Savunma sanayinin yeni devi

Samsun Yurt Savunma Sanayi Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, Canik markası ile global bir şirket olma yolunda ilerliyor. Samsun’da dört, İstanbul’da bir, İngiltere ve ABD’de birer fabrika ile tabanca, ağır makineli tüfek ve top üretiyor. Hedef dünyanın ilk 100 savunma sanayii şirketi arasına girmek…
09.02.2025 16:30 GÜNCELLEME : 10.02.2025 00:01

PARA RÖPORTAJ/ İDRİZ ÇOKAL Türk savunma sanayi son yıllarda çok önemli projelere imza atıyor. Savunma Sanayii Başkanlığı'nın verilerine göre; 2022 yılı sonu itibariyle, sektörde faaliyet gösteren firmaların toplam cirosu 12.2 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık sanayinin ihracatı, 2023 yılında 22 kattan fazla büyüyerek 5.5 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında yaklaşık 5.5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, bugün itibariyle ihale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, yaklaşık 17 katlık bir artışla 96.3 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı.

Dünyada savunma ve güvenlik alanında en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında üç Türk şirketi yer alıyor. Bugün sayfamıza taşıdığımız şirket de 5 yıl içinde bu 100 şirketin arasına girmek hedefiyle kolları sıvamış. Canik markası ile tanıdığımız Samsun Yurt Savunma Sanayi Anonim Şirketi bu iddialı hedefler doğrultusunda son derece stratejik adımlar atıyor. Hedefleri doğrultusunda ABD ve İngiltere'de yatırımlar yapmış global bir şirket olma yolunda ilerliyor.

Canik markasının sahibi Aral Ailesi'ni eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'dan hatırlarsınız. Kendisi 1980'li yıllarda Turgut Özal hükümetinin ağır toplarından biri idi. Kökleri Elazığ'a dayanan aile, ticarete Kayseri'de adım atıyor. 1950'lerde ilk olarak gıda sektöründe faaliyet göstermeye başlıyorlar. Efsane içecek markaları Meybuz ve Meysu'nun kurucusu. Bugün gıda sektöründe yoklar. 1999 yılında kurdukları Samsun Yurt Savunma Sanayi Anonim Şirketi ile savunma sektöründe; tabanca, ağır makineli tüfek ve top üretiyorlar. İşlerin başında ise Cahit Aral'ın kendisi gibi İTÜ Makine Mühendisliği'nden mezun olan oğlu Zafer Aral var. Samsun Yurt Savunma Sanayi Anonim Şirketi (SYS) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral ile İstanbul'da bir araya geldik. Canik'in hedeflerini anlattı. 190 milyon dolar olan ciroyu beş yıl içinde 350 milyon dolara çıkararak savunma sanayi listelerinde ilk 100'e girme hedeflediklerini vurgulayan Aral ile şirketin yatırım planlarını konuştuk…

Zafer Bey önce biraz geçmişten bahsedelim. Ailenizden ve işlerinizden bahseder misiniz?

Biz, yaklaşık 70 yıllık sanayici bir aileyiz. Köklerimiz Elazığ'a dayanır ama Kayseri'de doğdum büyüdüm. Babam eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği'nden 1951 yılında mezun olmuş. Babamların döneminden çok ünlü isimler çıkmış. İTÜ'de elektrik ve makine mühendisliği öğrencileri ilk iki yıl birlikte okuyorlar. İkinci sınıfta Cahit Aral, Turgut Özal ve Üzeyir Garih aynı sıralarda. Bir üst sınıfa geçiyorsunuz Süleyman Demirel ve İdris Yamantürk orada. Asistan hocaları Necmettin Erbakan. İki Cumhurbaşkanı ve başbakanlar hep o dönemden. Aynı koridorlarda birlikte yürümüşler. Hepsi de iyi mühendisti. Mesleki bilgileri muhteşemdi. O dönem İTÜ'den mezun olanlar ya Karayolları Genel Müdürlüğü'ne ya da Devlet Su İşleri'ne girermiş. Babam da Karayolları Genel Müdürlüğü'nde mühendis olarak işe başlamış. 4-5 yıl sonra kendi işini kurmuş. Ben de babam gibi İTÜ Makine Mühendisliği'ni bitirdim.

Ailenin ilk işi ne zaman başlıyor? Ne ile uğraşıyorlar ilk yıllarda?

