Gelecek vadeden yatırım alanı

Türkiye'deki sanat galerileri, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunarken, sanat tutkunları içinde gözde destinasyonlar haline gelmeye başladı. Ülkenin zengin kültürel mirası ve dinamik sanat ortamı, sanat galerilerinin ve sanatçıların ulusal ve uluslararası alanda daha fazla tanınmasını sağlıyor. Gelecekte, sanat galericiliğinin daha da gelişmesi ve çeşitlenmesi bekleniyor…
30.04.2024 13:05 GÜNCELLEME : 30.04.2024 13:05

PARA SANAT/ MERVE YILMAZ GERGİN Sanat, insanlık tarihini anlatan en önemli alan. Türkiye'deki sanat galerileri de bu ifade biçimini her geçen gün daha da zenginleştiren ve yaygınlaştıran merkezler haline geldi. Bu galeriler, sadece eserleri sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda sanatseverler ve sanatçılar arasında bir köprü görevi de görüyor. Başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve diğer büyük şehirlerde birçok sanat galerisi var. Bu galeriler yerli ve yabancı sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyor. Sanat galerileri, sadece estetik değer taşıyan eserlerin sergilendiği mekanlar da değil, aynı zamanda yatırım fırsatları sunmaları bakımından da önem taşıyor. Günümüzde her kesimden insan bu sanat eserlerine rahatlıkla ulaşabiliyor. Sanat eseri alırken dikkat edilmesi gereken hususlar arasında güvenilir kaynaklarla çalışmak ve fiyatı doğru değerlendirmek çok önemli. Güvenilirlik, orijinallik ve şeffaflık bu alanda kritik bir öneme sahip. Uzmanlar, sanat eserlerinin, doğru şartlarda ve doğru seçimlerle alındığında ciddi bir yatırım aracı olarak kabul edilebileceği görüşünde. Sanat eserleri özel, özgün ve kişiye özel olmalı. Kısaca sanat eserlerini yatırım amaçlı alırken, dikkatli bir araştırma yapmak, sanat danışmanlarının görüşlerini almak daha doğru olacaktır. Bugün mütevazı ölçekte bir sanat galerisi açmanın maliyeti ise yaklaşık 50-100 bin dolar arasında değişiyor.

"YILI SEKİZ SERGİYLE KAPATACAĞIZ"

2010'da Contemporary İstanbul Sanat Fuarı için tasarladığı özel tematik sergileriyle temelleri atılan Galeri 77'nin, Karaköy'de yer alan sanat merkezi 2012 yılında kurumsal galeri halini aldı. Galeri, geçtiğimiz yıl biri solo olmak üzere toplam altı sergiye ev sahipliği yaptı. Bunlara ilave olarak yurtiçinde gerçekleşen iki sanat fuarına da katılım sağlandı. "2024 yılı mart ayına kadar biri solo olmak üzere toplam üç sergi gerçekleştirmiş durumdayız" diyen Galeri 77 Direktörü Buğra Uzunçelebi, sene sonuna kadar 7-8 sergiyle yılı tamamlayacaklarının bilgisini paylaşıyor.

Uzunçelebi, önümüzdeki Kasım ayında Saint Petersburg'daki (Rusya) Erarta Müzesi'nde başlayacak çok özel bir serginin hazırlıkları içinde olduklarını ekliyor.

