GAİN'in yepyeni belgesel dizisi Beyaz Yaka yayına girdi. Belgeselde kurumsal hayata dair tespitleriyle tanınan komedyen Kaan Sekban, akademisyenler, ajans başkanları ve beyaz yakalıların kendileri, bu kendine has dünyaya dair görüşlerini paylaşıyor. Beyaz Yaka, izleyiciyi çalışma hayatının karanlık yüzüne götürmeye cesaret ederken, esprili tarzından da ödün vermiyor.
Beyaz Yakalılar, kendilerini olduklarından daha zengin, daha kültürlü ve daha ayrıcalıklı görüyor ve başkaları tarafından da öyle görülüyorlar. Oysa eğitimli ve kentli olmaları işçi sınıfının bir bölümünü oluşturdukları gerçeğini değiştirmiyor. GAİN'in 3 bölümlük yepyeni belgesel dizisi Beyaz Yaka, bitmeyen kariyer telaşları, uzun mesailer, eve götürülen işler, kültürleştirdikleri tüketim alışkanlıkları ve bir türlü kurtulamadıkları sıkışmışlık hisleri ile beyaz yakalıların dünyasına ışık tutuyor.
Beyaz Yaka belgeselinde çok sayıda kişiden görüş alınarak, konu farklı perspektiflerden inceleniyor. İlk günden itibaren beyaz yakalı olanlar, maviden beyaz yakaya geçenler, kurumsal hayattan ayrılıp köye göçenler, ajans başkanları, bu düzenden memnun olanlar, onu eleştirenler ve daha pek çok kişi kendi deneyimlerini paylaşıyor.
Belgeselde ayrıca, kurumsal hayatı tiye alan ve kendisi de bir eski beyaz yakalı olan Kaan Sekban, acı gerçeklere dair tespitlerini esprili tarzıyla aktarıyor. Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nevzat Evrim Önal ile İstanbul Teknik Üniversitesi Öğreti Üyesi Doç. Dr. Kaya Tokmakçıoğlu, beyaz yakalıların sosyoekonomik değerlendirmesini yaparak, kentlerin ve beyaz yakalı sınıfların birbirlerinden etkilenerek nasıl dönüştüklerini aktarıyor.