PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye, turizm sektöründe 60 milyar dolar gelir, 60 milyon ziyaretçi hedefiyle girdiği 2024 yılına rekorla başladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin turizm geliri 2024'ün ilk çeyreğinde yıllık yüzde 5.4 artarak 8 milyar 784.8 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Turizm gelirinin yüzde 21'i Türkiye'yi ziyaret eden yurtdışı ikametli vatandaşlardan elde edildi. Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısı ise yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 10.1 artarak 9 milyon 10 bin 90 kişi oldu. Ziyaretçilerin yüzde 21.6'sını 1 milyon 942 bin 94 kişi ile yurtdışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Bu çeyrekte kişi başı ortalama harcama yüzde 4.3 azalışla 975 dolar, gecelik ortalama harcama yüzde 10.6 artışla 93 dolar oldu.
Yurtiçinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.3 artarak 1 milyar 779.6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte yurtdışını ziyaret eden vatandaş sayısı ise yıllık yüzde 18.4 artarak 2 milyon 449 bin 225 kişiye ulaştı.
Bu arada TÜİK'in, turizm gelir ve gideri için planlanan revizyonları tamamladığını da hatırlatalım.
"EKONOMİK BÜYÜMEYE OLUMLU ETKİSİ OLACAK"
Turizm verilerini değerlendiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Necat Coşkun, turizm verilerinin ülkeye gelen ziyaretçi sayısında yüzde 10.1 artış gösterirken turizm gelirlerinde yüzde 5.4 artışla sınırlı kalmasının, kişi başına ortalama harcamanın yıllık 4.3 azalmasının sektörde yapısal sorunların varlığını gösterdiğini vurguladı. Prof. Dr, Coşkun, "Gelen ziyaretçi sayısında artış pandemi sonrası normalleşmenin yaşandığını göstermesi açısından olumlu. Sektörün gelir hedefin çok daha yüksek ve bunun gerçekleşmesi potansiyel olarak mümkün. Turizm gelirlerindeki artış cari işlemler açığını azaltmakta en önemli kalem. Yıl içerisinde yurt dışı kaynaklı talep artışı sektörel hareketlilikle ekonomik büyüme üzerinde olumlu etki yaratacak" dedi.
İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman ise yılın ilk çeyreğine ilişkin verilerin, 2024 için 60 milyar dolar olan turizm gelirlerinin yukarı yönlü güncelleneceğine işaret ettiğini vurguladı. Ferman, her şey dahil ve tur fiyatlaması başta olmak üzere 40 yıllık turizm teşvik modelinin revizyona tabi tutulması gerektiğini kaydetti.
Turizmle ilgili göstergelerin yıla iyi başladığını ifade eden Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ise döviz kurlarındaki duraklamaya ve bunun turizm sektörüne olumsuz etkilerine dikkat çekti. Turizm gelirlerinin döviz cinsinden, turizm giderlerinin TL cinsinden olduğuna işaret eden Saygılıoğlu, gelirler sabit kalırken, enflasyonist ortamda giderlerin arttığını, bu nedenle döviz kurlarındaki duraklamanın turizm sektöründe beklenen ivmeyi sağlamayacağını savundu. Enflasyonla mücadelenin önemine vurgu yaptı.
TÜFE NİSAN'DA AYLIK YÜZDE 3.18 ARTTI
Enflasyon Nisan'da beklentilere paralel gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Nisan'da tüketici fiyat endeksi aylık yüzde 3.18 artarken, yıllık enflasyon 1.30 puan artışla yüzde 68.80 düzeyinde gerçekleşti. Dört aylık enflasyon ise yüzde 18.72 oldu. Yıllık bazda Nisan'da en yüksek artışı yaşanan ana grup yüzde 103.86 ile eğitim, yüzde 95.82 ile lokanta ve oteller ve yüzde 80.39 ile ulaştırma oldu. Yıllık TÜFE'de en az artış gösteren ana grup ise yüzde 51.20 ile giyim ve ayakkabı olarak belirlendi. Nisan'da aylık TÜFE'nin en yüksek olduğu ana grup yüzde 9.56 ile alkollü içecekler ve tütün olurken, buna karşılık sağlık yüzde 1.03 ile en az artış gösteren ana grup olarak kayda girdi.
Nisan'da TÜFE'de aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş temel ürün yüzde 34.24 ile karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı, yüzde 17.69 ile havayolu yolcu taşımacılığı, yüzde 13.57 ile kümes hayvanları eti oldu. Kümes hayvanları etindeki fiyat artışlarına değinmişken Ticaret Bakanlığı'nın 2024'ün ilk aylarında tavuk eti fiyatlarındaki artış hızının genel enflasyonun üzerinde gerçekleştiğine işaret ederek, bütün ve parça dahil olmak üzere, tavuk eti ihracatını 1 Mayıs'tan 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırılmasına karar verdiğini de hatırlatalım.
