Zeytinyağı işi tamam, sıra balda
AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR / Zeytinyağı denilince şüphesiz akla gelen ilk ülke Türkiye... Neredeyse her yörenin ayrı lezzeti ve kendine has tadı var. Coğrafi işarete sahip olan bu yağlar ihracatta da önemli bir paya sahip. Başarılı girişimci Ece Er Aydın'ın da hikâyesi zeytinyağına olan tutkusuyla başlıyor. Amerika Birleşik Devletleri'ne eğitim için gitmiş, oradaki marketlerde kaliteli zeytinyağı bulamayınca kolları sıvamış. 2018 yılında Mana Krea Gıda Turizm Sanayi ve Dış Ticaret şirketi çatısı altında Olizzi markasını kurmuş. Türkiye'de ise şirketin faaliyetlerine 2020 yılında başlamış. İlk ihracatını yapmak için arabasını, o zamanki değeri olan 6 bin 500 dolara satmış. Şimdilerde ABD başta olmak üzere Güney Kore, Japonya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracat yapıyor. Zeytinler Akhisar, Çanakkale ve Aydın gibi bölgelerden temin ediliyor. Aydın aynı zamanda zeytinyağının tadımı konusunda da çeşitli eğitimler alarak kendini geliştirmiş. İtalya'da ONAOO isimli dünyanın en eski zeytinyağı okulunda iki yıllık bir eğitim almış. "Ben zeytinyağına olan tutkum ve pazarlamacı kimliğime olan inancımla bu işe girişmeye karar verdim" diyor. Biz de kendisiyle bir araya gelerek, markanın kuruluş sürecini ve hedeflerini konuştuk…
Markayı nasıl kurdunuz?
Olizzi'yi MBA eğitimi için gittiğim Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşarken 2018 yılının sonunda kurdum. Türkiye'deki şirketimi ise 2020 yılında faaliyete geçirdim. Her iki ülkedeki satışlarımıza 2020 yılında başladık. ABD'ye gitmeden önce İstanbul'da Coca-Cola İçecek Pazarlama Departmanı'nda Ürün Müdürü olarak çalışıyordum. Döndüğümde biriktirdiğim bir sermayem yoktu. ABD'den gelirken arabamı satmıştım (6 bin 500 dolar) ve o parayla ilk ihracatımı yaptım. Onun dışında da hem borçlanarak hem de aile desteği ile şirketin ilk yıllarını geçirdim.
Zeytinyağı işine başlama fikri nereden geldi?
Zeytinyağının mutfağımızdaki ve kültürümüzdeki yerini bilen bir Akdenizli ve bir pazarlamacı olarak, yurtdışındaki pazar potansiyelimizi gözlemledim ve dünyaya nitelikli Türk zeytinyağını genç bir stil ve yenilikçi yollarla tanıtmaya karar verdim. Olizzi hikâyesinin çıkışı tamamen mühendis bir pazarlamacı olarak, ABD'de market market gezerek bu işe girmeye cesaret etmeme dayanıyor. Türkiye zeytinyağı üretim hacmi olarak dünyada önde gelen ülkelerden biri. Kimi zaman ikinci, kimi zaman üçüncü veya dördüncü büyük rekolte sahibiyiz. Ancak ne yazık ki bu başarıyı bilinirlik konusunda elde edememişiz. Yıllar içinde markalaşmaya ve pazarlamaya öncelik verilmediği ve bu kavramlar değerli bulunmadığı için, üreticimiz ekseriyetle malını toptan olarak diğer ülkelere satmış.
Amerika'da hiç Türk zeytinyağı markası yok muydu?
2017 yılında ABD'de süpermarketleri gezerken ne yazık ki hiç Türk markalı zeytinyağına rastlayamıyordum. İspanyol, İtalyan, Yunan ve hatta Tunus, Fas zeytinyağları raflarda yerlerini almışken, herhangi bir Türk markasına rastlamak çok mümkün değildi. Ancak biliyordum ki o yağların içinde Türk zeytinyağı da vardı. Sadece bu işin kaymağını biz değil, bizden alıp "Product of X" diye satan ülkeler yiyordu. Milli servetimiz olan mucize zeytinyağımız Türkiye markasına hizmet edemeden dünyanın çeşitli yerlerine gidiyordu. Neticede konuştuğum hiç kimse Türkiye'yi zeytinyağı ile eşleştirmiyordu. Bu da aslında pazara girmek için büyük bir bariyerdi. Ben zeytinyağına olan tutkum ve pazarlamacı kimliğime olan inancımla bu işe girişmeye karar verdim. Türkiye'de iç piyasada görmeye başladığım nitelikli zeytinyağı markalarının da yakın zamanda buralara geleceğini öngördüm. Raflarda Türk markası ile zeytinyağımızı görmeyi ve ilerde bunu farklı ürünlerle yaygınlaştırmayı hayal ettim. Bu hayalimin peşinden giderek Olizzi'yi kurdum.
