Yurtdışında başarı yakalayan Türk kadınları

Yurtdışında sıfırdan kendi işini kurup, başarıya ulaşan birçok girişimci ve iş insanımız var. Ancak bunu kadın olarak yapmak herkesin harcı olmasa gerek. Üstelik çok uzak coğrafyalarda. Hepsi de iyi eğitimli. İşte gururumuz olan Türk kadınlarının temsilcileri…
11.03.2025 13:20 GÜNCELLEME : 11.03.2025 13:20

ÜRÜN DİRİER/ Girişimcilik konusunda gerçekten de üstümüze yok. Hele yurtdışında sıfırdan bir iş kurup, onu büyütmek ve bulunduğu ülkede adından söz ettirmek herkesin harcı olmasa gerek. Çevremizdeki ülkelerde bu zoru başaran binlerce Türk girişimci ve iş insanı var. Özellikle inşaat, turizm, restoran işletmeciliği ve perakende gibi sektörlerde parmakla gösterilen çok sayıda insanımızın başarısına bizzat biz de şahit olduk.

Ancak bu haberimizde okuyacaklarınız çok farklı. Her şeyden önce hepsi kadın. Üstelik çok iyi okullardan diplomalı. Bulundukları ülkeler de uzak coğrafyalardan. Bulundukları ülkelerden bazılarının ismini belki ilk kez duyacaksınız. Çoğu yeni nesil teknoloji şirketi kurucusu. Aralarında İngiliz, Amerikalı dev şirketlere danışmanlık yapıp, bu şirketlerin yöneticilerine akıl verenler bile var.

Bu haberimizde kendi yolunu kendi çizen, ama fırsat verildiğinde rekabetin ve başarının zor olduğu ülkelerde bile neleri başarabileceklerini gösteren Türk kadınlarını bir araya getirdik. Elbette bunlar sadece sınırlı bir sürede ulaşabildiklerimiz. Dünyanın çok farklı coğrafyalarında, başlı başına haber konumuz olabilecek birçok kadınımız var. Bu haberimizde yer verdiğimiz Türk kadınlarına başarılarının sırrını, yaşadıkları zorlukları, bunları nasıl aştıklarını ve geleceğe dönük hedeflerini sorduk. Her birinin hayatı birer başarı hikayesi, anlattıkları ders niteliğinde. Bu yolda yürümek isteyenlere hemen hepsinin ilk öğüdü, sabır. Sonra da kendine Güven. İşte yurtdışında cam tavanları kıran Türk kadınları…

50 ÜLKEDE 1 BUÇUK MİLYON ÇOCUĞA BİLİMİ SEVDİRDİ

Asude Altıntaş GÜRAY / Twin Science Robotics Kurucu Ortağı ve CEO'su

Ben ve diğer kurucu paydaşlarım, bir sivil toplum kuruluşu olan Young Guru Academy (YGA)'da gönüllü çalışırken tanıştık. Anadolu'nun dört bir yanında, çocuklara bilimi sevdirmek için 20 binden fazla çocukla bilim seansları gerçekleştirdik. Bu süreçte, bilim ve sürdürülebilirlik eğitimi alanındaki eksiklikleri fark ettik. Bu problemleri çözmek 2017 yılında bir eğitim teknolojileri girişimi olarak Twin'i kurduk. Bugün, Türkiye'de ürettiğimiz dijital platformlar ve robotik kodlama setleri 50 ülkede 5 binden fazla okulda, 1.5 milyondan fazla çocuğa ulaştı. Bilimin ve teknolojinin insanlığın faydası için kullanılması, yani "Vicdanlı Bilim" olarak adlandırdığımız eğitim modeli hem avantajlı hem de dezavantajlı milyonlarca çocuğa ulaştı.

Twin global bir eğitim teknolojileri şirketi olarak bugün hem İngiltere'de Amerika'da en prestijli okullarda; hem de Ruanda, Nijerya gibi Afrika'daki devlet okullarında kullanılan bir ürün haline geldi. Bu başarının temelinde Ernest Hemingway'in çok sevdiğim bir sözü var; "Başkalarından üstün olmakta hiçbir asalet yoktur; gerçek asalet kişinin dünkü halinden üstün olmasıdır." Genç kızlara en büyük tavsiyem, kendinizi başkalarıyla kıyaslamadan kendi gelişiminize odaklanmanız, özgüvenli olmanız ve anlamlı bir hedef doğrultusunda usanmadan her gün bir önceki gününüzden daha iyi olmak için çalışmanız. Bunu yaparken de hayal ortaklarınızı bulmanız ve birlikte başarmanız.

Cam tavanlara gelecek olursak, özellikle teknoloji dünyasında kadınların karşılaştığı önyargılar çok büyük bir sorun. Ancak, bu tür önyargıları aşmanın en iyi yolu, anlamlı bir amaca odaklanmak ve ortaya somut başarılar koymaktır. Twin bugüne kadar 4,4 milyon pound yatırım aldı. İçeriklerini Imperial College London, UCL gibi köklü eğitim kurumları ile birlikte geliştirdi. 2022 yılında Dünya Ekonomik Forumu WEF Tarafından "Teknoloji Öncüsü" seçildi ve eğitim dünyasının en prestijli kurumlarından Bett ve BESA ödüllerine layık görüldü. Twin'in başarısı ve dünyadaki pozitif etkisi önyargıları yıkmamızı kolaylaştırdı.

