1961 yılında Mişel Gülçiçek tarafından kurulmuş olan MG International Fragrance Company, 55 ülke ve yurtiçinde yaklaşık 4 bin global üreticiye esans kompozisyonu ve hammaddesi tedarik ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında iki dünya devi olan Firmenich ve DSM ortaklığının kurulmasıyla bu ortaklığın bir parçası olan şirket; hem Türkiye'deki hem de globaldeki talepleri mümkün olduğu kadar karşılayabilme düşüncesiyle 60 milyon dolarlık ek yatırım projesini 2023 yıl sonu itibarıyla tamamladı.
Türkiye'de yaklaşık 400 milyon Amerikan dolarlık bir esans pazarı olduğunu ve gelecek yıl kapasitelerini beş katına çıkararak ülkeyi bir esans üssü haline getirmeyi amaçladıklarını belirten MG International Fragrance Company CFO'su Enver Kurt, sorularımızı yanıtladı.
-2024 yılına özel grubunuz ve Türkiye ekonomisi için beklentileriniz nelerdir?
Şirketimiz olarak döviz bazlı çift haneli büyüme hedeflerimiz var ve bu büyümeyi yakalayacağımızdan da şüphemiz yok diyebiliriz. Bildiğiniz gibi ülkemiz 1961 yılından bu döneme sayısız ekonomik ve politik krizle karşı karşıya kaldı. Bu krizlerin tamamında iyi bir kriz yönetimi yaptığımızı ve bu krizleri adeta fırsata çevirdiğimizi söyleyebilirim.
Burada temel insan ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlerin içerisindeki esansları üretmemiz dolayısıyla elbette ki içinde bulunduğumuz sektörün avantajları olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunun da ötesinde ortaya koyduğumuz iddialı, dinamik ve gerçekçi iş modelimizi sürekli değişen, yenilenen teknoloji ve inovasyon yatırımlarımızla birleştirdiğinizde şirketimizi piyasa vazgeçilmez kılıyor.
4 bin 500 farklı hammadde çeşidimiz ve stratejik stok hamlelerimizle özellikle kriz zamanlarında tüm müşterilerimizin taleplerini karşılayabiliyoruz. Sürekli yeni projeler üreten bir Ar-Ge merkezimiz var, dolayısıyla katma değeri yüksek ürünleri piyasaya kazandırarak esans dünyasına öncülük ediyoruz.
Türkiye ekonomisine gelince; küresel olarak Türkiye ekonomisindeki büyümenin bu yıl yüzde 2.9'dan 2024'te yüzde 2.7'ye gerileyeceği, 2025'te ise reel gelirdeki toparlanma ve faiz oranlarındaki düşüş trendi ile birlikte büyümenin yüzde 3'e yükseleceğini tahmin ediyoruz. Rasyonel ekonomik kararların alınmaya devam etmesiyle birlikte; 2023 yılında karşılaştığımız yüksek enflasyonun ve yüksek faizin kontrol altına alınacağını varsaydığımızda, 2025 itibarıyla da enflasyon, faiz ve kurdaki iyileşmelerin piyasaya yansımalarını görüyor olacağız.
-2024'e ilişkin istihdam ve yatırım politikanız hakkında bilgi verir misiniz?
2024 yılında yine bir yandan şirket genel faaliyetlerini sürdürüp aynı zamanda inovasyon, teknoloji transferi ve kapasite artırıcı yatırımlar ile yeni ortaklarımızla beraber büyümeye devam edeceğiz.
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Mayıs ayında iki dünya devi olan Firmenich ve DSM ortaklığının kurulmasıyla şirketimiz de bu ortaklığın artık bir parçası. Ortaklık beraberinde gelen yatırım ve genişleme şirketimiz ve Türkiye için güzel bir fırsat.
Tesisimiz için yaptığımız yatırımlardan bahsedersek; Gebze tesisimiz, 20 dönüm üzerinde kurulmuş yaklaşık 50 bin metrekarelik adeta bir kampüsü andıran ve birbirine entegre olan yedi bloktan oluşmaktadır. Tesis yatırımımızı 2015 yılında tamamladık ve yaklaşık olarak 70 milyon Amerikan doları değerindeki bir yatırımla dizayn ve mimarisi ile özellikle sanayi sektöründe ilgi ve dikkatleri üzerine fazlasıyla çeken bir tesis kurmuş olduk.