Babam 1955 yılında Karayolları'ndan ayrılarak kendi işini kuruyor. Girişimci bir ruha sahipti. Aynı zamanda iyi bir mühendisti. Karayolları'nda çalışırken iki patent alıyor. Araçların viraj alırken devrilmesine engel olan denge çubukları ve ilk Türk patentli dizel motor. O dönem denge çubukları General Motors'un dikkatini çekiyor ve patenti satın alıyor. Dizel motor ise bugün halen Koç Müzesi'nde sergileniyor. Türkiye'nin ilk meyve suyu markası Meysu'yu kuruyor. İlk Tetrapak ambalajı Meysu getirdi. Dondurulmuş gıdaya adım atıyor 1972'de. Bu iş Türkiye'de o zaman bir ilk. Buzdolabındaki buzluk dışında donmuş bir zincir yok. Ben lise sondaydım o zaman. Ürünün tamamı ihraç ediliyordu. İçeride taşıma zinciri yoktu çünkü. Bunu Kayseri'de yapıyoruz. Bu iş çok büyüdü. Meysu, Meybuz 8 fabrikaya kadar çıktık. Osmaniye Dörtyol'da naranciye, Konya Ereğli'de elma işleme tesisimiz vardı. Yem fabrikamız vardı. Entegre bir gıda şirketine sahiptik.

Bugün bu şirketler sizde değil. Şirketleri sattınız mı?

1980'lerin başında yaşanan bir ekonomik kriz sonrasında elimizden çıkarmak zorunda kaldık. O yıllarda Çavuşoğlu Kozanoğlu'na ait Hisarbank vardı. Şirket satın almak için yola çıkmışlar. Meysu ve Meybuz'u biz kurduk ancak çok ortaklı bir yapısı vardı. Bizim elimizde yüzde 33 civarında bir hisse vardı. Gerisi 40 ortağa aitti. Biz işlerle uğraşırken banka diğer hisseleri toplamış. O dönem birçok şirket çok ortaklı idi. İhtiyacı olan hissesini satar, ihtiyacını görürdü. Diğer ortaklar da hisselerini satmış. Biz durumu fark ettiğimizde çoğunluk hisse bankaya geçmişti. Genel kurulda yönetimi devretmek zorunda kaldık. Babam konuyu onur meselesi yaptığı için hisseler İş Bankası kasasında kaldı ve hisseler pul oldu. Fabrikalar Hisarbank'a geçti. 24 Ocak kararları sonrasında da Kastelli krizi ve bankalar zora girdi. Hisarbank battı. Bu şirketler de Ziraat Bankası'na geçti. Sonraki yıllarda Ziraat Bankası bize teklif etti ama babam istemedi. Şimdiki sahibi Bekir Güldeoğlu aldı. Marka bugün yeni sahipleri ile yolunu başarılı bir şekilde devam ediyor.

Savunma sanayiine nasıl girdiniz? Gıda işlerini tamamen bitirdiniz mi?

Meysu ve Meybuz'dan çıktıktan sonra Mersin'de şeker ve bakliyat üzerine tesisler kurduk. Gıdada devam ettik. Edirne'de çeltik fabrikası kurduk. Gıda işinde devam ederken Ali Rıza Çarmıklı Bey'den bir teklif geldi. Samsun Canik'te bulunan tabanca üretim atölyesini bize satmayı teklif etti. Ali Rıza Bey ile babam ilkokulu Ardahan'da birlikte okumuşlar. Çocukluk arkadaşları. 1998 yılında Ali Rıza Çarmıklı Bey'den gelen teklifi değerlendirdik. Bizde ilk üçe giremeyeceksen o işi yapmamak prensibimizdir. Savunma sektörü ilgimizi çekti. Sektörde çok fazla şirket yok. Sadece vakıf şirketler var. Teklife tamam dedik. Böylece savunma sanayi sektörüne adım attık. Ancak acele etmedik. Gıda tesisleri çalışmaya devam etti. Mersin'deki fabrikayı Kervan Gıda'ya sattık. Keşan'daki çeltik fabrikasını da Migros aldı. 1.5 yıl kadar önce. Çeltik alıp orada işliyor Migros. Gıdadan böylece çıkmış olduk. Tamamen savunma sanayiine odaklandık.

Savunma sanayi sektörüne tam olarak ne zaman girdiniz? Şirketi satın alınca yatırımlara hemen başladınız mı?

