alanında derinleşmesini ve sürdürülebilir olmasını engelleyen, sektörün aleyhine işleyen bir rekabet. İthalat ihracat dengesizliğiyle rekabet ortamı iyice bozulmuş durumda. Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş'e göre bu durum bir tür gerilla savaşına benziyor. Yani rasyonel veya sürdürülebilir olmayan fiyat rekabetiyle, çok kısa dönemli bir bakış açısıyla pazarda var olmaya çalışan firmalar var. Keleş'in aktardıklarına göre bunun temel nedeni, özelikle karayolu taşımacılığı alanında kurumsal yönetim standardına sahip olmayan firma sayısının çok olması, firmaların pek çoğunun 3P/4PL ve benzeri bir firmaya dönüşmek yerine sadece fiyata dayalı rekabet etmeye çalışması. Birçok firmanın doğduğu gibi kısa sürede öldüğünü ifade eden Keleş, "Sektörde yıllardır rasyonel olmayan bir rekabet var. Sektörümüzde 3PL/4PL olabilen Türk firması iki elin parmakları kadar değilken, yüzde 100 Türk şirketi olarak kalanlar ise bir elin beş parmağını bulamıyor. Bir diğer sıkıntılı alan ise hem uluslararası kara taşımacılığı hem de lojistik tarafta ve özellikle e-ticaret lojistiği alanında yetişmiş insan kaynağı sıkıntısı" diyor. Nilgün Keleş ile sektördeki dinamikleri ve bu yıl içinde hayata geçirdikleri 'Fark Yaratan İhracat Hikayeleri! Projesini konuştuk.
Yurt içi ve yurt dışı faaliyet veren bir şirket olarak ülkemizdeki lojistik sektörünün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?
Pandemi e-ticaretteki büyümeyi olağanüstü seviyede hızlandırdı. Bu beklenmedik ve hızlı büyüme, istihdam noktasında bazı zorlukların yaşanmasına neden oluyor. Geleneksel lojistik sektöründe artan hacim düşünülünce, özellikle lojistik personeli önemli bir ihtiyaç haline geldi. Dijitalleşmenin iş yapış biçimimize etkisini ve önemini de düşünecek olursak, e-ticaret lojistiği alanında tüm alanlarda istihdam ihtiyacı var ve bu ihtiyaç giderek artacak. Dünya üzerindeki ticari mal akışındaki coğrafi değişimlerin yeni ihtiyaçları beraberinde getireceği gerçeğini de dikkate alacak olursak yepyeni taleplerin, iş modellerinin doğması kuvvetle muhtemel. Bu noktada 33 yıllık pazara yakın durarak ihtiyaç ve talepleri öngörebilmek ve buna uygun çözümleri hızla ortaya koymak gibi bir duruşumuz var. Bunun için de özelikle üniversiteler bünyesinde yer alan kuluçka merkezleri üzerinden start-up'larla temasımızı sıklaştırmak arzusundayız. Dijital dönüşüm ticaret hayatında ciddi değişine vesile oldu. Bu değişimin lojistik sektörüne etkilerini halihazırda görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu etkinin giderek artacağını düşünüyoruz. Her zamanki gibi yapabildiğimiz ölçüde tüm bunlara hazır olmaya ve uyumlanmaya devam edeceğiz.
Pandemiyle birlikte lojistik sektöründe nasıl bir değişim yaşandı?
