İDRİZ ÇOKAL/ Vahap Küçük artık AVM saflarında…Yeni nesil OSB'ye hücum… Emaar'da trajikomik durumlar... Kärcher'in Güney Avrupa lideri Türkiye…
Vahap Küçük artık AVM saflarında!...
LC Waikiki Türkiye'nin en büyük perakende zincirlerinden biri haline geldi. Beş kıtada, 61 ülkede, bin 300 mağazasıyla hizmet veriyor. 2009'da Romanya'da ilk yurt dışı mağazasını açan şirket, bugün Latin Amerika'dan Afrika'ya, Asya'dan Avrupa'ya uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Cirosu 200 milyar lirayı aştı. Markalı ihracat rakamını 1.2 milyar dolara yükselten şirket, 23 ülkede pazar lideri. Haftada 17 milyon misafirini mağazalarında ağırlayan firma, yıl boyunca tüm dünyada 600 milyon ürünü müşterileriyle buluşturuyor.
LC Waikiki'nin, neredeyse her AVM'de mağazası var. Yani neredeyse AVM'lerin kurtarıcısı markalardan biri. Bu nedenle de AVM yönetimlerinin el üstünde tuttuğu bir marka. LC Waikiki ve Küçükler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 2024 Aralık ayında konkordato sürecine giren Forum'a ait 8 AVM'nin yüzde 40'ını satın aldı. Böylece AVM sahibi de oldu. Bu bilgileri neden mi verdik?
Geçen hafta Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği'nin (AYD) genel kurulu yapıldı. Nuri Şapkacı ikinci kez başkanlığa seçildi. Nuri Bey, genel kurul öncesinde yeni AVM patronu Vahap Küçük'ü bizzat arayıp davet etmiş. "Artık sen bir AVM yatırımcısısın. Genel kurulumuza katılmanı çok isterim" demiş. Vahap Küçük de başkanın davetini geri çevirmeyip, genel kurula katılmış. Öğrendiğimize göre Vahap Bey yönetimde aktif bir görev olmasa da Danışma Kurulu Üyesi olmuş. Vahap Küçük'ün ismi AYD'nin resmi internet sitesinde yer alan Danışma Kurulu listesinin ikinci sırasında. Zaman zaman AVM yönetimleriyle perakendeciler arasında kira konusunda tartışmaların yaşandığına şahit olduk. Böyle bir tartışma tekrar alevlenirse arayı bulmak için Vahap Küçük'e çok iş düşeceğini hatırlatmamıza gerek yok her halde…
Yeni nesil OSB'ye hücum
İkitelli bölgesinin doluluk oranının artması nedeniyle bölge sanayicilerinin oluşturduğu İkitelli Organize Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (İOSİD) arayışları meyvesini verdi.
Arkadaşımız Kerem Köfteoğlu'nun duyumlarına göre, İstanbul'da arsa maliyetlerinin yüksek olması başta olmak üzere birçok etmen bölgedeki sanayicileri farklı arayışlara yöneltiyor. İkitelli Organize Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (İOSİD) yönetimi, üyelerinden 1 milyon metrekarenin üzerinde talep almış. Bu doğrultuda hareket edilerek, Kırklareli-Çakıllı beldesinde askeriyeye ait bir yeri satın alarak, akıllı OSB projesi hayata geçirmiş.
Çakıllı OSB'de enerjinin bir kısmının yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasını hedefleyen yönetim, ortaya yeni nesil bir OSB vizyonu koymak istiyormuş. Yağmur sularının da kullanılacağı OSB'de 154 fabrika faaliyet gösterecekmiş. 600 bin metrekarelik bir alan üyelere tahsis edilmiş durumda. Sanayicilerin inşaat alanı ise 843 bin metrekareye ulaşıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın da yatırım programına giren OSB'de altyapı çalışmalarına başlanmış vaziyette. Kulağımıza gelen bilgiler doğruysa, OSB'deki tesislerin büyüklüğü 500 metrekare ile 36 bin metrekare arasında olacakmış. İstanbul ve Avrupa'ya yakın olması, deprem riski de taşımaması nedeniyle OSB'ye yoğun bir talep olduğu belirtiliyor.
Emaar'da trajikomik durumlar!
Dubai Emiri'nin İstanbul'da dev bir yatırımı var. Adı; Emaar Square Mall. Bizde bilinen adıyla Emaar AVM. Burada yine aynı isimle bir akvaryum mevcut. İçinde 200'den fazla tür bulunuyor. Bu akvaryum ya da diğer tanımıyla su altı hayvanat bahçesi 'dünyanın en büyük timsahı burada' diye pazarlanıyor. Buraya kadar her şey normal. Gayet şık ve İstanbul'a yakışan bir yerden söz ediyoruz. Bu özellikleriyle akvaryum özellikle çocukların çok talep ettiği, görmek için can attıkları bir yer. Ancak şimdi yazacağımız konu akvaryumun işletmesi ile ilgili ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor.
