İDRİZ ÇOKAL/ Acıbadem, Bayındır hastaneleri için İş Bankası ile masada… "Hemen al, sonra öde" dönemi mağazalara taşınıyor… Toybox ve Nazar bir yıl rahat… Süte su konusunun bilinmeyenleri…
Acıbadem, Bayındır hastaneleri için İş Bankası ile masada…
Bayındır Sağlık Grubu, Türkiye'nin en köklü özel hastanelerinden biri. 1992'de Ankara'da Bayındır Söğütözü Hastanesi ile sektöre adım atılmış. Bayındır Sağlık Grubu, geride kalan 33 yılda Bayındır Söğütözü Hastanesi, Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır Levent Tıp Merkezi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Diş Klinikleri yatırımları ile büyümesini sürdürmüş. Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi ile 2006 yılında başarılı bir denetim sürecinin ardından Joint Commission International (JCI) tarafından Türkiye'de iki hastanesine birden Akreditasyon Belgesi alan ilk sağlık grubu olma başarısını yakalamış. 2000 öncesinin en güçlü gruplarından biri olan Bayındır Holding'e ait Bayındır Sağlık Grubu, 2003 yılından bu yana İş Bankası'nın kontrolünde. Bayındır Holding'in zora girmesi sonrasında ödenemeyen kredi borçları karşılığı İş Bankası'na geçmişti.
İş Bankası iştiraki olan Bayındır Sağlık Grubu'nun Ankara Söğütözü, Kavaklıdere, İstanbul İçerenköy, İstanbul Levent Tıp merkezi bulunuyor. Ayrıca, İstanbul Fenerbahçe, Beşiktaş, İş Kule, Tuzla, Ataköy ve İzmir Alsancak'ta diş klinikleri var.
Bayındır Sağlık Grubu ile ilgili önemli bir gelişme olmuş. Öğrendiğimize göre Acıbadem Sağlık Grubu ile stratejik bir işbirliği görüşmesi başlamış. Stratejik işbirliği çerçevesinde hastanelerin ismi Acıbadem Bayındır olarak değiştirilecekmiş. Son imzalar atılmamış ama İş Bankası personeline duyurusu yapılmış. Yapılan İK duyurusunda, "İştirakimiz Bayındır Hastanelerinden aldığımız sağlık hizmetlerinin kalitesini daha da yükseltebilmek, siz değerli çalışan ve emeklilerimizin kaliteli ve ayrıcalıklı hizmet alabildiği hastane sayısını artırmak için bir süredir yaptığımız çalışmalar kapsamında Acıbadem Hastaneleri ile stratejik ortaklık görüşmelerine başlanmıştır. Görüşmelerin olumlu sonuçlanması durumunda İçerenköy ve Ankara'daki hastanelerimizin ve tıp merkezlerimizin isimleri "Acıbadem-Bayındır" olarak değiştirilecek, hizmet aldığımız tüm anlaşmalı sağlık kuruluşlarının yanı sıra yurt genelindeki toplam 18 Acıbadem Hastanesi ve 8 Tıp Merkezi'nden de aynı kalitede ve indirimli fiyatlarla sağlık hizmetleri alınabilmesi mümkün hale gelecektir" deniliyor.
"Hemen al, sonra öde" dönemi mağazalara taşınıyor
Ticaretin olduğu her yerde vadeli satış her daim vardır. Bu sistem, Türkiye'nin ticari hayatında da önemli bir yer tutar. Geçmişte çek, senet gibi araçlarla yapılan vadeli alışveriş, bugün kredi kartları ve değişik ödeme araçları ile yapılmaya devam ediyor. Vadeli alışveriş sadece kredi kartları ile yapılmıyor elbette. Bugün yepyeni sistemler var. Hemen Al Sonra Öde (HASO) de bu sistemlerden biri. HASO, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de e-ticaretin gelişmesine paralel artan alışverişe yeni nesil ödeme çözümleri sunma hedefiyle 2018 yılında üç girişimci (Çoşkun Baban, Ömer Paksoy ve Serdar Kodal) tarafından kuruldu. HASO, dünyada 2010'lardan itibaren her geçen gün daha fazla tercih edilen BNPL (şimdi al, sonra öde) sistemine artan ihtiyaç ile Türkiye'nin geçmişteki vadeli alışveriş deneyimini birleştirerek, kısa sürede yeni nesil ödeme çözümlerinin Türkiye'deki adresi haline geldi.
Türkiye'de uzun yıllardan beri var olan ancak kredi kartlarının taksit seçenekleriyle unutulmaya yüz tutmuş taksitli alışverişi geri getirdi. HASO, Türkiye'de alışverişe yeni nesil ödeme çözümleri sunarak; perakendeci ve pazar yerlerine e-ticaret platformları üzerinden herhangi bir finansal ürün gerekliliği olmadan taksitli satış yapma, esnek ödeme imkânı sağlıyor. Veriye dayalı uygulama sayesinde alışveriş yapan bireylerin değerlendirilip, limit verilmesinden, taksit planlarının oluşturulmasına, alışveriş sonrası ödemelerin takibine kadar uçtan uca hizmet veriyor.
HASO kurulduğu günden bu yana hızlı bir büyüme süreci yaşıyor. 2023 yılında 3 milyar lira olan HASO üzerinden gerçekleşen ödeme hacmi, 2024 yılında 6 milyar liraya çıktı. HASO sistemi üzerinden alışverişe olan ilgi de katlanarak büyüyor. 2024 sonu itibarıyla HASO'dan limit almak için başvuran kişi sayısı 4.8 milyona ulaştı. Ve 2.4 milyonun üzerinde işlemde HASO sistemi kullanıldı. HASO sistemini kullananların yüzde 80'i Z ve Y kuşağı gençler.
