"Türkiye'de oyun yazarı, pazarlamacısı ve proje yöneticisi bulunamıyor"

Gaming İstanbul 16 Eylül’de kapılarını açıyor. 18 Eylül’e kadar sürecek etkinlik, oyunun her türüyle ilgilenen amatör ve profesyonel yüzbinlerce kişiyi bir araya getirecek. Etkinlik öncesi bir araya geldiğimiz Gaming İstanbul Direktörü Cevher Eryürek, "Türkiye'de üç şey bulunamıyor; oyun yazarı, oyun pazarlamacısı ve proje yöneticisi" diyor.
15.09.2022 20:18 GÜNCELLEME : 16.09.2022 00:00

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Gaming İstanbul 16 Eylül'de (bugün) kapılarını açıyor. 18 Eylül'e kadar sürecek etkinlik, oyunun her türüyle ilgilenen amatör ve profesyonel yüzbinlerce kişiyi bir araya getirecek. Geçtiğimiz yıllarda yüzbinlerce oyuncuya ve oyun sektörü profesyoneline ev sahipliği yapan, 2019 yılında 92 bin ziyaretçiyle dünyanın en büyük sekiz oyun etkinliğinden biri haline gelen ve 33 milyon oyuncunun merakla beklediği oyun, e-spor ve dijital eğlence etkinliği Gaming İstanbul, Prof. Dr. Kadir Toptaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde ilgilileriyle buluşuyor.

Gaming İstanbul 2022'de oyun severleri üç gün boyunca PC / konsol / mobil oyunlar, e-spor turnuvaları, yeni oyunların ilk gösterimleri, ünlü yayıncılar ve takipçi buluşmaları, donanım markalarının en yeni ürünleri, serbest geliştirici alanları ve jam'ler bekliyor. Gaming İstanbul ziyaretçileri ayrıca etkinlik içindeki alışveriş alanı, FRP etkinlik alanı, cosplay alanı, retro oyun alanı, çocuk parkı ve serbest geliştirici alanına da giriş hakkına sahip olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ana sponsorluğunda düzenlenen ve OGEM ve Medya AŞ. tarafından desteklenen Gaming İstanbul 2022'nin çatısı altında, oyun sektörüne yönelik iş geliştirme etkinliği ve ekosistemi Indieway de yer alacak. Oyun profesyonelleri ve serbest oyun geliştiriciler, Indieway'de Gaming İstanbul çatısı altında buluşacak, üç gün boyunca konferans ve toplantılarda bir araya gelecek, yatırımcı ve iş geliştirme toplantılarına katılacak.

Gaming İstanbul Direktörü Cevher Eryürek ile hem etkinliği hem de oyun sektörünün Türkiye'deki büyük başarısını konuştuk.

Türkiye'deki oyun sektörü ve gelişimine dair neler düşünüyorsunuz? Özellikle oyun geliştiriciler tarafından bakmak gerekirse oyun üretimi ve ihracatı tarafındaki son yıllardaki değişimi nasıl değerlendirirsiniz?

Ülkece sektörel verilerle ilgili klişeleri çok seviyoruz. Özellikle bir sektör belirli bir başarı yüzdesinin üstüne ulaştığında "parlayan yıldız" diyoruz. Tarihimizdeki örneği az olan konulardan biri ise oyun geliştirme. Fakat bu konuda Türkiye gerçekten dünyanın parlayan yıldızlarından biri. Bu da bizim uzun zamandır beklediğimiz bir şeydi ve Gaming İstanbul projesinin altında yatan sebeplerden biri de buydu. Türkiye'de çok geniş bir genç, eğitimli nüfus var. Buna bağlı olarak da uygulama ve oyun geliştirme şu an en çok rağbet gören meslek grupları arasında ve gelir düzeyi ise oldukça yüksek.

