PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER MagicPay, küresel ölçekte ödeme çözümleri sunan, farklı sektörlerdeki işletmelerin hızlı ve güvenli bir şekilde ödeme almasını sağlayan yenilikçi bir fintech platformu. Platform, 190'dan fazla ülkeden ödeme almayı mümkün kılan altyapısıyla, işletmelerin finansal süreçlerini optimize ederek onları daha geniş bir pazarla buluşturmayı hedefliyor. Ücretsiz sunduğu finansal çözümlerle özellikle startup ve KOBİ'leri radarına alan şirketin CEO'su Latif Vardar ile hedeflerini konuştuk.
İsminizin ardındaki anlam nedir?
İsmin kaynağı, MagicPay'in teknolojik altyapısının felsefesine dayanıyor. Son 40 yıldır Türkiye'de birçok kez geliştirilen ve farklı platformlarda kullanılan finansal teknolojileri, tamamen yenilikçi bir yaklaşımla ele aldık ve modern dünyaya uygun hale getirdik. Ancak bu sadece teknolojiyi yeniden yazmakla sınırlı kalmadı; biz bu süreçte Software as a Service (SaaS) modelini benimsedik ve tüm bu çözümleri kullanıcı dostu, esnek ve ölçeklenebilir bir yapı içinde bir araya getirdik.
Tıpkı bir sihirbazın şapkasından sürprizlerle dolu gösteriler yapması gibi, biz de bu birikimimizi görünmez kıldık ve kullanıcıların ihtiyacı olduğunda hızlı, etkili ve sorunsuz bir şekilde çıkarabilecekleri şekilde sistemimize entegre ettik. "Magic" adı, bu görünmeyen ancak güçlü teknolojiyi ifade ediyor: Siz yalnızca sonuçlara odaklanın, gerisini bizim sihrimiz halletsin.
Fintech sektöründe ne bakımdan fark yaratmayı hedefliyorsunuz?
Fintech sektörü, büyük fırsatlar sunduğu kadar aynı oranda zorluklarla da dolu bir ekosistemdir. Özellikle yeni kurulan girişimlerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, yüksek teknoloji maliyetleri ve bunların sürdürülebilirliğe etkisidir. Günümüzde fintech girişimlerinin %85'inin başarısız olmasının altında yatan ana nedenlerden biri de bu maliyet bariyerleridir. İşte biz tam da bu noktada devreye giriyoruz ve sektörde bir değişim yaratmayı hedefliyoruz.
MagicPay olarak, teknolojimizi yeni kurulan fintech girişimlerine ücretsiz sunuyoruz. SaaS tabanlı altyapımız sayesinde, girişimler milyonlarca dolarlık teknoloji yatırımları yapmadan, global ölçeklenebilir ödeme sistemlerine hızlıca erişebiliyor. Böylece girişimler, başlangıçta karşılarına çıkan en büyük maliyet yükünden kurtulmuş oluyor ve bu kaynaklarını daha stratejik alanlara, örneğin müşteri kazanımı, ürün geliştirme ve pazarlama gibi kritik işlere yönlendirebiliyorlar.
Ancak bizim fark yaratma hedefimiz sadece ücretsiz teknoloji sunmakla sınırlı değil. Daha büyük bir etki yaratmayı ve sektörün dinamiklerini değiştirmeyi amaçlıyoruz. Şöyle ki:
• Başarısızlık oranını düşürmek: Fintech girişimlerinin sürdürülebilirliklerini artırarak, başarısızlık oranlarını aşağıya çekmek istiyoruz. Onlara güvenilir bir altyapı sağlarken, risklerini de azaltıyoruz.
• Erişilebilirliği artırmak: Geleneksel olarak yüksek teknoloji maliyetleri nedeniyle küçük ve orta ölçekli işletmeler fintech sektöründe yeterince yer bulamıyordu. MagicPay sayesinde, büyük ya da küçük her ölçekte girişimin eşit şartlarda rekabet edebildiği bir ortam yaratıyoruz.
