Sosyal sorumluluk projeleri artık “iş” kategorisinde

Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri (KSS) artık ‘parasını verelim destek olalım, bağış yapalım’ anlayışının çok ötesine geçti. Yeni nesil KSS projelerinin hepsinde şirket çalışanları gönüllü olarak bilfiil aktif görev alıyor. Üstelik KSS projeleri iş dışı bir etkinlik olarak da görülmüyor. Çalışmalar mesai saatlerinde yapılıyor…
29.06.2024 13:08 GÜNCELLEME : 01.07.2024 00:01

PARA ARAŞTIRMA/ ÜRÜN DİRİER Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları, son yıllarda tüm şirketlerin özel olarak eğildiği bir alan. Ancak artık 'parası neyse verelim, başkaları aracılığıyla iyilik yapalım' türünden projeler pek kabul görmüyor. Şirket çalışanlarının bilfiil aktif olarak yer aldığı sosyal sorumluluk etkinlikleri, KSS listelerinin en başında yer alıyor. Bu tür projelerin çalışanlarda bağlılığı ve motivasyonu artırdığının görülmesi de, çalışan gönüllülüğüne bağlı KSS projelerinin önünü açmış durumda. Küçük büyük her şirket elinden geldiğince topluma fayda sağlayacak projelerde çalışanlarıyla beraber hareket ediyor. Bu çalışmalar toplumsal değer yaratmanın yanı sıra, çalışan memnuniyetinin ve kurum kültürünün artırılması konusunda da en etkili yöntemlerden biri. Çalışanlar, topluma katkıda bulunduklarını hissettiklerinde işlerinden daha fazla tatmin oluyor; ortak bir amaca hizmet ettikleri için iş birliği ve takım ruhu güçleniyor. Sosyal sorumluluk projeleri ayrıca, şirketin değerlerini yansıtarak güçlü bir kurum kültürünün oluşmasına yardımcı oluyor ve bireyler bu süreçte yeni beceriler de kazanabiliyor. Hatta yeni yeteneklerini bile keşfedebiliyorlar, böylece kişisel gelişimlerine katkı sağlıyorlar. Aynı zamanda, sosyal sorumluluk bilinci yüksek bir işveren ile çalışmaktan dolayı kuruma olan güven ve gurur duygusu da artıyor. Birçok şirket sosyal sorumluluk projelerini iş dışında yapılan bir etkinlik olarak da görmüyor artık. KSS projeleri için bizzat mesai saatlerinden vakit ayırılıyor. Daha güçlü bir kurumsal kimlik oluşturmak ve çalışanlarının potansiyelini toplumsal faydaya dönüştürmek isteyen şirketler, kurumun itibarını ve marka değerini de artırıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Great Place To Work, Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük alanında En İyi İşverenler Listesi'ni açıklamıştı. Great Place To Work ve Özel Sektör Gönüllüleri Derneği'nin (ÖSGD) ortak hazırladığı, 2024 Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük alanındaki Türkiye'nin En İyi İşverenleri araştırmasında, 38 şirket toplumsal katkı ve çalışan gönüllüğü konusundaki çalışmalarıyla listede yer almaya hak kazandı.

Great Place To Work sertifikasına ve Trust Index çalışan deneyimi anketi sonuçlarında yüksek skora sahip şirketler, listede yer alabilmek için insan kaynağının yetkinlik ve potansiyelinin gönüllülük yoluyla toplumsal faydaya dönüştürmeyi hedefleyen ÖSGD'nin özel olarak hazırladığı analiz yaklaşımı ile değerlendirildi. Buna göre, bu şirketlerin çalışanlarının Trust Index çalışan deneyimi anketinin sosyal sorumluluk ve çalışan gönüllülüğüne yönelik sorularına verdiği cevaplar değerlendirildi ve oluşan skorların ortalaması alınarak aday şirketler belirlendi. Aday şirket çalışanları, çalıştıkları şirketleri sosyal sorumluluk ve gönüllülük alanında değerlendirmek için ÖSGD tarafından hazırlanan 5 soruya da cevap verdiler. Bu değerlendirme süreci sonrasında 11'i küçük, 18'i orta ve 9'u büyük ölçekli şirket olmak üzere 38 şirket sosyal sorumluluk ve gönüllülük alanında en iyi işverenler arasına girmeye hak kazandı.

ÇALIŞANLARIN AİDİYAT DUYGUSUNU GÜÇLENDİRİYOR

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Great Place To Work Türkiye CEO'su Eyüp Toprak şunları dile getirdi: "Sosyal sorumluluk ve gönüllülük faaliyetleri sadece topluma değer katmakla kalmıyor, çalışanların şirkete bağlılıklarını ve genel olarak organizasyona duyulan güveni ve amaç duygusunu artırıyor. Bu yıl 600'den fazla şirketi değerlendirdiğimiz Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük araştırmamızda, 38 şirket Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük alanında En İyi İşverenler listesinde yer almaya hak kazandı. Araştırma sonuçları, sürdürülebilir gönüllülük çalışmalarının kurum kültürünün de ayrılmaz bir parçası haline gelebildiğini gösteriyor. Listede yer alan şirketlerde çalışanların yüzde 92'si şirketlerinin topluma değer katma biçimlerinden memnun olduğunu ifade ederken, bu oran standart şirketlerde yüzde 68 civarlarında kalıyor. Bu da şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine olan yatırımlarının, çalışanların şirkette yaşadığı pozitif atmosferin genel pozitif çalışan deneyimini artırabileceğinin bir göstergesi. Yüzde 86'sı ise işlerinin kendileri için sadece 'iş' olmadığını, özel bir anlam taşıdığını belirtiyor. Yani listede yer alan şirketler, çalışanlarının işlerini sadece bir gelir kaynağı olarak görmesinden öte, bir amaç ve katkı hissetmelerini sağlayacak yaklaşımlar geliştirerek çalışanlarının işlerine bağlılıklarını artırıyor ve sürdürülebilir bir performansa imza atıyorlar. Listede yer alan şirketlerde çalışanların yüzde 84'ü ise iş yerlerini ailelerine ve arkadaşlarına harika bir iş yeri olarak tavsiye ediyor. Yani sosyal sorumluluk ve gönüllülük alanındaki en iyi iş yerleri güçlü birer işveren markası oluşturuyorlar. Bu da yetenek çekiminde ve uzun vadeli bağlılıkta önemli bir avantaj sağlıyor."

ŞİRKETLERİN TOPLUMSAL FAYDA SAĞLAMA RÖLÜ

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Pınar Ilgaz ise şirketlerin toplumsal fayda sağlama rolüne dikkat çekerek "Bugün şirketlerin faaliyetleri ile ürettikleri değerin yanında toplumun ihtiyaçlarına sahip çıkan ve çözüm üreten duyarlılıkta olmaları bekleniyor. Bunu çalışanlarıyla birlikte gönüllülük yoluyla gerçekleştiren, çalışma ortamında çözüm ve değer üretme iklimi oluşturan harika şirketler listemizde yer buluyor. Yaşama duyarlı tüm bireyler böyle şirketlerde çalışmayı tercih ediyor. Listemizde yer alan, yaşam kalitemizi iyileştiren tüm şirketleri tebrik eder, her birine teşekkürlerimi iletirim" dedi.

