Teknoloji ve Marka Danışmanı Ecehan Ersöz, kariyer yolculuğunda kişisel marka yaratmanın yollarını paradergi için kaleme aldı...
Günümüz dünyasında farklılaşma en önemli ayrıştırıcı unsur. Bu ihtiyacın sebebi de iyi olan, talep gören ürünlerin, hizmetlerin, uygulamaların dijital dünyada eskiye göre daha kolay taklit edilmesi yani aynılaşmanın yaygınlaşması. Örneğin eğer ki bir şirket aynılaşma riskine kapılırsa ne yazık ki kendini güncelleyen bir diğer şirkete yenik düşüyor. Bu yüzden farklılaşma şirketlerin iş modellerinden, hizmet sunumlarına, çalışanların iş yerine sağladıkları katkılara, performanslarına kadar birçok alanda giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu aynılaşma tehlikesi hem şirketler hem de bireyler için geçerli. Çalışanlar tarafında ihtiyaç duyulan nitelik ve yeteneklerin kazanılması ve bunların doğru şekilde öne çıkarılması farklılaşma ve tercih edilmede büyük etken oluyor.
Bu durum iş görüşmesine çağırılmaktan, işe alıma, terfi süreçlerine kadar geçerliliğini koruyor. Aday olunan şirket ve pozisyona dair ihtiyaçları doğru anlayan, gerekli donanımı kazanan, tüm bunları karşı tarafa doğru aktarabilen ve sonrasında hayata geçirebilenler bir adım öne geçiyor.
Ecehan Ersöz
Zira şirketlerin farklılaşması için fark yaratacak, onlara rekabette destek olacak, yaratıcı düşünen, şirketi iyi temsil eden çalışanlara eskisinden çok daha fazla ihtiyaç var. İşte bu noktada tercih edilir çalışan olmak için "Kişisel markalaşma" kavramı ve önemi karşımıza çıkıyor. Bir mesai gününü "geldim, söylenenleri yaptım, gittim" yaklaşımının ötesine taşımak gerekiyor. Kişisel markalaşmaya, kurumsal çalışanlar iş dünyasında tercih edilir olmak ve çalıştıkları kuruma değer katmak için ihtiyaç duyarken, girişimciler ise kendi markalarını, şirketlerini büyütmek, daha ileriye taşımak için ihtiyaç duyuyorlar.
O zaman haydi gelin kişisel markalaşma kavramına biraz daha yakından bakalım.
Bu noktada önce "marka" kavramının aslında neye karşılık geldiğini doğru anlamak gerekiyor. "Marka" bir ürünü ya da hizmeti diğerlerinden ayırmaya yarayan ve ona bir kişilik, kimlik kazandıran unsurlar bütünü şeklinde tanımlanır. Biraz geçmişe gidip bu kavramın çıkış noktasına baktığımızda da karşımıza Antik Yunanistan'da zeytinyağı üreticilerinin, ürünleri için özel seramik küpler ürettirip ürünlerinin sunumunu farklılaştırmayı amaçladıklarını görüyoruz. Yine M.Ö. 1300'lü yıllarda da zanaatkarlar, ürünlerin imalatçısının tanınması amacıyla çeşitli ayrıştırıcı semboller çizerlermiş. Tüm bu uygulamalardaki ortak noktanın benzerlerinden ayrışmak, farkını ve kalitesini ortaya çıkarmak olduğunu görüyoruz. Markalaşmanın ticari anlamda bu uygulamalardan başlamasına benzer şekilde kişiler için kullanılması da yine aynı noktaya temas ediyor. Üstelik eskiden kişisel markalaşma sadece ünlü sanatçılar ya da siyasetçiler ile sınırlıyken, günümüzde dijitalleşmenin ve sosyal medyanın imkanları sayesinde herkes için mümkün.
Kişisel markalaşmanın bir "değer önerisi" paketi olarak düşünülmesi gerekiyor.
Bu "değer önerisi" ile kastım kendi yeteneklerimizi ve yetkinliklerimizi hem çalıştığımız şirketlere hem de kariyerimize değer katacak şekilde şekillendirmek, imajımızı ve iletişimimizi doğru yönetmek.
