PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Pandemiden önce bir salon müzayedesi yapmak oldukça külfetli işti. Lüks otellerde salonlar kiralanır, kataloglar basılır, ikramlıklar belirlenirdi. Bir de en önemlisi; eserlerin nakliyesi için bir ekipler oluşturuldu. Bu çalışmalar önemli bütçeler gerektirirdi. Ancak pandemiyle birlikte bu yapı değişti. Müzayedeler web siteleri üzerinden online müzadeye dönüştü, hatta Instagram üzerinden bile müzadeye yapılmaya başlandı. Online'a evrilen müzayedeler, böylece hemen her kesim tarafından ulaşılabilir hale geldi. Böylece internette sanat platformları arttı, var olanlar büyüdü ve internet üzerinden sanat satışı çoğaldı. (Birinci Bölüm)
Sosyal medya platformlarından Instagram ise bu işte yıldızı parlayanlardan oldu. Ancak müzayede evleri bu durumdan biraz şikayetçi. Müzadeye piyasasının önde gelenleri, Instagram'dan eser satışı yapanların çokluğuna dikkat çekerek ismi duyulmamış güvenilmedik yerlerden alışveriş yapılmamasını öneriyor.
Müzayedelerden eser satın alacak kişilerin özellikle eserin orijinalliğine dikkat etmesi gerekiyor. Ekspertiz raporlarını eserin yanında talep etmeleri ve müzayede evinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan eser inceleme raporlarını talep etmeleri de gerekiyor.
Bayrak Müzayede Kurucusu Murat Bayrak, müzayede evlerinin yaptığı online müzayede sayısının 30 katına çıktığını iddia ediyor. Ayrıca müzayede evlerinde aylık ortalama 250-300 bin TL'lik satış yapıldığı düşünülürse sanat piyasasının önemli bir hacmini müzayede evlerinin oluşturduğunu belirtiyor. Çukurcuma Müzayede Evi 3. Kuşak Temsilcisi Halil İbrahim Gültekin ise şimdilerde herkesin müzayede yapabilir hale geldiğini ancak bu işin maddi güç, manevi olarak da bilgi gerektiren bir iş olduğunu söylüyor. Ortak bir şekilde müzayedelerin sanat yatırımı için iyi bir adres olabileceğini söyleyen yetkililer, antikanın her dönemde kazandırabileceğini söylüyor. Pandemide sosyalliğin azalmasıyla koleksiyonerliğe yönelimin arttığını söyleyen Bayrak, bu durumun online müzayedelere katılım oranını da harekete geçirdiğini belirtiyor. Bayrak Müzayede, kendi sitesinde 150'den fazla müzayede gerçekleştirmiş ve online satışlar fiziki satışlar içinde yüzde 85'lik bir paya sahip.
BU YILIN EN PAHALI ESERİ MARİFETNAME
Bir sanat eseri fiyatının belirlenmesinin ciddi ve zor bir iş olduğunu belirten Bayrak, "Bir eserde değerleme yapmak için eserin yapıldığı dönemki ekonomik ve sosyal hayata hakim olmak gerekiyor. Yapıldığı dönemi ve o dönemki toplumsal ve sanatsal özellikleri yansıtmasına ve günümüze kaç adet ulaşmış olabileceğinin analizini yapıp ona göre bir fiyat belirliyoruz. Bunu yapabilmek için de tabii ki piyasaya çok yakın olmak gerekiyor" diyor. Bayrak Müzayede'de bu yıl satılan en pahalı eser, 1821 yılına ait Sultan Ahmet Han'ın annesi için yazılmış Marifetname isimli bir el yazması. Eser, 220 bin +komisyon+vergiye satılmış. Burada daha çok Osmanlı dönemi eserleri satılıyor. Bayrak, eser olarak Kültür Varlığı ve Arkeolojik olmayan eserlerin tamamının yurt içinde alınıp satılabileceğini de sözlerine eklerken, bunların tasnifini Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müzelerin belirlediğini dile getiriyor. Sikke satışlarında ise 1839'dan sonraki sikkelerin yurt içinde alım satımının serbest olduğunu söyleyen Bayrak, müzayedelerde 1. Dünya savaşı dönemi eserler ile Tekke kültürü objelerinin çok rağbet gördüğünü de vurguluyor.
Bayrak'a kimlerin müzayede yapabileceğini sorduğumuzda ise sözlerini şöyle sonlandırıyor: "Vergi levhası olan ve Kültür Turizm Bakanlığı izinleri olan herkes müzayede yapabilir. Ancak yapılacak müzayede de satışa çıkacak eserler için alıcıyı yanıltmamak adına belli bir bilgi birikimi de olması gerekir ya da ekspertiz kısmı için dışarıdan destek alabilir. Müzayede yapabilmek için vergi levhanız olmak zorunda. Bunun dışında müzayedeye çıkacak eserler için Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelerden eserlerin satışının yapılabileceğine dair komisyon raporu almak gerekiyor" diyor. Bayrak, NFT ile ilgili de henüz dünyada yapılmamış bir çalışma hazırladıklarını da kaydediyor.