Şu anda Canik markamızın da sahibi Samsun Yurt Savunma Sanayi Anonim Şirketi ile devam ediyoruz. Ali Rıza Bey'in şirketini almadık. Varlıklarını ve markalarını aldık. Bir sohbetimizde Murat Ülker tavsiye etmişti. Bir şirketi almak yerine varlıklarını almak lazım demişti. Murat Bey, "Sıfır bir şirket kurup varlıklarını bu şirkete alın. Böylece eski şirketin sorunları ile uğraşmazsınız" demişti. Bu tavsiye hep aklımdaydı. Bu öneriyi uyguladık. Aktifindeki varlıkları aldık. 1998'de görüşmeyi yaptık, 1999'da şirketi kurduk. 6-7 yılımız tamamen Ar-Ge ve insana yatırımla geçti. Bu yatırımları Mersin ve Keşan'daki fabrikaların gelirleriyle finanse ettik. Savunma sanayi uzun soluklu bir iş. Salça, meyve suyu üretmeye benzemez. Soluğunuzun kuvvetli olması lazım. Markanın ismi Canik Dağları'dan geliyor. İsme dokunmadık. Canik eskiden eyaletmiş. İngilizler bunu Kanik diye okuyor. Silaha uygun bir isim.

Samsun Yurt Savunma Sanayi A.Ş. ve Canik bugün hangi noktada?

CANiK dünyaca ünlü ateşli silahlar markası oldu. Samsun Yurt Savunma Sanayi A.Ş. Türkiye, ABD ve Birleşik Krallık'ta ana üretim tesisleri bulunan ve sahipleri Türk olan global bir savunma sanayi şirketidir. SYS; CANiK markasıyla silah, silah aksesuarları, silah sistem tasarımı ve üretimi konusunda Türk savunma sanayinin önemli kuruluşlarından biri haline geldi. Merkezi İstanbul'da bulunan SYS, İstanbul'da 1, Samsun'da 4, ABD'nin Güney Florida bölgesi ve Birleşik Krallık'ta birer olmak üzere toplamda 7 üretim tesisinde, çok uluslu 1.000'den fazla çalışanıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Hafif silah pazarında CANiK markasıyla adını dünyaya duyurdu. SYS Türkiye ve ABD'deki tesislerinde yıllık 460 bin adet tabanca, 5 bin adet uçaksavar, İngiltere ve Türkiye'deki tesislerinde ise 250 adet orta kalibre top ve yine Türkiye'deki tesislerinde 250 atış kontrol sistemi üretim kapasitesine sahip. Bugün dünyada 30x113 mm kalibre silahı üretebilen 3 firmadan biri konumunda. Söz konusu silah radar entegrasyonu ile dronlara, insansız su üstü kamikaze platformlara ve hafif zırhlı araçlara karşı en etkin çözüm. İngiltere'deki tesisinde 20, 25 ve 30 mm silahların İngiliz savaş uçakları için üretimlerini yapan SYS Grup şirketlerinden AEI Systems ayrıca kara ve deniz platformları için de uzaktan komutalı sistemlere entegre edilmek üzere düşük geri tepmeli 20 mm ve 30 mm silahları da üretiyor. Türkiye'deki üretiminin yüzde 95'ini 70 ülkeye ihraç ediyoruz. Dünyanın 24 ülkesinin ilgili kurumlarınca 'devlet ihalesi kapsamında' resmi silah olarak tercih ediliyor. Özgün yerli tabancadan milli uçaksavar üretimine kadar birçok yerli ve milli savunma sanayi projesinin partneri olarak dünya çapında bir savunma sanayi şirketiyiz. Tabancada iğne düşürme sisteminde en iyi biziz. Dünya pazarının yüzde 7'si bizde. Bugün tabancalar, ağır makineli silahlar ve toplar üretiyoruz.

İngiltere'deki fabrikayı ne zaman aldınız?

Tabancadan sonra bir üst segmente geçerek top üretimi yapmanın gerektiğini biliyorduk. İngiltere'deki fabrikayı 2022'nin Aralık ayında aldık. Bu satın alma ile top da üretmeye başladık. Bu, bizim için yeni bir aşama oldu. Tam zamanında almışız. Ukrayna-Rusya savaşı başlamış olsaydı büyük bir ihtimalle alamazdık. İngiliz hükümeti de hiçbir kısıtlama getirmedi. Sadece üretimin en az yüzde 25'i İngiltere'de olacak, fabrika üretime devam edecek, istihdam aynen korunacak dediler. Başka da bir şart getirmediler. Samsun'daki dördüncü fabrika da İngiltere'deki gibi top üretecek. Tesis bitmek üzere. Yakında faaliyete başlayacak. Top üretiminin büyük kısmı burada yapılacak. İki fabrika birbirini tamamlayacak.