Türkiye'nin önde gelen kurumları arasından, çalışanların gönüllü olarak yer aldığı KSS projeleriyle dikkat şirket yöneticilerine, toplumsal faydada öne çıkan çalışmalarını ve bu tür projelerin çalışana ve kurum kültürüne sağladığı avantajları sorduk. Görüş aktaranların hepsinin söylediği ortak bir cümle var ki oda şu; "Sosyal sorumluluk projelerinde yer almak şirkette motivasyonu ve çalışan bağlılığını artırıyor…

Semih SEL/ Kuveyt Türk İK Grup Müdürü

"Gönüllülük projeleri çalışanın kurumla olan bağını güçlendiriyor"

Kuveyt Türk olarak, çalışanlarımızın gönüllülüğü ile topluma katkı sağlamayı önemsiyor ve bu doğrultuda birçok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyoruz. "Geleceğe Yazılım" projemiz, bu anlamda öne çıkan çalışmalardan biri. Kurumumuzda artık kullanılmayan ancak hâlâ çalışır durumdaki bilgisayarları ihtiyaç sahibi okullara bağışlıyoruz. Bu bilgisayarlarla kurulan laboratuvarları robotik kodlama sınıflarına dönüştürerek öğrencilere temel kodlama ve yazılım eğitimi veriyoruz. Ayrıca 1010 Kâşif Projesi ile de bilime destek vermek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk Kızılay ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında Türkiye'nin dört bir yanındaki okullara kodlama ve robotik eğitimi götürüyoruz. Bir diğer önemli projemiz ise Girişimci Kaşif Platformu. Bu platform aracılığıyla çocukların girişimcilik yeteneklerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini sağlıyoruz. Tüm bu projeler, çalışanlarımızın gönüllü katkılarıyla hayat buluyor. İnsan odaklı kültürümüz gereği, çalışanlarımızın katıldığı bu sosyal sorumluluk projeleriyle hem kişisel hem de profesyonel gelişimlerini destekliyoruz. Gönüllülük projeleri, çalışma arkadaşlarımızın kurumumuzla olan bağlarını güçlendirirken; onlara işlerinin ötesinde daha büyük bir amaca hizmet etme imkanı sunuyor. Yapılan çalışan algı anketleri, çalışanların toplumsal sorumluluk projelerine katılımlarının, Kuveyt Türk'e olan bağlılıklarını ve kurum içi iş birliğini artırdığını gösteriyor. Sosyal sorumluluk projelerine katılımın, çalışanlarımıza liderlik, ekip çalışması ve proje yönetimi gibi beceriler kazandırırken aynı zamanda toplumsal farkındalıklarını ve empati yeteneklerini geliştirdiğine inanıyoruz. Beraberinde bu projeler, çalışanlara topluluk içinde pozitif bir etki oluşturma alanını açarak, onların iş ve özel yaşamlarında manevi anlamda daha tatmin edici bir deneyim yaşamalarına olanak tanıyor.

Müge ARSLAN/ DHL Express Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü

"Çok farklı etkinliklerimiz var"

DHL Express Türkiye olarak şirket çalışanlarımız tarafından gönüllülük esasıyla kurulan DHL Gönüllüleri Ekibimiz liderliğinde, sivil toplum kuruluşlarıyla hayata geçirdiğimiz pek çok sosyal sorumluluk projesine katılıyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse; çocuk yuvalarını ziyaret ediyor, eğitmenleri eşliğinde geziler organize ediyoruz. Düzenli olarak yardım kermesleri düzenliyoruz. Kermeslerde toplanan bağışları da son dönemde özellikle deprem bölgesindeki okullara kırtasiye ve kitap yardımı, karne hediyesi gibi bölgedeki çocukları mutlu edecek ve eğitimlerine destek olacak şekilde değerlendiriyoruz. Hayvan barınaklarına giderek, oradaki patili dostlarımızla vakit geçirip mama bağışı yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 100 çalışma arkadaşımızla 45. İstanbul Maratonu'nda ihmal ve dikkatsizliklerden kaynaklanan orman yangınlarının önüne geçmek adına TEMA Vakfı "Daha Yanmadan Orman Yangınları Eğitim ve Farkındalık Projesi" için koştuk. Ana sponsorluğunu üstlendiğimiz Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları kapsamında, deniz temizliğine katkı sağlamak amacıyla DenizTemiz Derneği/TURMEPA'ya DHL AS One Yelken takımımızda yarışan çalışma arkadaşlarımız adına bağış yaptık. Bunlara ek olarak, DHL tarafından uluslararası platformda her yıl düzenlenen ve tüm ülkelerin katılımı teşvik edilen DHL's Got Heart (DHL'in Kalbi) yarışmamız var. Burada tüm dünyadan DHL çalışanları yaptıkları sosyal sorumluluk projelerini anlatıyor ve küresel anlamda da DHL çalışanları arasında güçlü bir iletişim yakalanıyor. Bu sene Türkiye'den DHL's Got Heart yarışmasının Avrupa bölge kazananı 10 yıldır bizimle çalışan bir arkadaşımız oldu. Kendisi, Kaçuv Vakfı yararına Umut Dükkanı'nda satışa sunulan ürünlerin paketlenmesi ve kargolanmasında görev aldı. Kazanan arkadaşımız Kaçuv adına büyük bir ödül alarak önemli miktarda bir bağış gerçekleşmesini sağladı.

Bahar Emeksizoğlu PICAK/ Lilly İlaç Kurumsal İlişkiler Direktörü

"Lilly elçileri, yardıma muhtaç bölgelerde çok etkin"

Global ölçekte hayata geçirdiğimiz iki önemli projemiz bulunuyor. Bunlardan ilki Lilly Gönüllülük Günü. Her yıl, binlerce Lilly çalışanı, Gönüllülük Günü aracılığıyla dünyanın dört bir yanında gönüllü olarak çalışıyor. Bu özel gün, çalışanların yaşadıkları bölgelerdeki öncelikli konulara eğilmelerine imkan sunuyor. Geçtiğimiz yıl 16'ncısı gerçekleşen Lilly Gönüllülük Günü'nde Lilly Türkiye gönüllüleri olarak, Bir Kitap Bir Gelecek Derneği ve Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları çalışmalarına destek olduk. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı (GETEM) bünyesindeki internet kütüphanesi için kitaplara ses vermeye devam ettik. Bir Kitap Bir Gelecek Derneği ile iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz ilk projemiz kapsamında deprem bölgesindeki çocukların yüzlerini güldürmek için "hayal çantaları" yaptık. Gönüllülerimizin hep birlikte hazırladığı rengarek çantalar, içlerindeki malzemeler ile birlikte deprem bölgesine iletildi. Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları'nda otizm farkındalığı ile ilgili seminere katılarak ardından depremden etkilenen illerdeki otizmli çocukların faydalanacağı teknolojik eğitim kitlerinin paketlenmelerine destek olduk. Ayrıca görme engelli bireylerin daha fazla sesli kitaba erişimlerini sağlayabilmek amacıyla GETEM bünyesindeki internet kütüphanesine destek olmak üzere gönüllü okuyucu olarak kitaplara ses verdik. Gönüllülük Günü kapsamında bugüne kadar 70'e yakın ülkede binlerce Lilly çalışanı, gönüllülük çalışmaları için 1.2 milyon saati aşkın vakit ayırdılar. Yine global ölçekli bir diğer projemiz olan "Sınır Ötesi Kalpler Programı" aracılığıyla ise her yıl gönüllü Lilly elçileri, dünyanın yardıma muhtaç bölgelerinde 15 gün boyunca sosyal hizmet görevinde çalışıyor.

