PARA RÖPORTAJ/ AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR Arılar hayatın olmazsa olmazı. Çünkü bitkilerin çoğalması arılara bağlı. Ağaçların gelişmesi, meyve vermesi de arılar sayesinde oluyor. Tabiatın kuralı, otçullar azaldığında etçiller de azalmaya başlar. Bu da dünyadaki besin zincirinin bozulmasına yol açar. Bilimsel bir veriye göre, dünya nüfusunu besleyen bitkisel ürünlerin her beşinden dördünün tozlaşmasını yüzde 90 oranında arılar sağlamakta. Yani arılar bir anda yok olsa yalnızca birçok çiçekli bitki türü yeryüzünden silinmekle kalmaz, insanlık da yok olur. Lafın kısası, yaşamımızı arılara borçluyuz.
Bu sebeple arıların neslinin tükenmemesi için pek çok sivil toplum kuruluşu canı gönülden çalışmaya devam ediyor. Bu isimlerden biri de, arı ürünleri konusunda uzun yıllara dayanan deneyim ve bilgi birikimini 2013 yılında kurduğu BEE'O Propolis markasını tüketiciyle buluşturan Gıda Yüksek Mühendisi ve Arı Ürünleri Uzmanı Aslı Elif Tanuğur Samancı. Doğal gıda, takviye, bal çeşitleri ve kozmetik ürünleri gibi çeşit çeşit 120'ye yakın ürün üretiyor. Geliştirdiği bu ürünleri de 37 ülkeye ihraç ediyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa ve İngiltere pazarında önemli adımlar atan Samancı, bu sıralar Kuzey Afrika pazarına da girmenin hazırlığı içinde. Yurtiçinde BEE'O, yurtdışında ise BEE&YOU markasıyla faaliyet gösteren SBS Bio Bilimsel Çözümler A.Ş., bugün Türkiye genelinde 24 bin eczanede, 5 bine yakın perakende satış noktası ve e-ticaret kanallarında tüketiciyle buluşuyor. 10 bin 500 metrekarelik üretim tesisinde 140 kişiye istihdam sağlayan şirket, 2024 yılında 450 milyon liralık ciro hedefliyor. Samancı ile bir araya gelerek gelecek hedeflerini ve yeni projelerini konuştuk…
Ürün gamınızda neler var?
BEE'O olarak, propolis, arı sütü, ham bal, polen, arı ekmeği gibi arı ürünleri; bu ürünleri içeren katma değerli damlalar, karışımlar, tabletler, şuruplar, spreyler, shotlar, cilt bakım ürünleri ve tıbbi cihaz ürünleri üretmekteyiz. Yurtiçinde BEE'O ve BEE'O UP, yurtdışında da BEE&YOU markasıyla 100'ü aşkın takviye edici gıda ve cilt bakım ürünlerimizi, kovandan sofraya prensibiyle, besin içeriği ve biyolojik aktivitesi korunarak tüketicilerimize sunmaya devam ediyoruz. Doğal takviye edici gıda kategorisindeki katma değerli Anadolu arı ürünlerini; sprey, tablet, shot, damla, karışım, şurup formlarında ve dermo-kozmetik kategorisindeki ürünlerimizi ise krem, serum, jel ve roll-on formlarında tüketicilere sunuyoruz.
Arı sütü, arı poleni, arı ekmeği gibi ürünler üzerinde çalışmalarınız var. Satışlarınız nasıl?
Arı sütü, arı poleni ve arı ekmeğinin her biri kendi içinde ayrı ayrı özelliklere sahip. Arı sütü, sadece arı sütünde bulunan 10-HDA ve royalaktin içeriğiyle çok özel bir besin. Arı poleni ise dünyada tek tam gıda olarak biliniyor. Vitaminler, mineraller, proteinler ve lif açısından oldukça kıymetli bir arı ürün. Arı ekmeği ise arıların poleni kendi enzimleriyle fermente etmesi sonucunda elde edilen doğal bir probiyotik gıda. Dolayısıyla her birinin faydaları özgün. Bu nedenle, doğal ve sağlıklı beslenmeye önem veren bilinçli tüketiciler, faydalarını deneyimledikten sonra tüketmeye özen gösteriyorlar. Satışlarımız, dengeli bir şekilde artış eğiliminde.
