İkrim krizi konut tercihlerini değiştirdi
PARA RÖPORTAJ/ Ankara'da Gordion Alışveriş Merkezi, Gordion Konutları, Atlantis Alışveriş Merkezi, Atlantis Konutları, Vadi Vista Konutları, Beysu Konakları, Beysu Evleri ve son olarak da Bodrum'da Gönülbükü Konakları gibi projeleri hayata geçiren Arın Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan, pandeminin gayrimenkulde yeşil trendini hızlandırdığını belirterek, "Özellikle Y ve Z kuşağı su, elektrik, sağlıklı yaşam hatta iklim değişikliklerine karşı korunaklı bir bölgede konut yatırımı yapmak istiyor" diyor. Turhan ile yeni kuşağın ev beklentilerini ve doğaya dönüş trendini konuştuk.
Covid-19 pandemisi gayrimenkul sektörünü nasıl etkiledi? Bu durum sektörde ne gibi yeniliklere yol açtı?
Covid-19 gayrimenkul sektörünü doğaya dönüş anlamında olumlu olarak etkiledi. İnsanlar kendilerine ait özel alan yaratma zorunluluğunu keşfettiler. Aynı şekilde pandemiden sonra geliştirilen projeler de doğaya, insana ve aileye özel alanlar ihtiyacı ön plana çıktı. Artık doğa ve insanın uyum içinde yaşayacağı projeler daha çok rağbet görüyor. Pandemi gayrimenkulde yeşil trendini hızlandırdı diyebiliriz.
Ekoturizme ilginin artmasını da bu çerçevede yorumlayabilir miyiz?
Bence insanlar doğayı değil kendilerini keşfetmeli. Kendini keşfeden bir insan zaten doğasız bir yaşam olmayacağını anlar. Doğayı keşfetmek için ekoturizme ihtiyaç duymak, içinde bulunduğumuz dünyayı ne kadar hor kullandığımızın ne yazık ki büyük bir göstergesi. Doğayı ekoturizmde keşfetmek sanki müzede daha önce hiç görülmemiş tabloları ziyaret etmeye benziyor. Doğa, yaşamı keyifle sürdürmek için yaşamımızı paylaştığımız en gerekli tema olmalı.
Eskiden eve başımızı sokacak bir yer olsun mantığıyla bakılırdı genelde. Günümüz insanının ev kavramından beklentisi nedir?
Y ve Z kuşakları hızlı üretiyor, hızlı öğreniyor ve hızlı tüketiyor. Hayatı da her yönüyle hızlı yaşıyorlar, hayattan keyif almak istiyorlar, dolayısıyla daha küçük alanlarda daha fonksiyonel konutlar ile birlikte doğa, eğlence ve alışverişin hep bir arada sunulacağı projeler onlar için önemli. Dolayısıyla Bodrum gibi yerleşimler oldukça önemli bir lokasyon olacak gibi gözüküyor.
Aslında insanlar yeşil barındırmayan hiçbir yerde oturmak istemiyor. Maddi imkansızlıklardan dolayı oturuluyor. Bu kısır döngü nasıl aşılabilir?
Peyzaj çalışmaları ile aslında her proje yeşil olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu doğal kaynaklara dikkat edilerek uyumlu bitkiler seçilmesi. Kaliteli ve doğaya saygılı inşaatlar yaparak, hem maliyeti uygun tutmak hem de doğayı korumak mümkün. Çim bildiğiniz üzere su sarfiyatı çok yüksek bir bitki. Onun yerine alçak çalı bitkileri ile biberiye, iğde gibi az su isteyen bitkiler tercih edilerek, her konut projesi, hatta her mahalle yeşillendirilebilir.
Dikey mimariye yatay havası ve sempatisi vermek mümkün mü?
Aslında mimari özellikler ülkelerin coğrafi ve milli karakterlerine uygun olarak planlanmalı. Türkiye gibi tarım potansiyeli yüksek etrafı denizlerle çevrili ve dört iklimin bir arada yaşandığı bir ülkede kentsel planlama daha yatay ve daha yeşil olmalı. Dikey mimariye yatay havası ve sempatisi vermek yapılan yanlışı biraz gizlemek gibi oluyor.
Pandeminin etkisiyle üst gelir grubuna hitap eden projelerin artmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Pandemi insanlara aile yaşamını, doğal yaşamı ve sağlıklı yaşamı hatırlattı. İnsanlar aileleriyle daha izole yaşayabilecekleri ve sağlıkla beslenebilecekleri bahçeli ve izole yerlere yöneldiler. Buna bir de güneş, deniz ve tatil beldelerine olan ilgi eklenince Ege kıyıları çok cazip hale geldi.
Gayrimenkul sektörünün geleceğiyle ilgili görüşleriniz neler?
Dünya ekonomisi belirli zaman döngülerinde belirsizlikler yaşasa da sürdürülebilir ve sürekliliği olan yatırım aracı her zaman gayrimenkul sektörü olarak kalıyor. Ancak burada bölge, şehir, lokasyon seçimi çok önemli. İnsanlar artık yatırımlarını uzun vadeli yapmak istiyorlar. Bunun için su, elektrik, sağlıklı yaşam hatta iklim değişikliklerine karşı korunaklı bir bölgede olmak gibi seçim kriterleri, özellikle de Y ve Z kuşağı için ön plana çıkıyor. Biz de Gönülbükü Konakları projemizi hayata geçirirken bütün bu parametreleri göz önüne aldık.