Pandemi, lojistik sektöründe iş yapış biçimlerini değiştirdi veya değiştirmek zorunda bıraktı. Gelinen aşamada müşteri taleplerinde farklılık yaşandığını görmeye başladık. Bu değişim lojistik dünyasında genel kabul görmüş yedi doğru kavramın güncelliğini yitirmesine etki etti. Artık yeni doğrular var; hız, kapasite, stok doğruluğu, çeviklik ve esneklik gibi. Bu anlamda tüketici tarafında en temel beklenti hız, üretici veya satıcı tarafındaki beklenti ise verimlilik. İki tarafın da beklentisine karşılık verecek ekipler ise lojistik ekipleri. Bu nedenle artık lojistiği eski alışkanlıklarıyla yönetmek mümkün değil diyoruz. Genel kabul görmüş olan lojistiğin yedi doğrusu işletmelerde lojistiği bir masraf merkezi olarak konumlandırdı. İşin içine hız ve verimlik girince artık işin rengi değişti ve lojistik artık bir kâr merkezi olmak durumunda. Temel müşteri beklentisi de bu yönde. Müşterimiz bizden hızlı olmamızı ve tüm süreçleri verimli bir şekilde yönetmemizi bekliyor. Bu noktada tüm lojistik operasyonlarının birbirini besleyecek şekilde işlemesi gerekir ki talep de bu yönde. Dolayısıyla muazzam bir koordinasyon gerektiren bir süreç. Bu nedenle bütün bu kanalları doğru ve tek çatı altında yönetmek artık bize göre bir zorunluluk. Tek çatı altından yönetmenin, tedarik zincirini bir bütün olarak görmenin ne kadar kritik hale geldiğini ve bunun bir tercihten öte iş yapma biçimine dönmek zorunda olduğunu pandemi sürecinde çok yakından deneyimledik. Bu kanalların her birinin tek elden yönetilmemesi ve eski alışkanlıklardan hareketle lojistik süreçlerinin parçalı yapılarla yönetilmeye çalışılması halinde maliyet, zaman, verimlilik, dolayısıyla satış kayıpları ve müşteri memnuniyetsizlikleri firmaları rekabette ve kârlılıkta geriye düşürecektir. Günün sonunda müşterimiz aslında lojistiği bir masraf merkezi değil, bir kâr merkezi olarak görmek istediğini söylüyor. Zira günümüz ticaret hayatında lojistik süreçlerini doğru yönetmeyen şirketlerin bırakın büyümeyi ayakta kalması bile neredeyse imkânsız.
Geçtiğimiz yıl Sertrans Logistics için nasıl geçti?
2021 yılında büyüme ivmemiz arttı. Özelikle ülkemizin en önemli ihracat ve ithalat pazarları arasında yer alan İspanya, Portekiz, Fransa ve Almanya'da ciddi pazar payımız var. Örneğin bugün Portekiz'e giden her 100 aracın yaklaşık yüzde 50'si bizim araçlarımız. Benzer şekilde İspanya'da yüzde 30'a yakın bir pazar payımız var. Fransa ve Almanya'da birçok global markanın bir numaralı hizmet tedarikçisi durumundayız. Tabii hizmet ağımız sadece bu dört ülkeden ibaret değil. Mevcutta 200'e yakın ülke ve 800'e yakın noktada müşterilerimize hizmet verebilir noktadayız. 2020 ve 2021 yılı taşımacılık operasyonları için zorlu yıllardı. Ülkelerin aldığı pandemi tedbirleri nedeniyle kapılarda yaşanan sıkıntılar, navlun fiyatlarında dengesizlikler, maliyetlerde yaşanan artışlar, ihracat ve ithalat pazarındaki dengesizlikler ve benzeri birçok problemlerle boğuştuğumuz ve çoğu zaman belirsizliği yönetmeye çalıştığımız bir dönem yaşadık. Şimdiye kadar böyle bir dönem yaşamadık. Ancak şirket özelinde gerek uzman ekibimiz gerek güçlü altyapımız gerekse sağlam finansal yapımız nedeniyle bu süreci pazarın genelinin aksine daha rahat atlattık.
Daha çok hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Gerek ihracat gerekse ithalat pazarında hemen hem tüm sektörlere hizmet verdiğimizi söyleyebilirim. Özelikle ülkemizin en büyük ihracat kalemlerinden olan hazır giyim, tekstil ve otomotiv sektöründe ciddi bir tecrübeye sahibiz. Ancak Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok noktasına ithalat/ihracat taşıması gerçekleştiren bir firma olarak, bu ülkelerle olan ticaretimizi sadece tekstil ve otomotiv olarak görmüyor, tüm sektörlerde büyütmeye gayret ediyoruz. İhracat ve ithalat pazarına dair geliştirdiğimiz inovatif hizmetlerimizle pazarın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Özelikle karayoluna yönelik hızlı taşımacılık anlamında geliştirdiğimiz hizmetlerle Avrupa'nın birçok noktasına uçak hızında hizmet veriyor noktadayız.
Depolama alanında nasıl bir gelişme yaşandı pandemide?
Taşımacılık operasyonlarımızda zorlu ve görece daha kısıtlı büyümenin aksine, depolama operasyonlarında hızlı büyüdüğümüz yıllardı 2020 ve 2021. İki yıllık büyümemiz yüzde 100'e yaklaştı. Sadece Akpınar depomuza ayırdığımız kaynak yaklaşık 4,5 milyon avro civarında ve istidam etkisi 500 kişiye yakın. Yine geçtiğimiz yıl Almanya'da 5 bin metrekarelik depomuz faaliyete geçti. Mevcutta yüzde 100 kapasiteyle çalışan bu depoyu çok kısa süre içinde 10 bin metrekareye çıkartacağız. Yakın zamanda Avrupa'nın farklı coğrafyalarında açacağımız ofis ve depolarla büyümeye devam edeceğiz.