Buranın kapı giriş ücreti 440 Lira. Kendi internet sitesinde ise giriş bilet fiyatı 435 lira. Ancak ilginç bir şekilde diğer bilet alım sitelerinde rakam 270 lira, hatta bunun daha da altında. Arada çok ciddi bir fark söz konusu. Hele bir de birkaç çocukla gittiğinizde makas iyice açılıyor. Bu durumu yani aşırı fiyat farkının kaynağını gişe görevlilerine sorduğunuzda durum daha da çetrefilli bir hal almaya başlıyor. Gişe görevlisi size sesini yükselterek söz konusu soruyu sormamanızı dikte ediyor. Hatta daha ağır ifadelerle bunu gişe önünde konuşmanın yasak olduğunu söylüyor. Doğal olarak gişe görevlisinin bu sert çıkışı kimseyi etkilemiyor etkilemesine ama gişe açısından durum trajik bir hal almaya başlıyor.
Gişe önündeki kuyruktakiler bir anda dağılıp internet bilet alımına yoğunlaşıyor. Bu arada bir bilgi daha verelim. Yukarıda yazdığımız üzere akvaryum 'dünyanın en büyük timsahı burada' diye pazarlanıyor pazarlanmasına ama içeride bu timsah yok. İçeri girdiğinizde size çok küçük hatta yavru sayılabilecek bir timsah gösteriyorlar. Tabi bu çocuklar için sonu hüsranla biten bir durum. Bunun nedenini sorduğunuzda ise daha da traji komik bir cevap alıyorsunuz; 'O timsah çok büyümüştü. Yerimiz yetmedi. Onun yerine bunu getirdik' diyorlar. Şimdi buradan ilgili yerlere sormuş olalım; Emaar'daki gişe ve internet arasındaki uçurum sayılabilecek fiyat makası tüketicinin amiyane tabirle kazıklanması anlamına gelmiyor mu? Bu arada söz konusu durum Dubai'de yaşansa insan Emirlik nasıl bir tepki verirdi diye de merak etmiyor değil.
Kärcher'in Güney Avrupa lideri Türkiye
1935 yılında Alman Alfred Kärcher tarafından kurulan Kärcher, temizlik teknolojilerinde dünyanın devleri arasında yer alıyor. Kärcher 82 ülkede, 150 şirkette, 16.000 çalışanıyla dünyanın lider temizlik teknolojisi sağlayıcısı konumunda. Merkezi Almanya'nın Winnenden şehrinde bulunan şirket, Türkiye pazarına ise 25 yıl önce girdi. Türkiye'deki yolculuğuna İzmir'de 12 çalışanla başlayan Alman devin, şu anda İstanbul'daki genel merkezinin dışında İzmir, Antalya, Ankara ve İstanbul Asya Yakası olmak üzere Türkiye'de 4 bölgesel şubesi bulunuyor. Firma 125 kişilik bir ekiple hizmet veriyor. Kärcher'in çok geniş bir ürün yelpazesi var. Buharlı temizleyiciler, halı-koltuk yıkama makineleri, cam silme makineleri, şarjlı dikey ve toz torbasız elektrikli süpürgeler, zemin temizleyiciler, basınçlı yıkama makineleri gibi ev tipi çözümlerin yanı sıra profesyonel temizlik çözümleri de sağlıyor. Zemin bakım ve temizlik otomatları, süpürücüler, kuru buz ile temizlik makineleri, yüksek basınçlı yıkama makineleri ve belediye ekipmanlarına kadar geniş bir ürün gamına sahip. Kärcher'in en fazla öne çıkan özelliklerinden biri inovasyon gücü. Bu yıl lansmanını yapmaya hazırlandığı inovatif ürünlerden biri de profesyonel otonom temizlik robot grubu olan KİRA. Li-Ion batarya teknolojisi ile donatılan KİRA; süpürme, fırçalama, kurutma ve kenar temizlemeyi tek bir işlemde yapıyor. Bu bilgileri paylaşmamızın nedeni ise Kärcher Türkiye'nin performansı. 2024 yıl kapanışı ile birlikte bölgesindeki güçlü diğer ülkeleri geride bırakan Kärcher Türkiye, Güney Avrupa bölgesi lideri oldu. Türkiye'nin de aralarında olduğu Güney Avrupa bölgesi; İspanya, İtalya, Portekiz, Malta ve Yunanistan'dan oluşuyor. Kärcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gökmen, Türk tüketicisinin pandemi sonrası değişen hijyen beklentilerini doğru analiz ederek, bu beklentilerle örtüşen yeni ürün gamı, pazardaki güçlü dağıtım stratejisi ve marka yatırımları sayesinde büyük bir başarı elde ettiklerini vurguluyor. Türkiye'de 2022 yılına kıyasla Euro bazında yüzde 140'ın üzerinde büyüme kaydettiklerini söyleyen Gökmen, 2024 yılında ev tipi ürün grubunda bir önceki yıla kıyasla Euro bazında yüzde 75 büyüme gösterdiklerini belirtiyor. Ne diyelim. Nice 25'inci yıllara!...