Geleceğin trendi: Deniz üstü santraller
2020 yılı rüzgarın yükselişi olarak tanımlanırken, bu yılın ilk yarısı ise rüzgar enerjisinin dünya için kurtarıcı enerji rolünde olduğunu ispatladı. Fosil yakıtların yaşadığı ve yaşattığı krizlere rağmen doğayı ve geleceği kurtaracak misyonunu defalarca kanıtlayan rüzgar enerjisi, aldığı ve alacağı yatırımlarla da hem kendisini hem de dünyayı şekillendirmeye devam ediyor. Rüzgar enerjisinin kara ve denizdeki hakimiyetinin birçok alanı değişime zorlayacağını belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın'a göre, gelecek yıllarda rüzgar enerjisi sektöründe gündem olacak 5 mega trend bulunuyor.
1. Deniz üstü rüzgar enerjisi büyüyecek. Dünya genelinde RES kurulu gücü yaklaşık 743 GW seviyelerine ulaşırken, bunun yaklaşık 707 GW'si karasal, 35 GW'si de deniz üstü rüzgar enerjisi. Hızla gelişen teknolojinin sonucu olarak deniz üstü yatırımlarının da önem kazanmaya başladığı görülüyor. GWEC'e (Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi) göre, önümüzdeki 5 yılda ortalama yıllık 80 GW karasal, 14 GW deniz üstü yatırımının gerçekleşmesi bekleniyor. Deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün de önümüzdeki yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada oldukça hızlı büyümesi öngörülen bir pazar olacağını aktaran Ali Aydın, türbin ve ekipmana olan talebin de bu doğrultuda artacağını ve servis hizmetlerinde teknolojik gelişmelerin daha da gelişeceğini, çoklu GW'ye sahip rüzgar çiftlikleri ve 15 MW'den büyük türbinlerin inşasının gerçekleşeceğini belirtiyor.
2. Kara rüzgarı yeniden güçlendirilecek. Geçmiş yıllara oranla rüzgar enerjisi teknolojisindeki ilerlemeler artık rüzgardan daha da fazla verim elde etmenin önünü açıyor. Bu nedenle en güçlü rüzgar alanlarından en iyi şekilde yararlanmak, daha az türbinle daha fazla güç çıkışı elde etmek ve türbinlerin ömürlerinin daha da verimli hale gelmesini sağlamanın kara rüzgarındaki mega trendlerden olduğunu belirten Ali Aydın, bu aşamada Ülke Enerji olarak rüzgar enerjisi servisleri alanında Avrupa standartlarını geçtiklerini, türbinlerin kurulum, bakım ve onarım işlemlerini uluslararası standartlarda yerine getirebilen dinamik mühendis ve teknisyen kadrosu, otonom droneları, kule ve kanat erişim platformları, dişli kutusu yağ değişim ünitesi ve mobil bakım atölyeleriyle birlikte organizasyonel yapıda hareket ettiklerinin altını çiziyor.
3. Deniz üstü rüzgar enerjisi endüstrileşecek. Ülkemiz gibi derin suları olan ülke ve bölgelerde büyük rüzgar kaynaklarından faydalanma dönemine giriliyor. Bunun için alt yapıların hazırlanması, dinamik kabloların ve ankrajların seri üretimine geçilmesi gerekiyor ve bunun için farklı sanayi kollarının da devreye girmesi, deniz üstü rüzgar sanayisinin gelişmesine olanak sağlayacak.
4. Kara rüzgarındaki olumsuzluklar giderilecek. Rüzgar türbinlerinin karada yarattığı minimal olumsuzlukların üzerine daha da gidiliyor. Özellikle arazi kullanımının daha da optimize edilmesi, gelecek yıllarda rüzgar enerjisindeki başlıca trendlerden görülüyor.
5. Rüzgar enerjisi yüzde 100 geri dönüştürülebilir olacak. Rüzgar enerjisi sektörü, sadece yenilenebilir enerji kaynağı olarak değil sektörün de tamamen geri dönüşüme geçmiş bir hale gelmesi için çaba sarf ediyor. Bu anlamda diğer sektörlere sunabileceği geri dönüşüm malzemeleri ve yeni türbinlerde geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı önemli aşamalardan görülüyor. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Wind Europe'ye göre bugün rüzgar türbini bileşenlerinin yaklaşık yüzde 85-90'ı geri dönüştürülmekte.