PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Pandeminin etkisiyle toplumun her kesiminde hijyene ve temizliğe olan hassasiyet önemli oranda artış gösterdi. Dolayısıyla ürünlere temas etme zorunluluğunu ortadan kaldıran akıllı ve teknolojik çözümlere ilgi de ciddi oranda artmış durumda. Özellikle fotoselli, hareket sensörlü, IoT (nesnelerin interneti) teknolojisiyle çalışan ve temas gerektirmeyen ürün grupları tercih ediliyor. İkinci ve daha da önemli olan bir başka konu ise, sürdürülebilirlik temasına sahip olan, suyu tasarruf eden çözümler. Z kuşağının tüketim tercihleri, en küçük hizmet ve üründe bile sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Akıllı teknolojilerle çalışan batarya, duş, klozet, rezervuar sistemleri gibi inovatif ürünleriyle bilinen Roca Türkiye'nin Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva ile, su tasarrufu, su kaynaklarındaki sıkıntılar ve sürdürülebilirlik teknolojilerini konuştuk.
Son zamanların en önemli konularından biri iklim değişimi ve su kaynaklarındaki sıkıntı. Şirket olarak iklim değişikliği ile mücadele konusunda ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Roca Grup olarak tüm hedeflerimizi daha yaşanabilir bir dünya vizyonuna odaklanarak, sürdürülebilir politikalar doğrultusunda belirliyoruz. Sürdürülebilirlik sadece yıllık hedeflerimiz arasındaki bir madde değil, tüm süreçlerimizi kapsayan temel argümanımız. Bu noktada her faaliyet ve çalışmamız, Sürdürülebilirlik Direktörlüğü yönetiminde gerçekleşiyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2015-2030 için tanımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu olan faaliyetlerimiz, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegeni korumak ve herkes için refah sağlamak gibi temel misyonları içeriyor. Roca Grubu olarak, sürdürülebilirlik anlayışını oluşturan ana felsefe, günümüzün gerçeklerini dikkate alarak gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir model sunmak. Bu doğrultuda hammaddeden, bu maddelerin temin sürecine, üretimden depolamaya kadar her aşamada sürdürülebilirlik politikamız geçerli. Politikamız, emisyonların azaltılması, su ve güç tüketiminin azaltılması, geri dönüşümün teşvik edilmesi gibi sürdürülebilirlik amaçlarını içeriyor. Roca inisiyatifi ile kurulan "We Are Water Vakfı" ise grubun bu amaçtaki somut adımlarından en önemlisi. Kuraklık tehdidi ile karşı karşıya olan bölgelerde gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleriyle su ve enerji tasarrufu için sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. We Are Water Vakfı ile iklim krizinin yarattığı su kıtlığı sorunlarına küresel ölçekte çözümler sunarken bu sürdürülebilir yaklaşımı fabrikalarımızdaki üretim süreçlerinde ve su tasarrufu sağlayan inovatif ürün çözümlerimizle de devam ettiriyoruz.
Sürdürülebilir çözümleriniz nelerdir, bu çözümlerle ne gibi katkılar sağlanıyor? Tüketiciler bu çözümlere ilgi gösteriyor mu?
Gerek su tasarrufunu gerekse temassız kullanımını öne çıkaran, akıllı teknolojilerle tasarımı buluşturan ürünlere son dönemde daha yoğun bir ilgi var. Özellikle pandemiyle birlikte kullanıcının toplu kullanım alanlarında temassız ürünleri tercih ettiğini görüyoruz. Banyo ürünlerinde en fazla öne çıkanlar hem tasarruf hem de hijyen sağlayan akıllı batarya, akıllı duş, klozet, rezervuar sistemleri diyebiliriz. Bu modellere olan talebin hem iç pazarda hem de ihracatta arttığını görüyoruz.
Tasarrufu bir bütün olarak ele almak gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Roca'nın akıllı tasarımları hem su hem enerji hem de bunların doğal bir sonucu olarak bütçe tasarrufu sağlamaya yönelik tasarlanıyor. Ürün gamında yer alan, sıcak su akışını limitleyen, cold start özellikli ya da zamanlayıcı gibi unsurlar armatürlerde su ve enerji tasarrufu özellikleriyle verimlilik sağlıyor. Ürün gamımızda yer alan, boşa su akışını azaltan veya termostatik özelliğiyle ısı ayarlaması yapan duş sistemlerinin aynı zamanda ürünlerin kurulum ve kullanımlarının daha verimli yönetimi için bünyesine akıllı uygulamalar dahil ediliyor. Mobil uygulamalar ve IoT teknolojisi ile uzaktan da ayarlanabilen, su akış hızını ve sıcaklığını sabitlemeye olanak sağlayan ve kişiselleştirme özelliğiyle bunların hepsini hafızasında tutan akıllı duş sistemlerimiz, su tasarrufunu teknoloji ile birleştirerek gündelik hayatımızın içine dahil ediyor.
Sürdürülebilir çözümler için yeni yatırımlarınız olacak mı?
