PARA KULİS/ Hazır giyim, Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri. İhracata yıllarca liderlik yaptı. Bu sektörde imalatçı ve ihracatçı olan halen binlerce firma var. Bunların bir kısmı kendi markalarıyla ihracat yaparken, bir kısmı da dünyaca ünlü markalara üretim yapıyor. Sektörlerde bazen işler iyi gider, bazen de tökezlemeler yaşanır. Ticari hayatın akışında olan durumlardır bunlar. Hazır giyim sektöründe de bir süredir sıkıntılar yaşanıyor. Biz de ortaya koydukları başarılarla iş dünyasında öne çıkan iş insanlarının hikayelerine zaman zaman sayfalarımızda yer veriyoruz. Bunun yanında sıkıntıya giren firmaların iflas ve konkordako haberlerini de sizlere aktarıyoruz. Ancak bu kez sizlere bambaşka bir durumu aktaracağız. Bu bir başarı ya da iflas haberi değil, bir kaçış haberi. Hazır giyim sektöründeki birçok ihracatçı firmanın patronu tanıyacaktır bu şirketi. Ritimteks Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş'den bahsediyoruz. 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren şirketin üç ortağı var. Bunlar İzi Malki, Rifat Rafi Bonfil ve Asım Tarkan Tekdoğan. Malki ve Bonfil birkaç yıl önce İspanya vatandaşı olmuş. Yılın yarısını İstanbul'da, diğer yarısını da İspanya'da geçirmeye başlamışlar. Firmayı yıllık 40-50 milyon Euro ihracat yapar hale getirmişler. Öğrendiğimize göre şirketin hakim hisselerine sahip olan İzi Malki ve Rifat Rafi Bonfil aniden şirketi kapatma kararı alarak İspanya'ya gitmişler. Yozgat'ta kurdukları fabrika ve İstanbul ofisindeki işçiler ortada kalmış. Piyasada konuşulanlara bakılırsa banka ve tedarikçilerine borçları 25 milyon Euro seviyesindeymiş. Şirketi tanıyanlarla yaptığımız görüşmelerde anlatılanlar hayli ilginç. Aldığımız bilgilere göre, kaçış planı çok önceden hazırlanmış ve bu plan adım adım uygulanmış. Şirketteki herşey kiralık hale getirilmiş. Tabir yerindeyse ceketi alıp gitmişler. Tabi 25 milyon Euro takarak. Küçük ortak ise Türkiye'de kalmış ancak ona da alacaklılar ulaşamıyormuş. İşçiler bir gün sabah işe gelmişler. Mali bölümdeki ekip ve şirket avukatı şirketin feshedildiğini, maaşlarının da hesaplara yatırıldığı bilgisini vermiş. Tazminatların da sonradan ödeneceği söylenmiş. Çalışanların tepkisinden çekinildiği için bu yalan uydurulmuş. Ağustos sonunda yaşanan bu olaydan sonra işçiler bir daha muhatap bulamamış. Alacaklı bankalar ve tedarikçiler de yasal takipleri başlatmış ama tabi ortaklar ortada yok, mekanlar kiralık. Geçen süre içinde de alacaklılar şirketin merkezi ve fabrikada ne varsa her şeyi tabir yerinde ise yağmalamışlar. Bakalım bu ilginç kaçış hikayesi nasıl sonuçlanacak…