Onur KOÇKAR/ AXA Türkiye Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi

"180 gönüllümüz aktif sorumluluk üstleniyor"

AXA Tüm Kalplerde adı altında toplanan yaklaşık 180 gönüllü çalışma arkadaşımız; yıl boyunca farklı farklı iyilik ve sosyal fayda sağlayan projelerde aktif sorumluluklar üstleniyorlar. Bağlı olduğumuz AXA Grup tarafından belirlenen strateji ve öncelikler çerçevesinde belirlediğimiz lokal aktiviteleri "gençleri, kadınları ve özellikle destek ihtiyacı duyan grupları" hedef alarak oluşturuyoruz. Bu aktiviteler şirketimizin farklı iş ailelerinde çalışan ve yöneticilerin de katılımı ile oluşturulan 'Sürdürülebilirlik ve Dahiliyet Komitesi' tarafından kararlaştırıldıktan sonra, şirket genelinde yaygınlaştırmak, uygulamak ve raporlamak üzere kurulmuş olan 'Kurumsal Sorumluluk, Sürdürülebilirlik ve İç İletişim' departmanı tarafından yürütülüyor. Çalışan gönüllülüğü kapsamında gerçekleştirilen projelerin çalışanlar üzerinde topluma sağladıkları faydanın yarattığı motivasyonla çok olumlu etkileri olabiliyor. Yarattıkları bireysel çabanın beraberinde toplumsal faydaya dönüştüğünü gören çalışanlar kendilerini sorumlu birer vatandaş olarak görüyor, bunda içinde bulunduğu sosyal sorumluluk grubunun ve dolayısıyla şirketinin katkısının olduğunu biliyor. Bu farkındalık da beraberinde çalışanların şirkete bağlılığını ve aidiyetlerini getiriyor. AXA Türkiye olarak 2024 yılı hedefimiz, toplam çalışan sayımızın en az uüzde 50'sinin yıl içinde en az bir fiziki aktivitede sorumluluk almasını sağlamak. Gönüllülerimiz, sokak hayvanlarının korunması ve rehabilite edilmesine yönelik çalışmalar yapan 'Kurtaran Ev Derneği', yine sokaklarda yaşayan ve desteğe ihtiyaç duyan kişilere yiyecek desteği veren 'Çorbada Tuzun Olsun Derneği', geleceğin en önemli varlığının 'su' olmasında da hareket ile 'kıyı temizlikleri' ve 'Ege Orman Vakfı' ile iş birliği yaparak fidan dikimi aktivitelerine katıldılar.

İrem ERDOĞAN/ Ünlü & Co Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü

"Kadın girişimcilere destek oluyoruz"

Ünlü & Co olarak kurumsal sosyal sorumluluk projelerindeki vizyonumuz kadın, girişimcilik ve eğitim olmak üzere üç ana başlıkta şekilleniyor. Girişimcilikten finansal okuryazarlığa, sanattan üniversiteler ile iş birliklerine kadar çok geniş bir yelpazede KSS projelerimiz mevcut. Kadınlara; kariyer, eğitim, sanat ve girişimcilik alanlarında katkıda bulunmak ve bu konudaki farkındalığı yükseltmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) desteği ile hayata geçirdiğimiz ve mayıs ayında ilk mezunlarını veren; girişimcilik, eğitim ve kadın etki alanlarımızın kesişiminde yer alan Kadın Teknoloji Girişimcileri Akademisi bu kapsamdaki projelerimiz arasında öne çıkıyor. Teknoloji ve yazılım alanlarında geleceğin kadın girişimcilerini yetiştirerek iş dünyasına kazandırmak için 2016 yılında GİRVAK ve Endeavor Derneği iş birliğiyle Kadın Girişimciler Akademisi'ni kurduk ve bugüne kadar 100 kadın girişimciye destek olduk. 2023'te Kadın Teknoloji Girişimcileri Akademisi'ni hayata geçirdik. Yapay zekâdan biyoplastik üretim teknolojisine, sağlık ve temiz enerji teknolojilerinden eğitim ve sürdürülebilirliğe kadar birçok alandaki iş fikirleri ile 32 şehirden, 81 takımda 324 girişimci kadın, akademiye başvuruda bulundu. Akademinin ilk döneminde 40 kadın girişimciyi, çalışanlarımızın bilgi birikimlerini paylaştıkları mentorluk ve 20'ye yakın uzman eğitimiyle destekledik. Şirket değerlemesinden markalaşmaya, dijital pazarlamadan finansa, hukuktan yatırımcı sunumuna kadar birçok konudaki ileri seviye girişimcilik eğitimleri, Ünlü & Co'da finans, muhasebe, iş planı, dijital kanal gibi alanlardaki yöneticilerimiz tarafından gönüllü olarak gerçekleştirildi. Kadınların iş hayatına katılımını, grup şirketlerimizin her kademesinde desteklemeye verdiğimiz önemle kadın girişimcilere bu zorlu yolculuklarında gönüllü eğitimlerimiz ile yol arkadaşı olduk.

Feyza AYSAN/ AstraZeneca Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü

"2025'e kadar dünyada 10 milyon gence ulaşacağız"

2016 yılında "Daha İyi Bir Yaşam İçin Gönüllüyüz!" mottosuyla AstraZeneca Gönüllülük Takımı'nı kurduk. Gönüllü takımımız 91 kişiden oluşuyor ve bu sayı toplam çalışan sayımızın yaklaşık yüzde 20'sine denk geliyor. Bu ekip içerisinde merkez ofis ve sahadan çalışma arkadaşlarımız dahil her bölge ve her seviyede görev yapan AstraZeneca çalışanları bulunuyor. Gönüllülük Takımımız bugüne kadar birçok çalışmaya aktif olarak öncülük etti. Bu takımımızın öncülüğünde çocuk, eğitim, sağlık ve çevre alanlarında birçok proje gerçekleştirdik. Örneğin gençlik çağındaki bireylerin sağlığını olumlu yönde etkilemeye yönelik çalışmaları birleştiren ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesine odaklanan bir topluma yatırım programımız "AstraZeneca Genç Sağlığı Programı" kapsamında 2025 yılına kadar dünya çapında 10 milyon gence daha ulaşmayı planlanıyoruz. Türkiye'de ise program kapsamında farklı projeleri hayata geçirdik ve Gönüllülük Takımımızın katkılarıyla bugüne kadar 100 binden fazla gence ulaştık ve ulaşmaya devam ediyoruz. Program kapsamında hayata geçirilen "Hey Genç! Harekete Geç!" projesiyle, gençlerin sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda bilinçlenmelerini sağlamak amacıyla AstraZeneca Gönüllülük Takımı üyelerinin de fiziksel katılımlarıyla okullarda eğitim ve atölyeler düzenlendi. Projeyle 12 bin öğrenciye erişildi. Türkiye'nin ilk yardım bilen bireylerin sayılarını artırmak için Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) ve TOÇEV ile "İlk Yardıma İlk Sen Koş" projesini 2021'den beri sürdürüyoruz. Şu ana kadar 11 ildeki 28 bin öğrenciye ulaşıldı. Farklı illerde gerçekleşen eğitimlere 54 çalışan gönüllü olarak destek verdi. Proje ile 2025'e kadar yaklaşık 27 ildeki 55 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Gönüllülük temeline dayanan sosyal sorumluluk projelerimiz, çalışanlarımızın büyük ve anlamlı bir amaca katkıda bulunarak tatmin olmalarını sağlıyor.