Geçen yıl Haziran ayında grup olarak sürdürülebilirlik alanında attığımız adımları daha da kuvvetlendirmek için enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümü konusunda uzman olan Schneider Electric ile bir anlaşma imzaladık. Bu anlaşma ile dekarbonizasyona yönelik yeni bir yol haritası belirleyerek grup genelinde tek bir küresel stratejiyle yol alıyoruz. Tüm süreçleri yakından takip ederek, çıkan sonuçlara göre tüm ülke şirketlerinde projeler oluşturacağız. Ayrıca, Roca Grup, uzun zamandır çalıştığı sürdürülebilirlik yol haritasına göre planladığı su verimliliği projesi için Settat Morocco ile birlikte Türkiye Eskişehir fabrikamızı pilot ülkelerden biri olarak seçti. Böyle bir süreci başlatan ülkelerden biri olmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Roca olarak üretim proseslerinden organizasyonel süreçlere kadar her aşamada sürdürülebilirlik vizyonuyla bu proje kapsamında daha da bilinçli şekilde hareket etmeye devam edeceğiz. Bu noktada sektördeki sürdürülebilirlik alanında öncü rolümüzü korumak hedefindeyiz.
Türkiye su fakiri ülkeler sıralamasında dünyada nerede duruyor?
Farklı araştırma ve raporlara göre Türkiye 2040 sonrasında ciddi su stresi yaşayacak ülkeler arasında sıralanıyor. Örneğin Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) tarafından yapılan bir araştırmada Türkiye, 2040 yılında ciddi anlamda su kıtlığı çekecek ülkeler arasında gösterildi. WRI tarafından 167 ülkenin su kullanımı, aldığı yağış miktarı, iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi değerleri göz önünde bulundurularak yapılan araştırmaya göre, yakın gelecekte 33 ülkede ciddi su sıkıntısı baş gösterecek. Türkiye, 2040 yılına gelindiğinde dünyada ciddi su sıkıntısı yaşayacak 33 ülke arasında 27'nci sırada bulunuyor. Bu noktada gezegenin geleceği ve çevre adına sürdürülebilirlik politikasına sıkı sıkıya bağlı bir marka olarak biz de hem tasarımlarımızda hem de tüm süreçlerimizde verimlilik ve tasarruf odaklı hareket ediyoruz.
El yıkarken, sifon çekerken veya duş alırken ne kadar su ziyan ediyoruz? Yoksa bu sular kimyasalla kirletilmemiş olduğu için ziyan edilmiş su kategorisine girmiyor mu? Çünkü dönüp dolaşıp su döngüsüne girerek denize gidiyorlar…
Dünyamız temiz su kaynakları açısından su sıkıntısı yaşıyor. Önlemler alınmazsa, gelecek 20 yılda da bu sorunun çok daha fazla coğrafyayı etkisi altına alacağı öngörülüyor. Bu nedenle temiz su kaynaklarının tasarruflu ve verimli kullanımı kritik derecede önemli. El yıkarken yaklaşık 2-4 litre, sifon çekerken ortalama 5-6 litre, duş alırken de 30-40 litreye kadar çıkabiliyor. Bunlar bulunulan alt yapıda herhangi bir su arıtma bağlantısı yok ise direkt olarak ziyan edilmiş su kategorisinde. Roca olarak teknolojiden faydalanarak tasarlayıp ürettiğimiz ürün grupları, tam da bu vizyonla hayata geçti. Roca'nın; lavabo ve klozeti tek parça halinde birleştiren ikonik W+W serisi, akış sınırlayıcı akıllı duşu, su harcatmayan In-Wall sistemi gibi teknolojik ürünleri ile banyolarda konfordan ödün vermeden tasarruf ve enerji verimliliği sağlıyor. Uluslararası tasarım ödüllü W+W lavabo ve klozeti tamamen sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmış bir seri. Ürünün yenilikçi sistemi, lavabo suyunun filtrelenerek tuvalette tekrar kullanılmasını ve tasarruf edilmesini sağlıyor.
Susuz çamaşır-bulaşık makinesi gibi yeni teknolojiler üzerine çalışan markalar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hem su hem de deterjan kullanmadan temizlik sağlayacak makineler bulunuyor. Karbondioksiti çalışma sırasında sıvı faza çevirip yıkama bittikten sonra tekrar gaz haline döndürüyor. Oldukça inovatif ve çevreci bir çözüm. Hayatımızın, evlerimizin içinde su tüketimine yol açan her türlü ürünün su tasarrufuna yönelik teknolojiler ekseninde yeniden tasarlanması artık bir tercih değil, bir gereklilik. Roca Grup da bu tip ürünler üreten bir şirket olarak benzer yaklaşımlar üzerine çalışmaya devam ediyor. Geleceğin banyolarıyla ilgili temel dinamikleri teknoloji aracılığıyla banyolara entegre ederken, gezegenimizi koruma çabamızı her zaman en üst seviyede tutacağız.