İGV olmasaydı ithalat 40 milyar doları geçerdi

Tekstil ithalatına getirilen ‘İlave Gümrük Vergileri’nin (İGV) artırılması ile ilgili olarak tekstil sektörünün önde gelen paydaşları ortak bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada İGV’lerin artmasıyla tekstil firmalarının daha çok kar elde etmeyeceği, ithalattaki haksız rekabetin önüne geçilmesinin amaçlandığı bilgisi paylaşıldı.
09.11.2023 14:44 GÜNCELLEME : 09.11.2023 14:44

Tekstil ve hazırgiyim ithalatında 'İlave Gümrük Vergileri'nin (İGV) artırılması sonrasında yaşanan tartışmalarla ilgili olarak tekstil sektörü bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şunlara yer verildi:

"Artırılan İGV'ler ile tekstil ve konfeksiyon sektörleri haksız rekabete karşı korunmuş, üreticiler üzerindeki haksız ithalat baskısı azaltılmaya çalışılmıştır. İGV, tekstil sektörü kar etsin diye değil, son dönemde çok hızlı şekilde artan haksız ithalatı engellemek ve sektörün sağladığı istihdamı korumak adına alınan bir önlem. Gümrük Birliği sebebiyle Türkiye'deki gümrük vergileri AB ile birebir uyumlu. AB dünyanın en liberal ekonomilerinden bir tanesi, üstelik AB'de tekstil ve hazırgiyim yatırımı yok denecek kadar az. İlave Gümrük Vergileri'nin 2011 yılında getirilme amacı da çok az olan gümrük vergilerine karşı ilave bir tedbir alınmasıydı. Eğer İGV'ler olmasaydı tekstil ve konfeksiyon ithalatı 2011'den bu yana 40 milyar doları geçerdi. 2011 yılında 600 bin seviyelerinde gerçekleşen tekstil ve konfeksiyon istihdamı 1,2 milyonu aşmazdı. Bu ülke adına yatırım yapıp üreten, istihdam sağlayan ve milyonlarca çalışanın değil, 3-5 ithalatçının kazandığı bir dönem olurdu. Tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde İlave Gümrük Vergileri'ni artırarak üreticimizin, ihracatçımızın, Türkiye'nin istihdamının yanında olan Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat ve tüm Bakanlık bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz."

YILLIK ÜRETİM 82,4 MİLYAR DOLAR

Tekstil sektörünün hazır giyim sektörü ile birlikte 82,4 milyar dolar değerinde üretim gerçekleştirdiğine dikkat çekilen açıklamada, "Dünyanın en büyük beşinci, Avrupa Birliği'nin en büyük ikinci tedarikçisi konumundayız. Türkiye geneli ihracatı, dünya ihracatından henüz yüzde 1 pay alıyorken, tekstil sektörü yüzde 3,5 pay alıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü 1,2 milyon kişiye istihdam sağlarken, perakende de eklendiğinde istihdam edilen kişi sayısı 2 milyonu geçiyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri kardeş sektörlerdir. Tekstil olmadan hazır giyim, hazır giyim olmadan tekstil sektörü düşünülemez. Her iki sektörün yıllık üretim toplamı 82,4 milyar dolar değerinde. Bu üretimin 50,2 milyar dolarını tekstil sektörü, 32 milyar dolarını hazır giyim sektörü gerçekleştiriyor. Hazır giyim sektörü ihracatçı bir sektör. Bu ihracatın önemli bir kısmı ise tekstil işletmelerimizin pazarlama faaliyetleri sonucunda Türkiye'de hazır giyime dönüşerek, daha katma değerli bir şekilde sağlanıyor." denildi.

175 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET FAZLASI

Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin yılda gerçekleştirdiği 18 milyar dolar değerinde dış ticaret fazlasıyla Türkiye'ye en fazla döviz girdisi sağlayan sektörler konumunda bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "2011 yılında getirilen İGV sonrasındaki 12 yıllık dönemde tekstil ve konfeksiyon sektörü toplam 174,8 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Türkiye ekonomisine bu kadar dış ticaret fazlası sağlayan, istihdam yaratan, katma değer sağlayan başka bir sektör bulunmuyor. Bu başarıya kaynaklık eden ana sektör ise hem ihracat gerçekleştiren hem de hazır giyim sektörünün ana tedarikçisi olan tekstil ve hammaddeleri sektörü. Böylesine bir büyüklüğe sahip sektörde "İlave Gümrük Vergileri (İGV) olmasaydı ne olurdu?" Sorusuna cevap bulmak için bir projeksiyon hazırlandı. Buna göre eğer 2011 yılında İGV'ler gelmeseydi 2022 yılı sonunda tekstil ve hazır giyim ithalatı 40 milyar doları geçmiş olacaktı. İGV ile tekstil ve konfeksiyon sektörleri haksız rekabete karşı korunarak, tedarik zincirinde denge kurulması sağlandı. İki güzide sektörümüzün ve hatta imalat sanayii sektörlerinin ana problemi olan üretim maliyetlerindeki sorunlar aslında bir araya gelerek konuşmamız gereken ana konular. Devletimiz ve tüm sektörlerimizle el birliği içerisinde sektörlerimizin karşı karşıya kaldığı kur baskısı, enerji ve işçilik maliyetlerinin artışına çözüm arayacak yöntemler bulmalıyız."

Ortak açıklamaya imza atanlar:

-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Tekstil Sanayi Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu

-Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç

-Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Mehmet Torunoğlu

-Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Başkanı Fatih Doğan

-Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Orhan Aydın

-Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay

-Ceyhan Ticaret Odası Başkanı Şeref Can

-Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil

-Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya

-Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adnan Ünverdi

-Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım

-Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Başkanı Ahmet Fikret Kileci

-İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz

-Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı

-Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu

-Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy

-Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan

-Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şevket Katırcıoğlu

-Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Devrim Murat Aksoy

-Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay

-Türkiye Pamuklu Tekstil Sanayicileri Birliği (PTSB) Başkanı Abdulkadir Konukoğlu

-Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği (TTTSD) Başkanı ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat

-Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen Engin

-Zeytinburnu Tekstil Sanayici İşadamları Derneği (ZETSİAD) Başkanı Uğur Çakar

BİZE ULAŞIN