KANADA'DAKİ KADIN GİRİŞİMCİLERİ BİR ARAYA GETİRDİ

Bella ONAY / MOM2MOM BIZ Kurucusu

1995 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra yaklaşık 20 yıllık bir süre Türkiye ve Kanada'da yurtdışı bankacılık bölümünde muhabir banka portföy yöneticisi olarak çalıştım. 2017'de kadın girişimcileri desteklemek amacıyla bir bağlantı ve yardımlaşma ağı olan MOM2MOM BIZ'i kurdum. Eşim ve iki çocuğumla Kanada Oakville, Ontario'da yaşamaktayım ve halen bu organizasyonun başındayım. Ayrıca, dünyayı bulduğumdan daha iyi bir şekilde bırakmayı kendime amaç edindiğimden, yılda 2000 adet ağaç diken yerel çevre kuruluşu Oakvillegreen'in yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım.

MOM2MOM BIZ'i kurmadan önce bir hayalim vardı; bulunduğum şehirdeki kadın girişimciler birbirlerini kolayca bulabilsinler, düzenli organizasyonlar sayesinde tanışarak hem işlerini tanıtabilsinler hem de işbirliği yapabilsinler. Bunun yanı sıra, güçlerini birleştirerek sosyal sorumluluk projelerini desteklesinler. Her şey bu vizyon çerçevesinde şekillendi. İlk olarak evimde düzenlediğim bir toplantı ile başlayan bu serüven, Oakville ve çevresindeki kadın girişimcilerin yoğun ilgi ve katılımıyla hayallerimin ötesine geçti ve 2022 yılında yerel topluma sağladığım katkılarımdan ötürü Oakville Milletvekili ve dönemin Savunma Bakanı Sn. Anita Anand tarafından Kraliçe Elizabeth'in Platin Jübile Rozeti ile ödüllendirildim.

Kanada'da herhangi bir akraba veya arkadaşımız yoktu, her şeyi sıfırdan inşa ettik. Kariyerim de bunlardan biriydi. İngilizceyi Türk aksanıyla konuştuğumda "Where is your accent from?" (Aksanınız nereden geliyor?) sorusuna üzülmek yerine cevaben "Doğrudur, İngilizce dışında bir dil daha biliyorum, o da Türkçe" diyerek bunun zayıflık değil avantaj olduğunu vurguladığımı hatırlarım.

Cam tavanları kırma konusuyla ilgili olarak, bu deyimi kendi anlayışım doğrultusunda biraz geliştirmek isterim; cam tavanlardan öte yıldızları görebilmek, olanaksızlıklar yerine mümkün olana dair bir bakış açısı edinmek ve engellere karşılık sınırsız potansiyelimizin farkına varmak... Bu olumlu zihniyet, biz kadınları yalnızca ilerlemeye değil, aynı zamanda daha büyük hayaller kurmaya ve başkalarının takip edebileceği yolları açmaya teşvik ediyor. Kadınların içgüdülerinin ve empatilerinin hayatın her alanında zayıflık değil güç olarak görülmesine başlandığında, biz kadınlar olarak başarıya giden yolda birbirimize tam destek olmayı başardığımızda, cam tavan deyimi geçmişin tozlu raflarında yerini alacaktır.

AMERİKA'DAKİ GİRİŞİMCİLERİN PAZARLAMA STRATEJİSTİ

Çiğdem ÖZTABAK / Pirix.co CEO'su

Türkiye'de 18 yıl dijital dönüşüm projelerinde pazarlama ve iletişim alanında kurumsal kariyerim ve 'deliveri' adında bir girişimim oldu. Amerika'ya taşındıktan sonra, pazarlama iletişimi alanında özel yetenek vizesine hak kazandım ve San Francisco'da bir güvenlik yazılımı şirketinde pazarlama ve medya danışmanı olarak çalıştım. Ardından kendi şirketimi kurdum. Pirix.co, teknoloji girişimlerine pazarlama stratejileri, halkla ilişkiler ve marka yönetimi konularında danışmanlık hizmetleri sunan bir şirket.

Amerika'ya tabiri caizse "kız başıma" geldim. Başarımın temelinde bence kesinlikle gözlem yapma, aktif dinleme ve işbirliğine açık olma var. Bu da yayılmanızı sağlıyor. Müşterilerimle 230 milyondan fazla medya erişimi sağlayarak, 50'nin üzerinde şirketin 175 milyon dolar yatırım haberine aracılık ettik, birçok katma değerli rapor ve içerik ürettik. American Business Awards'da dünyaca ünlü şirketlerin pazarlama kampanyalarını jüri olarak değerlendirme şansım oldu ve IGI Global Scientific adlı akademik yayıncıda bir araştırmam yayınlandı. Sürekli test modunda kalmak, işbirliğine açık olarak sosyal sermayeye yatırım yapmanın, yurtdışında başarının anahtarları olduğuna inanıyorum. Ürünleştirdiğim DeckScore framework'ü ile Amerika'da etki yaratabilecek ve topluluklarla bağ kuracak bir neden de yaratmış oldum. Bu sayede Venture Miami hızlandırma programına seçildim. New York The Marketing Society üyeliğine kabulüm ve CIM-UK Fellow statüm de uluslararası tanınırlığımı pekiştirdi.

