PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Pandemi süreciyle birlikte birçok işletme dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdı ve başta bulut teknolojileri, felaket merkezi çözümleri, siber güvenlik, yapay zekâ ve hibrit çalışma teknolojileri gibi birçok teknolojiye yatırımlarını artırdı. Bilgi teknolojileri alanında dünyanın önde gelen distribütörlük firmalarından biri olan Redington'ın Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan ile, pandemi sürecinde şirketlerin en çok hangi alanda teknoloji yatırımı yaptığını ve gelecek öngörülerini konuştuk.
Son bir yıl içinde KOBİ'lerin ve daha büyük ölçekli şirketlerin talep ettiği ürün ve çözümler daha çok hangileri oldu?
Bulut teknolojileri işletmelere sağladığı esneklik, verimlilik, ölçeklenebilirlik ve en önemlisi rekabet avantajı ile öne çıktı. İşletmeler bulut ortamında aldıkları hizmetleri ihtiyaçlarına göre ölçeklendirebiliyor, uygulamaları özelleştirebiliyor ve bu hizmetlere her yerden erişebiliyor. Altyapı maliyeti olmadan, bakım konusunda herhangi bir endişe yaşamadan bu hizmetleri rahatça kullanabiliyorlar. Bir diğer önemli teknoloji yatırımı ise felaket merkezi çözümlerine oldu. İşletmeler felaket merkezi çözümlerinin yalnızca deprem, sel baskını gibi doğal afetlerde değil, bunların yanı sıra Covid-19 gibi kitlesel salgın durumlarında da büyük bir gereklilik olduğunu gördüler. Yine pandeminin etkisiyle uzaktan çalışmaya yönelik yatırımlarını artırdılar. Bu yatırımların yavaş yavaş hibrit çalışma ortamı sağlamaya yönelik olacağını görüyoruz. Dolayısıyla çalışanların şirket kaynaklarına konum ya da zaman sınırlaması olmaksızın tek şifre ile kolay ve güvenli erişim ihtiyaçları ön plana çıktı. Yine bulut teknolojilerine ve hibrit çalışma ortamına geçiş siber güvenlik çözümlerine olan ihtiyacı artırdı. Son bir yıl içinde zararlı yazılım, fidye yazılımı, BEC, oltalama gibi saldırılarda büyük artış olduğunu görüyoruz. Bu nedenle siber güvenlik alanına olan yatırımlarda büyük bir artış oldu.
Cem Borhan
Önümüzdeki birkaç yıl içinde KOBİ'lerin ve daha büyük ölçekli şirketlerin hangi ürün ve çözümleri talep edeceğini öngörüyorsunuz?
Pandeminin başlamasıyla birlikte geçtiğimiz bir buçuk yıl içinde işletmelerin sürdürülebilir büyümesini destekleyecek en önemli trendlerden birinin dijital dönüşüm olduğuna şahit olduk. Bu süreçte dijital dönüşümünü tamamlamış ya da bu yolda önemli adımlar atmış işletmelerin henüz bu sürece başlamamış ya da daha çok başında olan işletmelere karşı büyük bir avantaj elde ettiğini ve büyümelerini sürdürebildiklerini gördük. Bu nedenle dijital dönüşüm trendinin yakaladığı ivmeyi önümüzdeki bir yılda ve ötesinde de devam ettireceğini öngörüyoruz. Bir diğer önemli trend uzaktan ve ofiste çalışmayı bir araya getiren hibrit çalışma modeli olacak. Capital 500 firmalarında hibrit çalışma modelinin daha çok benimseneceğini düşünüyoruz. Yine pandemi dönemiyle büyük ivme kazanan bulut teknolojilerine geçiş önemli bir trend olmaya devam edecek. Küçükten büyüğe tüm işletmeler bulut teknolojilerinden faydalanabiliyor. Bu nedenle sürdürülebilir bir büyüme açısından büyük önem taşıyor. Önümüzdeki bir yıl içinde özellikle hibrit bulut teknolojilerine büyük bir talep olacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan dijital dönüşümün daha da hızlanması ve bulut teknolojilerine olan talebin artmasıyla siber güvenlik işletmelerin en önemli önceliklerinden biri olmaya devam edecek. Dijital dönüşümün etkisiyle birlikte işletmelerin otomasyona olan ihtiyaçları daha da artacak. Bu nedenle yapay zeka ve robotik teknolojilerinin kullanımında önemli bir artış göreceğiz. Bununla birlikte büyük altyapıların ve büyük şirketlerin büyük yatırımlar yaptıkları bir dönemden hizmetin öne çıktığı, abonelik ve aylık faturalandırma modeli gibi müşteri memnuniyetinin, sadakatinin oluşturulduğu bilişim çözümlerinin bir hizmet olarak verildiği bir döneme doğru ilerliyoruz.
Batılı ülkelerle ve teknolojik açıdan çok ileride olan Asya ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'nin dijital dönüşüm skalasındaki yeri nedir? Dijitalleşmede Türk şirketlerinin güçlü ve zayıf yönleri neler?
Batı ile Asya ülkeleriyle karşılaştırdığımızda Türkiye'de işletmelerin henüz gidecek yolları var, bu bağlamda işletmelerin dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırmaları gerekiyor. Dijital dönüşüm süreklilik arz eden bir konu. Belirli bir yatırım yapıp çözümleri kullanmaya başladıktan sonra tamam bitti diyebileceğimiz bir şey değil. Türkiye'deki şirketlerin dijitalleşme konusunda zayıf yönlerinin başında meseleye uzun vadeli değil dönemsel bakmaları geliyor. Şirketlerimizin dijital dönüşüme sürekli yatırım yapmaları gerekiyor. Öte yandan Türk şirketlerin dijitalleşmedeki en güçlü yanı ise çeviklik.
Redington Türkiye için 2021 yılının ilk 6 ayını değerlendirebilir misiniz?
Bu dönemde özellikle bulut bilişim, veri analizi, yapay zekâ, güvenlik ve nesnelerin interneti gibi alanlara odaklandık. 2020'nin ilk 6 ayına göre 2021 ilk 6 ayı için dolar bazında büyüme hedefimiz yüzde 15 idi. Bu dönemde kendi belirlediğimiz hedefin üzerine çıktık ve sektör ortalamasının çok üstünde bir performans ile dolar bazında yüzde 20, TL bazında yüzde 48 büyüdük. Bununla birlikte, 2021 yıl sonu ciro hedefimizi 2020 yılına kıyasla dolar bazında yüzde 25 yükselttik.
Bundan sonrasında Türk şirketlerinin BT desteğiyle güç kazanacağı alanlar neler olacak?
Önümüzdeki dönemde sektörde daha uzun soluklu projeler ve köklü dönüşümler gerçekleşecek. BT altyapıları, temel kritik altyapılar arasına girecek ve bu konudaki güvenlik bilinci artacak. Operasyonel teknoloji (OT), Nesnelerin İnterneti (IoT) ve makineden makineye iletişim (M2M) trendleri hız kazanacak. Kurumlar, işletim ortamlarındaki güvenlik açıklarını kapatmak için daha fazla çaba gösterecekler. Bunlarla birlikte; şirketler, beklentilere ayak uydurmak için, verileri açığa çıkarmanın ve iç görüler elde etmenin daha hızlı yollarını arıyor. Verilerinin kilidini açma, analiz etme ve bunlara göre hareket etme yeteneği büyümenin temelini oluşturacak. Bu amaçla bir araya gelen teknolojilerin, birlikte yaratacağı katlanarak artan değer ve etkileri göreceğimiz bir dönem bizi bekliyor.