“Ekibin inanmadığı hiçbir kurgu başarıya ulaşamaz”
ŞULE GÜNER Dinamik ve çok değişkenli dijitalleşme sürecinin planlı, stratejiye dayalı ve uzun soluklu olacağını biliyoruz. Bu engebeli ve aynı zamanda kaygan zeminde yol alırken Türk şirketlerinin nelere dikkat etmesi gerektiğini FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Yiğit ile konuştuk.
Teoman Yiğit'e, "Türkiye'deki şirketler genel olarak dijitalleşmenin veya dijital olgunluk kavramının neresinde?" sorusunu yönelttiğimizde şu cevabı alıyoruz: "Bugün dünyada tam anlamıyla bir dijitalleşme dalgası yaşanıyor. Üretimden turizme, finanstan eğitime hemen hemen her sektörde yeni ve dijital iş yapış şekillerini, süreçlerin nasıl farklılaştığını ve ekosistemlerin daha önce hiç olmadığı kadar birbirine bağımlı hale geldiğini hissediyor ve görüyoruz. Bir firmanın ya da kurumun sağlıklı ve uygulanabilir bir dijital dönüşüm deneyimi yaşaması ve ortaya bir değer koyabilmesi için başlangıç noktasını yani nereden başladığını ve nereye gitmek istediğini net tanımlaması oldukça önemli. Dijital olgunluk bu işin başlangıç noktasıdır ve dijitalleşmeye adım atan şirketlerin yola nereden başladıklarını görmeleri açısından kritik öneme sahiptir. Şirketler ve yöneticilerimizde dijital dönüşüm farkındalığı yüksek, ancak söylem ve eylem birlikteliğini başarmamız zaman alacak."
Vizyon100 etkinlik platformu ve FANUC ortaklığıyla gerçekleştirilen, toplamda 12 sanal toplantıyla farklı sektörlerden 100 CEO/Genel Müdürün ağırlandığı geçen yılki DijitalCEO etkinliğinin de ana gündem maddesinin de dijitalleşme olduğunu hatırlatan Yiğit, "Kurumların hedefi ve beklentileri net olmalı ve bu hedefe uygun çözümler üzerinde durulması gerek. Bir şirketin her süreci dijital dönüşüme uğramak zorunda değil. Bazı fonksiyonlar buna uygun olmayabilir ya da henüz doğru zaman gelmemiş olabilir. Dolayısıyla öncelikle şirket ihtiyaçlarının, sorunlarının ve verimsiz yerlerin tespit edilmesi ve alınacak aksiyonların bu yönde kurgulanması gerekir" diyor.
"FARKINDALIĞIMIZ YÜKSEK"
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2020 tarihli, 500'ün üzerinde firma ve 3000'in üzerinde en üst seviye yöneticiyle görüşerek ortaya çıkardığı "Reset of Future Works" (Geleceğin Mesleklerinin Yeniden Belirlenmesi) raporuna göre, 2030 yılına kadar şu anki işlerin yüzde 84'ünün dijital, yüzde 83'ününse uzaktan çalışılarak gerçekleşeceğini ve bu işlerin yüzde 50'sinin tam otomasyona geçeceğini hatırlatan Yiğit, "Bu dijitalleşme sonucunda da çalışanların yüzde 28'inin geçici, yüzde 13'ünün kalıcı olarak işlerini kaybedeceği belirtiliyor. Bu oranlara ve farklı birçok rapora baktığımızda 2030 yılına kadar olan sürede dünyanın dijitalleşmede bambaşka bir noktada olacağını çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Henüz tam anlamıyla oturmadığı için bir kültür olarak adlandıramasak da yakın gelecekte (2030) dijitalleşmenin artmasıyla birlikte bu kavramın iş yapış şekli anlamında bir kültür haline geleceğini öngörüyorum" şeklinde konuşuyor.
Bu kültürün temellerini atan güçlü etki alanına sahip liderlerin, karar vericiler ve sistemi oluşturanların, karmaşanın, değişim ve dönüşüm baskısının had safhada olduğu günümüzde, doğru karar almaya, geleceği tahminlemeye ve buna uygun strateji kurmaya çalıştığını ifade eden Yiğit, "Bir nokta da bütün bu belirsizliği besleyen, değişkenliği artıran ancak aynı zamanda buna çözüm de üreten temel kavramın dijitalleşme olduğunu görüyoruz. Günümüz ortamında tek bir odak noktası oluşturan, tek bir doğru tanımlayan ve dolayısıyla tek bir gelecek kurgulayan firmaların yaşama şansı yok denecek kadar az. Dolayısıyla tek bir gelecek kurgulamak yerine, deneyim ve veriyi birleştirerek hareket edecek farkındalığa sahip olmak gerekiyor. Farkında olmadığınız süreci yönetemezsiniz. Ben Türkiye'nin dijitalleşme konusundaki farkındalığı yüksek tuttuğunu gözlemliyorum. Eğer bu farkındalığı tecrübemizle ve reel verilerle birleştirebilirsek yol alabileceğimizi düşünüyorum" diye konuşuyor.
DİJİTAL STRATEJİSİ OLAN BİR ADIM ÖNDE
Her ne kadar dijitalleşmenin öncelikli ve kaçınılmaz olduğu üst yönetim tarafından kabul görse de harekete geçme noktasında her yönetici ve her kurumun aynı oranda kararlı olmadığının altını çizen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Yiğit, şöyle devam ediyor: "Ekibin inanmadığı hiçbir kurgu başarıya ulaşamaz. Dolayısıyla dijitalleşmeyi bir takım sporu olarak niteleyebiliriz. Bu doğrultuda süreçler ve birimler arasındaki koordinasyonu artırmak, alınan aksiyonların mantığını ve faydalarını ekiplere aktarmak, buna gerçekten inanmalarını sağlamak oldukça kritik. Dijitalleşmenin temeli veriye dayalı olduğu için bütün kurumun hatta kurumsal ekosistemin aynı verileri bakması ve aynı verileri yorumlaması en önemli dijital kazanımlardandır.
Özetle hem üst yönetim ve ekipler, şirketin vizyonu ve gideceği yön için fikir ve aksiyon birliği içinde olmalıdır. Dijitalleşmede başarı elde eden olan kurumlar, mevcut durumunu analiz edebilen, yeni rotalar tayin edebilen ve nereye doğru gitmesi gerektiğini bilen, uzun vadede kararlı ve sabırlı adımlarla yürüyen kurumlardan çıkıyor. Bu yüzden dijital stratejisi ve dijital dönüşüm yol haritası oluşturan kurumlar bir adım önde olacak. FANUC; CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük ederken, müşterilerimize satış, servis, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında da yüksek kalitede hizmet sunuyor. FIELD (FANUC Intelligent Edge Link and Drive) uygulaması ve robotları gerçek zamanlı izleme teknolojisi Zero Down Time (ZDT) ile de fabrika otomasyonuna yön veriyor."