Cengiz ZAİM/ Sandoz Türkiye Ülke Başkanı

"Z jenerasyonu iyilik hareketlerine ilgi duyuyor"

Sandoz İyilik Hareketi, Sandoz Türkiye içerisindeki gönüllü ekibimiz tarafından yürütülen ve somut fayda sağlamayı hedefleyen iç girişim programımız. İyilik Hareketi girişimimiz kurulduğundan bu yana farklı projeler hayata geçirdi. Özellikle iki tanesinden bahsetmek gerekirse; ülkemizi derinden etkileyen 6 Şubat Depreminin birinci yılında bölgedeki yerel üreticileri ve STK'ları desteklemek adına İstanbul'daki Genel Merkez binamızda bir kermes düzenledik. Sadece bizim çalışanlarımız değil binadaki diğer firmaların çalışanları da kermese katılarak, gün boyu STK'ların çalışmaları hakkında bilgi aldı ve yerel üreticilerin ürünlerinden satın alarak bölgeye destek oldular. Bir diğer etkinliğimiz, geçtiğimiz yıl Dünya Çevre Günü'nde Gebze belediyesi ile iş birliği içerisinde gerçekleştirdiğimiz atık temizleme ve farkındalık artırma faaliyetleri oldu. Dünya Çevre Günü sebebiyle ve dayanışma ruhuyla Gebze Belediyesi ile bir araya geldik. Dalış ekipleri, ekosistemlerin hassasiyetine ve çevreyi korumanın önemine vurgu yaparak Dünya Çevre Günü için dalış yaptı ve Sandoz çalışanlarıyla birlikte atık toplama faaliyetleri gerçekleştirdi. Etkinliğin sonrasında ise katılımcılar Marmara Hepimizin diyerek çevreci eylemlere yönelik farkındalığı artırmak için çalıştı. Bu tür girişimlerin profesyonel ve kişisel gelişim açısından faydalı olduğu, yetkinliklerin gelişmesine ve toplumsal konularda bilinçlenmeye katkı sağladığı, bakış açılarını genişlettiği ise şüphesiz. Özellikle yeni kuşakların kurumlardan daha talepkâr olduğunu görüyoruz. Farklı raporlar (GWI'ın Gen Z raporu) Z Jenerasyonu çalışanların iyilik hareketlerine çok ilgi duyduğunu, çevrelerini ve yaşadıkları dünyayı daha iyi hale getirmelerine imkan sunan işlerde anlam ve motivasyon kazandığını vurguluyor. Z Jenerasyonu çalışanlar, yeteneklerini geliştirmeyi ve elde ettikleri becerileri hayatlara dokunmak için kullanmak istiyor.

Volkan UYSAL/ Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane Genel Müdürü

"Çevre bilincinin gelişmesi için çalışıyoruz"

Şirket olarak özellikle gelecek nesillerle ilgili sosyal sorumluluk projelerinin bir parçası olmayı önemsiyoruz. Örneğin, 19 Mayıs'ta Kanserli Çocuklara Umut Vakfı'nın (KAÇUV) bursiyerleri, Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane ve Four Points by Sheraton İzmir'in düzenlediği etkinlikle, yelken sporunu deneyimleme şansı yakaladı. 23 Nisan'da, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Gaziosmanpaşa Öğrenim Birimi'nin minikleri, Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane'deki etkinliğimizde palyaçolar eşliğinde boyama yapıp şarkılar söyledi. 25 Ocak'ta ise LÖSEV'li kahramanlar, otelimiz mutfağında şefimizin yönlendirmesiyle kurabiye ve cup cake atölyesine katılarak, doyasıya eğlendiler. Ayrıca "bacasız sanayi" olarak da bilinen turizmdeki önemli aktörlerden biri olmanın yanı sıra 3000 KW güneş enerjisi yatırımı bu yıl devreye girecek olan bir şirket olarak, çevrenin korunması da en önemsediğimiz konulardan biri. Bu nedenle Four Points by Sheraton İzmir ve Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane olarak Ege Orman Vakfı ile işbirliği yaparak, ilköğretim öğrencilerine yönelik çevre bilinci eğitimi düzenledik. Öğrencilere, Ege Orman Vakfı Sıfır Karbon Noktası Eğitim Merkezi'nde VR gözlükleri ve oyunlarla sürdürülebilirlik, karbon ayak izi ve doğayı koruma eğitimi verildi. Bütün bu etkinliklerde yöneticilerimiz ve çalışanlarımız gönüllü olarak yer aldıkları gibi kendileri de düzenlenmesine ön ayak oldu, oluyorlar. Biz aldığını; ülkemize, doğaya, dünyamıza geri vermeyi seven bir şirketiz, çalışanlarımız da bizimle aynı görüşte. Bu nedenle kendimizi şanslı hissediyoruz. Ancak ne yazık ki Türkiye'de gönüllülük yeterli düzeyde değil, araştırmalar da bunu gösteriyor. SosyalBen Vakfı Araştırma Raporu'na göre, katılımcıların yüzde 56,8'i Türkiye'de gönüllülüğün kurumsallaşmadığı görüşünde.

Burak KUYAN/ Galata Wind CEO'su

"Galata Wind Gönüllülük Politikası ve Prosedürü'nü devreye aldık"

Galata Wind olarak "Pozitif Enerji Elçileri" adını verdiğimiz gönüllülük platformumuz çeşitli etkinlikleri planlayarak, hayata geçiriyor. Kısa süre önce Galata Wind Gönüllülük Politikası ve Prosedürü'nü devreye aldık. Bu kapsamda çalışanlarımız "gönüllülük izni" kullanabiliyorlar. Gönüllülük çalışmalarımız arasında yer alan "Taşpınar RES/GES Doğal Yaşamın Desteklenmesi, Biyoçeşitliliğin Korunması, Çevresel Sürdürülebilirlik Projesi"ni alanında uzman isimlerden Ornitolog Prof. Dr. Ali Erdoğan ve Yarasa Uzmanı Doç. Dr. Tarkan Yorulmaz'dan akademik destek alıyoruz. Sahadaki kuş ve yarasa popülasyonunun yaşam alanlarının ve biyoçeşitliliğin korunmasını hedefleyen proje kapsamında, çevresel dengeye katkı sağlanması için santral sahasında yer alan ormandaki çeşitli yerlere 50 adet kuş ve 30 adet yarasa yuvası yerleştirildi. Yuvalar periyodik olarak izleniyor, bu sayede projenin etkinliğini sürekli olarak değerlendirebiliyoruz. Proje ilerledikçe, kuş ve yarasa yuvalarının sayısını artırmayı planlıyoruz. Gönüllülerimizin katıldığı bir başka çalışma ise Çorum'da GES sahamızın bulunduğu Tatar Köyü'ndeki çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sunmak amacıyla okulun fiziksel koşullarını yenilenmesi oldu. Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle gerçekleştirilen restorasyon ve tadilat çalışmaları 40 günde tamamlandı ve Galata Wind çalışanları toplam 215 gönüllülük saati ile çalışmalara destek verdi. Böylece uzun süredir kapalı olan okul yeniden eğitim-öğretime açıldı ve Tatar Köyü ile çevre köylerden öğrencilerle taşımalı sistemle eğitimlerine başladı. Galata Wind olarak bu yıl Great Place To Work ve Özel Sektör Gönüllüleri Derneği'nin ortak değerlendirmesi sonucunda açıklanan ve "Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük" alanında uygulama ve yaklaşımlarıyla fark yaratan şirketlerden oluşan "En İyi İşverenler Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük 2024 Listesine girdik.