ABD'de de yatırımlarınız vardı. Bu yatırım ne aşamada?

ABD kendi silah sanayisi için koruma yapıyor. Yılda 2.5 milyon adet silah satılıyor. Bunların yüzde 40'ı küçük tabancalar. Kadınların çoğunda tabanca vardır. Bu nedenle küçük ebatlı olanlar tercih ediliyor. Erkeklerin bir kısmı da arka ceplerinde taşımak için küçük silahı tercih ederler. Namlu uzadığında daha uzağı vurabilirsiniz. Küçük tabanca ile kısa mesafe atışı yapılır. Amerika küçük tabanca ithalatına izin vermiyor. "Pazara girmek istiyorsan üretimi burada yap" diyor. Biz yüzde 60'tan pay alıyoruz. Yüzde 40'ta yokuz. Amerika'da Florida eyaletinde tesis kurduk. 150 bin adet yıllık küçük tabanca üretimi yapılacak. PalmBeach'ta yatırım. Toplam yatırım tutarı 50 milyon doları bulur. Biz ABD pazarına 15 yıl önce Central Arms ile ortak girdik. Bu yatırımda da yüzde 50-50 ortağız. Canik Arms oradaki şirketimizin ismi. Üretim yeni başladı.

2024'ü nasıl kapattınız? Gelecek hedefleriniz neler?

2024 yılında 190 milyon dolar ciro yaptık. Bunun 100 milyon doları tabanca, 80 milyon doları ağır makineli silahlardan geldi. 10 milyon doları ise yedek parça satışından. Ağır makinelide birinci sıradayız. Bunu dünyada üreten beş şirket var. Ağır makineliyi sadece ordular ve emniyet alır. Sattığınız kadar üretirsiniz. Tabancadan farklıdır. Biz yılda 6 bin ağır makineli üretiyoruz. En yakın rakibimiz 2 bin adet üretiyor. Bu sene top devreye girecek ve cirolar değişecek. Bu sene bizim için ayrı bir yıl olacak. Şimdiye kadar sadece SYS vardı. Şimdi Amerika ve İngiltere de işin içine dahil oluyor. Konsolide cirolar çok farklı olacak bundan sonra. 2025 yılı için 225 milyon dolar bütçe hedefi koyduk. 5 sene sonra ise 350 milyon dolarlık bir ciro hedefimiz var. Nihai hedefimiz savunma sanayi sektöründe dünyanın ilk 100 firması arasına girmek. Bu hedef doğrultusunda ilerliyoruz.

Şirkette aileden kimler var?

Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı benim. Kardeşim İsmet Aral Yönetim Kurulu Başkanvekili olarak görev yapıyor. Oğlum Utku Aral CEO'luk görevini üstlendi. Kızım ve İsmet'in oğlu da şirket yönetiminde. Şirketimiz aile bireyleri tarafından yönetiliyor.

Şirketin halka arz planları var mı?

Halka arz gündemimizde şu an yok ama ileride neden olmasın. Global bir şirket olma hedeflerimiz var. Yakın planda yok ama ileride Londra ya da New York Borsası'nda olabiliriz.

"İstanbul'a dünya çapında eğitim merkezi kuruyoruz"

Savunma sanayiine girerken İstanbul Teknik Üniversitesi'nde malzemeci, elektrik, elektronik, yazılımcı mühendislerden oluşan bir ekip kurduk. 45 kişilik bir mühendis ekibi. Çok güzel kuleler yapıyor bu ekip. Mekanik kısmını Samsun'daki tesislerimizde, yazılımını İstanbul'daki merkezimizde yapıyoruz. Elektronik donanımlar burada. İstanbul Ümraniye İMES'te merkezimiz var. Dört ayrı binayız. Şile yolu üzerinde Üseyinli'de bir yer aldık. Merkezi oraya taşıyacağız. Gişeleri geçince sağ tarafta. Tesis ve akademi olacak. Gelecek yıl Haziran'da biter. 35 bin metrekare kapalı alana sahip. Dünyada emsali yok. Burası eğitim yeri olacak. Poligon dizaynlarını Amerikalı firmalara yaptırdık. Uluslararası bir yer olacak. Jandarma, kara kuvvetleri, emniyette eğitim veren hocalar var. Burası hocaları eğitecek. Yabancı bir yere silah satıyoruz. Buranın eğitimcilerine yeni silahın eğitimini veriyoruz. Dünya standartlarında eğitimler vereceğiz.

