6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, 10 Ocak 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Kanunun tescilli markaların iptali prosedürünü düzenleyen "İptal Halleri" ve "İptal Talebi" başlıklı 26. maddesi ise ilgili kanunun 192. maddesi gereği 10 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girdi. Buna göre tescil edildiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıldan fazla ara verilmiş marka, iptal talebinde bulunulması halinde kullanılmayan ürün veya hizmetler bakımından TÜRKPATENT tarafından kısmen veya tamamen iptal edilebilecek. Böylece gerekçe olarak markanın kullanılmamasının ileri sürülmesi dahil, marka tescilinin iptaline ilişkin davalar hali hazırda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri'nde görülmekteyken, 10 Ocak 2024 tarihinden itibaren Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından incelenmeye başlandı. Konuyla ilgili Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz firmaları "markalarına sahip çıkmaya" çağırdı. Markaların marka sahibi tarafından koruma altına alınmaması, genel/jenerik bir isim haline gelmesi ve tüketiciyi yanıltıcı özelliklerinin olması halinde de iptal talebinin söz konusu olabileceğini hatırlatan Yamankaradeniz; önemli açıklamalarda bulundu.
"Bin bir zahmetle edindiğiniz markanızı kaybetmeyin"
Marka olmak, marka sahibi olmak, marka tescil ettirmek kolay bir iş değil. Oldukça zahmetli, uzun süren ve masraflı bir iş. Bunca zahmete katlanıp sahip olunan bir markanın sırf ihmal uğruna kaybedilmesi hiç rasyonel bir durum değil. Bu nedenle firmalar hemen bugünden başlayarak, başta ana faaliyet alanlarında tescil ettirdikleri markalar olmak üzere tüm markalarını kontrol etmeli, faal hale getirebilecekleri markalarını hızla kullanmaya başlamalılar."
"Piyasada hareketlilik artabilir"
"Bu düzenlemenin Türkiye'de markalaşma yolunda önemli bir hızlandırıcı adım olacağı görüşündeyiz. Zira bu düzenlemeyle daha hızlı kararlar alınabilecek olduğundan hali hazırda tescil edilmiş fakat atıl halde bulunan markalar ya işler hale gelecek ya da iptali söz konusu olabilecek. Bu durumun sektörlerde hareketlilik yaratacak ve çok hızlı aksiyonlar alınacak. Önümüzdeki dönemde markalarda çok büyük değişimler, ticari iş birlikleri ya da satın almalara şahit olabiliriz. Söz konusu değişiklik elbette ekonomiyi de pozitif yönde etkileyecek ve hareketlendirecektir."
"Türkiye'den dünya markası çıkarmak"
"Bir ülkenin ekonomik gücü, o ülkenin farklı sektörlerde kaç tane global markaya sahip olduğuyla yakından ilişkilidir. Ülke olarak özellikle son yıllarda çok güçlü markalarla dünya arenasında var olmaya başladık. Ancak bu markaların sayısının daha da artması ve daha da etkin olması gerekiyor. Bu kanun özellikle birden fazla marka sahipliği olan firmaları, tercih yapma ve odaklanma konusunda harekete geçirerek, sahip oldukları markalar üzerindeki çalışmalarını yoğunlaştırmaları konusunda motive ve teşvik edecek."