Eren Jale YÖRÜKOĞLU/ Seger Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi

"Çalışan bağlılığı, performans ve verim artıyor"

Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla çalışanlarımızın da aktif rol aldığı ve beş yıl önce başlayan "pembe korna" projemizi "Erken Tanı, Hayata Sarıl" sloganı ile hayata geçirdik. Meme kanseri farkındalığı amaçlı ürettiğimiz pembe kornalarımızın çalışanlarımıza, paydaşlarımıza, ünlü isimlere, influencer'lara, medya mensuplarına gönderimini sağladık. Sonrasında ise pembe kornalarımızı online satış sayfamızdan satıp gelirlerini "Bursa Kanserle Savaş" derneğine aktararak, kanserle mücadele eden kadınlara katkı sağladık. Seger olarak çalışanlarımızın her ortamda güvende hissetmesinin çok önemli olduğunu biliyor ve bu paralelde güveni zedeleyen şiddetin her türüne karşı duruyoruz. 2017'de Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği'yle iş birliği protokolü imzaladık. Anlaşma protokolü kapsamında; kadın veya erkek fark etmeksizin çalışanlarımız herhangi bir şekilde aile içi şiddete maruz kalmaları durumunda 7/24 derneği arayarak Seger çalışanı olduklarını söylemeleri durumunda ücretsiz olarak hukuki ve psikolojik destek alabiliyorlar. Seger, Ege Orman Vakfı aracılığıyla Cumhuriyetimizin 100. yılını özel ve gurur dolu bir armağanla kutlama fırsatı buldu. Bu özel etkinlik kapsamında, Türkiye'nin 7 farklı bölgesinde oluşturulan 'Yüzüncü Yıl Ormanları' projesine Bursa Osmangazi mevkinde, Seger çalışanları adına 500 adet fidan bağışında bulundu. Seger, fidanları toprakla buluştururken doğal yaşamın desteklenmesi, çevresel sürdürülebilirlik ve karbon salımını azaltma konularında da etkili bir katkı sağlayarak, toprağa bereket, geleceğe nefes olan bu proje ile Cumhuriyetimizin 100. yılını büyük bir mutluluk ve gururla kutladı. Bu tür projelerle, çalışma arkadaşlarımız da kendilerini daha değerli, güvende ve desteklenmiş hissediyorlar. Beraberinde çalışan bağlılığı, performans ve verim de artırıyor.

İnci ARIKAN Odaş İnsan ve Kültür Direktörü

"Bir yılda 138 gönüllülük saatine ulaştık"

Kurum kültüründe çalışma ortamını destekleyen projeler arasında gönüllülük faaliyetleri büyük önem taşıyor. Odaş olarak çalışanları toplumsal fayda odaklı projelerde yer almaya teşvik ederek çalışma kültürüne katkı sağlıyoruz. Bu kapsamda hem çalışanların farklı yeteneklerini keşfediyor hem de bu yetenekleri gönüllülük deneyimiyle pekiştirmelerini destekliyoruz. Odaş People Gönüllüleri, sosyal etki odaklı kurum içi projeler geliştiriyor, sivil toplum kuruluşlarının projelerine dahil olabiliyorlar. Bu kapsamda Odaş olarak geçtiğimiz yıl içinde Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ile Mavi Kapak Toplama, TEMA ile Su Gönüllüsü Olma, 45. İstanbul Maratonu ile Tohum Otizm Vakfı adına koşu; Türkiye Alzheimer Derneği için online olarak da katılım sağlanabilen "Bana Bir Hikaye Anlat" ve Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği için "Betimleme Atölyesi" gibi projelere dahil olduk. Bir yıl içinde bu projelerde yaklaşık 138 gönüllülük saatine ulaştık. 2023'te meydana gelen 6 Şubat depremlerinde de 100 tahlisiye uzmanı madenci arkadaşımızı bölgeye yönlendirdik. 30 tahlisiye uzmanı madencimiz Afşin Kahramanmaraş'ta ve 70 tahlisiye uzmanı madencimiz ise Hatay'daki çalışmalara katıldı. Gönüllülük kültürünü teşvik eden yapıya sahip bir şirket olarak, çalışma arkadaşlarımızın katıldıkları projelerde sağladıkları manevi tatminin işlerine, çevrelerine olumlu katkılarını gözlemliyoruz. Beraber proje yürüttükleri takımlarla geliştirdikleri sosyal bağlar ve motivasyonlarındaki artışın iş performansına pozitif yansımaları olduğunu biliyoruz. Üstelik bu projelerle sağlanan başarılar, hedeflere ulaşma konusundaki azimlerini de tetikliyor. Motivasyonu artıran bu tür gönüllülük projeleri pozitif çalışma kültürüne de katkı sağlayarak bize mutlu çalışanlar olarak geri dönüyor.

Şule Hatun AVŞAROĞLU/ Architecht İK, Yönetişim ve Satıştan Sorumlu GMY

"Çalışanlar kendilerini daha iyi ve motive hissediyor"

Architecht Bilişim Sistemleri olarak çok farklı alanlarda toplumumuza değer katmayı amaçlıyoruz. Sosyal sorumluluk kulübümüz üzerinden geçtiğimiz 6 Şubat depremi gibi bizi derinden yaralayan afetlerde tüm gücümüzle destek olurken anneler ya da babalar günü gibi özel günlerde de toplu fidan dikimleri, ya da zor bölgelerdeki insanlara yardım gibi başlıklarımız oluyor. "Geleceğe Yazılım" programımız en önemli faaliyetlerimizden biri. Kuveyt Türk Katılım Bankası ile yürüttüğümüz bir proje olan Geleceğe Yazılım ile aramızdan gönüllü arkadaşlarla devlet okullarını ziyaret ediyor ve onlara kodlama eğitimleri veriyoruz. Hazırladığımız kodlama kitini de hediye olarak verdiğimiz programda ilkokul çağındaki çocuklarımız işin sahibinden süreçleri dinliyor ve pratik yapma imkanı buluyor. 2023-2024 eğitim öğretim döneminde 10 farklı okulda gerçekleşen eğitimlerimiz sadece İstanbul'da değil ülkenin birçok farklı alanında da yer buluyor. Üst yönetimden de muhakkak katılımın olduğu projemizle şimdinin ve geleceğin dünyasının yetkinlikleri konusunda okullarımızda farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Çalışanların, sadece iş süreçlerinde değil hayata ve insana dokunana konularda da değer kattıklarını düşündüklerinde kendilerini daha iyi ve motive hissetmeleri kaçınılmaz oluyor. Bu da onları hem işyerine hem de ekibine karşı daha yakın ve bağlı kılıyor. Sadece işler, sonuçlar ya da finansallar üzerine değil; birlikte yaşanılan toplumdaki diğer fertlere ve çevreye karşı da sorumluluk ve aksiyon sahibi bir şikette çalışmak, bu çalışmalara bizzat gönüllü olarak katılmak çalışanları daha tamamlanmış ve mutlu hissettiriyor. Arkadaşlarımız bireysel olarak mutlu olmanın yanında yöneticisinden ekip arkadaşlarına kadar herkesin de aynı motivasyon ve değer dünyasında olmasından daha da mutlu oluyor. Bu sinerji, empati ve iş birliğini güçlendiriyor.