TÜİK verilerine göre enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç özel kapsamlı TÜFE (C), aylık yüzde 3.56 artarken, yıllık enflasyonu 0.60 puan artışla yüzde 75.81 oldu.
Yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Nisan'da bir önceki aya göre yüzde 3.60 artarken, yıllık enflasyonu 4.19 puan artışla yüzde 55.66 düzeyinde gerçekleşti.
MAYIS'TAN SONRA GERİLEME BAŞLAYACAK
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Nisan'da enflasyonun beklentiler doğrultusunda yüzde 3.18 gerçekleştiğini vurgulayarak, "Yıllık enflasyon Mayıs'ta tepe noktasına ulaştıktan sonra öngörülerimiz doğrultusunda keskin bir şekilde düşmeye başlayacak. Böylece enflasyonla mücadelede geçiş dönemi sonlanacak ve dezenflasyon sürecine gireceğiz. Dezenflasyonla birlikte beklentilerde iyileşme daha da belirginleşecek ve bu da enflasyondaki düşüşü destekleyecek" ifadelerini kullandı.
NİSAN AYI İHRACATI 19.3 MİLYAR DOLAR
Uzun bayram tatilinin de etkisiyle Türkiye'nin ihracatı Nisan'da yıllık yüzde 0.1 oranında sınırlı bir artışla 19.27 milyar dolar oldu. Ticaret Bakanlığı'nın geçici dış ticaret verilerine göre Nisan'da Türkiye'nin ithalatı ise yıllık yüzde 4.2 artışla 29.17 milyar dolar, dış ticaret açığı yıllık yüzde 13.3 artışla 9.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Nisan'da ihracatın ithalatı karşılama oranı yıllık 2.71 puan azalarak yüzde 66.1 oldu. Nisan'da yıllık bazda ihracatın ithalatı karşılama oranı enerji verileri hariç tutulduğunda 4.69 puan azalarak yüzde 73.8, enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise 4.91 puan azalarak yüzde 77.4 olarak gerçekleşti. 2024 yılının ilk dört ayında ihracat yüzde 2.7 artışla 82.9 milyar dolar, ithalat yüzde 8.9 azalışla 113.1 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 30.5 azalışla 30.2 milyar dolar oldu. Nisan itibarıyla son 12 ay yıllıklandırılmış ihracat yüzde 2.5 artışla 257.7 milyar dolar, ithalat yüzde 5.7 azalışla 350.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bu arada 9 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail'e ihracatını kısıtlayan Ticaret Bakanlığı, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık, İsrail Hükümeti'nin Gazze'ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye'nin söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacağının altını çizdi.
"İHRACAT TEŞVİK MODELİ GÜNCELLENMELİ"
İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman, İhracat rakamlarının cari dengenin sağlanmasında en önemli kalemlerden biri olan dış ticaret dengesinde yüzde 30 oranında bir iyileşmeye işaret ettiğini vurguladı. Ferman şunları kaydetti:
"Nisan'da 20 milyar doların altında kalan ihracat, 30 milyar doların altında kalan ithalat, yüzde 66.1 düzeyinde gerçekleşen ihracatın ithalatı karşılama oranı arzu edilen seviyelerden uzakta olduğumuzu gösteriyor. Dünyada ve özelikle Çin'deki aşırı stok ve baskı dolayısıyla pasta küçülüyor. Bu nedenle ihracatta mütevazı artışlar olumlu kabul edilmeli, ihracattaki artış trendi ve pazar korunmalı. Dolayısıyla Türkiye'nin 50 yıllık ihracatı teşvik modelinin güncellenmesi gerekiyor. Artık düşük fiyat üzerinden rekabet etme marjımız daralıyor, Yüksek teknolojiyi ve markalı ürünlerin ihracatına önem vermeliyiz."
İMALAT PMI NİSAN'DA 49.3 OLDU
Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Nisan'da bir önceki aya göre 0.7 puan azalışla 49.3'e gerileyerek eşik değer olan 50'nin altına indi. Endeks, son üç ayda ilk kez faaliyet koşullarının yavaşladığına işaret etti. Nisanda faaliyet koşullarının yeniden bozulmasında üretimin daralma bölgesine dönmesi etkili oldu. Fiyat artışları ve yüksek faiz oranlarının talebi olumsuz yönde etkilemesiyle yeni siparişler üst üste 10'uncu ay yavaşladı.
Geçen hafta açıklanan bir diğer veri ise ekonomik güven endeksi oldu. TÜİK verilerine göre ekonomik güven endeksi Nisan'da bir önceki aya göre yüzde 1 azalarak 99 değerini aldı. Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan ekonomik güven endeksinin 100'den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.
