Kurumsal wellness uygulamalarında rekor artış

Global piyasaların lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer ile sigorta brokerliği ve risk yönetimi alanında küresel bir lider olan Marsh’ın sağlık ve yan haklarda bütünsel çözümler üreten markası Mercer Marsh Benefits, ‘MMB Türkiye Çalışan Sağlığı, Yan Haklar ve Wellbeing Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Rapora göre; fiziksel wellbeing geçtiğimiz seneye oranla büyük artış gösteriyor. Sosyal ve finansal wellbeing önceliğini korurken, wellbeing sağlamayan şirketlerin oranında azalma görülüyor.
15.05.2024 11:56 GÜNCELLEME : 15.05.2024 11:56

Mercer ve Marsh'ın sağlık ve yan haklarda bütünsel çözümler üreten markası Mercer Marsh Benefits (MMB), Türkiye'den 350'nin üzerinde şirketin katılımıyla gerçekleştirdiği 'MMB Türkiye Çalışan Sağlığı, Yan Haklar ve Wellbeing Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre; wellbeing sağlayan şirketlerin sayısı artarken, önceliği sosyal ve finansal wellbeing alıyor. Fiziksel wellbeing sağlayan şirketlerin oranı ise geçtiğimiz yılın sonuçlarına göre büyük oranda artış gösteriyor. Süregelen yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak artan hastane ücretleri karşısında sağlık sigortası teminatlarını iyileştirmek en önemli öncelikler arasında yer alıyor.

Araştırmanın sonuçlarına göre; şirketlerin yüzde 44'ü fiziksel wellbeing, yüzde 40'ı psikolojik wellbeing, yüzde 35'i iş-yaşam dengesi ve sosyal wellbeing ve yüzde 17'si ise finansal wellbeing olanakları sağlıyor. Şirketlerin yüzde 34,70'i ise bir wellbeing hizmeti sunmuyor. Şirketlerin yüzde 41'i önümüzdeki dönem için kişisel ve/veya kariyer gelişimi için dijital veya online programlara erişim uygulamasını hayata geçireceğini belirtiyor. Şirketlerin yüzde 40'ı ise ekip ruhunu ve iletişimini güçlendirmeyi amaçlayan online eğitim ve programlar üzerine yoğunlaşacağını söylüyor. Şirketlerin yüzde 49'u wellbeing olanaklarını şirket içi uygulama olarak sunarken, yüzde 36'sı aplikasyon üzerinden bu hizmeti sağlıyor. Yüzde 15'i ise bu konuda üçüncü bir aracı kullanıyor.

Uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasının çalışan bağlılığı, şirket kültürünün benimsenmesi ve birlikte çalışmak/öğrenmek gibi bağlayıcı unsurlara etkisi oldukça yüksek. Bu sebeple işverenler çalışanı elde tutma ve bağlılığını artırma konusunda farklı planlamalar yapmaya devam ediyor. Daha iyi bir çalışan deneyimi sunmak isteyen şirketler, birlikte çalıştıkları danışmanlarından çalışanlarına yan hak iletişimi araçları aksiyonlarında çeşitlilik sunmalarını bekliyor.

Araştırmaya göre; şirketlerin yüzde 76'sı özel sağlık sigortası olanağı sunuyor. Şirketlerin yüzde 52'si bu yan hakların çalışan, eş ve çocuğu kapsadığını belirtirken, yüzde 44'ü ise yalnızca çalışan için bu yan hakları sunduğunu söylüyor. Yüzde 4'lük bir kısım ise çalışan ve eş için bu olanağı sağlıyor. Şirketlerin yüzde 82'si tamamlayıcı sağlık sigortası sunuyor. Şirketlerin yüzde 69'u poliçe kapsamının yatarak ve ayakta olduğunu belirtiyor. Yüzde 29'u ise kapsamın yatarak, ayakta ve doğum teminatlı olduğunu söylerken, yüzde 2'si kapsamda sadece yatarak olduğuna dikkat çekiyor.

Araştırmanın sonuçları yan hak ölçümleme konusunda olumlu bir tablo yansıtıyor. Şirketlerin yüzde 63'ü çalışanların sağlık planından memnun olduğunu belirtirken, yüzde 30'unun bu konuda bir ölçümleme yapmadığını, yüzde 6'sının ise memnun olmadığını belirtiyor.

2024 MMB Türkiye Çalışan Sağlığı, Yan Haklar ve Wellbeing Araştırması'nın sonuçlarına göre; geçtiğimiz yıla göre esnek yan haklar uygulayan şirketlerin sayısında artış gözlemleniyor. Şirketler büyüklük ve sektörüne göre çalışanlarına farklı formlarda esnek yapılar sunmaya çalışıyor. Bu artışta özellikle finansal ve bilgi teknolojileri sektörleri ön plana çıkıyor. Şirketlerin yüzde 67'sı esnek yan haklar sunmuyor. Yüzde 18'i esnek yan haklar uygulamaları sunarken, yüzde 15'i uygulamayı düşünüyor.

Araştırmaya göre; şirketlerin yüzde 64'ü hibrit çalışma modeline sahip. En çok tercih edilen model ise 3 gün ofisten çalışma modeli. Bu model geçtiğimiz seneye göre yüzde 9 artış gösterdi. Şirketlerin yüzde 21'i kanunun sağladığı yıllık izin üzerinden izin hakkı sağlarken, yüzde 79'u böyle bir hak sunmuyor.

Yine süregelen yüksek enflasyon, yetenek bulmak ve elde tutmaktaki zorlukla ve asgari ücret düzenlemeleri ile maaşlarda oluşan baskı bu dönemde oldukça yüksek. Şirketler bu noktada adil ödüllendirme için prim modellerini gözden geçiriyor.

"Şirketlerin wellbeing bakış açıları dönemsellik gösteriyor"

Özellikle pandemiyle beraber wellbeingin şirketlerin önemli gündemlerinden biri haline geldiğine dikkat çeken Mercer Marsh Benefits Türkiye Ülke Lideri Fuat Ünal, "Dönüşen iş dünyasının merkezinde insan olmalı. Dönüşen iş dinamiklerini yakalamak ve çalışan beklentilerine hızlı bir şekilde yanıt vermek tüm sektörlerdeki şirketler için bir zorunluluk haline geldi. Enflasyonun devam ettiği bu dönemde sadece maaş, çalışanların beklentilerini karşılamıyor. Artık yetenekleri elde tutmak ve çalışan bağlılığını sağlamak için yan hak ve wellbeing uygulamaları da yavaş yavaş standart haline gelmeli. Özellikle pandemiyle artan sosyal ve fiziksel wellbeing aksiyonlarının yanı sıra son zamanlarda artış gösteren finansal wellbeing uygulamaları da görüyoruz. Yine araştırmamızın sonuçlarından anlaşılıyor ki pandemiyle hayatımıza giren uzaktan/hibrit çalışma uygulamaları şirketlerce benimsenmeye devam ediyor. Her iki şirketten biri haftada 2 gün uzaktan çalışma modelini tercih ederek, çalışanların iş-yaşam dengesine yatırım yapmaya özen gösteriyor. Ayrıca birden fazla jenerasyonun aynı anda çalıştığını göz önünde bulundurursak, her jenerasyonun kendi ihtiyaçları doğrultusunda yan haklarını esnetebilmesi, şirketlerin çalışanlarına sunacağı önemli bir değer olacaktır. Bunun önemini esnek yan haklar sunan şirket sayısındaki artıştan da görebiliyoruz" dedi.

BİZE ULAŞIN