Gönen Çayı’ndan “doğan” marka

Teksüt, geçen yıl 3.7 milyar liralık ciro ile İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 105 basamak birden yükseldi.  İhracat yaptığı ülke sayısı 43’e çıkan şirketin ikinci kuşak patronu Cevdet Arınık, Avrupa’nın zincir marketlerine de girme peşinde…
22.07.2024 13:45 GÜNCELLEME : 22.07.2024 13:47

PARA RÖPORTAJ/ İDRİZ ÇOKAL Süt ve süt ürünleri sektörü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok dinamik bir yapıya sahip. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 21.5 milyon ton çiğ süt üretiyoruz. Üretilen sütün çok önemli bir kısmı da çeşitli süt ve süt ürünleri şirketleri tarafından toplanıp, işleniyor. Toplam süt üretiminin 11 milyon tonu ticari işletmeler tarafından alınarak, markalı ürünler olarak piyasaya süt, peynir, yoğurt ve ayran olarak sunuluyor. Birçok yerel ve ulusal markanın yer aldığı bu pazarda, firmalar arasında kıyasıya bir rekabet var. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan 2023 yılı Türkiye'nin En Büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde sekiz süt şirketi yer alıyor. Listede dikkatleri çeken şirketlerden biri de Balıkesir Gönen'de faaliyet gösteren Teksüt. Çünkü 2022 yılında 498'inci sıradan listeye giren Teksüt Süt Mamulleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 2023 yılı listesinde 105 basamak birden yükselerek 393'üncü oldu.

Bu hızlı büyüme nedeniyle biz de bu hafta sayfalarımızda Teksüt'e yer vermek istedik. Bu büyük başarının baş aktörü olan Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık ile Balıkesir Gönen'deki fabrikasında buluştuk. Gördük ki, Teksüt'ün sektördeki yolculuğu tam bir başarı hikayesi. Bakkal dükkanından başlayıp, entegre bir süt işletmeciliğine dönüşen örnek bir başarıdan söz ediyoruz. Gerisini, 68 yıllık geçmişi olan bir şirketin sahibi, sektörün duayen isimlerinden Cevdet Arınık'tan dinleyelim…

Teksüt bugün Türkiye'nin bilindik markalarından biri. Biraz ailenizin geçmişinden bahseder misiniz? Teksüt ne zaman kuruldu?

Şirketimizin temellerini rahmetli babam Recep Arınık attı. 1956 yılında Balıkesir Gönen'de Tırnova mahallesinde bakkal dükkanı açarak ticaret hayatına adım atmış. Sadece bakkal değil, aynı zamanda berberlik yapan, diğer taraftan ziraat ile de uğraşan biriydi. Benimde doğduğum 1956 yılında genç bir girişimci olarak geçimini sağlayabilmek için birkaç işi birden yapmaya çalışıyor. Bakkal dükkanında da mahallelinin sütünü toplayıp mandıracıya satıyormuş. Gönen Çayı o yıllarda yağmur yağdığında taşarmış. Çay taşınca da yollar kapanırmış. Gene bir gün yine çok yağmur yağıyor ve yollar kapanıyor. Yine de sütler toplanıyor. Yollar kapandığı için mandıracı gelip sütü alamıyor. Topu topu 17 kilo sütten bahsediyoruz. Babam elinde kalan süte çözüm arıyor. 17 kilo sütü evde yesen olmaz. Tutarı da yüksek. Bu sütü yoğurt yapıp bir lokantaya satıyor. Lokantanın sahibi yoğurdu beğeniyor ve bir daha yapar mısın diyor. Bizim süt mesleği işte böyle başlıyor. Gönen Çayı'nın taşması ve yolun kapanması, bizi yoğurtçu ve sütçü yaptı.

Bakkal işini bırakıp, süt işine mi girmiş babanız Recep Bey?

Babam çalışmayı seviyor. Girişimci. Küçük bir yer tutuyor. Orada Kelle peyniri dediğimiz yerel bir peynir üretimi ile işe başlıyor. Başarılı da oluyor. 1960 yılından evvel küçük bir üretim yeri yapıyor. Projeli bir yer değil tabii. 450 metrekarelik bir üretim alanı. Burada beyaz peynir üretimi de yapmaya başlıyor. Derken, 1960 ihtilali oluyor. O yıllarda peynir ticareti İstanbul'da gayrimüslimlerin elinde. İhtilal sonrası birçoğu Türkiye'den ayrılıyor. Piyasa tabi biraz zorlanıyor bu durumdan. Ama evini vesaire satarak, durumu düzlüğe çıkarıyor babam.