Oyun sektörü her ne kadar yetenek, teknoloji ve satış-pazarlama bilgisini bir arada bulunduran homojen ve zor bir sektör olarak görünse de Türkiye'de yaşayan gençler çok cesur ve bu sektöre çok fazla genç girdi. Bizim şu anda dünya skalasında tasarımcılarımız, dünya skalasında geliştiricilerimiz var. Özellikle oyun ihracatı tarafında zaten hepimiz Peak gibi Dream gibi firmaların başarısını izliyoruz Son yıllarda gerçekleşen bu gözle görülür değişimin ayakları yere basan, iyi eğitimli ve cesur genç nüfusa sahip olmamızla ilgili olduğunu söyleyebilirim.

Dünyanın en büyük sekizinci oyun etkinliği olarak oyun sektörüne olan katkılarınızdan ve bu yıl gerçekleştirilecek organizasyonunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

Bu yola ilk çıktığımızda dünyanın en büyük sekizinci oyun etkinliği olacağımızı düşünmemiştik. Fazla oyun oynayan ve oyun oynamayı seven hardcore gamer bir ekip olarak gitmek istediğimiz, globalde örneklerini gördüğümüz biraz da "kıskandığımız" oyun etkinliklerinin benzerini Türkiye'de yapma amacıyla ismi olmayan bir etkinlik olarak başladık… Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen bir şey var, Türkiye Asya ile Avrupa arasındaki ticaret köprüsüdür. Oyunlara da hem kültürün hem kültür ticaretinin ürünleri diyebiliriz. Çin'de China Joy, Almanya'da Gamescom, Fransa'da Paris Gamesweek var. Fakat bizim bölgemizde çok büyük bir oyun etkinliği boşluğu vardı. Biz de Türkiye neden bu konuda da bir köprü olmasın dedik ve böyle başladık.

Katkılarını ölçebilmek çok zor fakat şunu söyleyebilirim ki bu ölçekte global yarışta bulunan bir etkinliğin, Türkiye'de var olması sektörleri eğitiyor. Önceki yıllarda bizim ülkemizdeki profesyonellerimiz Amerika'dan, Avrupa'dan ve Uzak Doğu'dan profesyonellerin başka bir ülkeye gitmesini ve orada bu profesyonellerle karşılaşmayı bekliyordu. Fakat Gaming İstanbul ile birlikte bu oyuncuların bir kısmı Türkiye'ye geliyor. Böylece sektörel anlamda ve lojistik anlamında ülkemize ciddi bir faydamız oldu. Başka bir taraftan bakacak olursak, Türkiye, Orta Doğu bölgesine seslenebilen legal ve ticari sistemleri oturmuş bir ülke olması sebebiyle büyük oyun firmalarının satış kanallarının da odağı. Orta Doğu'da da oyun geliştirme işi yapılıyor, oyunlar üretiliyor ve tüketiliyor fakat Türkiye, Orta Doğu'ya, Kuzey Avrupa blokunun bir kısmına ve son değişikliklerden sonra Rusya'ya da açılan bir kapı, bir portal görevi görüyor. Kısacası Gaming İstanbul'un sektöre en büyük katkısı budur.

Gaming İstanbul'un ziyaretçi yaş dağılımı nedir? Gaming İstanbul kimleri ağırlıyor?

Ziyaretçi dağılımımız diğer etkinliklere kıyasla biraz farklı. Dünya çapında oyun etkinliklerinin tüketiciye açık olan oyun etkinliklerinin genelde dizaynı erişkin erkek tüketiciyi hedefler şekildedir. Genellikle ziyaretçi yüzdeleri de yüzde 80-85 gibi genç ve erişkin erkek tüketicidir. Bu eskiden beri oluşan bir algı, oyunu erkekler oynar gibi… Gaming İstanbul'un homojen bir yaş dağılımı var. Elbette genç ve genç erişkin erkek ziyaretçimiz dominant fakat oranı yüzde 24'lerde seyrediyor. Geri kalan tarafta ciddi bir aile, çocuk ziyaretçi profili var. Bununla beraber nadir görülen 45 yaş üstü ziyaretçi girişimiz de çok yüksek. Bunun sebebi ise Gaming İstanbul bir "video oyun ve e-spor etkinliği" değil, Gaming İstanbul aslına bakılırsa bir "oyun ve e-spor etkinliği". Dolayısıyla oyunun her türlüsüyle ilgilenen ziyaretçilerimiz var. Bunun içinde tavla da var, tabletop dediğimiz masa üstünde oynanan rol yapma oyunları da var, dans edilen just dance de var… Öbür tarafta e-spor karşılaşmalarının yıldızı olan Counter Strike GO ve Valorant gibi oyunlar da var. Dolayısıyla homojen yaş dağılımı buradan geliyor. Biz oyuna odaklanıyoruz, hardcore gamer'a odaklanmıyoruz. Oyunsever ve oyun oynayan insanlara odaklandığımız için Gaming İstanbul'un da öyle bir hedef kitlesi var.