• Ekosisteme katkı: Sektöre sunduğumuz bu yaklaşım, yalnızca bireysel girişimlerin değil, genel olarak fintech ekosisteminin daha sağlıklı büyümesini sağlayacak. Başarılı girişimlerin artması, daha fazla inovasyonun ortaya çıkmasını teşvik edecek ve sektördeki oyuncular arasındaki iş birliğini artıracaktır.
MagicPay olarak, sunduğumuz bu çözümlerle, fintech sektöründe bir etki (impact) yaratmayı ve kapsayıcı bir büyüme ortamı sağlamayı amaçlıyoruz. Girişimlerin yalnızca bir kısmının değil, sektöre giren her oyuncunun eşit şansa sahip olduğu ve yeniliklerin hızla yayılabildiği bir dünya hayal ediyoruz. Gelecekte bu hareketin sektörde daha dayanıklı, inovatif ve sürdürülebilir iş modelleri yaratacağına inanıyoruz.
Ne zaman kuruldunuz ve hedef kitleniz hangi ölçekten işletmeler?
MagicPay olarak Eylül 2023'te yolculuğumuza başladık. Kuruluşumuzdan bu yana, sadece belirli bir segmenti değil, farklı büyüklüklerdeki işletmelere hitap ederek geniş bir kitleye çözüm sunmayı benimsedik. Hedef kitlemizin merkezinde tüm B2B işletmeler yer alıyor, ancak bu tanımı yalnızca büyük şirketlerle sınırlamıyoruz.
Bizim için teknoloji ve finansal çözümler, sadece büyük oyuncuların değil, herkesin erişebileceği araçlar olmalıdır. Bu nedenle, bakkal Ahmet Amca'dan, köşedeki yeni açılan butik kahveciye kadar tüm küçük ve orta ölçekli işletmelere ulaşmayı hedefliyoruz. Onların finansal operasyonlarını kolaylaştırarak, rekabet gücü kazanmalarını ve büyümelerini destekliyoruz. Bir bakkalın dijital ödeme alabilmesini veya bir butik kahvecinin online satışlarını global ödeme ağımıza entegre edebilmesini mümkün kılıyoruz.
Aynı zamanda, odak noktamızda yeni kurulan tüm startuplar ve fintech girişimleri de yer alıyor. Yenilikçi iş modellerine sahip bu girişimlerin, teknolojik ve finansal zorluklarla karşılaşmadan büyüyebilmeleri için MagicPay'in sağladığı altyapıyı ücretsiz sunuyoruz. Böylece hem küçük işletmelerin hem de yeni girişimlerin büyük oyuncularla aynı seviyede rekabet edebilmesine olanak tanıyoruz.
Bu geniş kapsamlı yaklaşımımızla, teknolojiye dayalı eşit fırsat yaratmayı ve her ölçekte işletmenin finansal çözümlere hızlıca erişmesini sağlamayı amaçlıyoruz. MagicPay, yalnızca büyük işletmelere hizmet veren bir platform değil; aynı zamanda küçük işletmelerin ve yenilikçi girişimlerin sürdürülebilir büyümelerini destekleyen bir yol arkadaşıdır.
Startuplara ücretsiz sunduğunuz hizmetler bir tür vc yatırımı gibi midir? neden ücretsiz sunuyorsunuz?
Evet, sunduğumuz bazı hizmet modelleri, geleneksel bir VC (Venture Capital) yatırımına benzer yapılar içeriyor. Ancak biz sadece maddi destek sağlayan klasik bir yatırımcıdan daha fazlasını sunuyoruz. MagicPay olarak, startuplarla stratejik iş ortaklıkları kuruyor ve onların uzun vadeli başarısı için aktif bir şekilde yanlarında yer alıyoruz.
Bir startup, iyi bir iş fikri veya yenilikçi bir projeyle kapımızı çaldığında, yalnızca onlara teknolojimizi ücretsiz sağlamakla kalmıyoruz. Geliştirme süreçlerinde aktif olarak rol alıyor, fikri hayata geçirecek ürünleri ve teknolojik altyapıyı birlikte inşa ediyoruz. Bu süreçte startup ekosistemine doğrudan katkı sağlamak ve iş modellerini güçlendirmek temel amacımız oluyor.