İpek BAYLAV/ Edenred Türkiye CHRO'su

"Kurum kültürünün artırılmasında en etkili yöntem"

Tüm dünyadaki 45 Edenred Grup ülkesinde, "İdeal İnsan, İdeal Dünya ve İdeal Gelişim" felsefemizi temel alarak her yıl "Ideal Week" ve "Edenraid" etkinliklerimizi düzenliyoruz. "Ideal Week" kapsamında bir hafta boyunca çalışma saatlerimizi sosyal sorumluluk çalışmalarına ayırıyoruz. Tüm çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın bu konudaki farkındalığını artırmak için eğitimler, seminerler düzenliyoruz. Ideal Week kapsamında bir mesai günümüzü ise "Ideal Day" adı altında bir sosyal sorumluluk projesinde çalışarak geçiriyoruz. Örnek vermek gerekirse; geçtiğimiz yıl Ideal Day'de depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılan bir anaokulunu, gönüllü ekip arkadaşlarımızın katılımıyla yeniledik ve bir sonraki eğitim-öğretim yılı için hazır hale getirdik. Tüm dünyadaki Edenred çalışanlarını iyi bir amaç için koşmaya, yürümeye, bisiklet sürmeye veya yüzmeye teşvik eden ve 2017'den beri her yıl düzenlenen "Edenraid" etkinliğimiz kapsamında ise sosyal sorumluluk projelerine imza atan kuruluşlarla ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 45 gün boyunca katettiğimiz mesafeleri kayıt altına alan Edenraid sayesinde onlara destek oluyoruz. Yakın dönemde de 17 kişiden oluşan gönüllü ekibimiz, Koruncuk Vakfı'nın depremden etkilenen bölgelerde yaşayan kız çocuklarının eğitime kavuşabilmesi için "Hayalim Okul" kampanyasına katılarak 45. İstanbul Maratonu'nda koştu. Bu çalışmaların toplumsal değer yaratmanın yanı sıra, çalışan memnuniyetinin ve kurum kültürünün artırılması konusunda en etkili yöntemlerden olduğuna inanıyoruz. Çalışanlar, topluma katkıda bulunduklarını hissettiklerinde işlerinden daha fazla tatmin oluyor; ortak bir amaca hizmet ettikleri için iş birliği ve takım ruhu güçleniyor. Sosyal sorumluluk projeleri ayrıca, şirketin değerlerini yansıtarak güçlü bir kurum kültürünün oluşmasına yardımcı oluyor ve bireyler bu süreçte yeni beceriler kazanıyorlar, kişisel gelişimlerine katkı sağlıyorlar.

Nilhan Üçok ERTEN/ Emlakjet İK Direktörü

"Kadınların güçlenmesi için iş birlikleri yapıyoruz"

2022 itibariyle Emlakjet'in vizyonu arasına sosyal sorumluluk projelerini de alarak 3 ana konu üzerinde bir çatı oluşturduk. Emlakjet olarak "toplumsal cinsiyet eşitliği", "otizm farkındalığı" ve "çevre/hayvan dostu" başlıklarında 3 odakta topladığımız sosyal sorumluluk çatımız altında projeler yapmaya başladık. 2 yıldır İstanbul Maratonu'nda Tohum Otizm Vakfı adına koşarken 221 bağışçıdan bağış toplayarak, otizmli gençlerin eğitimlerine destek olduk. 2023'te hayata geçirdiğimiz evcil hayvanı olan çalışanlarımıza izin hakkı tanıyan SemPati izni ile hayvan dostu duruşumuzu pekiştirdik. 2022 sonunda tamamen gönüllülük esası ile kurulan Voice of Women oluşumu ile, sosyal sorumluluklarımızı kadınların liderlik ettiği birer projeye dönüştürdük. VoW'un alt proje gruplarında çalışan kadın ekip arkadaşlarımızın liderliğinde birçok projeye imza attık. Birleşmiş Milletler destekli, Sabancı Vakfı liderliğinde yürütülen istihdamda ve eğitimde olmayan (NEET-Not in Education, Employment or Training) kadınlara fırsat yaratan "Geleceğini Kuran Genç Kadınlar" Projesi'nin paydaşıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi alanlarında çalışmalar yürüten başarılı bir STK olan SistersLab ile proje paydaşlığı yapıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerinin çok boyutlu katkıları olmakla birlikte iki tanesini çok net gözlemleyebildik. Biri, çalıştığı şirketin topluma katkı sağladığını gören çalışanda derinleşen bağlılık duygusu. Özellikle gönüllülük esası ile çalışan topluluklarda bunu çok net görüyoruz. En çok duyduğumuz "sonraki projemiz ne olacak" sorusu bunun göstergelerinden biri. Bir diğer önemli katkısı, yetkin çalışanları çekme noktasında işveren marka yönetiminde sağladığı ivme. Z jenerasyonunun ücretten önce iş-özel yaşam dengesi ve şirketin anlam bütünlüğüne verdiği önemi birçok araştırmada görmeye başladık.

Yusuf Ziya YÜCE/ Uludağ Enerji Kurumsal İletişim Direktörü

"Sektörün ilk arama kurtarma ekibini kurduk"

Şirketimiz bünyesinde birçok değerli sosyal sorumluluk projemiz bulunuyor. Arama Kurtarma Takımı Projemiz sektörümüzde örnek teşkil eden tüm ekibimizi derinden etkileyen bir proje olarak öne çıkıyor. Projemiz, faaliyet gösterdiğimiz sektörün ilk arama kurtarma ekibini bünyesinde barındırıyor. Tamamı şirket çalışanlarından oluşan 24 kişilik ekibimizin AFAD ile akreditesi de mevcut. Projemiz tamamen gönüllülük esasına dayalı bir proje, dolayısıyla çalışanlarımız bu konuda öğrenmeye açık ve istekli bir davranış sergilediler. Tüm teçhizatlarıyla birlikte tüm eğitimlere eksiksiz katılım sağladılar. Hiçbir zaman ihtiyaç duyulmamasını temenni etmekle beraber ne yazık ki doğal afetler bazında özellikle bir deprem ülkesi olarak böyle bir ekibe sahip olmak şirketimiz için çok kıymetli. Arama Kurtarma Takımı son olarak 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde Hatay'da görev aldılar. Büyük felakette yaşanan zorluklar ekibi bu projeye çok daha fazla bağladı ve gelişimlerine büyük katkı sağladı. Bu tür çalışmalarımız şirket performansına da katkı sağlıyor. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra hem çalışanlar hem de şirket özelinde performans artışı gözlemledik. Çalışanlarımızın projemize katılımında da bir artış gerçekleşti ve ekip sayımız arttı. Üst yönetimden ise 6 Şubat depremindeki çabamıza bağlı olarak bütçe desteği aldık.

Toygar YEDİGÖZ/ Outfoor Factory Yönetim Kurulu Başkanı

"Anadolu'da okullara teknoloji sağlıyoruz"

Outdoor Factory olarak, topluma ve çevreye olan duyarlılığımızı çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle göstermeye büyük önem veriyoruz. Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki okullara teknoloji ürünleri ve eğitim materyalleri sağlayarak öğrencilerin eğitim kalitesini yükseltmek temel hedeflerimizden biri. Aynı zamanda, ihtiyaç sahibi öğrencilere giyim yardımında bulunarak eğitimlerine devam etmeleri için de sosyal sorumluluk kampanyaları sürdürüyoruz. Çevrenin korunması konusunda da aktif adımlar atıyoruz. Özellikle düzenlediğimiz ağaç dikme kampanyalarıyla doğanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz. Bunun yanı sıra, doğal alanların korunması ve geri dönüşüm projelerimizle atıkların yeniden kullanımını teşvik ederek çevre kirliliğini azaltmaya çalışıyoruz. Doğal afetler sonrasında zarar gören bölgelere hızlıca desteklerimizi ulaştırmaya gayret ederek, gıda, kıyafet, barınma gibi temel ihtiyaçları sağlamakta ve bu zor zamanlarda toplumumuzun yanında olmaya özen göstermekteyiz. Ayrıca ihtiyaç sahibi ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılıyor ve yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyoruz. Sokak kedileri için inşa ettiğimiz kedi evleri ile hayvanların güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelerine katkıda bulunarak, onların korunması ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi için çalışıyoruz.