Yurt dışında cam tavanları kırmanın anahtarı bence alanınızda somut ve ölçülebilir başarılar elde ederek, kadın topluluklarının gücünden yararlanmak. En büyük zorluğum, keyifli olsa da sürekli üretme modunda olmak ki yorucu olabiliyor. Özgün yaklaşımlarınızı uluslararası platformlarda sunmak ve savunmak, rekabet avantajı sağlıyor.

KADIN LİDERLER YETİŞTİRİYOR

Ebru TUYGUN / GVGL CEO'su

20 sene Deloitte ve Accenture gibi uluslararası danışmanlık firmalarında önce Türkiye, sonrasında Orta Doğu, Rusya, Afrika ve Türkiye'yi kapsayan bölgelerin Chief Marketing Officer (CMO) rollerinde bulundum. 2024'te GVGL Marketing Management adında pazarlama, strateji ve danışmanlık hizmeti veren firmamı kurdum. IWBD - International Women Board of Directors (Uluslararası Kadınlar Yönetim Kurulu Platformu) başkanlığını yürütüyorum. Uluslararası üst düzey pazarlama ve iletişim başkanlarının üyesi olduğu Marketing Society'nin Orta Doğu Yönetim Kurulu Üyesiyim. Tarsus Amerikan Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum.

Kurumsal iletişim, pazarlama, danışmanlık, strateji ve kadın liderlerin yetiştirilmesi alanlarında önde gösterildim ve bu alanlarda çeşitli uluslararası ödüller kazandım. Beş kez üst üste Cannes Lions Yaratıcılık Festivali'nin CMO Accelerator Programı'na seçildim. Global Women Leadership Congress tarafından Orta Doğu'nun en başarılı kadın liderlerinden biri olarak ödüllendirildim. Orta Doğu'nun pazarlama ve teknoloji alanındaki lider yöneticilerinin seçildiği "Women in Martech Vibe Awards" ödülünü kazandım. "Asya'nın 2023 Yılı En Güçlü 100 Kadın Lideri" listesinde yer aldım.

Orta Doğu'da özellikle kadınların üst düzey rollerde olması çok nadir görülen bir durum. Yönetim kurullarında yer alan üst düzey bir kadın yönetici olarak, kariyer yolculuğumda birçok kadının birbirine destek olması yerine maalesef birbirlerine çelme taktıklarına şahit oldum. Bu kötü örneklerin nasıl önüne geçebiliriz? diyerek, Türkiye'de de kurucu danışman olarak görev aldığım Yönetim Kurulunda Kadın Derneği'nden aldığım ilhamla, Dubai'de IWBD - International Women Board of Directors'ın kurulmasını sağladım.

Yaşadığım ve şahit olduğum bu zorlukların nasıl önüne geçebiliriz ve bu alanda nasıl farkındalık yaratıp en iyi örnekleri ortaya çıkarabiliriz diye düşünerek, bu misyona inanan liderlerle bir araya geldik. Google, Unilever, Schneider Electric, Pfizer, The Trade Desk, Property Finder, Wilton & Bain, Waldorf Astoria/Hilton gibi kurumların liderliğinde, şirketlerin kadın liderler yetiştirmeleri konusunda çeşitli projeler yürütüyor ve bu alandaki dönüşüme liderlik ediyoruz.

AMERİKA'DA YATIRIMCILAR ONA GÜVENİYOR

Esra AKCEBE / Avukat

Zor şartlar altında büyüyen bir hazine avukatı ve devlet memuru bir babanın kızı olarak, azim ve kararlılık her zaman hayatımın merkezinde yer aldı. Avukatlık kariyerimde, çoğunlukla Marsh & McLennan Companies INC, InlawCo gibi uluslararası firmalarda görev aldım. Ayrıca deniz hukuku ve deniz ticareti gibi uluslararası hukuk alanlarında faaliyet gösteren firmalarda yönetici şirket avukatı olarak çalıştım. Mesleki tecrübelerimin yanı sıra girişimcilik alanında da çeşitli başarılar elde ettim.

Şu anda, New York State Bar Association Young Lawyers Section (New York Eyaleti Barosu Genç Avukatlar Bölümü) Manhattan Bölge Temsilcisi olarak gönüllü şekilde avukatların profesyonel ağlarını genişletmelerine yardımcı oluyorum. Aynı zamanda, White Armour LLC'nin kurucu ortağı olarak uluslararası yatırımların daha güvenli bir hukuki zeminde gerçekleşmesine yönelik projeler geliştiriyorum.

Yurt dışında bir Türk kadını olarak hem kendimi kanıtlamam hem de güçlü bir kariyer inşa etmem gerçekten zor oldu. Bu süreçte sabır, direnç ve doğru destek ağları oluşturmak bana büyük ölçüde yardımcı oldu.

