PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Daha çok maske üretimiyle ve kullan-at mutfak ürünleriyle bilinen Ece, pandemide yüzde 350 büyüdü. Kazancını yeni, inovatif alanlara yönelterek katma değer sağlama peşinde olan Ece, atıl halde duran meyve çekirdeklerini mangal kömürüne dönüştürerek, bu alandaki dışa bağımlılığı bitirecek. Ece A.Ş. Kurucu Genel Müdürü Nuri Doğan ile yeni dönem projelerini konuştuk.
Pandemi nasıl geçti ve ne kadarlık bir büyüme gerçekleştirdiniz?
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi ile birlikte ortaya çıkan ve sürekli artan maske ihtiyacına paralel olarak, şirketimiz için süreç yoğun ve verimli geçti. Türkiye'nin en büyük maske üreticilerinden biri olarak bu süreçte şirketimiz yüzde 350 büyüdü. Bu büyümenin kaynağında fırsatları zamanında görüp, değerlendirme özelliğimiz öne çıktı. Şirket olarak çok hızlı pozisyon alma, esnek davranma özelliğimiz var ve bu özellik bize ciddi bir başarı hikayesi olarak geri dönüş sağladı.
Yeni alanlara girdiğinizi duyduk. Bunlardan biri de mangal kömürünü yerlileştirmek. Ne yapacaksınız bu alanda? Plan ve projeleriniz neler? Projeniz sürdürülebilirliğe nasıl katkı sağlayacak?
Biz sürekli gelişim gösteren bir şirketiz. Ar-Ge yapmaya devam ediyoruz. Mangal Kömürü tarafında Ar-Ge bölümünün gerçekleştirdiği projelerde yaptığı deneyler bize ışık tuttu ve girişimci ruhumuz devreye girdi. Türkiye'de çok meyve çekirdeği ve kuruyemiş kabuğu var. Bunları karbonlaştırmak suretiyle mangal kömürü elde edeceğiz. Yüzde 70'i ithal edilen bu üründe, ormanlara zarar vermeden geri dönüşüm yoluyla, sektöre yeni bir vizyon katacağız. Zaten lideri olduğumuz sektörde ithalatın önünü kesip, ciddi miktarlarda ihracat yapar bir pozisyona geçeceğiz. Bu yönüyle ülke ekonomisine de katkı sağlayacağız. İlk aşamada 10 milyon dolar gibi bir ciro hedefliyoruz. Sonrası, hızlıca ilerleyeceğini düşündüğümüz bir iş olarak görünüyor.
Yeni yatırımlar yaparken öncelikli sıraya neyi alıyorsunuz? Sizin için önemli olan nedir? Daha çok kazanmak mı yoksa başka şeyler mi?
Önceliğimiz, daha çok insana daha iyi yaşayacağı bir hayat ortamı oluşturmak. Tabi bu rekabet ortamında ne kadar olabilirse, o kadar şartları zorlamak. Şu anda 300'e yakın çalışanımız var ve 2025 yılında bunun 1000 kişi olmasını arzu ediyoruz. Amacımız çok para kazanmak değil, mutlu çalışanların yer aldığı bir şirket olmamız. Zaten şirket ortamı mutlu olunca başarı, sebep-sonuç ilişkisi olarak kendiliğinden geliyor. Bizim için ana hedef para olmamalı, hiçbir zaman da olmadı.
Çocukluktan beri bir hayvan sever olduğunuzu biliyoruz. Biraz hayvan sever tarafınızdan bahseder misiniz? Hayvanlar için bir yatırım planınız, projeniz yok mu?
Evet iyi bir hayvan severim. Altı tane köpeğim, bir de kedim var. Onlarla vakit geçirmek onların vefasını ve sevgisini hissetmek beni çok mutlu ediyor. Şimdi onlar için bir iş kurma hayalim var. Kedi ve köpek maması üretmeyi planlıyoruz. Bu projenin asıl büyük amacı, bu işten kazandığımız paranın bir bölümü ile sahipsiz hayvanlara sahip çıkmak ve bu bağlamda sosyal sorumluluk projeleri üretmek. Niyet hayır, akıbet hayır… Gönlümüzden geçen bu.
İş insanları işin tabiatı gereği her zaman daha fazlasını kazanmaya odaklanmış görünüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bir iş insanı olarak hedefimiz daha fazla kazanmak değil, daha iyiyi başarmak. Belli bir miktardan sonra para göreceli bir hal alıyor ve haz vermiyor. Başarmak, daha fazla insana dokunmak, daha iyisini yapmak daha önemli hale geliyor. Hedefim, daha fazla kazanmak değil daha mutlu bir yaşam sürmek ve anı yaşamak…
İş hayatınızın nasıl başladığını, alanında lider bir firma olmayı nasıl başardığınızı anlatır mısınız biraz?
İş hayatına başlangıcım 22 yaşında bir yöneticimin yönlendirmesi sonucunda oldu. Ama şuna da inanıyorum, bu Allah vergisi bir yetenek ve doğuştan geliyor. Herkes iş insanı olamaz ve zaten olmamalı da. Sonuçta herkesin bir misyonu var ve şirketler çalışanları olmadan bir hiç. Onlara ihtiyacımız var ve hep birlikte olunca şirket büyük bir aile oluyor.
Bu aşamada genç girişimcilere tavsiyeleriniz neler olur?
Israrcı ve planlı çalışmak, tembellik yapmamak, genç girişimcilere en büyük tavsiyemdir. Sürekli gelişim ve günübirlik hesaplardan uzak durmanın yanında, etraflarında tavsiye isteyebilecekleri ve istişare ederek, kendilerine yön verecek, aynı heyecanı yaşayan bir kadro oluşturmalarını tavsiye ederim. İnandıklarından asla vazgeçmemeleri tavsiyesinde bulunabilirim. Ve bence en önemlisi vefalı olmaktan asla vazgeçmesinler.
İhracat hedefniz nedir?
Evet ihracat yapıyoruz. İngiltere, Almanya gibi Avrupa ülkelerinde varız. Ama önceliğimiz iç piyasadaki talebi karşılamak. Önümüzdeki yıllarda kapasite artırımı yaparak daha da büyüme yapacağız ve bu bağlamda bir dünya markası olacağız.