PARA RÖPORTAJ/ İDRİZ ÇOKAL Ayakkabı markası Togo'yu eskiler hatırlar. Türkiye'nin ilk ayakkabı markalarından biriydi. İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 1937 yılında Togo Acemyan tarafından kurulan bu ünlü marka, el değiştirerek sahipleri değişse de günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başardı. İşte bu köklü marka şimdi üç kuşaktır ayakkabı sektöründe olan Iğdırlı Akkuş Ailesi'nin iki genç üyesi Ahmet ve Yaşar Akkuş'ta.
Hem ayakkabı ustası hem de endüstri mühendisi olan Ahmet Akkuş ve kardeşi Yaşar Akkuş, Togo'nun isim haklarını ve makine parkurunu 2017 yılında devralmış. O tarihten itibaren de efsane markayı tekrar gün yüzüne çıkarmak için çalışmaya başlamışlar. Akkuş kardeşler ilk mağazayı da yaşadıkları ve fabrikalarının bulunduğu Ankara'da açmışlar. Şimdi markayı doğduğu şehir olan İstanbul'a getirmek için gün sayıyorlar. Hatta ilk mağazanın açılacağı yer de belirlenmiş. Togo İstanbul'a ilk adımı Marmara Forum AVM ile atacak.
Togo Ayakkabıcılık Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akkuş ile İstanbul'da bir araya geldik. Kardeşi Yaşar Akkuş ile markanın sektöre dönüş hikayesini ve gelecek planlarını konuştuk.
Togo Ayakkabı'dan başlayalım. Bize markanın kuruluş hikayesini anlatır mısınız? Ne zaman, nerede kurulmuş?
Togo, Beyoğlu'nda açılan ilk mağaza ile perakende sektörüne adım atmış. Deri ayakkabı, çanta ve valiz türü ürünler satılan bu mağazada başlamış ticari yolculuğu. Ayakkabılar İtalya'dan ithal edilip satılıyormuş. İstanbul'da tutmuş ayakkabıları. İstanbul'un elit kesiminin tercih ettiği bir marka haline gelmiş zamanla. 1944 yılında Ankaralı Kuşgöz Ailesi bu mağazayı çok beğeniyor. Togo Acemyan ile tanışıyorlar. Togo Acemyan, bu işi artık yapmayacağını söylüyor. Kuşgöz Ailesi de Togo'nun ismini kullanmak için izin istiyor kendisinden. İki taraf anlaşıyor. Kuşgöz Ailesi de Ankara'da Gülbahar markasıyla ayakkabıcılık sektöründe. Gülbahar ismini Togo yaparak faaliyetlerine devam etmişler.
Marka yolculuğuna Ankara'da mı devam etmiş?
1944'te Kuşgöz Ailesi Ankara Dikmen'de atölyede deri kösele ayakkabı üretiyorlar. Uzun süre atölye tarzı üretim devam ediyor. 1978 yılında ise İtalya'dan makineler getirerek entegre bir ayakkabı fabrikası kuruyorlar. Köselesini, tabanını, ökçesini vargasını üreten bir fabrika yapıyorlar. Tam makineli üretim yapıyorlar. Böylece Togo'nun bu yatırım ile makineli seri üretimi başlıyor. Armani gibi birçok ünlü markaya da üretim yapıyorlar bu fabrikada. 1999 yılında markayı bugünlere taşıyan Yaşar Kuşgöz vefat ediyor. Yaşar Bey'den sonra hisseler parçalanıyor. Ahmet Kuşgöz markayı tekrar geliştirmeye çalışıyor. Perakendeye yoğunlaşıyorlar. 23 mağaza kendileri açıyor. Diğer taraftan ayakkabı mağazalarına üretimleri de devam ediyor. Türkiye'nin AVM içinde açılan ilk ayakkabı markasıdır Togo. Türkiye'nin ilk AVM'si olan Galeria'da açılmış ilk mağaza. 2011 yılında sendika ile sorun yaşıyorlar. Üretimi Hindistan'da yaptırmaya başlıyorlar ancak ürünler sorunlu geliyor ve marka zarar görüyor. Mağazalar tek tek kapanıyor.
Sizinle yollar ne zaman ve nasıl kesişti?