HASO, Alvina ve Trend Tesettür'le başlayan yolculuğu 2022 yılında Hepsiburada ile yapılan işbirliğiyle yaygın kullanılmaya başladı. 2023 yılında Grit, Defacto, BSL, Superga ve Kappa ile yapılan işbirlikleri ile sistem büyümesini sürdürdü. Bu yıl Jimmy Key ve HepsiPay çözüm ortağı oldu.
HASO, şimdiye kadar hep online tarafta kullanıldı. HASO CEO'su Kerem Özgür Araç ve ekibi şimdilerde sistemin online taraftan fiziki mağazalarda da kullanılması için yepyeni bir çalışma yapıyormuş. HASO ile mağaza içi alışveriş deneyimini yeniden tanımlayacak yeni nesil, esnek bir ödeme yöntemi üzerine çalışıyorlarmış. Yeni sistemin ilk testleri de Defacto mağazalarında yapılıyormuş. Bir sonraki aşamada diğer perakende zincirlerinde de sistem uygulanacakmış. HASO, Kredi kartında limit sorunu yaşayanlar, kart kullanmak istemeyenler için ciddi bir alternatif olacak gibi…
Toybox ve Nazar bir yıl rahat
Saadet Gıda ismini sektörün dışındakiler bilmez. Ama Toybox dediğimizde hemen herkes hatırlayacaktır. Sürpriz sihirli oyuncaklı sakız olarak bilinen Toybox, 30 yıla yakındır sektörün lideri konumunda. Toybox markalı sakızları çocukluğunda çiğnemeyen yoktur. Özellikle çocukların eğlencesi bir şekerli sakız markasıydı.
Çiçek Ailesi'ne ait olan Saadet Gıda ve Toybox Gıda sadece sakız üretmiyor. Şirketin fabrikalarında Jelly, Licorice, marshmallow, oyuncaklı sakız ve
metre sakız, lollipop ve figürlü çikolata üretimi de yapılıyor. Nazar markalı sakızların da Saadet Gıda tarafından üretildiğini belirtelim. Şirketin toplam üretim kapasitesi 15 bin ton. Şekerleme sektörünün gizli devlerinden desek abartmış olmayız. Saadet Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Subet Çiçek, uzun yıllar İstanbul Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Birliği yönetim kurullarında görev aldı. En son birlik başkanlığı için de aday olmuştu. Gıda sektörünün yakından tanıdığı başarılı genç iş insanı Subet Çiçek (45), 30 Ekim 2020 tarihinde korona (Covid-19) nedeniyle vefat etti. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Mehmet Suat Çiçek üstlendi. Bir süredir piyasada Saadet Gıda ve Toybox Gıda'nın mali sıkıntıları konuşuluyordu.
Geçen yılki kulis haberimizde şirketin Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne müracaat ederek konkordato talebinde bulunduğunu yazmıştık. Mahkeme heyeti bu müracaatı değerlendirerek şirket için geçici mühlet kararı vermişti. Şirketin mahkeme süreci devam ediyordu. Hatta bu süreçte şirket ortaklarının konkordato talepleri kaldırıldı. Şirketlerin mahkeme süreçleri devam ediyordu. Öğrendiğimize göre mahkeme heyeti Saadet Gıda, Sade Maya ve Toybox Gıda'nın konkordato talebini sonuçlandırmış ve bir yıl süre ile kesin mühlet kararı vermiş. Şirketler bu karar ile birlikte bir yıl mahkeme korumasında faaliyetine sürdürecek.
Süte su konusunun bilinmeyenleri…
Süte su konusunu hatırlarsınız. Danone tarafından A101 için üretilen Birşah markalı sütten su çıkmıştı. Tarım ve Orman Bakanlığı yaptığı tespitten sonra ürünlerin toplatılmasına karar verdi. Danone, olayın üretimdeki teknik bir aksaklıktan kaynaklandığını ve sınırlı sayıda ürünü etkilediğini belirterek, tüketicilerden özür diledi. Danone, olayla ilgili yaptığı açıklamada, üretim sırasında teknik bir aksaklık yaşandığını belirtti. Şirket, 176.L parti numaralı ürünlerin yaklaşık 100 litresinde içilebilir suyun paketlendiğini doğruladı. Şirket açıklamasında, "Üretim başlangıcında sıcaklık dengesi sağlamak için kullanılan içilebilir su, sehven paketlenmiştir. Bu durum sınırlı sayıda ürünü etkiledi ve halk sağlığına yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadı" denildi.
Kimseyi aklamak gibi bir amacımız elbette olamaz ancak gerçekleri yazıp, kamuoyunu bilgilendirmek gibi kamusal bir görevimiz var. Dergi olarak yıllardır bu sektörü takip ediyoruz. Herhalde gezmediğimiz süt fabrikası kalmamıştır. Sütün hangi proseslerden geçirildiğini, nasıl ambalajlandığını bir gıda mühendisi kadar olmasa da çok yakından görüp, bilgilendik. Bu tarz teknik hatalar elbette olmamalı. Ancak bize kalırsa Danone'un üzerine fazla gidiliyor. Bu yaşanan sorun, Türkiye'de üretim yapan bütün süt şirketlerinin başına gelebilecek bir durum. Konuyu fazlaca dallandırıp budaklandırmamak gerektiği kanaatindeyiz…