Daha önceki açıklamalarınızda Gaming İstanbul'un Dünya genelinde en yüksek kadın ziyaretçi oranına sahip oyun etkinliği rekorunu elinde tuttuğundan bahsetmiştiniz. Gaming İstanbul'da bu yıl kadın ziyaretçi konusunda yeni bir rekor bekliyor musunuz?

Dünya genelinde bildiğimiz en yüksek kadın ziyaretçi yüzdesi yüzde 21-23 gibi bir oranla bizde. Bu yıl da ülkenin değişen atmosferi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile yüzde 28'i aşmayı hedefliyoruz. Oyun sektöründeki kadın profilinden bahsetmeyi es geçiyoruz. Çünkü bundan yıllar önce tıpta kadın varlığı, mühendislikte kadın varlığı, basında kadın varlığı konuşulan ve ayrıştırılan bir konuyken şimdi, aslında tam da olması gerektiği gibi, bir gazetecinin bir cerrahın bir mühendisin cinsiyeti ile ilgilenmiyoruz. Oyun sektöründe de bizim için aynı durum geçerli, bunu pozitif olarak adlandırsak bile bizim için ayrımcılığın pozitifi ve negatifi aynıdır. Şunu söyleyebilirim ki cinsiyet dağılımında Türkiye çok iyi bir yerde. Gaming İstanbul ölçümlerimizde Türkiye'deki cinsiyet dağılımında mobil oyunlardan sonra yüzde 41'lere varan bir kadın oyuncu oranı var. İş bu noktaya geldiğinde ise cinsiyet vurgusu yapmanın altı boş geliyor.

Yine de bazı yerlerde ayrımcılığa devam ediyor muyuz? Ne yazık ki evet. Mesela hiçbiri fiziksel güce dayalı sporlar olmamasına rağmen e-spor takımları hala karma değil. Olsalar bile ne olur? Bana kalırsa bir sonraki basamaktan konuşmalıyız artık. Oyun sektöründe kadın profilinin varlığından ziyade neden bu bariyerleri aşamıyoruz? Neden karma takımlar kurmuyoruz? Neden hala oyuncuları cinsiyetlerine göre sınıflandırıyoruz bunu sorgulamamız gerekiyor.

Kadınlar diğer meslek gruplarında olduğu gibi her yerdeler. Sektörün yönetici tarafında ciddi bir kadın nüfusu var. Bir kadın yönetici olarak bu nüfusun büyümesi diliyorum. 2000'lerde ve 2010'larda yaşadığımız oyunlardaki ve oyun sektöründeki değişimi bu cinsiyet oranının da değişimi temsil ediyor. Geçmişte sürekli askeri figürlerin birbirini hedefledikleri oyunlardan daha konulu daha estetik daha tarihe, teknolojiye dayalı oyunların oynandığı ve geliştirildiği bir döneme evrildik. Geçmişte de yapıyorduk fakat sektörün olgunlaşması ve modernleşmesi de ürünlere bu durumun bir yansımasını getiriyor. Dolayısıyla kadınlar oyun sektörünün her yerindeler, varlar. Her yıl olduğu gibi bu yılda rekor hedefimiz tabii ki var ve başarabileceğimize inanıyoruz.

Oyun sektöründe faaliyet gösteren bir kadın olarak yaşadığınız avantaj ve dezavantajlar nedir?