Siz ne zaman çalışmaya başladınız?

Babam 1968 yılında Gönen çarşıda bana bir şarküteri dükkanı açtı. Henüz 13-14 yaşındayım. 6 yıl orayı çalıştırdım. 1975 yılında askere gittim. 1977 yılında döndüm askerden. Ticaret hayatına kaldığım yerden devam ettim. Babamla çok uyumlu bir ikili olduk. En ufak bir tartışmamız bile olmadı. İyi bir çalışma sergiledik. Bir taraftan peynir, süt işimizi büyüttük.

Bugünkü modern süt fabrikasını ne zaman kurdunuz?

Süt sektöründe küçük hacimli çok işletme vardı. Büyümek gerektiğini düşünerek bugünkü tesisimizin bulunduğu arsayı aldık. 1988 yılında inşaata başladık, 1990 yılı Şubat ayında fabrikayı açtık. Büyüme öyle birden bire olmadı elbette. Adım adım ilerledik. 1968 yılında babamla başladı. Hep bir süreç bunlar tabi. Sürekli büyüyerek geldik. Her yıl ikiye katlayarak büyüdük. Süt üretimi arttı, pazar büyüdü. Bunlar da bizim büyümemizi sağladı. Eski imalat yeri yetmemeye başladı. 1986'da bugünkü tesisin arsasını satın aldık. Gönen'de su sıkıntısı vardı. Yer de küçük geliyordu. Yeni arsamıza yeni bir fabrika kuralım dedik ve 20 ayda inşaatı tamamladık. Bu büyüme hep devam etti. 1968 yılında 500 kilo süt ile başladık. Yeni fabrikada günlük 50 ton ile başlayıp, 600 tonun üzerine çıktık. 27 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 80 bin metrekare üzerine kurulu fabrikamızda üretim yapıyoruz. Bugün çeşit olarak 40'ın üzerinde ürünümüz var. Ambalaj olarak ise 250'nin üzerindeyiz.

Sütleri nereden temin ediyorsunuz? Süt tedarikinde bir sıkıntı var mı?

Sütü ağırlıklı Gönen'den temin ediyoruz. Balıkesir, Bursa, İzmir, Çanakkale'den de süt alımı yapıyoruz. Kendi çitliğimiz yok. Üreticiden alıp işliyoruz. Çiftlik ayrı bir iş. Bu bölge hayvancılığın gelişmiş olduğu bir yer. En kaliteli süt burada üretilir. O yönüyle de şanslıyız. Hem en kaliteli sütün üretim yerindeyiz, hem de nüfusun yoğun olduğu pazarlara yakınız. Avantajlı bir konumdayız. Bugün sektörde teknoloji de çok iyi. Üreticiden tüketiciye çok hijyen ve soğuk zincirle ulaşıyor. Bu artık sektörün olmazsa olmazı.

İhracatınız var mı? Kaç ülkeye, ne kadar ihracat yapıyorsunuz?

43 ülkeye ihracatımız var. Süt ve süt ürünleri olarak ihracat yapıyoruz. Ağırlıklı peynir gönderiyoruz. Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz. En eski pazarımız Amerika. Avrupa ülkelerine ihracatta yaşanan sıkıntı kalktı. Biz şartları yerine getirmiştik. 3-4 yıldır ihracatımız devam ediyor. Avrupa'da süt çok ve ucuz üretiliyor. Üreticileri teşviklerle destekleniyor. Fiyat olarak çok avantajlı değiliz ama oradaki Türk nüfusu bizim için önemli. Damak zevki bizimle aynı sonuçta. Türklerin yoğun olduğu bölgelerdeki marketlere satıyoruz. Ama Avrupa halkı da bizim ürünlerimizi almaya başladı. Bayilerimiz aracılığıyla satıyoruz. Diğer zincir marketlerde ürünlerimiz henüz yok. Ama oralarda da olacağız. Hem de çok güçlü bir şekilde gireceğiz. Bu bir süreç. Çalışıyoruz. En çok ihracat yaptığımız ülke ise Irak. Ortadoğu, Orta Asya, Uzakdoğu'ya da ihracat yapıyoruz. Afrika'ya ihracatımız var. Bir Rusya'ya mal gönderemiyoruz. Çünkü bürokrasiyi aşamıyoruz. Çin'e de mal göndermeye başladık. Toplamda 10 milyon dolar ihracatımız var.

İç piyasada nerelere ürün veriyorsunuz?