Türkiye'de yaklaşık 400 milyon Amerikan dolarlık bir esans pazarı olduğunu ve bu pazarın hem piyasa hacmi olarak hem de yenilikler ve çeşitlendirmeler ile sürekli büyüdüğünü göz önünde bulundurduğumuzda; hem Türkiye'deki hem de globaldeki talepleri mümkün olduğu kadar karşılayabilme düşüncesiyle yapmış olduğumuz 60 milyon dolarlık ek yatırım projesini 2023 yıl sonu itibarı ile tamamladık. Hem ek istihdam hem de üretimdeki artış ile piyasadaki talebe cevap verebilecek bununla, birlikte hem yatay hem dikey bir büyüme politikasıyla şirketimizin hedefleri doğrultusunda 2024 yılında kapasitemizi beş katına çıkararak Türkiye'yi bir esans üssü haline getirmeyi amaçlıyoruz.
Sürdürülebilirlik çerçevesi altında ise; şirketimiz, çevreye saygılı üretim bilinciyle doğal hayatın korunması ve desteklenmesi amacıyla sadece çevre altyapı ve projeleri için son yedi yıl içerisinde 5 milyon Amerikan dolarını aşkın yatırım gerçekleştirdi.
2 bin 900 metrekarelik alanı inovasyon, organik sentez ve araştırmalarına ayrılmış durumda. Her şeyden önce doğanın, toplumun ve hammaddenin sürdürülebilirliğini önemsiyoruz. Türkiye'nin de su kaynakları konusunda çok zengin bir ülke olmadığını söyleyebiliriz bu nedenle su tüketimini önemsiyoruz. Bu yönde geliştirdiğimiz projelerle su tüketiminden yaklaşık yüzde 85 tasarruf sağladık.
-2024 yılında paranızı nereye yatırırsınız? Faiz ve dövize ilişkin beklentileriniz nelerdir?
Herkesin risk algısı ve ekonomik beklentileri farklı olmakla beraber herkesin ortak amacı özelikle böylesi bir enflasyon ortamında varlıklarını korumak, fırsatlar elverdiği sürece de akışta ilave kazançlar sağlamaktır.
Mevcutta içinde bulunduğumuz jeopolitik ve seçimler nedeniyle oluşan siyasi risklerin yanı sıra, küresel anlamda en büyük oyun kuruculardan olan FED'in atabileceği beklenmedik bir adımın ortaya çıkarabileceği risklerden korunmaya karşı yapılacak en doğru strateji bir yatırım sepeti oluşturmaktan geçiyor.
Bu yatırım sepetini oluşturacak kalemleri sıraladığımızda;
-TL varlıklarının değer kazanacağı ve bu yönde atılan adımlardaki rasyonelliğin ve artık çok yavaş da olsa faiz artırımına devam edileceği beklentisinin, yatırımcıları belirli bir ölçüde ikna etmesi sebebi ile 2024 yılı için oluşturacağımız sepette TL'nin yer alması gerektiği düşünüyorum.
-Altın piyasasına gelince, 2023'te altının göstermiş olduğu performansın 2024'te de tekrar edeceğini düşünmekteyim.
-Doların 2024'te de altınla beraber güvenli liman olarak görülmeye devam edeceğini görüşündeyim. Avrupa'nın zayıf ekonomik performansının 2024'te de varlığını sürdüreceğini düşündüğümüzde ise EURO / USD Paritesi ortalamada 1.05 -1.10 arasında bir bantta seyredecektir.
-Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığının attığı tutarlı adımların hem ülke kredi notunda hem de yabancı yatırımcılar üzerindeki olumlu etkileri ile borsa piyasasında özellikle yatırım ve büyüme stratejileri olan şirketlerin hisselerine orta veya uzun vadeli yatırımlar yapılabilir.
-Finansmana erişimin zor ve maliyetli olduğu bu dönemde mevduat getirilerinin cazibesiyle beraber gayrimenkul tarafında bir fırsat beklemiyorum, aksine döviz bazlı değer kayıpları ile karşılaşabiliriz.