Bununla birlikte, sunduğumuz modellerden biri de belirli projelerde hisse karşılığı ortaklık. Başarı potansiyeli yüksek projelere, sadece teknik değil aynı zamanda stratejik destek de sunuyoruz. Board'a (yönetim kuruluna) dahil olarak, karar alma süreçlerinde girişimin yanında yer alıyoruz ve yatırım turlarında onların başarıya ulaşması için birlikte koşuyoruz. Özellikle büyüme ve yatırım süreçlerinde rehberlik yaparak, girişimin doğru adımları atmasına katkı sağlıyoruz.
Peki neden ücretsiz sunuyoruz? Çünkü biz sadece bir ödeme altyapısı sağlayıcısı değiliz; daha büyük bir ekosistem yaratmayı hedefleyen bir platformuz. Yeni kurulan girişimlerin en büyük maliyetlerinden biri teknolojidir ve bu maliyet çoğu zaman onların başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur. Biz bu yükü üzerlerinden alarak, odaklarını işlerini büyütmeye ve inovasyon yaratmaya çevirmelerini sağlıyoruz. MagicPay ile bir startup, henüz erken aşamadayken bile global pazara açılabilir, hızlıca büyüyebilir ve yatırımcıların ilgisini çekebilir.
Bu yaklaşımımızla, girişimcilik dünyasında daha düşük risk ve daha yüksek başarı oranları yaratmayı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz. MagicPay'in sunduğu bu benzersiz model, yalnızca yatırım değil; aynı zamanda startuplar için bir rehberlik ve destek mekanizmasıdır.
2025 hedefiniz nedir?
2025 yılında, MagicPay olarak küresel büyümemizi hızlandırmayı ve finansal hizmetlerde daha geniş bir alanı kapsayan güçlü bir oyuncu haline gelmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, İspanya, İngiltere, Portekiz, Azerbaycan, Dubai ve Singapur gibi stratejik pazarlarda faaliyet göstermeyi planlıyoruz. Bu ülkeler, fintech ve dijital ödeme ekosisteminin hızla büyüdüğü, inovasyona açık ve iş hacmini artırma potansiyelimizin yüksek olduğu bölgeler arasında yer alıyor.
Bu genişleme planıyla birlikte, PSP (Payment Service Provider) lisansımızı alarak sadece bir ödeme altyapısı sağlayıcısı olmanın ötesine geçmeyi ve "acquiring" hizmetleri sunan dijital bir banka yapısına dönüşmeyi amaçlıyoruz. Bu dönüşüm, müşterilerimize daha kapsamlı ve entegre finansal hizmetler sunmamıza imkan tanıyacak. Örneğin, sadece ödeme almakla kalmayacak, aynı zamanda iş ortaklarımızın finansal süreçlerini yönetebilecekleri bir altyapıyı da sağlayacağız.
Dijital banka olma vizyonumuz, işletmelerin finansal operasyonlarını daha verimli ve esnek bir şekilde yönetmelerine olanak tanırken, aynı zamanda global pazarlarda müşterilerimize yerel çözümler sunmamıza da imkan verecek. Bu hedef doğrultusunda, fintech sektöründeki inovasyonların öncüsü olmayı ve MagicPay'in adını global arenada daha güçlü bir şekilde duyurmayı planlıyoruz.
2025 yılı, MagicPay için sadece coğrafi olarak genişleme değil, aynı zamanda finansal hizmetlerde dikey bir büyüme ve teknolojiyle desteklenen sürdürülebilir bir iş modeline geçiş yılı olacak. Bu hedeflerle hem mevcut iş ortaklarımızla ilişkilerimizi derinleştirecek hem de global fintech dünyasında daha etkin bir rol oynayacağız.
Ödeme dünyasında sizce ne eksik, siz neyi doldurmak istiyorsunuz?