Prof. Dr. M. Necat COŞKUN / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
"Bazı mal gruplarında fiyat arışları devam edecek"
Ana harcama grupları içerisinde aylık olarak gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 2.78 artışla ortalamanın altında kalırken, aylık olarak en yüksek artış gösteren on maddenin beşinin (kümes hayvanları eti yüzde 13.57; taze meyveler yüzde 13.12; kuzu eti yüzde 9.28; patates ve yumru bitkiler yüzde 6.30; ve şekerleme, çikolatalar yüzde 6.05) yüksek oranlarda artması ve listeye girmeyen diğer gıda ürünlerinin de varlığı bu gruptaki aylık artışın oranını sorgulatmakta. Bunun sonucunda yıllık olarak da gıda grubu yüzde 68.50 artış ile ortalamanın altında kaldı. Yıllık artışın en yüksek olduğu eğitim, lokanta ve oteller, ulaştırma, sağlık gibi hizmet sektörünün fiyatlama davranışı olarak enflasyon beklentilerini ve maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtabilen gruplar olması enflasyon beklentilerinin olumsuzluğunu gösteriyor. Hükümetin uyguladığı sıkılaştırıcı politikaların iç talep üzerinde kısıtlayıcı baskısı reel ücretlerde gerileme ile önümüzdeki dönemde daha çok hissedilirken bazı mal gruplarında yapısal nedenlerle fiyat arışlarının devam edeceği görülüyor. Tahminim yıl sonu enflasyonunun yüzde 50-55 aralığında gerçekleşeceği.
Prof. Dr. Nevzat SAYGILIOĞLU / Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Stopaj düzenlemesi istikrarı bozar"
Stopajın artırılmasının iki amacı var. İlki devletten bütçe ihtiyacı. 500 milyar lira ile 1 trilyon lira arasında ilave gelir performansına ihtiyaç var. Hükümet ilave vergilerle, kısılan bütçeyle bunu sağlamaya çalışacak. Stopajla ilgili alınan karar piyasada faiz artışına, aynı şekilde hazinenin borçlanma maliyetinin artmasına neden olacak. Bütçede hem vergi geliri hem de faiz gideri artacak. Enflasyonla ilgili sonuç henüz alınmadı. Yılın ikinci yarısında enflasyonda düşüş bekleniyor. Enflasyon devam ederken stopajı artırmak anlamlı değil. Vergileme tekniği itibarıyla, iki ayda, üç ayda bir stopaj düzenlemesi yapmak istikrarı bozar. Bu düzenleme teknik açıdan da sıkıntılı, Bu arada stopaj artış oranı cüzzi, vergi artsa da net katkısı çok düşük olacak. Özetle, zamanlaması ve miktarı doğru değil.
Prof. Dr. Murat FERMAN / İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Arz tarafında fiyatlamada bir düzelme yok"
Nisan'da çekirdek enflasyonun ve Yİ-ÜFE'nin TÜFE manşet enflasyonun üzerinde gerçekleşmesi, maalesef enflasyonun Mayıs ayı zirvesinin beklenenden daha yüksek seviyede olacağına işaret ediyor. Baz etkisi devreye girse de enflasyonda geriye doğru gidişin, özellikle 2025 yılına devredecek enflasyon stokunun beklenenin üzerinde olma riskini kuvvetlendiriyor. Nisan'da, endekste kapsanan ürünlerin yüzde 90'ında fiyat artışı olduğu görülüyor. Bu da ekonomik aktörlerin özellikle arz tarafında fiyatlandırmada bir düzelme olmadığını gösteriyor. Mayıs ayı yıllık enflasyonun yüzde 70'lerin üzerinde, hatta 80'leri test eder düzeye ulaşması kötümser tarafta daha olasılığı kuvvetlenen bir tablo olarak karşımıza çıkıyor.
Tonguç ERBAŞ / Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı
"Yaz aylarında enflasyon düşüş trendine girer"
TÜFE yıllık bazda Mart'taki yüzde 68.50 seviyesinden Nisan'da beklentilerin altında yüzde 69.80'e yükseldi. Gıda ve alkolsüz içecekler, ulaştırma ile lokanta ve oteller bu yükselişte temel kalemler oldu. Çekirdek TÜFE, TCMB tarafından çekirdek enflasyonun takibinde kullanılan B ve C endeksleri Nisan'da aylık bazda sırasıyla yüzde 3.24 ve yüzde 3.56 artış gösterdi. Nisan'da C endeksinde yıllık bazdaki yükseliş devam etmekte olup son çeyreğin en yüksek seviyesinde gerçekleşti. 2024 Mart'ta TCMB'nin politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50 seviyesine çıkarması ile sıkılaşmaya yönelik adımlar atılırken, TL'deki değer kaybı yavaşladı. Ocak itibarıyla yapılan zamların etkilerinin devam eden aylarda azalması ile aylık enflasyonda gerilemenin olacağını ve yıllık enflasyondaki yükselişin manşet enflasyonda Haziran'da tepe seviyeye ulaşmasını bekliyoruz. Kurlarda beklenmedik bir hareket olmadığı sürece yaz aylarında enflasyonun düşüş trendine gireceğini tahmin ediyoruz.