Galeri 77, sadece temsil ettikleri sanatçıların eserlerine yer veren bir galeri. Sanatçıların önceden planlanan solo sergilerinin yanı sıra yine temsil ettikleri sanatçıların eserlerinden oluşan tematik karma sergilere de ev sahipliği yapıyor. Bir sanat danışmanının temel sanat tarihi bilgisine sahip olmasının yanında bolca araştırma yapması, ülke ve dünya kültür-sanat ortamındaki gelişmeleri, yenilik, değişiklik ve trendleri sürekli takip etmesi gerektiğine vurgu yapan Uzunçelebi, "Danışanınızın zevkini ve sahip olduğu koleksiyonun çizgisini iyi tahlil ederek buna katkı sağlayabilecek sanat eserlerini bulabilmeniz esastır. Elbette burada bahsettiğim çok sayıda esere sahip olan büyük koleksiyonerler değil sadece, bazen evindeki bir duvara eser arayan veya yeni evini güzelleştirmek üzere keyif alacağı eserlerle donatmak isteyen kişilere de hizmet verebilmek söz konusu" diyor. Ülkemizde sanat ve sanat galerilerine olan ilginin hala çok yetersiz olduğu görüşünü de savunan Uzunçelebi, "Sanata olan ilginin istenen seviyelere çıkarılabilmesi için ülkece yeni kültür politikaları geliştirerek bunların sürekliliğini sağlayabilmeli, eğitim sistemimize sanat bilgisi ve sevgisini aşılayan yapılar entegre etmeliyiz" diyor. Uzunçelebi'ye göre herhangi bir sanat eserine sahip olmak sanıldığı kadar pahalı değil. Eğer galeri sergilerini sıkça ziyaret ediyor, çevrenizde neler olup bittiğini takip ediyorsanız genç ve yeni bir sanatçıyı kariyerinin başında ve henüz yeterince ünlenmemişken keşfedebilmek çok daha uygun fiyatlarla bu eserlere ulaşma fırsatı tanıyacaktır. Sanatçının bilinirliği arttıkça eserinin fiyatı da artar. Ancak Uzunçelebi, sanat eseri sahiplenmenin hızlı ve kârlı bir yatırım aracı olmaktan öte bir gusto, hayattan keyif alma, kendini mutlu ve değerli hissetme öznesi olduğu görüşünde. Galeri 77'de geçen sene sanatçı Daron Mouradian'ın işi 70 bin dolar liste fiyatı üzerinden satılmış.

"GALERİLER DAHA FAZLA DESTEKLENMELİ"

Eylül Deniz Artist Studio da hem galeri hem de atölye konseptinde bir alan. Kurucusu Eylül Deniz, burada şimdilik sadece kendi kişisel eserlerinin sergilendiğini söylüyor. İstanbul'da çağdaş sanat rotasının yeni adresi olan Piyalepaşa İstanbul'da yer alan Eylül Deniz Artist Studio'da geçtiğimiz yıl Eylül Deniz'in duvar heykeli 30 bin dolara satıldı. Galerilerin daha fazla destek ve ilgiye ihtiyaçları olduğunu söyleyen Deniz, "Sanatın gelişmesi sanatı anlayabilmekle mümkündür. Bir resme baktığınızda onun detaylarının ne anlama geldiğini bilmelisiniz. Akademik anlamda sanatla ilgilenmek böyle oluyor. Bunu toplumun tamamına yansıtmak mümkün değil tabii. O nedenle herkesin ulaşabileceği sanat etkinlikleri, galeriler, fuarlar düzenlemek bu konuda galerileri kurum ve vakıfları desteklemek gerektiğini düşünüyorum" diyor. Sanat eseri alırken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda da uyarılarda bulunan Deniz konuşmasını şu sözlerle tamamlıyor: "Sanat eserleri özel, özgün ve kişiye özeldir. Her türlü çalıntı ve özgünlüğü bozan etken yapılar sanatı engeller. Bunun yanında, her türlü sanat eseri sanatçıdan izler taşır. Bir resme bakarken resmin hangi ressama ait olduğunu tahmin edebiliriz. Bu da sanatın kişilikten beslenmesiyle alakalıdır. Eserin satışını yapan galeri hakkında dikkatlice ve geniş çaplı bir araştırma yapılmalıdır. Böylece kaliteli ve orijinal sanat eserleri satın alınabilir."

"YATIRIM ARACI OLARAK TERCİH EDİLEBİLİR"

Evrim Sanat Galerisi Sahibi Betül Ketenci'nin de galeri açma hikayesi kendi yaptığı resimlerle karma sergilere katılarak başlamış. Galeri, geçtiğimiz yıl altı karma ve sekiz de solo sergiye ev sahipliği yapmış. Bu yıl da hedeflerinin 17 sergiye ev sahipliği yapmak olduğunun altını çizen Ketenci, galeri olarak solo ve duo sergilere ev sahipliği yaptıklarını, sergi açmak isteyen sanatçıdan bir portfolyo talep ettiklerini ve galeride daha çok figüratif ve soyut çalışmalara yer verdiklerini belirtiyor. Bir sanat galerisi açmak için önce yer edinmek, planlama yapmak, iç dekorasyonu oluşturmak gerekiyor. Ketenci, maliyetin metrekare alanına göre de değişkenlik gösterdiğini, ancak sanat galerisi açmak için sadece sanata sevgi ve ilgi beslemek gerektiğini belirtiyor. Geçmiş yıllara nazaran son yıllarda sanata ve sanat galerilerine olan ilginin daha fazla olduğuna da değinen Ketenci, bu yılın en çok önerilen sanat eserinin resim olacağını düşünüyor. Sanat eseri alırken özgün çalışmalar olmasına dikkat etmemiz konusunda da uyarılarda bulunan Ketenci, "Her yatırım gibi sanat eserlerine yatırım yapmanın da riskleri var. Sanat eserleri yatırım aracı olarak tercih edilebilir. Koleksiyonerlerin amacı da bu konuda değişebilir. Dönem dönem figüratif, dönem dönem soyut resimler değerlenebilir."