Aslı ABACI/ Softtech İK Direktörü

"Deprem bölgesindeki çocuklara tiyatro ile destek olduk"

Softtech olarak, kurulduğumuz günden bu yana topluma fayda sağlayacak sosyal sorumluluk projelerine destek vermeye özen gösteriyoruz. Yakın zamanda, bu kapsamda LudensArt ile bir iş birliği gerçekleştirdik. İş birliğimiz ile "Bir Küçük Parantez" isimli bir tiyatro oyununu hayata geçirdik. Projemiz, LudensArt ve Softtech Tiyatro Kulübü tarafından 8 ay süren yoğun bir çalışma ile geliştirildi. Projemizi hayata geçirirken, en büyük arzumuz deprem bölgesindeki çocuklara destek olmaktı. Öğrencilere destek olurken, aynı zamanda çalışanlarımızın yeteneklerini keşfetmesini ve kişisel gelişimlerini hedefledik. LudensArt iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projesi kapsamında, oyunumuzun bilet gelirleri Okul Destek Derneği aracılığıyla deprem bölgesindeki ortaokul öğrencilerinin eğitiminde kullanılacak. Bu sosyal sorumluluk işi, projeye gönül verip büyük özveri gösteren çalışma arkadaşlarımızın da kendisini keşfetmesine yardımcı oldu. Bu sosyal sorumluluk işiyle çalışanlarımız kendilerini ve birbirlerini daha yakından tanıyarak güç bir bağ kurarken, bir yandan da topluma fayda sağlamanın gururunu yaşıyorlar. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alan çalışanların, kendisini değerli ve topluma faydalı hissettiğini düşünüyorum. Bu da, onların motivasyonlarını arttırırken, iş memnuniyetini yükselterek işe olan bağlılıklarını güçlendiriyor.

Hasan GÜLTEKİN/ Trend Micro Avrasya Bölgesi Yönetici Direktörü

"Çocukların dijital dünyada güvende olmalarını sağlıyoruz"

Projelerimizden biri çocuklara yönelik olarak hazırladığımız çocukların dijital dünyada güvende olmalarını sağlamak için gerekli bilgi ve becerileri kazanmalarını amaçlayan Trend Micro Cyber Academy programımız. Trend Micro Siber Akademi, bu doğrultuda çocuklara ve gençlere dijital dünyada güvenli kalmanın yollarını etkileşimli videolar ve anlatımlarla öğretmeyi amaçlıyor. Türkçe dahil 19 dilde hazırlanan bu eğitimlere internet üzerinden herkes ücretsiz olarak erişebiliyor. Programı yaygınlaştırmak için sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla iş birliği yaparak bu eğitimleri toplumun her kesimine ulaştırmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar bu Cyber Academy programımızdan birçok çocuk ücretsiz olarak faydalandı. Bu tür projeler, çalışanlarımızın sosyal sorumluluk bilincini ve iş yerindeki motivasyonlarını artırıyor. Gönüllü olarak bu projelerde yer alan çalışanlarımız toplumda olumlu bir etki yaratmanın ve bilgi paylaşımının verdiği mutluluğu yaşıyorlar. Çalışanlarımızın projelere katılımı, sadece bireysel gelişimlerine katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda takım çalışması ve dayanışma ruhunu da pekiştiriyor.

Gülgün Burçin KITIR/ Yanmar İnsan Kaynakları Yöneticisi

"Y ve Z kuşağı şirketten toplumsal sorumluluk görmek istiyor"

Yanmar Turkey olarak daha iyi bir gelecek oluşturmak için sonraki nesilleri yetiştirmeyi amaçlayan ''SAKURA-Gelecek Çiçek Açsın'' sosyal sorumluluk projemizi, 2024 senesinde hayata geçirmiş olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu proje sayesinde İzmir'in dezavantajlı bölgelerinde yaşayan, yaşları 12 ila 15 arasında değişen 30 ortaokul öğrencisine, Yanmar'ın faaliyet alanları olan kara, deniz ve şehir alanlarında bir dizi eğitim almalarını sağlayarak gelişimlerine katkıda bulunduk. UNDP proje partneri Alternatif Yaşam Derneği (AYDER)'nin iş birliği ile hayata geçirdiğimiz proje kapsamında; 30 öğrenciye alanında uzman eğitmenler ve Yanmar Tarım İş Kolu çalışanları tarafından toprakla tanışma, tarımsal üretim, sunum teknikleri, öğrenmeyi öğrenme, etkili iletişim, takım çalışması, oryantiring, sağlık okuryazarlığı, yüzme, drama, dans gibi alanlarda eğitimler verildi. Günümüzde özellikle Y ve Z kuşağından çalışanların, şirketlerin yalnızca ekonomik hedeflerle değil, toplumsal ve çevresel sorumluluklarla da hareket ettiğini görmek istediğine şahit oluyoruz. Bu tür projelerin çalışanlar üzerinde birçok olumlu etkisi bulunduğunu, bizler de İnsan Kaynakları profesyonelleri olarak raporlayabiliyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk projelerine dahil olan çalışanlar, şirketlerinin topluma ve çevreye katkıda bulunduğunu bilerek gurur duyuyor.

İsmet İNCE/ TRPharm Genel Müdürü

"Her ay bir STK için proje hayata geçiriyoruz"

TRPharm olarak "Daha iyi bir gelecek için bugün bir iyilik yap" çağrısıyla şirket içerisinde bir Gönüllülük Kulübü oluşturduk. Her ay, gönüllülerimizin belirlediği bir sivil toplum kuruluşu için çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. Örneğin, hayvan barınağına yaptığımız destek ile patili dostlarımızın barınma ve sevgi ihtiyaçlarını karşılıyor; huzurevinde yaşlılar için düzenlediğimiz etkinliklerle onlara keyifli bir gün yaşatmayı ve sosyal etkileşimlerini artırmayı hedefliyoruz. Her ay farklı bir sosyal sorumluluk alanına odaklanarak, topluma ve çevreye karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışıyor ve daha iyi bir gelecek için adımlar atıyoruz. Müzikle sosyal sorumluluk çalışmalarını birleştiren Kaçuv iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz konser gibi etkinliklerle toplumda farkındalık oluşturmanın yanı sıra, topluma dokunmaya ve iyi olma haline destek oluyoruz. Bu şekilde, müzik aracılığıyla insanların ruhunu iyileştirmeyi ve toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeyi hedefliyoruz. Bunların yanı sıra, nadir hastalıklarla mücadele eden derneklerle iş birliği yaparak bu alandaki farkındalık çalışmalarına destek oluyoruz. Bu projelerin çalışanlar üzerinde ve şirket performansına olan etkileri oldukça önemli. Gönüllülük projelerimizin çalışanlar üzerinde olumlu bir etki yarattığını düşünüyoruz. Ayrıca, bu tür etkinlikler dayanışma ruhunun gelişmesini sağlıyor.