İç piyasada Türkiye'nin her yerine gönderiyoruz. Ulusal ve yerel zincirlerde Teksüt'ü raflarda görebilirsiniz. Ayrıca ev dışı tüketim sektörüne, otellere, restoranlara, catering şirketlerine de ürün veriyoruz. Son yıllardaki hızlı büyüme bizi önce İSO 500'e soktu, sonrasında da 105 basamak birden yükseldik.

Yeni yatırım var mı? Gelecek planlarınız neler?

Biz yatırımlarımızın çoğunu tamamladık. Ama her yıl ilave yatırımlar yapıyoruz. Tesisimizde 600 ton süt işliyoruz fakat kapasiteyi 1000 tona çıkarabilecek durumdayız. Her yıl kapasite ve yeni ürün yatırımları yapmaya devam ediyoruz. Yeni büyük bir yatırım yapacak olursak, arsamız da hazır. Hem yerimiz var hem de mevcut tesis içinde büyüme alanımız mevcut. 5 yıl içinde büyüme hep devam edecek. Çünkü yurt dışı pazarlarımız artıyor.

Teksüt'ün ortaklık yapısı nasıl? Aileden kimler var şirket yönetiminde?

TekSüt bir aile şirketi. Aileden başka dışarıdan ortağımız yok. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ben yapıyorum. Yönetim kurulunda damadım Arda Aksaray ve yeğenim Mert Özmen var.

Şirketi halka arz etmeyi düşünüyor musunuz? Gelecek planlarınızda halka arz var mı?

Şu ana kadar halka arz hiç gündemimize gelmedi. Ama olmayacak diye bir şey de yok. Halka arza karşı değiliz. Şu an için somut bir hazırlığımız yok ama neden olmasın. Belki ileride olur.

Yıllık ciro ve istihdam rakamlarınızdan da bahseder misiniz?

2023 cirosu 3 milyar 700 milyon lira. Fabrikada 600, pazarlama depolarda 150 kişi, 40-50 kişi de taşeron şirketlerde olmak üzere toplam istihdamımız 800 kişi diyebiliriz. 2024 yılında yüzde 20 reel bir büyüme öngörüyoruz. Bizim sektörde enflasyon yok. Yılbaşından bu yana yüzde 20-25 artış oldu.

"2023'ü büyüme ve istikrar yılı olarak değerlendirdik"

Teksüt, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi'ne göre 3 milyar 700 milyonluk üretimden satışlara göre 393'üncü sırada yer aldı. Teksüt A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor: "Teksüt olarak üretim, kalite, satış, pazarlama, ihracat ve insan kaynakları da dahil olmak üzere bir bütün olarak hareket ediyor, planlamalar yapıyoruz. 2023 yılını büyüme ve istikrar yılı olarak değerlendirdik. Sosyal yatırımlara, altyapı çalışmalarına ağırlık verdik. Yurt içinde ve yurt dışında daha geniş bir pazar payı elde etmeye odaklanarak, ürün kalitesini artırmaya ve müşteri tabanımızı genişletmeye devam edeceğiz. 2024 yılında da önceliklerimiz arasında, Ar-Ge çalışmalarını güçlendirmek, sürdürülebilirlik stratejilerimizi daha da iyileştirmek ve yeni pazarlara açılım yaparak büyümeyi sürdürmek bulunuyor. Rekabet avantajımızı artıracak çalışmalara odaklanıyoruz. Başta operasyon süreçlerimizi geliştirmek olmak üzere teknolojiyi işimize daha çok entegre etmeye önem veriyoruz. 2023 yılının başında ihracatı, ev dışı tüketim kanalını ve perakende bulunabilirliğimizi arttırmayı hedeflemiştik. Yıl boyunca bu hedeflerde güçlü yol aldık. İhracat ağımızdaki ülke sayısını 43'e çıkardık."

Çin'e peynir ile girdi

43 ülkeye ihracat yapan Teksüt, 2021 yılında Çin pazarına da giriş yaptı. Cevdet Arınık, Çin pazarı ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Son üç yıldır ürünlerimizi Çin pazarına düzenli olarak gönderiyoruz. İhracat oranı her geçen yıl artıyor. Mozarella ve sürülebilir peynir ürünlerinde ilerleme kaydettik. Çin büyük bir hacme sahip, zengin bir pazar. Peynir tüketiminin günden güne geliştiği bu coğrafyada, Anadolu lezzetlerini daha çok tercih edilir duruma getirmek, ihracat payımızı artırmak istiyoruz. Hedefimiz peynir ile başladığımız yolculuğa süt ve diğer ürünlerimizi de eklemek. Peynir kategorisinde payımızı artırmak, ihraç ettiğimiz ürünlere UHT sütü de katmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz."

BİZE ULAŞIN