Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, gelecek 10 yıl içinde öne çıkacak dijitalleşme trendlerini Paradergi için yazdı;
Son 2 yıldır pandemi ile tüm dünyada ve ülkemizde şirketlerin uzaktan çalışmaya başlaması hem kurumsal hem de bireysel alanda teknolojileri bilgisayar teknolojilerine talebi artırdı. Dünyayla birlikte ülkemiz de hızlı bir dijitalleşme sürecin girdi. Siber güvenlik ve kesintisiz iletişim pandemi döneminde büyük önem taşıdığı için birçok şirket iletişim altyapısını güçlendirmek zorunda kaldı. Bu da bilişim şirketlerinin satışlarında etkili oldu. Teknoloji şirketleri başta olmak üzere bu süreçle en iyi başa çıkabilen şirketler teknolojik alt yapısı güçlü olan ve dijital dönüşümünü tamamlamış şirketler oldu.
Tüm dünyada halkın sağlığı için tehdit oluşturan yeni tip korona virüs salgını (covid-19) sürecinde iletişim biçimlerimizin daha çok değişebileceğini ve teknolojiye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu daha yakından gördük. Bu süreçte, globalde ve ülkemizde birçok uluslararası şirket ve iş dünyasının büyük bir bölümü mümkün olan alanlarda uzaktan çalışma sistemine geçerken, teknoloji uyum sağlamamızı kolaylaştırdı.
Pandemi sonrasında da artık teknolojinin kaçınılmaz olarak hayatımıza dahil olacak. Bu dönem ve ilerisi için de özellikle iletişim açısından teknolojinin getirdiği kolaylıkları hayatın her alanında daha çok göreceğiz. Covid-19 döneminde en fazla empati duygumuzun geliştiğini gördük. Birbirimizi daha çok merak ettik, endişelendik, çevrimiçi görüşmelerle birbirimizin evlerine konuk olduk. Sosyal yaşantımızı dijitale taşıdık. İnsani yönümüz ile iş yerindeki kimliğimiz pandemiyle birlikte hiç olmadığı kadar birbirine yaklaştı. Tüm dünyada çalışan sağlığı öncelik kazanırken, her ülkede dayanışma da çok önemli hale geldi.
Pandemi döneminde büyük bir hızla başlayan ve hayatımızda yoğun olarak hissetmeye başladığımız dijitalleşme, teknolojik gelişmeler, pandemi süreci sonrasında da hızla devam edecek. Siber güvenlik de dijitalleşmeyle birlikte daha çok önem kazanacak. Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalar artacak. Pandeminin de bize öğrettiği gibi insana odaklanma, iş süreçlerinde verimlilik ve sürdürebilirlik öne çıkmaya devam edecek. Pandemi boyunca özellikle tedarikle ilgili sıkıntıların yaşandığı dönemlerde lojistik büyük önem kazandı. Bu doğrultuda operasyonel mükemmellik daha çok gerekecek. Dijital gelecek kapsamında hep birlikte hızlı gelişmelere şahit olmaya devam edeceğiz. Yapay zekâ teknolojisinin getirdiği yeniliklerle hayatımızın daha uzun bir süre değişmeye devam edeceğine inanıyorum.
Dünyada en hızlı gelişmekte olan sektörlerin başında herhalde 'teknoloji sektörü' geliyor. Bu sektör, belki 5-10 yılda olacağı beklenecek bir büyüme hızını pandemi süreci dolayısı ile 2019 yılının son 3 ayı ve 2020 başında yakaladı. Ayrıca önümüzdeki 10 yılda, geçmişteki 100 yılda yaşanan teknolojik değişim kadar büyük bir değişimin tecrübe edilmesi bekleniyor. (*McKinsey & Company).
Geleceğin teknolojilerine baktığımızda, sistemlerin otomasyonu ve sanallaşması (2025 yılında yaklaşık 50 milyar cihazın Neslerin Interneti ile entegre olması bekleniyor. Robotlar, otomasyon, 3D baskı ve tüm bu sistemler her yıl çok büyük bir data havuzu oluşturacak.), 5G teknolojisi ile bağlantının hızlanması (sağlık, üretim, perakende gibifarklı sektörlerde çok büyük ekonomik büyüme potansiyellerini beraberinde getirecek.), Yapay Zekâ, makina öğrenmesi, derin öğrenme, büyük veri ve veri analitiği, yenilenebilir enerji kavramlarının çok daha fazla ön plana çıkacağına inanıyorum.
Dünya Ekonomik Forumu'nun araştırmalarına göre, önümüzdeki 10 yıl içinde dijital teknolojilerin yarattığı ekonomik değerin dünyada 100 trilyon doları aşması bekleniyor.
Önümüzdeki yıllarda AR, VR, Supercomputing, bulut bilişim, yapay zekâ ve 5G'nin daha fazla hayatımıza gireceğini ve yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Kullanıcılar tarafından gelen geri bildirimleri ürünlerimize uyarlayıp kullanıcılara kullanım kolaylığı sağlayan ürünler üretmeyi sürdürüyoruz. Yeryüzünü daha yaşanabilir bir gezegen haline getirmek adına yapay zekâ ve insana odaklı yenilikçi teknolojilerle son yıllarda hepimizi tehdit eden iklim sorununun çözülebileceğine ve doğanın dengesinin toparlanabilmesi için iyileştirici çözümler üretilebileceğine inanıyorum.