Girişimcilik ruhumu uluslararası arenaya taşıyarak White Armour LLC ile, modern iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun yaratıcı ve etkili çözümler sunarak; sektör liderleri arasında yatırım, vergi ve hukuki-finansal hizmetler gibi birçok alanda faaliyet göstermeye başladık. Türkiye'deki uluslararası ekonomi iş birliği toplantılarında oluşturulan güçlü bir network sayesinde, Amerika ile diğer ülkeler arasında bir köprü oluşturmayı hedefliyorum.

Yurt dışındaki başarılarımın temelinde, bu tür projelerde etkin roller üstlenmek ve kültürler arası iş birliği sağlama becerim bulunmaktadır. Genç kızlara ilham vermek adına şunu söylemek isterim: Hayal kurun, çok çalışın ve cesur olun. Kendinizi asla sınırlamayın; çünkü sınırlar yalnızca zihindedir. Dürüstlükten de vazgeçmeyin.

DEV ALMAN ŞİRKETLERİNİN AVUKATI

Dr. Gökçe Uzar SCHÜLLER / Avukat

Ankara Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldım. Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra Regensburg Üniversitesi'nde uluslararası tahkim hukuku alanında doktora yaptım. İstanbul ve Münih barolarına kayıtlı bir Türk avukat olarak 2006-2012 yılları arasında Türk iş dünyasında uzmanlaşmış hukuk firmalarında çalıştım. 2012'den bu yana Almanya merkezli uluslararası hukuk firması GvW Graf von Westphalen'de Türkiye Masası Başkanı ve Partner olarak görev yapmaktayım. Bu görevimde Alman şirketlerine Türkiye pazarına giriş ve Türkiye'de iş yapma konularında, Türk şirketlerine ise Almanya'daki iş ilişkileri konusunda danışmanlık yapıyorum. Aynı zamanda LMU Münih'te Türk hukuku alanında öğretim görevlisiyim.

Yurt dışındaki ilk başarım, sanırım doktorayı çok az Almanca bilerek gelip, çok köklü bir Alman Üniversitesi'nde dereceyle bitirmiş olmam. Böyle bir derece aldıktan sonra hem daha önce çalıştığım saygın avukatlık bürolarını, şimdi de özellikle Alman ekonomisinde önemli yerleri olan Alman şirketleri, yani şu anki müvekkillerimi ikna etmem daha kolay oldu. Şu an ise sadece Almanya'da edindiğim 20 yıllık hukuki tecrübe ve uluslararası ticarette edindiğim deneyimler yeterli oluyor. Genç kızlarımızın bir yerlerden başlaması lazım. Ön yargı sadece yabancılara has bir özellik değil. Ön yargı bir tür savunma mekanizması, ancak yurt dışı için bu ön yargıları aşmak ve karşıdakini ikna etmek sanırım başarının sağlanması için, atılması gereken ilk adımlar.

HELSİNKİ'DE HİLE ÖNLEME TEKNOLOJİSİ GELİŞTİRİYOR

Nilüfer ALAKAŞ / Siren Technologies Yönetim Kurulu Başkanı, Lotus Sirius Kurucu CEO'su

Şu anda Helsinki'de yaşıyorum ve hem Siren Anti-Cheat'in hem de Lotus Sirius'un kurucusu ve CEO'suyum. Teknoloji tutkum, kariyerimin başından beri beni blockchain, Web3 ve Endüstri 4.0 projelerine yönlendirdi. Türkiye'de başladığım girişimcilik yolculuğumda, özellikle bu alanlarda oyun ve denizcilik sektörlerinde global pazarda bulunmayan ürünler ve projeler üretmeye odaklandım. Türkiye'de Web3 ekosisteminde bazı kurumlarda üst düzey yönetici olarak görev aldım ve çeşitli projelerde liderlik ettim.

Blockchain alanında, özellikle akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz uygulamalar (dApps) geliştirme konusunda deneyim kazandım. Endüstri 4.0'ın sunduğu yenilikleri ve veri analitiği projelerine entegre ederek, sektördeki verimliliği ve inovasyonu artırdım. Proje yönetimi konusunda, büyük ölçekli projelerin stratejik planlamasından uygulamasına kadar her adımda aktif rol aldım; bu da bana karmaşık teknik detayları yönetme ve ekipleri motive etme becerisi kazandırdı.

Finlandiya'ya startup oturumu ile taşındım ve bu süreçte 2 günde onay alarak son sekiz yılın ve yüksek ihtimalle pek kırılması mümkün olmayan bir rekor onay sürecimiz oldu. Bu onay süreci normalde startuplar için 3 ay sürmektedir. Siren Anti-Cheat ile oyun dünyasında hile önleme özelinde öncü teknolojileri geliştirmekteyiz. Siren Anti-Cheat'deki ürünümüz 2 milyonu aşkın kullanıcı tarafından kullanılmakta ve 100'e yakın marka ile işbirliği yapmaktayız. Lotus Sirius ile yat üreticiliği ve tersanelerde kullanılmak üzere blockchain ve yeni çağ endüstriyel inovasyonuna liderlik ediyorum. Lotus Sirius'ta geliştirdiğimiz ürünlerimiz Monaco ve MENA bölge pazarlarında yoğun ilgi görüyor. Cyber Security Nordic 2024 başlıca birçok etkinlikte ödüller kazandık. Her iki sektörü de domine eden ve henüz birçok teknoloji alanında henüz dünyada kullanılmamış 20'den fazla siber güvenlik, blockchain ve endüstriyel yazılım patent işlemleri de bu iki şirket üzerinden devam etmekte.

