PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Omicron ile birlikte bulaş çok arttı. Doğal olarak insanlar en ufak bir kuşku ve belirtide hemen bir test ihtiyacı duyuyor. Malum test devlet hastanelerinde ücretsiz. Ancak yoğunluk öylesine fazla ki test sırası ve sonuç bekleme süresi iki güne çıktı. Özelde ise bekleme süresi yok. Ancak PCR testi fiyatları yüksek seviyelerde. İki kez test yaptırdığınızda rakam 500 TL'yi buluyor. Öte yandan Omicron'da karantina süresi bittikten sonra da pozitif çıkma oranı yüksek. Yani böylece bir kişinin özelde test maliyeti arttıkça artıyor. Buna paralel olarak son zamanlarda hızlı tanı kitleri de çok revaçta. Genel kullanımda PCR'ın tercih edilmesi bu tür ürünlerin kullanımının önüne geçmiş olsa da artık iş yerlerine hatta bazı evlere de girmiş durumda. Üstelik hem test kolaylığı hem de yayılmaya devam eden yeni mutasyonlarla birlikte bu hızlı tanı kitleri daha çok kullanılacak. Yurt dışında eczanelerde hatta marketlerde bile satılabilen hızlı tanı kitleri henüz ülkemizde bu şekilde satılamıyor. Üretimin büyük bir kısmı ihracat odaklı. Ancak üreticiler, Covid-19 hızlı tanı kitlerinin bu yıl ülkemizde yeni bir pazar oluşturacağı görüşünde. Hızlı tanı kitlerinin adet fiyatı, değişen hammadde ve talep koşullarına göre değişiyor. Ortalama 1.20 Euro olan bu hızlı tanı kitlerinin doğruluk oranı ise yüzde 95'in üzerinde. Biz de dergimizde bu hızlı test kitlerinin maliyetini, ihracatını ve üretimini mercek altına aldık…
"HEDEF 60 MİLYON KİT"
2020 yılında pandemi ile birlikte dünyanın 41 ayrı ülkesine tanı kitleri ihraç ettiklerini söyleyen Vision Biotechnology CEO'su Engin Narinç, şirket bünyesinde 141 ticari kit bulunduğunu ve bu kitlerin Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında satıldığını ve global bilinirliğinin yüksek olduğunu söylüyor. Şirketin yıllık iç piyasada Covid-19 pazarının yüzde 15'ine sahip olduklarını dile getiren Narinç, yine yıllık iç piyasada Covid-19 antijen test kiti pazarında ise yüzde 40'lık bir payda yer aldıklarını belirtiyor. Narinç, Covid-19 antikor testi pazarının da yüzde 25'ini yönettiklerini ve tanı kiti üretim ve iç arzında ise ilk sırada olduklarını belirtiyor. Bu yılki hedefleri arasında 60 milyon test sayısına ulaşmak olduğunu kaydeden Narinç, bu sayı için de ek olarak 40 kişilik yeni bir istihdam sağlamayı planladıklarını hatırlatıyor. Pandemi sonrasında şirketlerin, yıllardır elde ettikleri bilgi birikimini hızlıca uygulamaya döktüğünü söyleyen Narinç, "Özellikle iç rekabet başarıyı, başarı ise daha büyük bütçeleri getirdi. Ülkemiz şu an Avrupa'nın bir adım önünde olup ABD ve Çin ile rekabet edebilecek güce ulaştı" diyor. Narinç, bu yılki temel hedeflerinin ise 45 milyon antijen ve 15 milyon PCR testi üretip bu üretimin virüsle mücadele çerçevesinde kullanılmasını sağlamak olduğunu da kaydediyor. Geçen yılı 42 milyon test ile kapattıklarının altını çizen Narinç, bu üretimin yüzde 70'lik kısmını hızlı tanı grubunun oluşturduğunu, bu yılki hedefin ise 60 milyona ulaşıp yüzde 70 hızlı, yüzde 30 PCR oranını korumak olduğunu anlatıyor.