Ali Esat KUTMANGİL / Kutes İcra Kurulu Başkanı

"1 ay boyunca soba imalatı gerçekleştirdik"

İş hayatının yoğun temposu nedeniyle, sosyal sorumluluk projelerimizin yalnızca küçük bir kısmında çalışan gönüllülüğü ile ilgili faaliyetler yürütülebiliyoruz. En sık gerçekleştirdiğimiz faaliyet, Kızılay'a gönüllü kan bağışında bulunmak. Bununla birlikte geçen yıl yaşadığımız yüzyılın afeti döneminde, depremzedelerimizin ısınabilmesi için 1 ay boyunca her gün mesai sonrası soba imalatı gerçekleştirdik. Bu gönüllü faaliyet, çalışanlarımızda anlamlı bir aidiyet duygusu oluşturarak, bize büyük mutluluk verdi. Bu nedenle, çalışanlarımızın sosyal projelerde daha aktif rol almasını sağlamak amacıyla farklı projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Akçansa 'Gönüllü Yolculuğum' ile gençleri destekliyor

Akçansa, Temsa Motorlu Araçlar ile bir projeye imza attı ve Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız 2023 yılında Gönüllü Yolculuğum projesini hayata geçirdi. Sabancı Cumhuriyet Seferberliği kapsamında, Sabancı Gönüllülerinin geniş katılımıyla Hatay Reyhanlı'da projenin lansmanını gerçekleştirdi. Bu doğrultuda, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında hizmet vermeye başlayan Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde hazırlıkları tamamlanan 'Görsel Sanatlar Atölyesi', 'Müzik Atölyesi' ve 'Kütüphane' alanı açıldı. Ayrıca Sabancı Gönüllüleri ve öğrencilerin katıldığı etkinliklerde ritim çalışması ve beden perküsyonunun yanı sıra Bricks4Kidz Türkiye iş birliğinde öğrencilerin görsel yaratıcılıklarını geliştirecek STEM Atölyesi düzenlendi. Gönüllü Yolculuğum projesi kapsamında, Bricks4Kidz Türkiye iş birliğinde Akçansa Mehmet Akif Ersoy İlkokulu, Adana Sabancı İlkokulu ve Kocaeli Sabancı Ortakları ve Çalışanları İlkokulu ikinci sınıf öğrencilerine legoların kullanıldığı robotik kodlama içerikli STEM dersleri verildi. Gönüllü Yolculuğum çatısı altında gerçekleştirilen bir diğer proje ise STEM Sohbetleri. Gönüllü çalışanları, Sabancı Vakfı'nın orta ve lise okullarında okuyan öğrencilerine STEM kapsamında sahip oldukları uzmanlığın iş ve sosyal hayatlarına sağladığı katkıları anlatıyorlar. Gönüllü Yolculuğum projesi kapsamında 150'ye yakın gönüllü çalışan projelerde aktif olarak yer aldı.

BSH S.O.K.A.K. Gönüllüleri 20 yaşında

BSH Türkiye, çalışanlarının kişisel yeteneklerini geliştirmelerine ve mutlu olacakları bir ortam yaratmalarına imkân vermek üzere düzenlediği S.O.K.A.K. (Sosyal ve Kültürel Aktivite Kulüpleri) etkinlikleriyle sosyal sorumluluk çalışmaları gerçekleştiriyor. Tamamen gönüllülük esasıyla çalışanların katılımıyla kurulmuş bir organizasyon olan BSH S.O.K.A.K. Gönüllüleri, 20 yıldır sosyal sorumluluk alanlarında gönüllülük çalışmalarını destekliyor. Yaşanan afet durumlarında S.O.K.A.K. kulübü gönüllü çalışanları bilfiil gıda, giyim ve benzeri yardımların koordinasyonunu sağlıyor. Ayrıca dezavantajlı bölgelerdeki ihtiyaç sahibi köy okullarında öğrencilere giyim, kırtasiye ve kitap vb. yardımlarda bulunuyor, sokak hayvanlarının beslenmeleri ve tedavileri için bağış kampanyaları gerçekleştiriyor. Yanı sıra gönüllü olarak toplum içi şiddet, engelliler ve çeşitli hastalıklar başta olmak üzere şirket içinde farkındalık sohbetleri organize ederek çeşitli eğitimlerin de çalışan nezdinde bilinirliğini artırıyor. İşaret dili eğitimi, ilk yardım eğitimi gibi alanlarda da gönüllü çalışanlar destekleniyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıldönümünde de 140 çalışan 45. İstanbul Maratonu'nda TEGV için koştu, gönüllü çalışanların destekleriyle 600 öğrenciye burs sağlandı. BSH S.O.K.A.K. gönüllüleri, küresel iklim krizine dikkat çekmek için de Ağrı Dağı'na tırmanış gerçekleştirdi. BSH Türkiye Çerkezköy Fabrikası çalışanları ise 20 yılda toplam 23 bin ağaç dikti.

Cargill Cares Konseyleri, toplulukları harekete geçiriyor

Şirket her ülkede çalışanlar tarafından oluşturulan "Cargill Cares Konseyleri" aracılığıyla, faaliyet gösterdiği bölgelerde toplulukların önemli sorunlarını tanımlıyor ve topluluk liderleriyle etkili bir şekilde iletişim kurarak yaşam standartlarını iyileştirmek ve toplulukları harekete geçirmek için çalışıyor. Özellikle sağlık ve çevre sorunlarıyla yakından ilgileniyor, ilköğretimden üniversiteye kadar bilimsel eğitimi önceliklendiriyor. Türkiye'de fabrikalarının bulunduğu Bursa, Balıkesir, İzmir ve Sakarya'daki çeşitli okullara ekipman desteği, bakım ve onarım hizmetleri sunuyor. 2010 yılında faaliyete geçen Cargill 112 Acil Durum, günde ortalama 100 kişiye hizmet veren Cargill Sağlık Merkezi ve Bursa Kızılayı'na yapılan kan bağışları, topluma olan katkılarından bazıları. 6 Şubat deprem felaketinin ardından, kamu ve sivil toplum kuruluşları ile yakın iş birliği içinde hareket ederek 1 milyon dolarlık deprem bağış fonu oluşturdu. Bu fon kapsamında acil ihtiyaçların temininde maddi ve ayni destek sağladı ve fonun büyük bir bölümünü uzun soluklu bir projeye ayırdık. Temel İhtiyaç Derneği (TIDER) iş birliğiyle, ayda 1.500 aileye gıda, kişisel bakım, temizlik ve yem ürünleri ulaştıran Adıyaman Destek Market'i Ekim 2023'te faaliyete geçirdi. Destek Market'in ilerleyen dönemlerde bir topluluk merkezi haline dönüştürülmesi planlanıyoruz.

GREAT PLACE TO WORK SOSYAL SORUMLULUK VE GÖNÜLLÜLÜK LİSTESİ 2024

Abbvie

Akiş GYO

Allianz

Astellas

Astrazeneca

Beştepe Koleji

Boosmart

Chiesi

Cisco

DHL Express

Edenred

Enqura

Galata Wind Enerji A.Ş.

Gedik Yatırım

Hilton

Kalkınma Yatırım Bankası

KKB Kredi Kayıt Bürosu

Koç Finansman

Kriko

Lilly Türkiye

Logo Yazılım

Medical Point

Novo Nordisk

Organik Kimya

Pernod Ricard

Pluxee

Servier

Somerset Maslak

Sunvital Enerji

Teknasyon

Teleperformance

Trabzon Port

Vector

Viessmann

Votorantim Cimentos

Yepaş

Yıldız Holding

Zoetis

BİZE ULAŞIN