Türkiye'de zaten cam tavan sendromu ile özellikle denizcilik sektöründe yüzleşmiştim. Finlandiya'da yaşadığım tek cam tavan sendromunun farklı kültürlerde iş yaparken yerel iş dinamiklerini anlamak ve adapte olmak olduğunu ifade edebilirim. Finlandiya'da girişimlerimi uluslararası bir boyuta taşırken, yerel ekosisteme entegrasyon sürecinde kültürel farkındalık geliştirmek ve doğru bağlantılar kurmak için yoğun çaba sarf etmekteyim. Kadının ön planda olduğu bir ülke olduğu için birçok açıdan oldukça şanslıyım. Fakat ne yazık ki hala teknoloji alanında bir kadın lider olarak görüşmelerimde sanki teknik ve cevaplanabilmesi için tecrübe isteyen konulara bir kadın olarak hakim olmam zor gibi karşılanıyor ve erkek yöneticilerin bu tarz tavırlarıyla karşılaşabiliyorum.

ABD VE AVRUPA FİNANS SEKTÖRÜ İÇİN YAPAY ZEKA GELİŞTİRİYOR

Zehra ÇATALTEPE / TAZI AI Kurucu Ortağı ve CEO'su

Institute of Technology'de (Caltech) yapay öğrenme üzerine doktora yaptıktan sonra Bell Labs, bir startup ve Siemens Corporate Research'te çalıştım. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde profesörlük, bölüm başkanlığı ve uluslararası program koordinatörlüğü yaptım. 2015 yılında, eşim Dr. Tanju Çataltepe ile TAZI.AI'yı kurduk ve yapay zekayı iş dünyasının daha kolay ulaşılabileceği, anlaşılabileceği ve yöneteceği hale getirmeyi hedefledik. Bugün, özellikle finans sektörüne odaklanarak AI çözümleriyle şirketlerin karlılık, müşteri sadakati, yeni müşteri edinimi, müşteri segmentasyon ve bilgilendirmesi, operasyonel verimliliklerini artırmalarına destek oluyoruz.

Yurt dışında, ekip arkadaşlarımla beraber, yapay zekanın hem teknolojik hem de iş süreçlerine entegrasyonunu sağlayan çalışmalarda bulundum. TAZI öncesinde, Bell Labs ve Stream Center'da yapay zekanın farklı sektörlerde kullanımına katkıda bulundum. Siemens Corporate Research'te mühendislerin bizzat tasarımına katkıda bulunduğu ve sahada kullanabileceği AI çözümleri geliştirdik. Bugün TAZI.AI, ABD ve Avrupa'da finans sektörü için kullanımı kolay, esnek ve anlaşılabilir yapay zeka çözümleri sunuyor. Başarılarımıza örnek olarak, Finnovate Best of Show ödülünü kazanmamız, 30'dan fazla Gartner raporunda yer almamız, FinTech100 ve Insurtech100 listesine seçilmemiz, MassChallenge FinTech, RevTech Labs ve Alchemist Accelerator programlarından mezun olmamız gösterilebilir. Genç kızlara tavsiyem, hiçbir zaman "yapamam" dememeleri, nasıl, kimin işbirliği ve desteği ile yaparım, bunu yapamazsam neyi yaparım demeleri, her zorluğu ve başarısızlığı bir öğrenme fırsatı olarak görmeleri.

Benim için en büyük zorluk, 35 yıllık ABD ve Türkiye tecrübem olmasına rağmen, yapay zeka gibi teknik bir alanda, çoğunlukla erkeklerin karar verici rollerde olduğu sigorta ve finans sektörlerinde büyümeye çalışan bir startup olmaktı.

ENERJİDE HASAR TESPİT SİSTEMLERİ GELİŞTİRİYOR

Balca YILMAZ / Werover Kurucu Ortağı ve CEO'su

Werover olarak yenilenebilir enerji kaynakları için erken aşamada hasar tespiti sağlıyoruz. Şu an piyasadaki ana ürünümüz Windrover, rüzgar türbin kanatlarının erken aşamada hasar tespitini mümkün kılan yapay zeka tabanlı bir sağlık izleme sistemi. İTÜ Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği bölümünü başarı ile bitirmemin ardından okul arkadaşım ve kurucu ortağım Çağlar Erat ile Werover'ın ilk adamlarını attık. Aynı bölümde okuduk ve üniversite yıllarımızda birçok projeyi beraber geliştirdik. İkimiz de dalış yaptığımız için su altına meraklıydık ve etrafımızda sanayi dalgıçlığı yapan yakınlarımız vardı. Su altı robotu ihtiyacı olduğunu gördük araştırdık ve endüstriyel görevler için su altı robotu yapmaya karar verdik. Mezun olur olmaz da TÜBİTAK'a başvurduk ve destek aldık.