Dünyadaki pek çok ülkeden ve büyük stüdyodan bizim ülkemiz ve stüdyolarımız daha önde. Globalde bahsedilen ırkçılık kavramı Türkiye'de olmadığı gibi globalde konuşulan cinsiyetçilik kavramı çok daha düşük. Dolayısıyla sektörümüzde pek çok kadın var. Kadın yönetici, kadın tasarımcı, kadın geliştirici… Globalde yaşanan çoğumuzun da haberdar olduğu dramatik olaylar Türkiye'de fazla yaşanmıyor. Ben bunu yine genç nüfusa bağlıyorum. Daha modernler çünkü globalde önünde sonunda bir erkek egemen oyun kültürü, oyun geliştirme kültürü varken Türkiye'de yeni ve genç bir sektör. Gençler de bu konularla vakit kaybetmek yerine iyi geliştirmeyi, iyi tasarımı ve dünyaya açılmayı istiyorlar. Bizim ekibimizde kimse "bunu yapan kadın mı? Erkek olsaydı daha mı iyiydi?" gibi bakmıyor. Aksine bizim gençlerimiz cinsiyet eşitliği, cinsel seçim eşitliğinden ziyade başarıya odaklanıyorlar. Dolayısıyla bu bakış açısıyla globalden ileriyiz.

Oyun sektöründe girişimci olmak isteyen adaylara önerileriniz nelerdir?

Kendilerine ve yaptıkları işe inansınlar. Nasıl film sektöründe, edebiyatta durum aynıysa oyun sektöründe de durum aynı. Çok yoğun ve çok zor bir iş. Çok iyi donanım ve çok iyi ön hazırlık gerektiren bir iş. Öncelikle profillerinin bu işe uygun olup olmadığını sorgulamaları lazım. Çünkü tüm sektörler ve özellikle oyun sektörü, bir işi çok iyi yapan insanla çalışmaktansa birkaç işte başarılı olan, birkaç işi aynı anda yürütebilen insanlarla çalışmak istiyor. Oyun sektöründe de iki tane kamp var. Bir tanesi çok büyük stüdyoların kampı, onlar profesyonelleri alıyorlar ve projeler süresince profesyonellerle çalışıyorlar. Bir de orta ve küçük ölçekli işletmeler var, onlar da genç yetenekleri alıp yetiştirme odaklı çalışıyorlar.

Oyun sektöründe rekabet çok büyük. Haftada ortalama 600 oyun çıkıyor ve 600 oyunun arasından sıyrılabilmek için doğru projeyi doğru ajanda içinde doğru pazarlama ile çıkarmanız gerekiyor. Bu noktada yaptığımız bir istatiksel çalışmadan bahsetmek isterim. Türkiye'deki profesyoneller Türkiye'de üç şeyi bulamadıklarını söylediler. Bunlardan ilki oyun yazarı. Yazarlık neredeyse 12.000 yıllık bir meslek olmasına rağmen sinema sektöründe olduğu gibi Türkiye'de çok ciddi bir yazar açığı var. İkincisi oyun pazarlayabilen insan. Doğru pazarlama bir sektör olduktan sonra, öğrenilerek devam edebilen bir iş kolu. Şu anda kaotik kalabalık ve büyük bir oyun sektörü var fakat oyunları nasıl satabileceğini bilen çok az insan var. Üçüncüsü ise proje yöneticisi. Proje yöneticisi bulabilmek oyun sektöründe oldukça zor. Çünkü oyun geliştirme projeleri çok kapsamlı projeler. Artwork ekipleri, pazarlama, yazar, geliştirme, test, optimizasyon, network, kodlama ekipleri var ve bunların hepsini bir arada yönetebilmek ciddi bir deneyim istiyor. Girişimcilere tavsiyem, profilleri buna uygun mu? Cesaretleri var mı? Az uyumayı kabul ediyorlar mı? Çünkü girişimcilik uykusuz kalmak demektir. İkincisi ekiplerinde bir tane sanat insanı, bir tane teknik insan, bir tane de işin iş kısmını yönetecek bir yönetici var mı? Yazar var mı? Kodlamacı var mı? Ürünü pazarlayabilecek biri var mı? Bu soruların cevaplarını almadan oyun yapıyoruz diye sektöre girmek şu anda büyük bir denizde boğulmaktan farksız olur.

BİZE ULAŞIN