ORTALAMA FİYATI 1.20 EURO
Yerli üretimde, ülkemizin Avrupa'nın açık ara en büyüğü konumunda olduğunu ifade eden Narinç, "Ülkemiz kendi ihtiyacını karşılayacağı gibi Avrupa ihtiyacının da yüzde 25'lik kısmını karşılayacak altyapı ve teknik donanıma sahip" diyor. Halihazırda 110 ayrı şirket ve bazı durumlarda hükümetler ile çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Narinç, gelirlerin yüzde 90'lık kısmını ihracatın oluşturduğunu da hatırlatıyor. Bu tanı kitlerinin adet fiyatının değişen hammadde ve talep koşullarına göre değiştiğinin bilgisini paylaşan Narinç, ortalama 1.20 Euro bandında olduğunu da hatırlatıyor. Kit üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın çok hassas bir izin prosedür zinciri olduğunu dile getiren Narinç, "İnsan sağlığını ilgilendiren bu konuda Bakanlığımız ekstra hassas davranıp bizi daha hassas ve daha kaliteli bir üretime zorluyor. Ayrıca tüm prosedürler için ilçe ve il sağlık müdürlükleri fazlasıyla süreçlere katkı veriyor" diyor. Hızlı tanı kitlerinin doğruluk oranının yüzde 95'in üzerinde olduğunu da belirten Narinç, herkesin bu tanı kitlerini alamayacağını, ancak globalde birçok ülkede onaylanmış kuruluş onayı ile süper marketlerden ve eczanelerden temin edilebildiğinin vurgusunu yapıyor. Narinç, yaklaşık 240 milyon TL ciro ile geçtiğimiz yılı kapattıklarının altını çizerek bu yıl bu rakamı 500 milyon TL bandına çekmek istediklerini de söylüyor. Narinç, merdiven altı üretimde ise Bakanlığın çok hassas olduğunu dile getirerek, "Alınacak önlemler ile üreticilerin Çin'den ürün alıp ülkede paketlenmesinin önüne geçilebilirse süreç çok daha efektif ilerler" diyor.
İDRARDAN COVİD TESTİ
Sıla Grup, yaklaşık 25 yıldır sektöre hizmet veriyor. Genelde sağlık alanında anahtar teslimi hastane yapımları, yap-işlet-devret modelleri, hastane işletmeleri, radyoloji ve laboratuvar kurulum işletmeleri ve medikal malzeme üretimleri yapan şirketlerden oluşuyor. Pazar paylarının ürünlere göre değişim gösterdiğini söyleyen Sıla Grup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İhsan Şahin, pazar paylarının yüzde 25 ile 50 arasında olduğunu belirtiyor. Yaklaşık bin 200 kişilik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Şahin, "Yeni yıl ile birlikte özellikle lojistik ve tedarik sıkıntılarını göz önüne alarak daha fazla üretmek, hammadde ya da yarı mamul üretimlerini de gerçekleştirmek için düğmeye bastık. Bu yıl istihdamımızı yüzde 20 oranında büyüteceğiz" diyor. Covid tarama testleri başta olmak üzere birçok hastalığa ait hızlı tanı kitleri ve bunların bazı komponenetlerinin ülkemizde başarılı bir şekilde üretildiğini kaydeden Şahin, "Bu konuda kendi ayaklarımızın üstünde durabilecek kendi kendimize yetebilecek kapasite ve tecrübemiz var. Bence en önemli sorunumuz, bu üretimlerimizin yerli ve yabancı pazara açılmasında gereken senkronizasyon ve pazarlama sorunu" diyor. İdrarda Covid testi üreten bir firma olduklarının da altını çizen Şahin, "Bilindiği gibi farklı yöntemler ve uygulamalara sahip birçok hızlı tanı kiti mevcut günümüzde. Ben bunların karttest yöntemi ile çalışanların yetkili otoriteler tarafından test edilmesi durumunda pazarda önemli roller ve kapasiteler üstlenebileceklerini düşünüyorum" diyor. Genel kullanımda PCR'ın tercih edilmesi bu tür ürünlerin pazarını oluşturmadığı görüşünde olan Şahin, ancak bu yıl hem test kolaylığı hem de yayılan yeni suşlarla birlikte bu hızlı tanı kitlerin daha çok kullanılacağının bilgisini paylaşıyor.
"DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALACAK"
Hızlı kitlerin veya testlerin de üretilmesine ilişkin özellikle prosedürel iş ve işlemlerin oldukça zor ve uzun olduğunu kaydeden Şahin, "Dünyada büyük bir mücadeleye sahne olan Covid salgının ticari boyutları düşünülerek ülkemizdeki yetkili otoritelerin üretimin önündeki en büyük engel olan bürokrasi ve prosedürlerde üreticilere yardım ve destek olması şarttır. Başta prosedürel olarak üretime esas bazı küçük sıkıntılarımız aşabilirsek bu alanda dışa bağlılığımızı ortadan kaldırabiliriz" diyor. Ülkemizde üretilen hızlı tanı kitlerinin uzun zamandır yurt dışı pazarlarında yer aldığını da sözlerine ekleyen Şahin, yurt dışı pazar payımızın her geçen gün büyüdüğünü, Orta Doğu ve yakın coğrafyamızın tümüne bu ürünlerin satıldığının bilgisini veriyor. Son zamanlarda üretilen hızlı tanı kitlerinin bir kısmının neredeyse PCR testleri ile aynı doğruluk ve güvenilirlikte üretilebildiğini söyleyen Şahin, herkesin bu tanı kitlerini alabileceğini, ancak resmi olarak bu testlerin sonuçlarının henüz ülkemizde kullanılmadığını söylüyor. Şahin, sahte PCR ve hızlı tanı kitleri açısından vatandaşlara şu sözlerle sesleniyor: "Uyanık olmalı ve tüm testlerin sertifika ilgili belgelerini istemelidirler. Ülkemizde tıbbı ilaç ve ürün grubuna kayıt olmayan test ve malzemelerin kullanılmaması gerektiğini düşünmekteyim."