2022 yılında Almanya'da, 2023 yılında da İngiltere'de ofislerimizi açtık ve 2024 Temmuz ayında ise merkezimizi Londra'ya taşıdık. Yurt dışında çeşitli hızlandırma programlarına, fuarlara, seminerlere, eğitimlere katılım sağladım ve halen katılım sağlamaya devam ediyorum.

Öncelikle, Werover olarak sunduğumuz hizmet ve teknoloji son derece değerli ve inovatif. Dünya üzerinde, rüzgar türbin kanatları için yapay zeka tabanlı sağlık izleme teknolojisi sunan tek şirket biziz. Geliştirdiğimiz teknolojinin değerinin ve öneminin son derece farkındayım. Hangi ülkeye gidersem gideyim, inşa ettiğimiz şirketin ve sunduğumuz hizmetin önemini çok net bir şekilde görebiliyorum. Geliştirdiğiniz teknolojiye hâkim olmak ve güvenmek yurtdışında başarı sağlama noktasında çok önemli. Ama en önemli nokta kendinize ve takımınıza güvenmek

Yaşadığım en büyük zorluklardan biri yurtdışındaki ülkelerin çalışma ve iş yapış kültürünün Türkiye'deki süreçlerden daha farklı olması oldu. Özellikle Avrupa ülkelerinde bürokratik süreçler çok daha uzun ve Türkiye'deki işleyişten daha farklı. Sizlerin de tahmin edebileceği gibi start-up şirketlerinde süreçler çok hızlı ve yoğun. Özellikle de yurtdışındaki kurumsal şirketlerde süreçler çok yavaş işliyor. Satış döngüleri yaklaşık 7-8 aylık sürelere kadar uzayabiliyor. Bu durum da bizim gibi hızlı bir şekilde olgunlaşmakta olan start-up şirketleri için oldukça zorlayıcı bir durum. Fakat, yurtdışında bulunduğum ve şirketimi globalleştirdiğim süreçlerde bir kadın yönetici olarak kendimde hiçbir eksik veya problem hissetmedim.

ERICSSON UZAKDOĞU'DA ONA EMANET

Sibel A. BAHADIR / Ericsson Uzakdoğu Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı

Şu anda ailemle Taipei'de yaşıyoruz ve Ericsson'un Uzakdoğu Bölgesi'nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Lisans ve yüksek lisans eğitimimi İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü'nde tamamladıktan sonra Koç Üniversitesi'nde MBA derecesi aldım. Kariyerime 6 yıl boyunca farklı firmalarda Ar-Ge yazılım mühendisi olarak başladım. Ardından Orta Doğu'da 14 ülkeyi kapsayan bir coğrafyada iş geliştirme, strateji oluşturma, operasyonel yönetim ve danışmanlık gibi techno-commercial rollerde yöneticilik yaptım. 2017'de Stockholm'e taşınarak Ericsson Genel Merkezi'nde Global Çözümler ve Pazar Stratejisi Direktörü olarak 6 yıl boyunca beş kıtadan ekipleri yönettim. 2023 yılı başında ise Asya Bölgesi'ndeki mevcut pozisyonuma atandım.

Kariyer hayatım boyunca, İsveç'te sorumluluğunu üstlendiğim bulut mobil iletişim servisleri (Cloud Core) portföyünün Gartner Magic Quadrant'ta lider konuma yükselmesine ve global pazar payının büyümesine öncülük ettim. Bu başarı, ekibimle birlikte geliştirdiğimiz ürün yol haritası ve R&D süreçlerindeki otomasyon iyileştirmeleriyle mümkün oldu. Ardından, yapay zekanın telekomünikasyon ağlarına entegrasyonuna odaklanan yeni bir organizasyona transfer olarak, 5G ağlarında yüzde 50'ye varan enerji tasarrufu sağlayan 'Baz İstasyonu Derin Uyku' gibi yenilikçi yapay zeka uygulamalarının da içinde bulunduğu bir AI uygulama suiti geliştirilmesine liderlik ettim.

Global pozisyonumda, İskandinav iş kültürünün teknolojiye dayalı yaratıcılığı ve etik değerleri profesyonel bir dengeyle yönetme yaklaşımını deneyimledim. Bu kültürde, yenilikçi ve özgür inisiyatiflerin teşvik edilmesi, aynı zamanda ekiplerin insan odaklı bir anlayışla yönetilmesi büyük önem taşıyor. Ancak genç, kadın, yerel dili konuşmayan ve Orta Doğu'dan gelen bir yönetici olarak kabul görmek hâlâ zor. Hem yüksek performans beklentisini karşılamak hem de sevilen ve sayılan bir lider olmak gerektiğinde, bu dengeyi kurmak oldukça yorucu olabiliyor.

Bir kadın topluluğuna liderlik etme fırsatı da buldum ve Women in Leadership (WIL) Stockholm Chapter'ının kurulmasına öncülük ettim. Geçen hafta ise Taipei'de Ericssondotter Chapter'ını kurduk. Çeşitlilik ve kapsayıcılık, özellikle zorunlu ve gönüllü göçlerle dünya çapında daha da önem kazandı. Hepimizin bu dönüşümde aktif bir rol alması ve birbirimizi desteklemesi gerektiğine inanıyorum.