"SANAT YENİDEN TANIMLANIYOR"

Inspera Bodrum yetkililerinden aldığımız bilgiler doğrultusunda, Inspera Bodrum ilk sergisini "Bir Zamanlar Denizin Olduğu Yer" temasıyla açtı. Burada her sene belirli periyotlarda farklı sergiler düzenlenecek ve her bir sergi 40 gün boyunca ziyaretçilere açık olacak. Yetkililerden aldığımız bilgiler doğrultusunda sergileri belirlerken öncelikle eserlerin kendi içinde barındırdığı hikayeye ve felsefeye büyük önem veriliyor. Bunun yanı sıra, uluslararası bir perspektiften hareketle, sanatın evrenselliğini ön plana çıkaracak bir etkileşim alanı oluşturması amaçlanıyor. Galeride, yerli ve uluslararası önemli sanatçıların yanı sıra henüz keşfedilmemiş yeteneklerin de bir araya getirileceği bir sanat platformu oluşturulması amaçlanıyor. Son yıllarda özellikle dijitalleşmenin hız kazanması ve küresel bağlantıların güçlenmesiyle, sanatın erişiminin ve ifade biçiminin önemli ölçüde genişlediğini belirten galeri yetkilileri, bu yeni dönemin, geleneksel sanat anlayışlarının ötesine geçerek, yeni medya ve teknolojilerin sanat pratiğine dahil edilmesiyle, sanatın tanımını ve sınırlarını yeniden şekillendirdiğinin altını çiziyor. Artık sanat, sadece fiziksel mekânlarda değil, dijital platformlarda da yaşayan ve izleyiciyle etkileşime giren bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu evrim, çeşitliliği ve kapsayıcılığı artırırken, sanatçıların ve izleyicilerin kültürler ve coğrafyalar arası etkileşimi kolaylaştırıyor. Bu bağlamda, sanat dünyasındaki değişimler, sanatın toplumsal ve kültürel etkilerini derinleştirerek, daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasını sağlıyor ve sanatın geleceğine dair heyecan verici yeni perspektifler sunuyor. Sanat eserlerinin, özellikle nadir ve özgün parçalar söz konusu olduğunda, değerli bir yatırım aracı olabileceğine, ancak bu alanda yatırım yaparken dikkatli olmanın son derece önemli olduğuna vurgu yapan yetkililer, "Sanat piyasasının, eserin sanatçısının itibarı, eserin özgünlüğü, tarihçesi ve nadirliği gibi bir dizi faktöre dayalı olarak değişkenlik gösterebilir. Genellikle, tanınmış sanatçıların eserleri zamanla değer kazanma eğilimindedir, ancak çağdaş sanatçıların eserleri de gelecekte büyük değerler elde edebilir. Yatırım yaparken, geniş bir araştırma yapmak, eserin provenansını doğrulamak ve mümkünse bir sanat danışmanıyla çalışmak önemlidir. Ayrıca, kişisel zevklerinizi ve sanatla olan bağınızı da göz önünde bulundurarak, sadece maddi değil, aynı zamanda estetik ve kültürel değeri olan eserlere yatırım yapmanız gerekir. Sanat yatırımı yaparken acele etmemek, piyasayı iyi tanımak ve uzun vadeli düşünmek kritik öneme sahiptir" diye konuşuyor.