Kendinize ait bir zeytin bahçeniz var mı?
Sanılanın aksine benim hikâyemin çıkışı dededen kalan bir zeytin bahçesi değil. Hatta zeytin bahçem yok diyordum ama aslında baba tarafıma ait Toroslar'daki orman köyümüzde zeytin ağaçlarımızın olduğunu ben de çok sonra öğrendim. Hatta babamın dedesinin bundan 100 yıl önce tüm köyün zeytinlerini sıktığını da Olizzi'yi kurduktan sonra öğrendim. Kendime ait bahçem olması gibi bir önceliğim yok. Çünkü benim önceliğim en iyi zeytinyağına ulaşmak. Yalnızca kendi bahçemin zeytinlerini sıksaydım her sene bu kadar iyi zeytinyağım olmayabilirdi. Oysa ben tanıdığım bahçelerden her sene doğru sıkım yöntemleriyle sıkılmış zeytinyağlarını alıyorum. Zeytinyağında kimyasal analiz ve duyusal analiz iki önemli konu. Duyusal kısımda mükemmeli yakalayabilmek için kendimi geliştirdim. Ben tadımcı ve pazarlamacıyım. Üretim ve dolum için de en iyilerle çalışıyorum. Daha fazla kar etmek için A'dan Z'ye zeytine dair her işe girsem başarılı ve mutlu olacağımı zannetmiyorum.
Ürünleri nereden temin ediyorsunuz?
Hasat zamanı çok yoğun bir takvimim oluyor, birçok bölgeden alım yapabiliyoruz. Genellikle Akhisar, Çanakkale ve Aydın gibi bölgelerden alımlarımız oluyor.
Dolum tesisi olarak Türkiye'nin en iyi zeytinyağı fabrikalarından olan Alhatoğlu Zeytinyağları ile çalışıyoruz. Üretime dair dünya çapında geçerliliği olan tüm donanıma sahip, işinin uzmanı bir ekip ile hem Türkiye pazarında hem de globalde başarılı bir firma. Zeytinyağımız üretildikten sonra dolum ve depolama işlerimiz tamamen Alhatoğlu'nun Akhisar'daki fabrikasında gerçekleşiyor. Biz de en sevdiğimiz iş olan zeytinyağı tadımı, ihracat ve pazarlama işlerine odaklanıyoruz.
Ürünlerinizin ortalama fiyatları ne düzeyde?
Türkiye'de 2024 hasadı 500 ml Olizzi Premium ürünümüz 759 lirayken, BAE'de 30 dolar, ABD'de 33 dolar seviyesinde. Japonya ve Güney Kore'de ise fiyatlar ABD'nin de üzerinde. Hasat yılına, işçiliğe, dünyadaki zeytinyağı fiyatlarına, ambalaj ölçüsüne ve pazara göre raf fiyatları değişiyor. Birçok farklı ürünümüz mevcut. Zeytinyağlarımızın tamamı soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağlarıdır. Dünyanın en prestijli zeytinyağı yarışmalarından madalyalar kazanmamızın yanı sıra, ürünlerimizin duyusal analizlerini de yapıyor ve paylaşıyoruz.
Yıllık satış miktarınız ne kadar?
2020 yılının haziran ayında Türkiye satışlarına, Kasım ayında da ABD satışlarına başlamıştık. 2021 yılında Japonya, 2024 yılında Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri ihracat pazarlarımız arasına eklendi. Halen en büyük pazarımız Amerika Birleşik Devletleri. Toplamda tüm pazarlarımızda yıllık 18 ton seviyesindeyiz. Yeni yaptığımız anlaşmalarla 2025'te bu miktarın çok daha üzerine çıkacağız. Aslına bakarsanız dökme yapılan bir konteyner ihracattan bile daha az yıllık tonaj satışımız var. Burada bakmamız gereken adet ve ölçü oluyor. Olizzi ürünleri 10 ml'den 500 ml'ye kadar ambalajlarda ihraç oluyor. İhracatta büyük ölçülü 2 litre ve 5 litre ürünlerimiz dahi olmadı şimdiye kadar, onlar sadece Türkiye'de satılıyor. Örneğin, 2022'den bu yana yarım milyon adetten fazla tek kullanımlık zeytinyağı satışımız olmuş. Üç yıldan kısa bir sürede de 100 bin adedin üzerinde şişe ürün satmışız. Bu demek oluyor ki on binlerce kişiyi Olizzi ile tanıştırmışız.
