'Doğru renk kullanımı ortama nasıl değer katar, kullanıcının gündelik yaşam alışkanlıkları, sosyokültürel özellikleri ve kişisel zevkleri renk seçiminde karar süreçlerini nasıl etkiler' gibi soruları mekan tasarımlarının hikayeleri üzerinden anlattığımız videolarımızın ilki Tepta Aydınlatma Stratejik Marka Direktörü ve Tasarımcı Özlem Yalım'ın kendi yaşam alanı ve Mimar Ezgi Akgün Erturhan'ın tasarladığı yaşam alanı üzerinden anlatıldı.
Mekan analizinden başlayarak renk seçimi ve uygulama aşamaları, ölçek ve oran, ritim, denge, simetri, asimetri, boşluk, doluluk, zıtlık, 'renk etkileşimi' benzeri kavramlara değinen profesyoneller, rengin bir mekanın özgün hikayesini oluşturmadaki gücünden de bahsediyorlar.
Tepta Aydınlatma Stratejik Marka Direktörü ve Tasarımcı Özlem Yalım
"Mekanlarda renk tahmin etmediğimiz kadar önemli bir yer tutuyor. Çünkü renklerin duygularımızı yönetme gücü var. Ayrıcamekan tasarımında pek çok problemi renk yardımı ile çözebiliriz.Özellikle dar, küçük mekanlarda yekpare renk kullanımını tercih ediyorum. Kendi evimde de tek bir duvarda vurgu yapmak istemedim ve tüm duvarlarda aynı rengi kullandım. Moda'da 1950'li yıllara ait yüksek tavanlı bir ev burası, eski bir dönem evi. Yüksek tavanlı, geniş camları olan ve odaların birbirinden çok sayıda kapı ile ayrıldığı bir mekan.
Evin hem duvarlarında hem de tavanlarında çok koyu bir renk kullanması seçtim. Aslında bunu kendi yaşam stilimin bir gereksinimi olarak yaptım, çünkü işim gereği günümün büyük bir kısmını aydınlatma elemanları altında geçirdiğimden, evde olduğum zamanlarda daha karanlık bir ortamda yaşamak istedim. Salonda Jotun'un 1434 Elegant rengini kullandım. Tavanlar ve kapılar da dahil olmak üzere mekanın tümünde bu koyu tonu kullandım. Jotun boyanın matlığı ve emiciliği, ışığı hiçbir şekilde yansıtmaması özellikle koyu renklerde büyük önem taşıyor."
Mimar Ezgi Akgün Erturhan
"İstinyede, her odasında farklı rengin kullanıldığı bir apartman dairesi burası. Kullanıcısı yoğun çalışma hayatı içerisinde olan genç bir iş insanı ve evine geldiğinde konforlu bir dinlenme ortamına ihtiyaç duyordu. Eve girdiğinizde salon alanı içerisinde sizi kendisine doğru çeken müthiş manzaraya sahip, muhteşem bir yeşil alanla buluşuyor. Mekan tasarımındaki çıkış noktam da bu oldu.
Bu alanı tüm renk yansımalarıyla mekana taşımak istedim.O nedenle bu manzarayı canlı bir tabloya gibi masif ahşapla çerçeveleyerek işe başladım. Mekan bir anda derinlik kazandı. Böylelikle tasarım hikayemiz bizi doğru renklere ve malzemelere ulaştırıyor.
Masif ahşabı seçince, duvarlarında yine manzaradaki renklere yöneldim ve yeşil, mavi tonlara böyle ulaştım. Bu renk seçimi mutfak ve diğer mekanlardaki renk seçimlerine de götürdü beni. Uyumak,çalışmak ve misafir ağırlamak için kullanılan ayrı mekanları üç ayrı tonda boyadık. Her mekan kendi fonksiyonlarına uygun söylemleri olan bir renge sahip oldu."