Güzellik alanında da ürünler çıkarmaya başladınız değil mi?
Dermokozmetik alanında; yüzde 100 doğal, arı zehri içeren yaşlanma ve kırışıklık karşıtı anti-aging setimiz, roll-onlar, dudak koruyucular, sivilce ve yağlanma karşıtı serum, C vitaminli aydınlatıcı serum, masaj kremi ve selülit jeli, S.O.S. yoğun bakım kremi, el, ayak, vücut kremleri, doğal mineral filtreli güneş kremleri ve güneş sonrası losyon gibi pek çok cilt bakım ürünümüz mevcut. Takviye edici gıda ürünlerimiz arasında ise; D3 K2 vitaminleri ile zenginleştirilmiş propolis damlalar, propolis arı sütü ham bal içeren karışımlar, propolis arı sütü polen ve arı ekmeği ile formülize edilmiş doğal tabletler, propolisli şurup, propolisli spreyi, propolis, arı sütü ve değerli vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş shotlarımız yer alıyor.
Yeni ürünler üzerinde çalışmalarınız var mı?
Saç bakım ve cilt temizleme ürünleri geliştirmek üzerine Ar-Ge çalışmalarımıza başladık. Ayrıca, çocuklar için geliştirdiğimiz propolisli kara mürverli sprey de çok yakında tüketicilerle buluşacak. Son olarak, tıbbi cihaz kategorisinde yer alan en yeni inovasyonlarımızdan bir tanesi olan BEE&YOU Rhinapi Burun Spreyinden bahsetmek de isterim. T.C. Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz sertifikalı, tamamen doğal bir propolisli burun spreyi ürettik. Bu ürünün şu anda 14 ülkede satışı mevcut. İçeriğinde ise Anadolu Propolisi Ekstraktı (A.P.E.)®, deniz tuzlu su, gliserin ve okaliptüs bulunuyor. BEE&YOU Rhinapi Burun Spreyi'nin alerjik rinite karşı etkinliği, 10 bin hastada yapılan klinik çalışma ile kanıtlandı. Kısacası, artık mevsimsel alerjilerde, sinüzit, soğuk algınlığı nedeniyle oluşan burun akıntısı ve burun tıkanıklığını gidermek üzere kullanılabilecek tamamen doğal bir burun spreyi var.
Sözleşmeli Arıcılık Modeli nedir? Bununla ne hedefliyorsunuz?
Şu anda Türkiye genelinde 5 bin sözleşmeli arıcımız ve 550 bin arı kovanı varlığımız bulunuyor. Sözleşmeli Arıcılık Modeli kapsamında, ziraat mühendislerimiz eşliğinde, Türkiye'nin dört bir yanındaki arı ürünleri üretebilecek arıcılarla buluşuyoruz. İlk olarak, sözleşme yapacağımız arıcının arılığını kontrol ediyoruz. Arılığın, temiz su kaynaklarının bulunduğu yerlerde, çevresinde atık ve fabrikaların olmadığı, yoldan uzak ve pestisit kullanılmayan alanlarda olup olmadığına dikkat ediyoruz. Böylece ürünlerimizin doğallığını üretimin her adımında koruyoruz. Aynı zamanda sözleşme yapacağımız arıcıların, arı ürünleri üretirken kalıntı bırakan zirai ilaçları kullanmamalarına fazlasıyla önem veriyoruz. Arıcılarımızla sözleşmemizi yaptıktan sonra ise onlara propolis ve diğer arı ürünlerini toplayabilmeleri için gereken ekipmanları sağlıyoruz.
Orman yangınları nedeniyle arıcılık sektörü büyük zarar gördü. Sektörü yeniden canlandırmak için neler yapılıyor?