"Savunma sanayi Özal ile başlar"

Savunma sanayi Özal ile başlar. Eruh baskını Türkiye için büyük bir şoktu. Özal o dönem bu işe start veriyor. Özal, bu baskın sonrası bakanları, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları ile bölgeye gidiyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı babam Cahit Aral da bu ziyarette yer alıyor. Garnizon komutanlığında verilen brifingte TSK'nın elindeki silahların çok eski olduğu görülüyor. Bu toplantı sonrası Turgut Özal Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nı kuruyor. Fikir babası Özal ama 1996 yılında Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan zamanında şirketlerin kurulması başlıyor. Şimdi bambaşka bir noktaya gelindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde ise sektörün önü tamamen açıldı. Dünya çapında işler yapılmaya başlandı.

"Brezilya ordusuna deneme amaçlı ağır makineli gönderdik"

Güney Amerika'ya tabanca ihracatı yapılıyor. Ordular ile Türkiye'nin ilişkisi olmamış. Biz Güney Amerika'nın en büyüğü Brezilya ordusuna ağır makineli tüfeği deneme için gönderdik. Tabanca için iletişimimiz vardı. Heyetler gelip gidiyor Türkiye'ye. Bizim ürünleri gördüler. Heyetler geldiğinde testler yaptılar. 200 tane denemeleri için gönderdik. Anlaşma sağlanır ise makineli tüfekler Brezilya ordusunun envanterinde yer alan zırhlı araçların modern silah sistemleriyle donatılmasında kullanılacak. CANiK tarafından sunulan M2 QCB modeli, modüler yapısı, hızlı namlu değiştirme özelliği, yüksek dayanıklılığı ve kullanıcı dostu tasarımı sayesinde rakiplerinden ayrıştı. CANiK'in Brezilya ordusuna sağlayacağı makineli tüfekler hem uzaktan kumandalı hem de manuel olarak çalıştırılan silah sistemlerinde kullanılabilecek.

CANiK'in ABD üretimi ilk ürünü tanıtıldı

Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup şirketlerinden CANiK ve MECANiK, ABD'deki SHOT SHOW 2025'te yeni ürünleriyle iki önemli lansman yaptı. CANiK, fuarda ABD üretimi ilk tabancası METE MC9 PRIME'ı, MECANiK ise MO4 Mikro Optik Refleks Nişangah'ın lansmanını yaptı. Mart ayı ortasında Türkiye'de de satışa sunulması planlanan METE MC9 PRIME, dahili kompansatör, 90 derece düz tetik ve ince tasarıma sahip. METE MC9 PRIME, yalnızca özellikleriyle değil, aynı zamanda CANiK USA tarafından Güney Florida, West Palm Beach'teki tam kapasiteli üretim tesislerinde üretilen "Made in USA" etiketli ilk ürün olması açısından da büyük bir anlam taşıyor. Yıllık 460 bin tabanca üretim kapasitesine sahip olan CANiK, 2025 yılı içerisinde 60 bin tabancayı ABD'de üretmeyi hedefliyor. Bu üretim tesisi, CANiK'i ABD savunma ihalelerinde önemli bir oyuncu haline getirecek.

Mucit Bakan

Babam sadece girişimci değildi. İyi bir mühendis olduğu için mucit tarafı da vardı. Karayollarında çalışırken Marshall yardımları ile gelen kamyonlar virajlarda sürekli devriliyormuş. Şoförleri ne kadar eğitseler de bu kazaları önleyememişler. Babam bunun üzerine bir çalışma yaparak denge çubuklarını keşfetmiş. Araçlara uygulamışlar ve kazalar kesilmiş. Denge çubukları bu sorunu çözüyor. Artık araçlar devrilmiyor. Bu durum General Motors'un dikkatini çekmiş. Mühendisler atlayıp geliyorlar. Babamdan patenti satın alıyorlar. Bugün halen o çubuklar denge sağlıyor. 1960'ta da ilk Türk patentli dizel motoru yapıyor. Şu an Koç Müzesi'nde sergileniyor.

BİZE ULAŞIN