PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, iklim değişikliğine yönelik çalışmaların tamamını 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Devrimi kapsamında yürüttüklerini vurgulayarak, iklim krizine uyumu sağlamaya yönelik takvimi oluşturduklarını ve bu takvime göre hedeflere yürüdüklerini kaydetti. Atmosfere salınan sera gazı emisyonlarını azaltmak ve yeşil dönüşümü hızlandırmak için 2024'te hazırlık çalışmalarını tamamladıkları 2024-2030 İklim Değişikliği Azaltım ve Uyum Stratejileri ve Eylem Planları'nın izleme sürecini 2025'te başlatacaklarını belirten Kurum, "Azaltım Eylem Planı'nda yedi sektörde 49 strateji ve 265 eylem yer alırken, Uyum Eylem Planı'nda 11 sektörde 40 strateji ve 129 eylem bulunuyor. Her eylem için belirlediğimiz göstergelerde gerçekleşen ilerlemeler İklim Portal üzerinden çevrimiçi ve şeffaf bir şekilde izlenecek. Bu çalışmaların tamamı Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumlu" dedi.
"COP31'E EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTİYORUZ"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2025 yılında Bakanlığın öncelikli gündem maddelerini ve projelerini PARA Dergisi'ne anlattı. Öncelikli gündem maddelerini iki ana eksen üzerine kurduklarını vurgulayan Kurum, bunlardan ilkinin dünyada meydana gelen gelişmeler ve bu gelişmelerin Türkiye'ye etkileri olduğunu belirterek, bu noktada iklim krizinin öne çıktığını kaydetti. Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bakanlık olarak ülkemizi iklim değişikliği ile mücadele ve uyum sürecine yenilikçi uygulamalar ve modellerle katkı sunan ve uluslararası düzeyde öncü bir konuma getiren çalışmalar yürütüyoruz. 2024 Kasım'da Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen COP29'da 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi'ni sunduk ve toplantılarda iklim finansmanına erişim konusundaki adalet talebimizi dile getirdik. Yine Aralık'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen COP16'da ise 2024-2030 yılları arasını kapsayan Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı'mızı sunduk. 2026'da düzenlenecek COP31'e ev sahipliği yapmak üzere 2025'te yoğun bir diplomasi yürüteceğiz. İkinci ana eksen de kendi özgün konumunuzdan kaynaklanan öncelikli gündem konularımız. Bu noktada 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında yaşanan yıkımı 2025'te ortadan kaldırmak ve ülkemizi bütün afetlere karşı dirençli hale getirecek kentsel dönüşüm ve sosyal konut projelerimizi hayata geçirmek. 11 ilimiz ve orada yaşayan 14 milyon vatandaşımızın sorunları çözülünceye kadar, hak sahibi vatandaşlarımız yuvalarına kavuşuncaya kadar ve şehirlerimizde hayat tekrar normal haline gelinceye kadar bu önceliğimiz hiç değişmeyecek. Bunu tamamlayacak olan en önemli konu başlıklarımızdan biri de yürütmüş olduğumuz kentsel dönüşüm ve sosyal konut çalışmalarımız. Gayrimenkul sisteminde dijital dönüşüm çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve üç boyutlu şehir ve bina modellerinin üretilmesine yönelik çalışmalar yapacağız. Yaşam kalitesini ölçmek amacıyla kent izleme sistemlerini hayata geçireceğiz ve millet bahçelerinin yapımına devam edeceğiz. İklim değişikliğine uyum, sıfır atık projesi, katı atık yönetimi, doğal alanlar ve deniz ekosistemlerinin korunması, hava kalitesinin iyileştirilmesi devam edecek çalışmalarımız."
"AMACIMIZ, YENİ DÖNÜŞÜM HAMLELERİNE BAŞLAMAK"
Bakan Kurum, 12 yıl önce, İstanbul'dan başlattıkları Kentsel Dönüşüm Seferberliği'ni kararlılıkla sürdürdüklerini kaydetti. Bugüne kadar, sosyal konut projeleriyle birlikte, ülke genelinde dönüştürdükleri konut sayısının 3.7 milyona ulaştığını, bu dönüşümle tam 15 milyon vatandaşı güvenli yuvalarına kavuşturduklarını vurgulayan Kurum, halihazırda kentsel dönüşüm süreci devam eden 735 bin konutu da en kısa sürede tamamlayacaklarını dile getirdi.
