Türkiye Liman İşletmecileri Derneği tarafından hazırlanan "Konteyner Taşımacılığında Küresel Terminal Operatörlerinin (KTO) Etkinliği ve Türkiye'ye Yansımaları" raporu yayınlandı. Küresel konteyner taşımacılık sektörünün son 30 yılına ışık tutan rapor, KTO'ların küresel ölçekte üstlendikleri rolü ve ülkemize yansımalarını da çarpıcı rakamlar ile gözler önüne seriyor.
Küresel ticarette çok büyük bir rol oynayan denizyolu taşımacılığında liman ve terminal ağları kurma amacıyla birden fazla ülkede yatırım yaparak yük/yolcu/tekerlekli araç elleçleme faaliyetlerini yürüten Küresel Terminal Operatörlerinin (KTO) hem dünyada hem de ülkemizdeki sayısı, pazar payı ve sektördeki etkinlikleri her geçen yıl artmaya devam ediyor. Faaliyette bulundukları ülkelerde istihdam yaratma, yabancı sermaye girişini kolaylaştırma, limanlardaki teknoloji kullanımını geliştirme, ilgili ülkenin dış ticaretteki rekabet gücünü arttırma gibi birçok avantajlar sağlayan KTO'ların Türkiye'deki gelişimi Türkiye Liman İşletmecileri Derneği tarafından hazırlanan "Konteyner Taşımacılığında Küresel Terminal Operatörlerinin (KTO) Etkinliği ve Türkiye'ye Yansımaları" raporunda tüm açıklığıyla birlikte ortaya konuldu. Aynı zamanda ilgili raporda KTO'ların küresel ölçekte üstlendikleri roller ve bu rollerin ülkemize yansımaları istatistiklerle birlikte detaylı olarak verildi.
Rapor KTO'ların 30 yıllık gelişimini ortaya çıkarıyor
Rapora göre; yaklaşık 30 yıl süren gelişim dönemi sonunda 2020 yılı itibariyle sayısı 21'i bulan KTO'lar küresel konteyner elleçleme hacminin yüzde 80,5'ini yaparken, dünya toplam konteyner elleçleme kapasitesinin yüzde 75'ine sahipler. 15 yıl önce bu pay 220 milyon TEU ile yüzde 55 iken, bugün baktığımızda KTO'lar küresel konteyner elleçleme hacminin neredeyse yüzde 80'den fazlasını elleçler duruma geldiler. KTO'ların etkinliği 2001 yılından itibaren oldukça hızlı bir artışla ivmelenirken, özellikle 2010'lu yıllardan sonra KTO'ların ortak olduğu liman ve terminallerin sayısı da önemli oranlarda artış gösteriyor. 2020 yılına gelindiğinde Türkiye'de elleçlenen 11,7 milyon TEU konteynerin 8,2 milyon TEU'su KTO ortaklı limanlar tarafından elleçlenirken, yüzde 100 yerli sahipli ve/veya ortaklı terminallerde ve limanlarda konteyner elleçleme miktarı ise sadece 2,6 milyon TEU olarak kaydediliyor. Bu durum 2022 yılında da değişmiyor.
KTO'lar dış ticaretimize büyük ivme kazandırıyor
KTO'ların liman ve terminal işletmeciliğindeki önemine değinen TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, "Hazırlamış olduğumuz rapor, KTO'ların liman işletmeciliğindeki rolünü hem nitel hem de nicel olarak tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Ülkemizdeki KTO varlığının bazı avantaj ve dezavantajları olsa da küresel konjonktür dikkate alındığında bu varlığın pek çok yönüyle ülkemize ve sektörümüze önemli kazanımlar sağladığı oldukça açıktır. KTO'lar, Türk dış ticaretine ve ülkemizin rekabet gücüne büyük ivme kazandırıyor. Örneğin ülkemizdeki tüm limanların bir yılda elde ettikleri cironun hacmi yaklaşık 10 milyar dolarken, limanlarımız üzerinden gerçekleştirilen Türkiye dış ticaretinin ekonomik değeri 200 milyar doların üzerindedir'' dedi. Dış ticarette denizyolunun payı her geçen gün artarken buna bağlı olarak KTO'ların yarattığı olumlu katkı da artmaya devam ediyor.
Erdemir sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir ülkenin rekabet gücünün artmasında ve yatırım cazibesinin gelişmesinde limanlar en kritik yatırımlardır. Bu nedenle KTO'ların iş yapış şekli, iş sağlığı ve güvenliğine bakış açısı, performans ve verimlilik konularında getirdikleri standartlar, limanlara, liman altyapılarına, liman ekipmanlarına ve teknolojisine yaptıkları yatırımlar, ulaşım ağı (network) ve ana gemi uğraklarından kaynaklanan navlun avantajları vb. düşünüldüğünde özellikle ülke ihracatımızın uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü arttırmada oldukça önemli katkılar sunmaktadır."