Döngüsel su yönetimi, küresel su iflasını önleyebilir
Gelecekte ancak atık suyun yeniden kullanımını destekleyen şehirler ayakta kalabilecek. Yakın geleceğin kilit kavramlarından biri, döngüsel su ekonomisi olacak. İklim değişikliğinin şiddeti, gelecekte kentlerin su stresi nedeniyle daha az yaşanabilir hale geleceğini ortaya koyuyor. Otoriteler tarafından önlem alınmadığı takdirde "su iflası"nın tüm dünyayı etkisi altına alacağı öngörülüyor. Araştırmalar 2050 yılına kadar dünyada su sıkıntısının akut bir soruna dönüşeceğini açıklıyor. Birleşmiş Milletler (BM) 2050 yılında 6 milyar insanın temiz su kaynaklarına erişemeyeceğine dikkati çekiyor. Uzmanlar, suyu merkeze alarak verimli bir şekilde yöneten kentlerin, iklim değişikliğinden daha az etkileneceğini, su yönetimine yapılan teknolojik yatırımlarla da 40 milyar dolar tasarruf sağlanabileceğini belirtiyor.
"Bir sonraki yılda bu kadar şanslı olamayabiliriz"
Döngüsel su yönetiminin küresel su iflasını önleyebileceğini ifade eden Wavin Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal, geç kalınmadan suyun kentsel yaşamdaki rolünü yeniden tasarlamak gerektiğini belirtiyor. İklim değişikliği ile mücadele için herkesi bu soruna yönelik çözümlerden haberdar etmek gerektiğine işaret eden Asal şu bilgileri veriyor:
"Bir sonraki yıl bu kadar şanslı olamayabiliriz. Döngüsel su yönetimi bizi küresel bir su iflasından kurtarabilir. Wavin olarak daha verimli ve sürdürülebilir bir su tedarik sistemine geçiş için etkili çözümler sunuyoruz. Suyu kullanma şeklimizi nasıl değiştirmemiz gerektiğine dair benzersiz sistemlerimizle tek bir damlanın boşa gitmediği bir döngü oluşturuyoruz. Kamu-özel sektör iş birliği ile yağmur suyunu toplamak, bir şehrin su ihtiyacının yüzde 29'unu karşılıyor. Yağmur suyunu çatılarda toplamak ise suyun buharlaşmasını yüzde 70 oranında önlüyor. Yeşil şehirler ise sıcaklığı 4°C'den fazla azaltarak, enerji tüketiminde yüzde 7 tasarruf sağlıyor. Suyu kaynak olarak doğru zamanda doğru yerde kullanan sistemlerimizle depoluyor, filtreliyor ve yer altına tekrar kazandırıyoruz. Böylece şimdiden daha iyi su yönetimi anlayışını sahipleniyoruz."
"Sürdürülebilir şehirleri yeniden tasarlamak zorundayız"
Şehirlerde doğal kaynakların kullanılmasının ardından atık suyun imha edilmesinin uzun vadede sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Asal, döngüsel bir su yönetimi için yapılması gerekenleri şöyle aktardı: "İnsanların suyu kullanma şekli bir an önce değişmeli. Dairesel bir su yaklaşımı şehirlerin su ayak izini azaltma fırsatı veriyor. İklim şartlarına dayanıklı ve sürdürülebilir şehirleri yeniden tasarlamak zorundayız. Toprak tarafından emilmeyen suyu kademeli olarak toprağa salarak, yer altı sularını koruyarak, yağmur suyunu yeniden kullanarak, yeşil alanları ve çevreyi koruyarak, geri dönüşümlü ürünler kullanarak ve yeni teknolojileri benimseyerek şehirlerimizi iklime dayanıklı hale getirebiliriz. Önleyici bakım ve iyileştirilmiş ürün tasarımı sağlayan sensörler gibi dijital araçlar, şehrin kanalizasyon sistemlerini tıkanma nedeniyle arızalanmaktan koruyabilir. Sensörler, temizliğin yalnızca gerektiğinde yapılmasını sağlayabilir ve buna benzer teknolojiler bize hızlı ve ekonomik çözümler sağlayacaktır."