İstanbul'da 7.5 milyon konut ve iş yerinin 1.5 milyonunun yüksek risk altında olduğunu, 600 bin konut ve iş yerinin ise her an çökme riski taşıdığını belirten Kurum, "İstanbul'un 39 ilçesinde toplamda 907 bin konut ve iş yerini dönüştürdük. Ayrıca İstanbul genelinde 193 bağımsız bölümün dönüşümüne hızla devam ediyoruz. İstanbul'da başlattığımız Yarısı Bizden Kampanyası'nı sürdüreceğiz. Kentsel dönüşüm strateji belgelerinin hazırlanmasını zorunlu hale getireceğiz ve bu doğrultuda mevzuat düzenlemelerini hızla hayata geçireceğiz. Amacımız, İstanbul ve Türkiye genelinde başlatılan projeleri tamamlayarak yeni dönüşüm hamlelerine başlamak. Ayrıca Kamu Binaları Deprem Dayanımı ve Enerji Verimlilik Projesi kapsamında kamu binalarının güçlendirilmesi ve enerji verimli hale getirilmesine bu dönemde devam edeceğiz. Kuşkusuz dönüşümü sadece konut ve işyeri olarak değil sanayi alanlarının dönüşümü, tarihi kent meydanlarının yenilenmesi gibi farklı alanlarda da gerçekleştiriyoruz. 45 ilimizde, 80 tarihi meydanımızda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sanayi sitelerimizi şehir dışına çıkardık ve 26 adet iklim dostu sanayi sitesi kurduk. Kentlerimizi dönüştürürken kırsal alanları da asla ihmal etmeyeceğiz. KÖYDES Projesi kapsamında 51 ilin yol, içme suyu, tarımsal sulama ve atıksu projelerini desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
"YEŞİL YATIRIMLARA KAYNAK OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ"
Emisyon azaltımı ve uyum politikaları için bir çerçeve sunarak yasal düzenlemelerle dönüşümü hızlandıracak olan İklim Kanunu'nun, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanmasını takiben yürürlüğe gireceğinin altını çizen Bakan Kurum, bu kanunun emisyon azaltımı ve uyum politikaları için bir çerçeve sunarak yasal düzenlemelerle dönüşümü hızlandıracağını kaydetti.
Kurum, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kanunun en önemli çıktısı, Ulusal Emisyon Ticareti Sistemi'nin (ETS) Kanun ile yasalaştırılması olacak. Ülkemizde yeni uygulanmaya başlayacak ETS ve karbon kredileri ile ilgili düzenlemeleri yaparak kapsam dahilindeki işletmelerin sera gazı emisyon izni almalarını zorunlu hale getireceğiz. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın ülkemiz için kurulmasını sağlayacağız. Böylece ülkemizin ticaretine yansıyacak olumsuz etkilerini de azaltmış olacağız. ETS ile karbon fiyatlandırma mekanizmalarının etkin kullanımının sağlanması yoluyla özel sektörün düşük karbonlu teknolojilere geçişini teşvik ederken, yeşil yatırımlara kaynak oluşturmayı amaçlıyoruz. ETS kapsamında 2025 yılı itibarıyla pilot uygulama sürecini başlatacağız. Ayrıca hem yatırımları çevreye ve iklime duyarlı hale getirmek hem de yeşil finansman kaynaklarından yararlanmak için AB ile uyumlu bir Ulusal Yeşil Taksonomi mevzuatı hazırlıyoruz. 81 ilimizde, Yerel İklim Değişikliği Eylem Planlarımızı tamamlayacağız. Ayrıca, 14.7 milyon euro bütçeli Yerel İklim Eylemi Hibe Programı ile uyum ve azaltım projelerine destek sağlayacağız."