ÖZELLİKLE INSTAGRAM'DAN SATILIYOR
2013'ten bu yana müzayedecilik alanında hizmet verdiklerini dile getiren Çukurcuma Müzayede Evi 3. Kuşak Temsilcisi Halil İbrahim Gültekin, müzayedeciliğin pandemi öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldığını dile getiriyor. Pandemide herkesin eve kapanmasıyla koleksiyonerliğin artışa geçtiği bir dönemden geçildiğini belirten Gültekin, şu anda Instagram'dan müzayedenin revaçta olduğunu söylüyor. Ülkemizde sanat piyasasının yüzde 25'lik paya sahip olduğunu da belirten Gültekin, "Sanat çok küçük bir paya sahip. Bunu pandemi öncesi ve sonrası olarak değerlendirebiliriz. Pandemiden sonra yeni alıcıların ortaya çıkıp yönlenmesiyle bilinçsiz bir alıcı var, ama yavaş yavaş öğreniyorlar. Bir yerden sonra tecrübe sahibi oluyorlar. Bu insanlar çoğaldıkça da pay çoğalmaya başlıyor. Tabii bu duruma sadece antika ile bakmamak lazım" diyor.
Çukurcuma Müzayede'de satış güvenliği ise şöyle sağlanıyor: Önce platforma kayıt olunması gerekiyor. Sonrasında belli başlı müşteriler dışında ücret gelmeden teslimat gerçekleşmiyor. Aslında burada karşılıklı bir güven söz konusu denilebilir. Sürekli alışveriş yapan kişilere tolerans gösteriliyor. Çukurcuma Müzayede eserleri ise Avrupa başta olmak üzere esnaftan veya kendilerine getirenlerden temin ediliyor. Gültekin, "Bu sene Avrupa porselenler revaçta diyor." Bazı ürünlerin rayiç bedeli olduğunu ve fiyatların bu şekilde belirlendiğini de sözlerine ekleyen Gültekin, antikanın ucunun açık olduğunu da belirtiyor ve kıyaslama yöntemiyle de belirlenebileceğini söyleyerek, "Genelde ekspertizlerle çalışıyoruz. Deneyim çok önemli. Porselen eserlerimizin ekspertizleri oluyor. Her eserin fiyatını belirleyecek bilirkişilerle bir araya geliyoruz. Özel parçaların orijinallik belgelerini veriyoruz" diyor.
"HERKES MÜZAYEDECİ OLDU"
"Önceleri herkes müzayede yapamazdı" diyen Gültekin, bu alanın maddi güç, manevi olarak da bilgi gerektiren bir iş olduğunu belirtiyor. Ancak Instagram'ın öne çıkmasıyla artık herkesin müzayede yapabileceğini de belirten Gültekin, "Eline beş parça ürün alan kendini müzayedeci sanıyor. Önceden bir salon müzayedesi yapmak, katalog basmak 30-40 bin TL idi. Çırağan'da salon tutmak ise 15-20 milyon euro idi. Şimdi bu masraflar gitti. Katalog basılmıyor, salona para verilmiyor. Canlı yayını aç ve sat. Herkes müzayedeci, herkes antikacı olmaya başladı. Umarım iyi ile kötü bir gün ortaya çıkar" diyor.
Çukurcuma Müzayede'de online satışlar yüzde 90'lık bir paya sahip. Online müzayedelere daha çok 30 ile 60 yaş arası katılım olduğunu söyleyen Gültekin, Z kuşağını henüz çekemediklerini vurguluyor. Müzayedelerin sanat yatırımı için çok doğru bir adres olduğu görüşünü de savunan Gültekin, "Şu an antikada sirkülasyon var fakat fiyat olarak taban fiyatlarda. Eskiye nazaran çok ucuz satılıyor. Çünkü rekabet çok, herkes müzayede yapıyor. Müşteriyi mutlu edebilmek için fiyatları uygun tutmak zorundasınız. 20 bin dolara satılan bir eser, şu an 10 bin TL'ye satılırsa müşteri alıyor. Sürümden kazanılıyor biz de sürüme bakıyoruz. Paranızı bankada tutacağınıza antikada tutun, ama ne aldığınızı biliyorsanız. Bilinçli alışveriş çok önemli. Her yerden her ürün alınmaz. Yatırım olarak her zaman kazandırır. Antika alan kazanır" diyor. Çukurcuma Müzayede en çok Avrupa eserleri, porselen eserler, gümüş kaplama eserler ve metal eserlerin müzayedesini yapıyor. Bu yıl online'da en pahalı ürün, 65 bin TL'ye satılan Fransız bir kuzine olmuş.