İklim krizinin iş gücü verimliliği, istihdam, tarım, turizm gibi alanlarda dünya finans sistemi için risk oluşturduğu yadsınamaz bir gerçek. Dünya Ekonomik Forumu 2021 Küresel Risk Raporu'na göre gerçekleşmesi muhtemel ilk beş riskten dördünün çevre ile bağlantılı olması aslında birçok şeyi açıklıyor. Maalesef daha bügünden dünyanın dört bir yanında olağanüstü hava olaylarının finansal etkilerini görmeye başladık. Şirketlerin ilerleyen dönemlerde iklim krizi, çevre tahribatı, biyolojik çeşitlilik kaybı ve olağanüstü hava olaylarının olumsuz etkilerine karşı tedbirli olması büyük önem taşıyor. Bununla birlikte yalnızca iş dünyası ve şirketlerle değil, sürdürülebilir bir dünya için topyekûn bir mücadele gerekiyor. Dolayısıyla tüm dünyada bütün üretim ve tüketim modellerinin yeniden değerlendirilmesi ve sürdürülebilirlik çerçevesinde dönüşümün gerçekleşmesi gerekiyor. Burada da finans sektörünün misyon üstlenmesi oldukça kritik.
Diğer yandan dünyanın iklim kriziyle mücadelesinde karbon emisyonunun azaltılması büyük önem taşıyor. Gezegenimizi korumak ve gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için karbon emisyonunun azaltılması konusunda iş dünyasının ve kurumların hayati bir rolü bulunuyor. Özellikle etki alanı düşünüldüğünde, finans sektörünün karbon emisyonu konusunda dönüştürücü gücü öne çıkıyor. Finans sektörünün bu alanda attığı adımlar, iklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelede kilometre taşlarını oluşturuyor. Sürdürülebilirlik konusunda attığı adımlarla uzun yıllardır örnek kurum olarak dikkat çeken Yapı Kredi'nin karbon emisyonu konusunda önemli çalışmaları bulunuyor. Yapı Kredi, hem operasyonel hem de kredilendirme faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkilerini etkin bir şekilde yönetiyor. Genel Müdürlük ve yurt içi iştirak binalarında ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi'ni uyguluyor. Her yıl operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı salımlarını ISO 14064 standardı ile uyumlu olarak hesaplayıp raporluyor.
Yalın çalışma modeliyle karbon ayak izini küçülttü
Diğer yandan kendi sektörü için bir ilk olan 'Yalın Çalışma' modeline geçişi sayesinde geçtiğimiz yılın Mart ayından itibaren 8 binden fazla Yapı Kredi çalışanının evlerden çalışmaya başlamasıyla Yapı Kredi, karbon ayak izini toplamda yüzde 12 oranında (8498 ton CO2e) azaltmayı başardı. Yeni düzenle birlikte hem gereksiz kullanılan kâğıt oranının düşmesi hem de servis kullanımının azalması ile banka çevresel etkisini önemli ölçüde azalttı. Ayrıca banka, gerek gerçekleştirdiği canlı yayın programlarla, gerek oluşturduğu podcast kanallarıyla müşterilerini tüm iletişim çalışmalarında bilinçlendirerek daha doğa dostu çözümlere teşvik etmeyi ve karbon salımını azaltmayı amaçlıyor. Bununla birlikte dijital bankacılık çözümleriyle çevresel etkisini en aza indiriyor. Yapı Kredi Mobil'deki "Panik Yok Butonu" hizmetiyle olası bir çalıntı veya kart kaybolması anında müşterilerinin kartlarını geçici olarak iptal ederek yeni kart basımının önüne geçiyor. Bu sayede yüz binlerce adedi bulan gereksiz kart kapatma işlemlerini önleyerek ilave karbon salımını da önlemiş oluyor.
Diğer yandan banka, yakın bir zaman önce Bilim Temelli Hedefler Girişimi'ne (Science Based Target Initiative) emisyonlarını azaltma taahhüdü verdi. Bu sayede belirleyeceği emisyon azaltım hedefleri, uluslararası bir girişim olan Bilim Temelli Hedefler Girişimi tarafından doğrulandıktan sonra, kamuya açık bir şekilde duyurulacak. Böylece iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol alarak, küresel ısınma artışını 2°C'nin, ideal olarak ise 1,5°C'nin altında sınırlayan Paris Antlaşması'nın hedefleri doğrultusunda çevreye katkıda bulunacak. Ayrıca Yapı Kredi, Türkiye'den "1.5°C'ye Yönelik İş Hedefleri"ni (Business Ambition for 1.5°C) imzalayan ilk ve tek kurum olarak öncü bir rol üstlendi.
Sürdürülebilir bir dünya için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Yapı Kredi, önümüzdeki dönemde de sadece operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkileri yönetmekle kalmayıp, kredilendirme faaliyetlerinin aracılığıyla müşterilerinin yarattığı etkileri de ölçmek ve dönüşümlerini sağlamak için sınırları kaldırmaya devam edecek.