İhracat süreçlerinizden bahsedebilir misiniz?
2025 yılında Türkiye hedeflerimizi yükseltmedik, mevcut müşterilerimize ürün sunmaya devam edeceğiz ve online kanalda da önceki seneye benzer bir hacimde kalacağız. Büyümeyi yurtdışı pazarlarda hedeflediğimiz için Türkiye satışlarımızda hacimsel bir büyüme yapmak istemiyoruz. 2025 yılında ciromuzun yüzde 50'den fazlasını ihracatın oluşturacağını öngördüğümüz için stoğumuzu da buraya kaydırmaya karar verdik. ABD'deki 2024 büyümemiz bir önceki yıla göre yüzde 40 oldu. 2025 yılında da karlılığımızı artırarak ABD'de yüzde 30'luk bir büyüme hedefliyoruz. Hem Türkiye'de hem de ABD'de Olizziseverler bizi tercih etmeye devam ediyor. Ciro artışımıza yeni ülke ihracatlarının etkisi oldu. Başarılı olan ürünlerimizin ABD'de tekrar siparişleri geldi. Ürünlerimiz Türkiye'nin yanı sıra ABD, Güney Kore, Japonya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde talep görüyor. 2025 bizim için çok daha heyecanlı bir yıl olacak. Yeni yatırımlarımız ile hem ABD'de hem de Birleşik Arap Emirlikleri'nde yenilikçi ürünlerimizle pazardaki yerimizi güçlendireceğiz.
Sizin gibi zeytinyağı işine girmek isteyen girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Zeytinyağının duyusal analizi ile ilgili kendilerini mutlaka eğitmelerini tavsiye ederim. Ya da uzmanlarla çalışmalılar. Çünkü zeytinyağı doğru tekniklerle üretilmediğinde veya doğru koşullarda muhafaza edilmediğinde kolayca bozulan bir ürün. Ürünün sizden istediği koşulları öğrenmenin ve bu işi doğru yapmanın kilit noktası tadımı anlamak. Onun dışında üretimden doluma, pazarlamadan ihracata her şeyi tek bir kişi veya küçük bir ekibin yapmasının çok etkili sonuçlar doğurmadığını gözlemliyorum. Bu nedenle işin ne tarafına yoğunlaşmak istediklerini seçmeliler.
Dünya çapında zeytinyağı tadımcısı
Olizzi Zeytinyağları'nın Kurucusu Ece Er Aydın, markasını kurmasıyla beraber zeytinyağı tadım derslerine katılmış. İtalya'da ONAOO isimli dünyanın en eski zeytinyağı okulunda iki yıl süren duyusal zeytinyağı eğitimini tamamlayarak bu işte daha fazla büyümek için kendisini geliştirmiş. Böylece dünya çapında geçerliliği olan ONAOO International Registry'de kayıtlı zeytinyağı tadımcısı olmuş. Bunun yanı sıra şimdilerde İtalya'da duyusal bal tadımı eğitimlerine de başlamış. Zeytinyağı gibi balın da Türkiye'nin önemli gıda ürünlerinden biri olduğunu söylüyor.
ODTÜ mezunu bir girişimci
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nde 2012 yılında mezun olan Ece Er Aydın, okulu bitirdikten sonra İstanbul'a taşınmış. Çok kısa bir süre Arçelik ve ardından Coca-Cola İçecek'te pazarlama bölümünde beş yıl farklı görevlerde bulunmuş. Yeme-içme merakından dolayı arkadaşlarıyla beraber 'Sonradan Gurmenler' ismiyle şehir içi etkinlikler düzenleyerek gazetelerde ve bloglarda köşe yazıları yazmış. Daha sonrada bu yazıları 'Yerim Seni İstanbul' isimli kitabında toplamış. 2017 yılında yüksek lisansını yapmak üzere ABD'nin Los Angeles şehrine taşınmış. Malibu'da Pepperdine Üniversitesi'nde MBA yüksek lisansını bitirmiş. Olizzi markasını da ABD'de yaşarken kurmuş.