Bir kişisel marka yaratmadaki temel amaç kişinin içinde bulunduğu kuruma değer yaratımını merkeze alarak, katma değer sağlama, vizyon ve misyon sahibi olma, kendini geliştirme, iş ortamındaki paydaşlarına hitap etme, kendini doğru ifade etme gibi hususların kariyerine uyarlanmasıdır. Ancak bu sayede kişisel markamız bizim yeteneklerimiz ve ayırt edici özelliklerimizle kariyer yolculuğumuzdaki basamakları başarıyla çıkmamızı sağlar.
O halde kişisel marka yaratmada nasıl bir yol izlemek gerekiyor?
Kişisel markalaşma sürecinin bileşenlerini; kişisel farkındalık, misyon, vizyon belirleme, sürekli gelişim ile yetkinlik güncellenme ve kişisel imaj oluşturuyor.
1. Kişisel farkındalık kazanmak
Bu aşama kişinin kendisini doğru tanıması ilgi, beceri ve yeteneklerinin farkına varması, güçlü yönlerini keşfetmesini içeriyor. Bir düşünün doğuştan sahip olduğunuz, sizi diğerlerinden farklı kılan yetenekleriniz veya eylemleriniz neler?
Bu farkındalık size yeteneklerinizi doğru şekilde ortaya çıkararak nasıl faydalar yaratabileceğinizi ve onları kullanarak kariyerinize nasıl katkı sağlayabileceğinizi keşfetmenizi sağlıyor.
2.Kişisel marka misyonu oluşturmak
Bu aşama için ne yapmak, neye odaklanmak, hayatta neleri gerçekleştirmek, hangi alanlara ne şekilde katkı sağlamak istediğiniz üzerinde düşünmek gerekiyor. Özellikle bu aşama meslek seçimi, sevdiğiniz işi belirleme ya da kariyer değişikliği gibi kararların verilmesinde büyük öneme sahip. Kariyer misyonunu doğru belirleyen çalışanlar hem daha doğru işyeri ve pozisyon seçimi yapıyor hem de daha mutlu ve verimli çalışıyorlar.
3. Kişisel marka vizyonu oluşturmak
Vizyon hayal ettiğimiz geleceğimizin resmidir. Bizi canlı, dinamik tutar, hedefler koymamızı sağlar. Hayalimize ulaşmak için kendimizi geliştirmemizin, yenilikleri takip etmemizin önünü açar. Böylece konfor alanında kalıp kendimizi tekrarlamamızı ve rutine girmemizi engeller. 1 sene, 5 sene ya da 10 sene sonra hayaliniz ne?
Terfi etmek, yönetici olmak, master yapmak, yabancı dil veya yazılım bilginizi ilerletmek mi?
Girişimci olmak istiyorsanız kendi işinizi kurmak veya kendi işiniz varsa onu başka bir coğrafyaya taşımak mı?
Vizyon da sürekli güncellenmeyi gerektirdiği için onu besleyecek sürekli gelişim ve öğrenme de kişisel markalaşmanın olmazsa olmazı. Bu sebeple kariyeriniz hangi alanda olursa olsun güncel gelişmelere, trendlere, teknolojik yeniliklere hâkim olmanız gerekiyor. Bu sayede bakış açınızı genişleterek yaptığınız işe katkı sağlar, iş performansınıza yatırım yapmış olursunuz. İster çalıştığınız kurumsal şirket ister kendi girişiminiz için ancak bu şekilde yeni fikirler, projeler üretebilir, kariyer yolunuzda başarıyla ilerleyebilirsiniz.
4. Kişisel marka imaj oluşturmak ve iletişim
İmaj başkalarının zihninde sizin hakkınızda oluşan algılardır. Konuşma tarzı, beden dili, iletişim becerileri, giyim stili, hatta sosyal medya paylaşımları bile bizi temsil eden ve bu algıyı oluşturan bileşenlerdir. Yine kişisel markamızı kullandığımız aksesuarla, seçtiğimiz giysilerle, bir sunum esnasındaki bilgi seviyemizle, beden dilimizle, seçtiğimiz sözcüklerle destekleriz. İş yerindeki çalışma tarzınız, işi ne kadar benimsediğiniz, ekip içindeki davranışlarınız, teslim tarihlerine uyumunuz, iş sonuçlarınızın kalitesi sizin değer yaratma stilinizi belirlediğinden imajınıza da katkı sağlayacaktır.
Bu sebeple tüm bu detayların her birisine ayrı ayrı önem verilmesi gerekiyor.