Ben Kuşgöz Ailesi ile tanıştığımda markanın üç mağazası kalmıştı. İki ay içinde bu mağazalar da kapanacaktı. Bana bir grup ayakkabı ürettirmek istediler. Ben de ürettim. Bu markaya yazık dedik ve satın almak istedik. Markayı tekrar mağazalaştırayım, markaya yatırım yapayım istedim. Biz zaten ayakkabı üretiminde üç kuşaktır olan bir aileyiz. 2017 yılı Mayıs ayında Togo markasını satın aldık. Bizim kendi tesisimiz vardı. İsim hakkını satın aldık. Makineleri ve ustaları bize geçti. 6 ustası vardı işi iyi bilen, onlarla çalışmaya devam ettik. Halen bizimle çalışıyorlar. Şirketi beraber yönettik. Ustalarımızdan Mehmet amca, 80 yaşın üzerinde. İşi artık tamamen bıraktı ama iletişimimiz onunla da halen devam ediyor.
Akkuş Ailesi'nden ve kendinizden bahseder misiniz?
Bizim aile dededen ayakkabıcı. Aslen Iğdırlıyız. Dedelerim Iğdır'da da ayakkabı işiyle uğraşıyormuş. Ahmetoğulları ismi ile toptan mağazalarımız varmış. Dönemin şartları nedeniyle aile Ankara'ya göç etme kararı almış. Ankara'da da bildikleri işi yapmak istemişler. O dönemde Ankara'da Kavas ismiyle güçlü bir ayakkabı markası varmış. Bu yüzden aile İstanbul'a göçmeye karar vermiş. Onların fabrikasını Yaşar amcam satın alıyor. Fabrikaya Yaşar, Binali ve Keleş isimli üç kardeş ortak oluyor. Bir taraftan üretim yaparken, diğer yandan da Iğdır'daki gibi toptan mağazacılık yapıyorlar. Ulucanlar Caddesi'nde halen duruyor toptan mağazamız. Ağabeylerim bakıyor toptan mağazaya. Zaman içinde büyütüyorlar mağazaları. Dönemin marka ayakkabıları satılıyor mağazalarda. Halen de çok iyi markalar satıyoruz. Avrupa'nın en büyük toptan terlik mağazası bizim ailede. Avrupa'nın en büyük toptan spor ayakkabı mağazası da bizde. Pazar mantığı ile satılan uygun fiyatlı spor ayakkabılar var mağazalarımızda. İstanbul'da Sportaç Ayakkabı'yı satın aldık. Halı saha ayakkabısı ve krampon üretiyor. Bu markayı satın aldığımızda İstanbul'a geldim. 2007- 2011 yılı arasında İstanbul'da yaşadım. Sportaç Ayakkabı fabrikasını ben yönetiyordum. Konya'da bir fabrikamız daha var. 2011-15 arası da Konya'daki fabrikanın başındaydım. Deri kösele ayakkabı üretiyor bu fabrikamız.
Peki, aileden ne zaman iş yapma kararı aldınız?
2015'te Ankara'ya döndüm. Aileden bağımsız işler yapmak istedim. Kendim ayakkabı üretmeye başladım. Lüks ayakkabı grubuna girdim. Damat-Tween, Kiğılı gibi markaların ayakkabılarını üretmeye başladım. Ağırlıklı D'S Damat ürettim. Togo denk gelince de perakendeye Togo ile devam etmeye karar verdim. Kardeşim Yaşar ile birlikte aile işinden 2016'da ayrıldık. Biz 11 kardeşiz. Yaşar 9, ben 8 numarayım. Ailemiz ayakkabı işini aynı şekilde devam ediyor. Orada işi ağabeylerim sürdürüyor.
Eğitim durumunuz nedir?
Ben 40 yaşındayım. 16 yaşından bu yana çalışıyorum. Hem çalıştım hem de okudum. Ankara Atılım Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Hem alaylı, hem okulluyum. Ben aynı zamanda iyi bir ayakkabı ustasıyım. Bu konuda da iddialıyımdır. Üretimi iyi bilirim. Kağıttan bile ayakkabı yaparım. Kardeşim satış tarafında oldu. Toptan mağazalarda satışta çalıştı. Perakendeyi ve satışı o benden daha iyi bilir. İkimizin gücünü birleştirdik.
Aile ile neden ayrılık yaşadınız?
Dijitale çok merakım var. Okulu da o yüzden seçtim. Aile ile çatıştığımız nokta da dijitalleşme konusunda oldu. Biz teknolojiye çok çok yatırım yapıyoruz. Altyapıyı dijitalleştiriyoruz. Hatta yazılım şirketi bile kurduk. Togo'yu yapay zekaya entegre ettik. Dijitalleşme günümüzde çok önemli. Ailemize bunun önemini tam anlatamadık. Şirketimiz sadece bize değil, piyasaya da hizmet verecek. Ofline satış ile online satışı entegre eden bir yazılım yaptık. Müşteri portalları oluşturduk. Müşteri mağazadan ürün satın alsa bile, internet mağazacılık üzerinden iade işlemleri yapabiliyor.