Kurum, küresel israf ve tüketim çılgınlığına karşı başlattıkları Sıfır Atık Seferberliği'ne devam ettiklerini, Sıfır Atığı daha da güçlendireceklerini kaydetti. Kurum, "Yedi bölgemizde, sıfır atık pilot ilçelerimizi belirleyecek; Depozito Yönetim Sistemimizi 2025 yılı sonuna kadar kuracağız. Tüm bu çalışmalarla; 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı; 2024 yılı sonu itibarıyla yüzde 35'e çıkardık; daha çok çalışarak 2035'te yüzde 60'a çıkaracağız" dedi.
"10 bin işleri yapacağız"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AK Parti hükümetleri olarak başlattıkları sosyal konut seferberliği ile 1 milyon 481 bin sosyal konut, 47 bin 905 sosyal donatı rakamına ulaştıklarını, bu konutları 5 milyon dar gelirli vatandaşa sunduklarını kaydetti. 312 bin adet sosyal konut çalışmasının 81 ilde devam ettiğini belirten Kurum, daha önce ilan ettikleri ve büyük oranda tamamladıkları 50 ve 100 bin sosyal konut projesinin geriye kalan kısmını 2025'te tamamlamış olacaklarını, 250 bin sosyal konut kampanyasında ise şu anda 88 bin konutun inşasına başladıklarını kaydetti.
İlk İşyerim Projesi kapsamında; Türkiye genelinde farklı il ve ilçelerde 40 adet proje yürüttüklerini ifade eden Kurum, bu projeler kapsamında toplam 10 bin adet işyeri yapmayı hedeflediklerini vurguladı. 24 adet projede 5 bin 729 adet dükkan için hak sahipliği ve 2 projede 480 dükkan için yer belirleme kuralarının çekildiğini dile getiren Kurum, bunlara ilave olarak Aralık ayında çalışmaları belli bir aşamaya gelmiş 10 adet projede 2 bin 436 adet hak sahipliği kurasının daha çekileceğini kaydetti.
Kurum, "İlk Evim Arsa Projesi kapsamında 2025 yılı Temmuz ayına kadar tahsis süreçlerini tamamlayacağız. Yine 2025 yılı sonu itibariyle, 81 ilimizi kapsayan yeni bir sosyal konut kampanyasını daha başlatacağız" dedi.
"Deprem bölgesi dünyanın en büyük şantiye alanı"
Asrın Felaketi olarak tarihe geçen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin 11 il ve 14 milyon vatandaşı etkilediğini belirten Bakan Kurum, deprem bölgesinin şu an dünyanın en büyük şantiye alanına dönüşmüş durumda olduğunu kaydetti. Deprem bölgesinde ilk üç ayda 180 bin yeni konutun inşasına başlandığını anımsatan Kurum, "11 ilimizde 174 ayrı alanda, bin 900 şantiyede ve bin 581 köy evi şantiyesinde 182 bin işçi, emekçi, mimar ve mühendisle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hâlihazırda 11 ilimizde 453 bin hak sahibi vatandaşımız için; inşasını başlattığımız 390 bin ve yerinde dönüşen 29 bin konut ve işyeriyle beraber; 419 bin ev ve iş yerimizin inşasını başlattık. 30 Kasım'da da 155 bininci konutumuzun anahtarlarını teslim ettik. 2024 yılı sonu itibarıyla, konutların yüzde 45'i ve 2025 yılı sonu itibariyle de hak sahibi 453 bin vatandaşımıza konutları teslim edilmiş olacak. Yoğun yıkım yaşanan Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Osmaniye ve Gaziantep illerinde tarihi ve kültürel kent merkezlerinin yeniden inşasına devam edeceğiz. Türkiye'nin aktif rol aldığı ve kalıcı bir barışa doğru giden istikrarlı bir Suriye ile ona komşu olan ve deprem yaşayan şehirlerimiz arasında yeni dönemde ilişkilerin canlanacağını ve şehirlerimizde çok hızlı bir toparlanma olacağını düşünüyorum" diye konuştu.