Ülkemizdeki büyük yangınlardan en çok etkilenen sektörlerden biri arıcılık sektörü. Bu yangınlarda, bölgedeki bitki örtüsü tamamen yok oldu, arıların nektar kaynakları kayboldu ve arıcılarımız ciddi kayıplar yaşadı. Özellikle çam balı üretiminde lider olan bölgemizde büyük zararlar meydana geldi. Çam balının merkezi konumundaki Muğla'da binlerce arı kovanı zarar gördü. Zarar gören arıcıların ihtiyaçlarını belirlemek ve karşılamak için çeşitli çalışmalar yaptık. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak yangın bölgelerinde projeler gerçekleştirdik. Bu projeler kapsamında, zarar gören arıcılarımıza ve sözleşmesi olmayan arıcılarımıza doğrudan nakdi ve arıcılık malzemesi yardımı yaptık. Zarar gören ormanlık alanlar, ekiplerin yoğun çalışmasıyla yeniden yeşeriyor. Yaraların sarılması uzun zaman alacak ama önümüzdeki 5-6 yıl içerisinde bu alanlarımızın tamamının yeniden yeşile büründüğünü göreceğimizi söyleyebiliriz.
Üretim yerleriniz nerelerde bulunuyor? Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Bursa, Hakkâri, Bitlis, Bingöl, Kars, Muğla gibi illerimiz; Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Marmara, Karadeniz ve Ege bölgelerimiz başta olmak üzere, Türkiye'nin arıcılığa elverişli her bölgesinde varız. Şu anda yaklaşık 140 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bununla birlikte Sözleşmeli Arıcılık Modeli kapsamında çalıştığımız arıcılara ürün alım ve fiyat garantisi sağlayarak, Türkiye genelinde 5 bin sözleşmeli arıcının geçimine maddi destek sağlıyoruz. Şu anda yaklaşık 120 ürünümüz bulunmakta. Mayıs ayı itibariyle toplam üretim miktarlarımız adette 2 milyona yakın. Yılın ikinci yarısında kozmetik ürünlerimiz daha ağırlıklı olarak üretilecek. Dolayısıyla bu miktarların artacağını öngörüyoruz. 10 bin 500 metrekarelik tesisimizde oldukça büyük bir üretim alanı ve laboratuvarlarımız mevcut.
Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
37 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Amerika, Avrupa ve İngiltere pazarında kendi e-ticaret sitelerimiz üzerinden satışımız bulunmakta. Kendi web sitelerimiz dışında Amazon, Walmart, CVS, Fruugo, Joom, Ozon, Zalando, Allegro ve Bol.com pazaryerleri üzerinden de aktif satış yapmaktayız. ABD'de CVS eczane zincirine, Trader Joe's, Walmart gibi ABD'nin önde gelen market zincirlerine BEE&YOU markasıyla markalı satış yapan tek Türk firmasıyız. Üretilen ürünlerin yaklaşık yüzde 40'ı iç pazarda tüketiciyle buluşuyor, yüzde 60'ı ise yurtdışında tüketicilerimizle buluşuyor. Bu denge, markamızın hem yerel hem de global pazarda güçlü bir varlık göstermesini sağlıyor. Ürünlerimizi, Türkiye genelinde 24 bin eczanede, 5 bine yakın perakende satış noktasında ve e-ticaret sitemiz beeo.com.tr ile önde gelen marketplace'lerde satışa sunuyoruz. Bunun dışında bir fabrika satış mağazamız veya şubemiz bulunmuyor.
İhracat için başka hedeflediğiniz ülkeler var mı?
ABD ve Avrupa'da markalaşma ve pazar payımızı büyütmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Gıda takviyesi ve kozmetik ürünlerinde hem markalı hem de private label müşterilere ulaşmak için uluslararası fuarlara katılım sayısını arttıracağız. Ayrıca e-ticaret alt yapısını güçlendirmeye yönelik yatırımlarımız da devam ediyor. Avrupa'daki e-ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Bunun için İngiltere'de firmamızı ve depomuzu kurduk. Yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarımız ve satış hacmimiz büyüyerek devam edecek. Kuzey Afrika pazarına odaklanmayı planlıyoruz.