Togo markalı ayakkabıları kendiniz mi üretiyorsunuz? Fabrika nerede? Yıllık üretiminiz ne kadar?
Üretim tesisimiz Ankara'da. Ama ayakkabıların hepsini kendimiz üretmiyoruz. 47 ayrı tedarikçimiz var. Hammaddeyi tedarik ediyoruz, tasarımı biz belirliyoruz, onlar üretimini yapıyor. Tedarikçilerimizle 8 yıldır birlikte çalışıyoruz. Kendi üretimimiz de var. Yüzde 10'unu kendimiz üretiyoruz. Özellikle klasik ayakkabıların üretimini kendimiz yapıyoruz. Togo Mağazacılık ve Togo Üretim diye iki ayrı şirketimiz var. Üretim şirketimiz mağazacılığa dönük özel üretimler yapıyor. Togo Entegre adlı şirketimiz ile kamu kurumlarına üretim yapıyoruz. Polis ve asker başta olmak üzere devlet kurumlarına tören ayakkabıları üretiyoruz. Yılda 250 bin çift ayakkabı üretimimiz var. 60 bini Togo markalı ürünler. Geri kalan yurt içi ve yurt dışındaki satış noktaları için üretiliyor. İhale kısmında da kamuya ve özel sektöre ayrıca yılda 500 bin çift üretimimiz var.
Togo ile ilgili gelecek planlarınız nelerdir? Şu an kaç mağaza var, gelecekte kaç mağaza açacaksınız?
Toplamda 16 mağazamız var. İstanbul 17'nci mağaza olacak. Kayseri, Diyarbakır, Batman, Elazığ, Erzurum, Alanya'da varız. Konya'da açacağız. Toplamda 50 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Bu yıl 20 mağazayı görürüz. 50 mağazada kalmak istiyoruz. Birkaç yıl içinde de 50 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Togo'yu üst seviyede tutmak istiyoruz. 6-15 bin TL arasında bizim ayakkabılarımız. Ulaşılabilir lüks ayakkabı. Ünlü markalarla aynı kalitede bir ürünümüz var.
Yurt dışında mağazanız olacak mı? İhracat yapıyor musunuz?
Yurt dışında da mağaza açmak istiyoruz. Biz ayakkabının merkezi İtalya'da bir mağazamız olsun istiyoruz. Özellikle Milano'da açmak niyetimiz var. İhracatımız az da olsa var. Kanada'ya da ihracata başladık. Birçok markayı satan bir mağazaya gönderdik. Hollanda'yla bir dönem çalıştık. İhracat ile bir atılım yapacağız. Bunun için özel bir ekip ve ofis kuracağız. Bir de ihracata dönük showroom açacağız.
Koleksiyonunuzda kaç model ürününüz var?
2 bin çeşit ürünümüz var. Her mağazada her ürün yok. Bölgesel olarak ürünler değişiyor. Ürünlerimizin yüzde 55'i erkek, yüzde 45'i kadınlara dönük.
Togo'nun cirosu ve çalışan sayısı nedir? Dijital kanallardan yaptığınız satışın, cirodaki payı ne kadar?
22 kişi merkez yönetim ofisimizde, 108 kişi de mağazalarda çalışıyor. Ciromuz 240 milyon lira. Bu yıl sonu 450 milyon lira bekliyoruz. Dijital tarafta satışlarımız çok iyi. Toplam cironun yüzde 30'unu dijital kanaldan yapıyoruz. Bizim fiyatlar mağazada da, e-ticarette de aynıdır. Müşteri gelip mağazada beğenip internetten sipariş verebilir. Mağaza elemanları bu konuda yardımcı oluyor müşteriye. Online ve ofline entegre bir yapıdayız.
"Satın alacak hazır giyim markası arıyoruz"
Satılık bir hazır giyim markası bulursak almak istiyoruz. Ayakkabının yanına giyimi de eklemek hedefimiz var. Satın almak bizim ailede genetik. Kadın veya genç spor giyim markası düşünüyoruz. Çünkü erkek giyim tarafında güçlü markalar var. Kadın giyiminde mağaza sayısı daha az. Fırsat çıkar ise bir marka satın alacağız. Sıfırdan kurmak için de çalışıyoruz ama hazır marka olur ise daha hızlı ilerleriz. Sıfırdan kurmaya çalıştığımız iki markamız var. Bir tanesinin ismini vereyim. Akıllı ve şanslı anlamına gelen Smart&Lucky. Casual tarzı genç giyim markası olarak düşünüyoruz.