ÇOK SAYIDA TAKLİT ESER VAR

Geçtiğimiz yıl altı sergiye ev sahipliği yapan Sevil Dolmacı Art Gallery, bu yıl Peter Halley, David Salle, Ekrem Yalçındağ gibi isimlerden oluşan yine altı sergiyi sanatseverlerle buluşturacak. Galerinin sanatçı bazında Amerika ağırlıklı bir listesi var. Üslup olarak ise soyut ve soyutlamaların ağırlıklı olduğu işlere odaklanıyor. Daha çok sanat tarihine yön vermiş usta isimleri ve bu kuşaktan esinlenen gençleri tercih ettiklerini belirten Sevil Dolmacı Sanat Danışmanlık Şirketinin Kurucusu ve Sanat Danışmanı Sevil Dolmacı, müze koleksiyonlarında yer alması, müzayede sonuçlarının olması ve iyi galeriler tarafından temsil edilmesi diğer önemli kriterler arasında yer aldığını belirtiyor. Ülkemizde ve dünyada pandemi sonrası sanata olan ilginin ciddi anlamda arttığını savunan Dolmacı, "Ülkemizde diğer ülkelerden farklı olarak gelişen galeri ve müzayede arası kurumlar oluşmaya başladı. Bu da bilinçli alıcı kitlesine ek olarak farklı bir kitlenin de zincire eklenmesine aracılık etti. Sanat daha önceki yıllarda üst bir dil olarak konumlanırken bugün daha geniş ve farklı bir alıcı kitlesinin de varlığı ile çeşitlendi. Yaş ortalaması düştü, sofistike kitleye yeni sermaye de eklenmiş oldu" diyor. Daha çok establish isim olarak tabir edilen sanat tarihine girmiş, müzelerde yerini almış isimler tercih ediliyor: Burhan Doğançay, Zeid, Nejat Melih Devrim, Mehmet Güleryüz, Devrim Erbil, Ahmet Oran, Ekrem Yalçındağ, Haluk Akakçe, Seçkin Pirim'de bu isimlerden bazıları. Özellikle tuval üzeri akrilik/yağlıboya işler diğer malzeme ve tekniklere göre daha çok ilgi görüyor. Dolmacı'ya göre, Türkiye'de özellikle son yıllarda sanat alanında büyük bir kaos yaşanıyor. "Her köşe başında bir galeri açılırken, seri üretim yapan atölyelerin sanatçı olarak lanse edilmesi ve piyasaya sürülmeleri, çoğu alaylı isimlerin en çok satan sanatçıları taklit edip ürettiklerini eser olarak tanımlayıp sokak müzayedelerine çıkmaları, sanat bilgisi olmayan kişilerin galericiliğe veya müzayedeciliğe soyunması ile ve bilinçsiz bir kitlenin bu çarkı döndürmeye yönelik desteği ile ilginç bir süreç yaşıyoruz" diyor Dolmacı.

SUUDİ ARABİSTAN YÜKSELEN YENİ YILDIZ

Dünya'da ise Avrupa ve Amerika her zamanki gibi bu konuda daha sıkı kurallara sahip ve profesyoneller yani sistem aynı şekilde devam ediyor ancak sanat merkezlerinin değişimi, pazar dengelerinin değişimini de beraberinde getiriyor. Dolmacı, en önemli değişimin kuşkusuz Avrupa'da Brexit sonrası yıllardır Avrupa pazarının merkezi olarak atfedilen Londra'nin tacını Paris'e bırakması olduğunu dile getiriyor ve "Pek çok Londra galerisi kapanırken, Paris'de yeni galeriler açılmaya ve eski galerilerde kuvvetli bir şekilde pazarı yönetmeye devam ediyor. Art Basel Paris yeni bir heyecan ve çekim merkezi oluştururken, Londra Frieze kan kaybediyor. NewYork ise Uzak Doğu'ya çoktan teslim olmuş vaziyette. Ortadoğu'da ise Dubai ve Katar sonrası Suudi Arabistan yükselen yeni yıldız" diyor..Sevil Dolmacı, Art Gallery'de geçtiğimiz yıl Dubai Galeri'sinde satışı yapılmış en yüksek bütçeli eser 260 bin Euro ile Tony Cragg olmuş. Ayrıca İstanbul Galerisi'nde ise; Türkiye'nin önemli kurumlarından birine KDV dahil Bosco Sodi işi 132 bin dolara satılmış. Sanat eserlerinin bütçelere göre değişen seçeneklere sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Dolmacı, "Dolayısıyla sizin neyi neden aldığınızı biliyor olmanız gerekir. Yabancı eser alırsanız döviz bazında yatırım yapmış olursunuz ve satmak istediğinizde alıcınız dünya ölçeğinde olacaktır. Bunun için güvendiğiniz bir sanat profesyoneli veya galeri ile çalışmanızı tavsiye ederim. Müzelere girmiş, müzayedede fiyat bulmuş ve iyi galerilerle çalışan sanatçıları tercih ettiğinizde kazanmama şansınız yok. Türkiye'de ise yine kurumsallaşmış isimlere yatırım yaptığınızda kendinizi güvende hissedebilirsiniz" diyor.

