GLOBAL AJANDA/ BURCU ALDİNÇ Restoranda yemek yemenin belirli bir adabı vardır. Verilmesi gereken bahşişten, servis eden kişiye nasıl davranmamız gerektiği gibi. Elbette durumlar karşılıklı. Çoğu zaman eğlenmek, bazen sadece karnımızı doyurmak bazense çok sevdiğimiz bir yemeği yemek için gideriz restoranlara. Evet, bir bedel ödüyoruz ve karşılığında iyi bir hizmet almak istiyoruz. Ama o restoranın sahibi değiliz. Bunu unutmamak gerekiyor. Uzmanlar ve yeme-içme endüstrisinden farklı araştırma şirketleri, restoran çalışanlarını en çok rahatsız eden müşteri davranışlarını saptamış. Dünyasının neresinde olursa olsun işte bir restoranda kaçınmanız gereken davranışlar...
Parmaklarınızı şıklatmayın: Yiyecek ve içecek endüstrisinde bir dijital pazarlama ajansı olan Restaurant Clicks'in CEO'su ve Philadelphia'daki Kings Oak Restaurant'ın eski sahibi Brian Nagele'in bir isteği var: Lütfen parmak şıklatmayın. Nagele, "Otelcilik endüstrisinde parmak şıklatma, aşağılayıcı bir jest olarak algılanıyor. Garsonlar genellikle birden fazla masaya bakıyor ve yoğun ortamlarda çalışıyor. Dolayısıyla onların varlığına yönelik sabırsız talep, genellikle hayal kırıklı yaratıyor. Onun yerine basit bir el kaldırma ya da göz teması kurma girişimi, çalışanlarla kibar bir iletişim kurmanın yolunu açar" diyor.
Karşılaştırmayın: Her restoranın şefi ve menüsü ayrıdır. Bunu mekanda personel ile konuşurken göz önünde bulundurmak gerekiyor. Seminole Reef Grill'in Usta Şefi Andy Diep, "Restorandaki yemekleri başka yerle karşılaştırmak yerine, gittiğiniz mekanın lezzetlerine, zihinlerinizi ve damaklarınızı açmanızı tavsiye ederim" diyor.
Fiziksel temastan kaçının: Yabancıların size dokunmasını istemediğiniz gibi, garsonlar da istemez. Nagele, bu durum için "Uygunsuz" diyor. "Misafirperverlikte çalışan herkes dışa dönük değildir ve kişisel alanlarının haklarına sahiptirler. Birinin yanına gidip restoran dışında nasıl dokunamazsanız, bunu masada da yapmamalısınız. Gıda işletmeleri profesyonel ortamlardır ve hem çalışanlardan hem de misafirlerden bu düzeyde davranışlar beklenir" diyen Nagele, "Bunun yerine göz temasını deneyin ya da bir garsonun yanına gidip 'Pardon, bakar mısınız!' demeyi deneyin" diyor.
Görüntülü arama yapmayın: Bu konu geçtiğimiz aylarda ülkemizde Aleyna Tilki'nin de eleştirilmesine yol açmıştı. Görüntülü arama sadece garsonları değil, diğer müşterileri de rahatsız eden bir durumdur. Görüntülü olmasa da çok yüksek sesli telefonda konuşmak ya da telefonun çok yüksek seste çalması, hem servis yapanları hem de diğer müşterileri rahatsız eden bir durumdur.
Kirli masaya oturmayın: Çok acıksanız bile temizlenmemiş masaya oturup garsonu zor durumda bırakmak da yanlış bir davranış. Bu durumda, garsona işini bırakıp sizin masaya bakması için baskı kurmuş olursunuz. Nagele, "Ayrıca bu durum işleri garip hale sokuyor. Çünkü artık garsonlar önünüzde hızlıca temizlik yapmak zorunda kalıyorlar ve bazen bazı konuklar bu temizlik aşamasını da eleştiriyor" diyor. Ve ekliyor: "Temiz bir masa yoksa, oturmadan önce temizlenmesi için beş dakika zaman verin."