AİLE ŞİRKETLERİNİN TERAPİSTİ

Dr. Özge KANTAŞ / Psychosocial Inc. Kurucususu

Psikolojiyi, esenlik, liderlik ve yaratıcılık ekseninde çalışan bir sosyal ve kişilik psikoloğuyum. Hem akademisyen, hem de kendi eğitim şirketi olan bir girişimciyim. Ruhsatlı bir psikodramatist ve grup terapistiyim; organizasyonel danışmanlık konusunda bu alanda niş bir iş yapıyorum. Psikodrama yöntemlerini sınıf ortamından iş dünyasına kadar her alanda kullanarak, bireylerin ve grupların özerk potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı oluyorum.

ODTÜ Psikoloji Bölümü'nde aldığım eğitimin ardından, sosyal psikoloji alanında yüksek lisans ve doktora derecelerimi tamamladım. Bilimsel tutkum beni Rochester Üniversitesi'ne taşıdı ve burada SDT/Self-Determination Theory'yi (bildiğiniz öz-yönetim yani kendi kaderini tayin etme meselesini) psikodrama ile harmanladığım bir yaklaşımı zamanla geliştirdim. Hala da her şeye oradan bakıyorum. Son zamanlarda insanların kendi kendilerine yardım edebilmeleri ve kendi benlik müesseselerinin yöneticisi olmayı anlatan bir yaklaşım olan Kendine Psikolog kavramını ortaya koydum.

St. John Fisher Üniversitesi'nde hem Psikoloji hem de İşletme bölümlerinde dersler veriyor, motivasyon ve esenlik laboratuvarında öğrencilerimle Self-Determination Theory üzerine deneyler yürütüyorum. Şirketlerin hem iç müşterisi olan çalışanlarına, hem dış müşterisi olan kullanıcılarına, hem de kendi yönetim ekibindeki iç ilişkilerine dair strateji, müdahale ve içerikleri konusunda yürüttüğüm çalışmalar uluslararası projelerle ve ABD'de ulusal düzeyde meslek örgütlerindeki başkanlık görevlerimle devam ediyor.

Kariyer yolculuğumda biraz herkesi duydum, kendimi dinledim diyeyim. Geleneksel olmayan bir şekilde psikolojinin farklı alanlarını birleştiren ve yenilikçi uygulamalarım önce tepki, eleştiri ya da şüphe çekse de tam da bu konudaki etkimi kanıtladıkça ulusal ve uluslararası platformlarda tanınma fırsatı buldum. Yaptığım seminerler, DisruptHR ve TEDx gibi global ve yerel konuşmalarım, verdiğim dersler, grup dinamiklerini temel alan özgün tekniklerin kültürel farkındalık ile çok kesişimsel psikolojik destek sistemlerinin uyarlanmasına katkı sağladı. Örneğin kuşaklarca süren aile işletmeleri. Terapiste gitse işletmecilik bilmiyor, yönetim danışmanına gitse aile terapisi bilmiyor. Bende ikisini de bulabiliyor. Başarımın ardındaki en önemli etkenler; öğrenmeye duyduğum bitmeyen merak, farklı bakış açılarıyla beslenen interdisipliner çalışmalar ve mesleğime olan tutkum oldu.

DÜNYAYA ESENLİK İHRAÇ EDİYOR

Melis ABACIOĞLU / Wellbees Kurucu CEO'su

Yurt dışında matematik ve sanat eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye döndüğümde, sağlık sektöründe beş yıl çalıştım. Ardından bu tecrübemi spor tutkumla birleştirme fikri beni yeni bir yolculuğa çıkardı. İlk başlarda Hollanda'dan adımsayar saatler getirerek bir girişim denemesi yaptım ama başarılı olamadım. Ancak bu iş için kurumsal firmalarla yaptığım görüşmeler sırasında yoga organizasyonlarından diyetisyen desteklerine kadar uzanan taleplerle karşılaştım. Bu süreç, kurumsal esenlik alanında büyük bir ihtiyaç olduğunu anlamamı sağladı. 2013 yılında buradaki ihtiyaçtan yola çıkarak Wellbees'i kurdum.

İlk dört yıl boyunca yalnızca esenlik danışmanlığı hizmeti verdim. O dönemde MBA tezimi kurumsal esenlik üzerine yazdım ve Stanford Üniversitesi'nde BJ Fogg'dan davranış değişimi ve alışkanlıklar üzerine eğitimler aldım. Tiny Habits adı verilen eğitim metodunun ilk koçlarından biri oldum. Zamanla COO'muz Seçil Gürcüoğlu ve CTO'muz Kerem Gönülkırmaz'ın ortak olarak ekibe katılmasıyla Wellbees'i hızla büyüttük.

2021 yılında, Wellbees'in küresel büyüme stratejisi kapsamında Dubai'yi hedef pazar olarak seçtik. O dönemde o bölgede kurumsal esenlik kavramı henüz çok sınırlı bir alana hitap ediyordu. Ancak Dubai'nin bir ticaret ve teknoloji merkezi olması nedeniyle bu pazarda sunulacak yenilikçi bir ürünün başarıya ulaşacağına inanıyorduk. Bu pazardaki başarı da Wellbees'in küresel yolculuğunda çok önemli bir etki yaratacağı için çok çalıştık. Bugün Dubai'de kurumsal esenlik alanında ilk üç firma içerisinde yer alıyoruz. Yalnızca Dubai'de değil, Körfez ülkelerinde de kurumsal esenlik ekosisteminin büyümesine katkı sağlıyoruz. Aynı zamanda Dubai'de çalıştığımız global şirketler sayesinde 100'ün üzerinde ülkede faaliyet gösteriyoruz.