Yılsonu ciro hedefiniz nedir? Yeni yatırımlarınız olacak mı?
2024 yılı ciro hedefimiz yaklaşık 450 milyon lira. Yılın birinci ve ikinci çeyreğinde, 2024 ciro hedefimize uygun şekilde satışlarımız devam etti. Bu hedef doğrultusunda, satış stratejilerimizi ve operasyonlarımızı optimize etmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl içerisinde yaklaşık 1 milyon dolar değerinde yeni bir yatırım planımız bulunmakta. Bu yatırım, üretim kapasitemizi artırmak, yeni ürün geliştirme çalışmalarını desteklemek ve mevcut altyapımızı güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilecek. Bu sayede, hem yerel hem de uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyoruz.
Yatırım yaparken krediye ulaşım konusunda sıkıntı çekiyor musunuz?
Faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle piyasada genel bir sıkıntı yaşanmakta. Ancak biz BEE'O Propolis olarak, kredi kullanımında oldukça seçici davranıyoruz. Finansal yönetim stratejilerimiz ve sağlam mali yapımız sayesinde krediye erişim konusunda sorun yaşamıyoruz. Şirket olarak, finansal kaynaklarımızı etkin bir şekilde yönetiyor ve gerektiğinde en uygun finansman seçeneklerini değerlendirerek ilerliyoruz. Bu sayede, piyasa koşullarındaki olumsuzluklara rağmen operasyonlarımızı sürdürülebilir bir şekilde yönetebiliyoruz.
Türkiye'nin bal haritası
2020 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye, dünya bal üretiminde ikinci sırada yer almakta olup, dünya kovan potansiyelinin de yüzde 8.5'ine sahip. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre; Türkiye'nin toplam koloni sayısı 2022 yılında 9 milyona ulaştı. Arıcılık sektöründeki işletme sayısı 95 bin olarak tespit edildi ve ülkemizde yılda 118 ton bal üretimi gerçekleştirildiği belirlendi. 884 bin arılı kovana sahip Muğla; Türkiye toplam kovan miktarında yüzde 9.8 pay ile birinci sırada yer alırken, 609 bin kovan ile yüzde 6.8 paya sahip Ordu ikinci sırada ve 494 bin kovan ile yüzde 5.5 paya sahip Adana üçüncü sırada yer alıyor. 2022 yılı arılı kovan sayısında Ege Bölgesi 1.7 milyon adet ile lider konumda bulunarak, bu bölgemiz Türkiye kovan sayısının yüzde 18.7'lik kısmını tek başına barındırıyor.
'Sözleşmeli Arıcılık Modeli'ni hayata geçirdi
Türkiye'de ilk kez uygulamaya geçirilen 'Sözleşmeli Arıcılık Modeli', arıların geleceğini önemseyen, sürdürülebilir arıcılığa katkı sunan ve iyi arıcılık uygulamalarının gerçekleştirildiği bir model. Arıların pestisitlerden ve zararlı kimyasallardan uzak, otoyol ve fabrikaların olmadığı alanlarda arıcılık faaliyetlerinin sürdürülmesini sağlıyor. BEE'O markası da sözleşmeli arıcılık kapsamında, satılan her ürünün gelirinin yüzde 1'ini arıcılık fonunda biriktiriyor. Bu fonun, arıcılara ekipman ve eğitim desteği olarak geri dönmesini sağlıyor. Böylece, tüm sözleşmeli arıcıların kovan sayısını yani işlerini büyütmelerini amaçlıyor. Kovan sayısındaki artış, dünyadaki arı sayısının artması demek. Arı sayısının artması ise, tozlaşmanın devamı ile gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakılması demek. Arıcılığı ve arıları koruyan bu iş modeli ile aslında dünyada yeşil bitki örtüsünün korunmasına ve gıda üretiminde sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlanmış olunuyor.