HEM İLAÇ HEM DE AŞI ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜYOR
Atabay Kimya olarak 800 kişiye istihdam sağladıklarını söyleyerek konuşmasına başlayan Atabay Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Atabay, "Çalışanlarımızdaki aidiyet duygusu ile omuz omuza vererek toplum sağlığına hizmet verme yolunda teknolojik altyapımızla yenilikçi projelere imza atıyoruz" diyor. İlaç etkin hammaddesinden bitmiş ürüne ilaç geliştirme felsefesiyle her sene cirolarının yüzde 5'ini ürün geliştirme ve Ar-Ge için ayırdıklarını ifade eden Atabay, "45 senelik hammadde geliştirme ve kaliteli ürün geliştirme istikrarımızı kendi kendine yetme felsefemiz ile mümkünse yurt dışına bağımsız yürütmeye çalışıyoruz" şeklinde konuşuyor. Pandemi başlangıcında hızlıca Favipiravir hammaddesini sentezleyen ve müstahzar ürünü piyasa sunan ilk şirket olduklarını iddia eden Atabay, Covid-19'a karşı hem ilaç hem de aşı tarafında çalışmalarının devam ettiğini dile getiriyor. Genetik ve moleküler biyoloji konusunda ürün sağlayan Sentromer ile işbirliği içinde çalıştıklarını da vurgulayan Atabay, "Sentromer kurucusu ve bilim insanı Pınar Akalın, ilk kuruluşundan itibaren yurt dışından ithal edilen laboratuvarda gerekli kritik malzemelerin geliştirmelerini ve üretimlerini kendi akredite laboratuvarında gerçekleştirdi. Bu sayede KAGİDER gibi birçok kadın girişimci ve bilim insanı organizasyonlarında örnek alındı" diyor. Bu yıl 500 bin ile 1 milyon arası hızlı tanı test üretimi hedeflediklerinin de altını çizen Atabay, "Sonraki senelerde de kapasiteyi artıracağız. i-test markamızı halk sağlığını etkileyen, ihtiyaç duyulan diğer viral ve bakteriyel parametreler için de geliştirmek planlarımız arasında yer alıyor" diye konuşuyor.
"MAALESEF ÜLKEMİZİN MARKA DEĞERİNİ DÜŞÜRÜYOR"
Pınar AKALIN / Sentromer DNA Teknolojileri Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı
"i-test markasıyla ticarileştirdiğimiz hızlı testlerimizde kullandığımız malzemelerin mümkün olduğunca Türkiye'de üretilmesine özen gösterdik. Testlerde kullandığımız proteinler TÜBİTAK ve diğer yerli kurumlarımızdaki araştırmacılar tarafından üretiliyor. Partikül çalışmaları ve formülasyonların tamamı kendi araştırmacılarımız tarafından yapıldı. Performans testleri tamamlandıktan sonra Sağlık Bakanlığı onayına sunuldu ve 2022 Ocak ayı itibariyle üretime geçildi. Yurt içi ve yurt dışında görüştüğümüz kurumlar var. Testimiz numunenin bir membran üzerinde bulunan altın nanopartiküllerle birleşmiş hedef viral proteinlere bağlanmasıyla 5-10 dakika içinde sonuç veriyor. İmmunokromatografik hızlı tanı yöntemi yıllardır farklı parametrelerle güvenilir sonuçlar alınan bir moleküler tanı yöntemidir. Gebelik testleri örnek olarak gösterilebilir. İçinde bulunduğumuz dönemde düşük fiyatla yüksek adetlerde piyasaya sürülen testler nedeniyle yöntemin güvenilirliği sorgulanmakta. Yerli üretim olarak lanse edilen hızlı testlerin birçoğunun Uzak Doğu'dan ithal edilip plastik kaset içine yerleştirilen test striplerinden oluşturulmuş ürünler olması, maalesef ülkemizin marka değerini de düşürüyor. Eksik malzemeler nedeniyle doğru sonuç vermeyen bu testlerin bazılarının kalitesinin anlaşılması mümkün. Antijen testleri mevcut enfeksiyonu gösterir, antikor testleri ise enfekte veya aşı olan kişinin kanında dolaşan SARS-CoV2'ye özgü serbest IgG ve IgM antikorlarını gösterir. Hastalığı geçirmek ya da aşı olmak suretiyle oluşan viral bağışıklık, her ne kadar hücresel hafızaya kaydedilse de virüse maruz kalındığında serbest IgG antikoru hızla bağlanarak hücrelere girerek çoğalmasını, dolayısıyla hastalığı engelleyebilir."
YERLİ HIZLI TANI KİTİ ÜRETİCİLERİ
Türklab
RTA Labaratuvarları
Hibrigen Biyoteknoloji
Genkord
Bioeasy