Pandemi etkisinde geçen iki yıllık dönemin sonunda yatırımını yüzde 49, üretimini yüzde 42, ihracatını ise yüzde 23 artırmayı başaran ve 23 milyar dolar ihracatla Türkiye'nin en büyük 3 sektörü arasına giren makine imalat sektörü, 16 Haziran'da İstanbul Fairmont Quasar Hotel'de düzenlenecek 'Makine Zirvesi'nde bir araya geliyor.
Makine imalatçısı 3 bine yakın firmayı temsil eden 27 derneği çatısı altında bir araya getiren Türkiye Makine Federasyonu MAKFED'in ev sahipliği yapacağı zirvede; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın yanı sıra ilgili bakan yardımcıları, Türk sanayinin duayenleri, kamu kurum ve kuruluşları, MAKFED ve üye derneklerin yönetim kurulları ile makine imalat sanayi firmalarının üst düzey yöneticileri yer alacak.
"Yeşil Makineler & Yeşil Dünya"
"Yeşil Makineler & Yeşil Dünya" teması altında, 16 Haziran 2022 Perşembe günü İstanbul Fairmont Quasar Hotel'de gerçekleşecek ve alanında önemli birçok ismin konuşmacı olarak yer aldığı zirvede, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, AB'nin iklim değişikliği ve ikiz dönüşüm politikaları üzerine bir konuşma yapacak.
MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran: "Türkiye'yi makine büyütecek"
Türkiye ekonomisinin güçlü bir ivmeyle kalkınması için önemli bir adım attıklarına dikkat çeken ve zirve ile ilgili görüşlerini paylaşan MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, "Yüksek teknoloji ile fark yaratan, uluslararası rekabette güçlü, ekonomiye yön veren bir sektör olmakta kararlıyız. Türkiye'yi makine büyütecek" dedi.
MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, makine imalatının Türkiye'nin 3 büyük sektöründen biri haline gelmesinde pek az ülkede görülebilecek kadar kapsayıcı ve güçlü bir sektörel örgütlenmeye sahip oluşunun büyük katkısı bulunduğuna işaret ederek "İçinde makinenin yer almadığı hiçbir strateji yazılamayacağı için görev ve sorumluluğumuz büyüktür. Sanayiinin küresel dönüşümü sürecindeki fırsatları değerlendirebilmenin ve küresel ekonomiden ülkemizin aldığı payı artırabilmenin tek yolu ise ileri ülkelerde olduğu gibi makine eksenli bir dönüşüm sürecinden geçmektir." diye konuştu.
"Pandemi Türkiye için fırsat yarattı"
Makine sektörünün, Türkiye ekonomisini dünya devleri arasına sokabilecek potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken, Dalgakıran, "Makine, 20 trilyon dolarlık dünya ticaretinden aldığı yüzde 13'lük payla, ticarete konu emtiaların başında geliyor. Almanya, Çin, ABD, Japonya ve İtalya, dünya makine ihracatının yüzde 60'ını yaparken toplam ihracattan yüzde 36 pay alıyor. Dolayısıyla makinede dünyaya yön verenler, toplam ihracatın da öncüleri.
Pandemide daralan dünya makine ve teçhizat yatırımları, Türkiye'de 2 çeyrek sonra aynı büyüme trendine girerek, son on yılın en yüksek rakamı olan 5,25 trilyon dolara yıl sonu itibariyle erişmiş durumda. Dolayısıyla, küresel pazarda artan taleple birlikte jeopolitik konumu ve diğer üstünlükleri bakımından pandemi sonrası için Türkiye'nin kazandığı avantaj ile sektörün ihracat odaklı büyümesini sürdüreceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca, yeni dönemde tedarik güvenliği ve yakından tedarike odaklı küresel tedarik zincirlerindeki değişim ihtiyacı da yeni kapasite yatırımlarını beraberinde getirecektir. Tüm bu olumlu tabloya ek olarak yeşil ve dijital dönüşümün yeni yatırımları tetikleyecek olmasını da arkamıza aldığımız kuvvetli bir rüzgâr olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, sektörümüzün tüm paydaşları ile bir araya geleceği, Yeşil Makineler & Yeşil Dünya temasındaki zirve ile ikiz dönüşüm sürecindeki politikalarımızda önümüzü aydınlatacak sonuçlara ulaşmayı bekliyoruz" şeklinde konuştu.
MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır: "Sanayinin dönüşümdeki misyonumuzun farkındayız, gereğini yapıyoruz"
Önde gelen makine imalatçıları ve teknoloji tedarikçileri başta olmak üzere tüm paydaşların bir araya getirilmesi amaçlanan programda, kendisini Türkiye'nin Makinecileri arasında olarak gören tüm mensuplarını beklediklerini kaydeden MAKFED Genel Sekreteri Zühtü BAKIR, zirvenin önemini şu ifadelerle açıkladı:
"Sektörümüzü yakından ilgilendiren İklim değişikliği ile mücadelede politika ve programlarını yakından takip ediyoruz. Paris İklim Anlaşmasının 7 Ekim 2021 tarihinde kabulü ve hemen öncesinde, 16 Temmuz 2021'de ilan edilen Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile ülkemizin de bu konudaki rotası belirlenmiş oldu. Makine sektörü yapısı itibarıyla karbon emisyonu düşük olmasına karşın, ürettiği ürünlerin kullanılmaları esnasındaki emisyondan söz etmek mümkün. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde oluşturan Gümrük Birliği akabinde, AB Teknik Mevzuatının başarı ile uyumlaştırılması yanı sıra standardizasyon, akreditasyon ve belgelendirme alanlarında karşılık tanımaların yapılması ile AB'ye tam entegrasyon sağlandı. Bu durum, ülkemizde üretilen makinelerin AB ile eşdeğer olmasını sağlamış ve dış ticaretimizin yarıdan fazlasının AB ile yapılır olmasına da önemli katkısı olmuştur"
AB'nin ikiz dönüşümle ilgili sektöre dair düzenlemelerine uyumdaki proaktif yaklaşımlarının süreceğini söyleyen Bakır, "Bu süreçte gerek imalat sistemleri gerekse emisyon indirgeyici mekanizmaların temininde olan sektörümüzün kritik rolünü, hedeflerimize ulaşılmasında yeni bir manivela olarak görüyoruz" dedi.