Ayşe GÜR / Millî Reasürans Sanat Galerisi Galeri Yöneticisi

"Sanat hızlı tüketilen bir alan"

Millî Reasürans Sanat Galerisi, sanat piyasasının "satış ya da kâr etme" güdüsü ile hareket etmemektedir. Galeri kelimesinin ismimizin yanında olmasına rağmen yurtdışında örnekleri de olan daha çok sanat enstitüsü mantığıyla çalışıyoruz. Galerimizde senede ortalama dört veya beş sergi yapılmakta ve sergiler mutlaka bir yayın ile izleyicilere sunulmakta. Galerimizde açılan kişisel sergilerde sanatçının galeri mekânını gözeterek bir konsept çerçevesinde sergiyi hazırlamasının dışında eserleri ilk kez bizim galerimizde izleyiciye sunulması koşulu aranan özelliklerdendir. Bununla birlikte galeride açılacak sergilerin belirlenmesinde alanın eksikliğini gidermek üzere yola çıkılmakta, buna uygun yollar araştırılmakta ve bu doğrultuda bir yol haritası oluşturulmaktadır. Bu nedenledir ki özel galerilerin motivasyonu olan satış odaklı sergiler bizim ilgi alanımızın dışındadır. Sanatın oldukça hızlı tüketilen bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde sanatın hem sosyal medyanın yaygın olarak kullanımından hem de kendi izleyicisini yaratan kurumlar açısından ilgi gördüğü aşikâr. Ancak İstanbul dışında birkaç büyük şehri çıkardığınızda maalesef aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil. Sanat danışmanlığı danışmanlık ettiği kurum ya da kişilere koleksiyon oluştururken koleksiyonun ihtiyaçları gözeterek hizmet veren kişidir. Sanat danışmanı hem yereli hem de uluslararası sanat ortamını ve piyasayı takip ederek gerekli analizlerini yapıp koleksiyona dahil edilmesi gereken sanatçı işlerini belirler. Koleksiyona dahil edilen eserlerin sergileme, depolama koşullarının yanı sıra yapıtların arşiv ve belgeleme çalışmaları da sürecin bir parçasıdır. Sanat danışmanlarının başka bir rotası da yeni sanatçı keşifleri yaparak bunların koleksiyona dahil olmalarını sağlamak. Koleksiyon içinde yer alan sanatçıların da yeni üretimlerinden haberdar olmakta işlerinin bir parçasıdır.

Galeri açmanın maliyeti 100 bin doları buluyor

Sevil Dolmacı Sanat Danışmanlık Şirketinin Kurucusu ve Sanat Danışmanı Sevil Dolmacı'ya göre, sanat galerisi açmanın en önemli kriteri galeri sahibi olan kişinin sanat bilgisine sahip olması. Sanat bilgisi yanında olmazsa olmaz bir başka kriter ise iş yönetiminden ve sanat ekonomisinden anlaması. Galerinin seçtiği programa göre bir stratejisi ve iş planı olmalı. Bu şekilde sürdürülebilir ve büyümeye açık bir yapı oluşturulabilir. Dolmacı, bugün mütevazı ölçekte bir galeri açmanın maliyetinin yaklaşık 50-100 bin dolar arasında değişebileceğini söylüyor.

"Eser özgünlüğüne dikkat edilmeli"

Sanat eseri satın alırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunuyor. Bu süreç, yalnızca estetik bir beğeni meselesi olmanın ötesinde, bir yatırım ve kişisel ifade biçimi olarak da değerlendirilebiliyor. Estetik beğeninizi, sanatçının kariyerini, eserin orijinalliğini ve belgelenmiş geçmişini, teknik ustalığını ve kişisel rezonansınızı dikkate almanız gerekir. Sanat eseri alırken eserin özgünlüğü, kondisyonu ve sanatçısı eğer yaşayan bir sanatçı değilse orijinallik belgesi mutlaka istenmelidir.

Pek çok detayın hakimi

Sanat Danışmanlığının çok kollu bir sistem olduğu görüşünü savunan Sevil Dolmacı, "Koleksiyon oluşturmak ve yönetmek en bilinen kısmı olsa da sanatla ilgili her türlü ihtiyaca karşılık gelebilen bir yapı arz etmektedir" diyor ve bir danışmanlık şirketi fiyat ekspertizliğinden, kondisyon raporlarına, restorasyondan kuruluma, küratöryal destekten katalog çalışmasına, eser etiketlerinden çerçevelemeye kadar pek çok detay iş ile hizmeti vermesi gerektiğini söylüyor. Bu danışmanlık hizmetleri proje başına olabileceği gibi süreklilik arz eden işlerde bir partner olarak da yıllık sözleşmelerle devam eden bir hizmet şekline dönüşebilir.

BİZE ULAŞIN