Wellbees'i kurarken ve büyütürken sayısız zorlukla karşılaştım ancak her adımda çözüm aramaya devam ettim. Dubai'de yeni bir pazar oluşturmak için gösterdiğim çaba, yalnızca bu pazarda değil, küresel ölçekte bir İK teknolojileri ürünüyle dünya genelinde 250 binden fazla çalışana ulaşmamıza olanak tanıdı. Bugün Wellbees, kurumsal esenlik alanında öncü bir şirket olarak yoluna devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de yeni yatırımlar ve teknolojik geliştirmelerle büyümemizi sürdüreceğiz. Ben de bu süreçte koşullar ne olursa olsun yollarda olacağım…

İNGİLTERE'DE İŞ DÜNYASINI BİR ARAYA GETİRİYOR

Dr. Yıldız Tuğba Kurtuluş KARA / Institute of Directors (IoD) Türkiye Çalışma Grubu Başkanı

Birleşik Krallık'ta 22 bin direktörün üyesi olduğu etkili bir iş dünyası çatı kuruluşu olan Institute of Directors'da (Yöneticiler Enstitüsü) Türkiye Çalışma Grubu Başkanı olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda, Regent's Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak Sürdürülebilir İş Yönetimi, Uluslararası Ekonomi Politik ve Jeopolitik İş Trendleri dersleri veriyorum. Bunun yanı sıra, İstanbul'da 2017 yılında bir STK olarak kurduğum ve 2020 Aralık ayından itibaren Londra merkezli bir sosyal girişim olan Toplum 5.0 Enstitüsü'nün kurucu başkanı olarak, Japonya'nın "toplum için teknoloji" mottolu Toplum 5.0 vizyonu hakkında farkındalık artırıcı projeler yürütüyor, ikili ticaret, pazara giriş ve sürdürülebilir iş yönetimi alanında butik danışmanlık hizmetleri sunuyorum. Öncesinde kamu ve özel sektörde 15 yıla yakın uluslararası ticaret ve proje yönetimi deneyimim var.

İngiltere'nin en önemli iş dünyası çatı kuruluşlarından IoD, Kraliyet ailesi tarafından "Chartered Director" unvanı vermeye yetkili kılınmış tek kuruluş ve direktörlere yönelik prestijli sertifika programları var. Paylaşmaktan gurur duyduğum bir husus olarak, bu saygın kuruluşta sadece üç ülke grubundan biri Türkiye Çalışma Grubu (diğerleri Çin ve Japonya). 2023 Aralık ayında kurduğum bu Çalışma Grubu'nun Başkanı olarak, Birleşik Krallık-Türkiye arasında ikili ilişkileri geliştirecek yeni köprüler kurmaya çalışmamın yanı sıra, IoD'nin talebi üzerine, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan'ı kapsayan Avrasya bölgesine yönelik etkinlikler de organize ediyorum. Kısaca, Türkiye Çalışma Grubu aynı zamanda IoD Avrasya Sinerji Grubu olarak çalışıyor. Bu kapsamda en son Eylül ayında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Direktörlerinden Grigorry Savva'yı "Kazakistan'daki Yatırım ve Proje imkanları" hakkında; Ekim ayında Azerbaycan'ın Londra Büyükelçisi Sayın Elin Süleymanov'u "COP29" hakkında konuşmak üzere ağırladık. Göreve başladığım bir sene içerisinde IoD ile Türk iş dünyası ve startup camiasını bir araya getirmek üzere iki işbirliği mutabakatı imzalandı ve bir dizi toplantı gerçekleşti.

Türkiye'den geldiğinizde heybenizde getirdiklerinizin çok büyük bir önemi olmuyor; ne kadar iyi bir eğitim aldığınız ya da CV'nizdeki başarılar kimseye bir şey ifade etmiyor. Kendinizi yeniden ispatlamanız gerekiyor. Size neden güvenebileceklerini ve işinizi ne kadar iyi yaptığınızı onlara hissettirmeniz gerekiyor. Burada doğal olarak çok büyük bir rekabet var. İngiltere dünyanın en iyi yeteneklerini kendine çeken bir cazibe merkezi ve herhangi bir işe başvurduğunuzda en iyilerle yarışıyorsunuz. Dolayısıyla, sizi tanımadıkları için rekabete birkaç sıfır geriden başlıyorsunuz. Çünkü gerçekten "değeriniz networkünüzdür" dedikleri gibi, kimleri tanıdığınız; daha doğrusu kendinizi kimlere tanıtıp anlatabildiğiniz yapabileceklerinizin önünü açıyor. Son 4,5 yıldır Londra'da yaşıyorum ve eğer başarı sayılabilecek bir mesafe katettiysem bu son bir iki yılda gerçekleşti diyebilirim. Öncesi, hep altyapı çalışması.

BİZE ULAŞIN