Bu yıl içinde hayata geçirdiğiniz Fark Yaratan İhracat Hikayeleri projesinden bahsedebilir misiniz?
Fark Yaratan İhracat Hikayeleri, Türkiye'deki ekonomik büyüklüğünden bağımsız, ihracat başarısı elde etmiş ürünleri ve bu ürünlerin üreticilerini tespit ederek, bu başarıların bilinirliğini artırmak üzere hayata geçirdiğimiz bir proje. Uzun soluklu ve hem yerelde hem de globalde çeşitli iletişim hedefleri olan bir yaklaşıma sahip bir süreçten bahsediyoruz. Bu yıl özelinde ülkemizin çeşitli coğrafyalarından 10 hikâyeyi işleyeceğiz ve önümüzdeki yıllarda yeni hikâyelerle daha da zenginleştirilecek. Yola çıktığımızda çok farklı hikâyelerle karşılaştık, araştırma sürecinde hikayeler arasında sağlık sektörüne yönelik ürettiği ürünle Dünya Sağlık Örgütü'nün de önemli tedarikçisi haline gelmiş, 100 ülkeye ihracat yapan üretiminin yüzde 95'ini yurt dışına satan üreticiden, ceviz ağacından yaptığı gitarları dünyanın farklı ülkelerine ihraç eden Bitlisli girişimcimize kadar çok farklı hikayeler mevcut. Isparta'dan, Erzincan'dan Tekirdağ'dan Antalya'dan birçok girişimcimizin hikâyesi yer alacak bu yıl ki süreçte. Sertrans olarak ihracat ithalat pazarından 33 yıldır hizmet veriyoruz. Dolaysıyla gerek ihracat gerekse ithalat pazarına hakim bir şirketiz. Bu süreçte öyle işletmelerle karşılaştık, o kadar özel ürün ve üreticiyle tanıştık ki açıkçası biz bile şaşırdık. Bizi mutlu eden bir diğer nokta ise bu süreçte karşımıza çıkan kadın girişimcilerin çokluğu oldu. Kadınların ihracat pazarında da güçlerinin ve ağırlıklarının her geçen gün biraz daha arttığını görmekten büyük bir mutluluk duyduğumu söylemek isterim.
2022 ve 2023 yatırım hedeflerinizden bahseder misiniz? Yatırımlar ve büyümenin odağında hangi alanlar olacak?
Sertrans olarak, 2023'te ülkemizin en büyük e-lojistik şirketi, 2025'te ülkemizin en büyük lojistik organizasyonu ve 2030'da ülkemizin en büyük lojistik şirketi olama gibi hedeflerimizi var. Bu noktada ilk hedefimiz gerçekleşti diyebiliriz. Yurt dışı büyüme planımız da net. 2022 yılında yapacağımız yeni yatırımlarla gerek depolama gerekse taşımacılık operasyonlarında büyümeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde ülkemiz özelinde toplam depolama kapasitemizi 240-250 bin metrekare seviyelerine çıkartacağız. Bu kapasitenin büyük bir kısmı da e-ticaret lojistiği operasyonlarına ayrılacak. Ayrıca Almanya başta olmak üzere açacağımız yeni ülke ofisleri ve depolarla yurt dışında da büyümeyi sürdüreceğiz. Geçtiğimiz yıl deponun açılmasıyla buradaki süreç başladı, büyüyerek de devam edecek. Bu ülkeyi önümüzdeki dönemde yeni ülkeler izleyecek. Buna dair hazırlıklar mevcutta devam ediyor.
Ayrıca önümüzdeki dönemde KOBİ'lerin gerek ülkemiz özelinde gerekse ihracat ve ithalat pazarında etki alanlarının genişleyeceğine ve güçlerinin artacağına inanıyoruz. Sertrans olarak bu anlamda onları desteklemeye devam edeceğiz. 2021 yılında olduğu gibi 2022'de de KOBİ'lerin farklı ihtiyaçlarına yönelik özel hizmet paketleri geliştirecek ve KOBİ'lere farklı alanlarda da imkân yaratmak adına farklı iş birlikleri yapacağız.