Ödeme dünyasında en büyük eksikliklerden biri, teknolojinin hala eski kalıplar ve kapalı sistemler üzerinde çalışmasıdır. Birçok finansal teknoloji çözümü, inovasyona kapalı yapısıyla ilerlerken, bilgi ve veriler belirli kurumların kontrolünde gizli tutuluyor. Bu durum, hem küçük işletmelerin hem de yeni girişimlerin eşit şartlarda rekabet edebilmesini zorlaştırıyor ve sektördeki büyümeyi kısıtlıyor.
Biz MagicPay olarak bu durumu değiştirmek istiyoruz. Amacımız, ödeme dünyasındaki eski ve kapalı sistemlerin yerini, açık ve erişilebilir teknolojilere bırakmasını sağlamak. Bu kapsamda, her türlü teknolojiyi, süreci ve bilgiyi açığa çıkartarak, işletmelerin finansal operasyonlarında tam bir şeffaflık ve esneklik sunmayı hedefliyoruz. Ödeme süreçlerini daha verimli hale getirirken, inovasyona açık yapımızla girişimcilere ve fintech şirketlerine fırsatlar yaratıyoruz. Herkesin aynı teknolojilere erişebildiği, daha rekabetçi ve kapsayıcı bir ödeme ekosistemi yaratmak en büyük hedefimiz.
Bununla birlikte, sektördeki tekelleri kırmak ve inovasyonu tabana yaymak için daha büyük bir misyonumuz var: "Fintech Mühendisi" kavramını Türkiye'de hayata geçirmek. Türkiye'de bu alanda yetişmiş mühendis sayısının az olduğunu ve bu alandaki gelişmelerin sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu nedenle, yeni nesil mühendisleri fintech ekosistemine kazandırmak, onları bu kavram çerçevesinde yetiştirerek sektöre yön verebilecek yetkinliklere sahip olmalarını sağlamak istiyoruz.
Bu hedef doğrultusunda, sadece bir ödeme platformu olmakla yetinmiyor, aynı zamanda Türkiye'de fintech sektörünün gelişimi için teknolojik bir dönüşüm hareketine öncülük ediyoruz. Yeni mühendislerin yetişmesi ve yenilikçi çözümler geliştirilmesiyle, Türkiye'nin ödeme dünyasında küresel oyunculara rakip olabilecek bir seviyeye gelmesini amaçlıyoruz. Bu yaklaşımla, kapalı yapılar yerine özgür, şeffaf ve işbirliğine dayalı bir ekosistemin temel taşlarını döşemeyi planlıyoruz.
Biraz da kendi özgeçmişinizden bahseder misiniz?
Ben bir bilgisayar mühendisiyim ve 20 yılı aşkın bir süredir teknoloji ve fintech sektörlerinde aktif olarak çalışıyorum. Kariyerime, Türkiye'nin ilk ve en büyük kredi karşılaştırma platformlarından biri olan hangikredi.com'da uzun yıllar çalışarak başladım. Burada edindiğim deneyim, finansal teknolojilere olan ilgimi derinleştirdi ve yenilikçi projelere adım atmamı sağladı.
Finans ve teknoloji kesişiminde önemli bir dönüm noktası, Türkiye'deki ilk gerçek robotlarla bankacılık işlemlerini hayata geçirdiğimiz proje oldu. Bu projede, bankacılık süreçlerinin dijitalleşmesi ve otomasyonu konularında öncü bir rol üstlendim. O dönemde, bankaların işlem süreçlerini hızlandıran ve insan müdahalesini en aza indiren robotik çözümler geliştirdik ve bu çözümler, sektör için yenilikçi bir standart oluşturdu.
2017'den bu yana, kredi skorlama, veri analitiği ve yapay zeka teknolojileri üzerine yoğunlaşıyorum. Bu alanda, işletmelerin finansal kararlarını daha doğru ve hızlı almasını sağlayan akıllı sistemler geliştirdim. Ayrıca, global çapta faaliyet gösteren bir yapay zeka tabanlı marketplace platformu kurarak, farklı sektörlerdeki şirketlere yapay zeka çözümleri sunuyorum.
Teknolojiyi sadece fintech alanıyla sınırlamayıp, sağlık sektöründe yapay zeka odaklı girişimler de geliştirdim. Özellikle tanı, genetik analiz ve kişiselleştirilmiş tedavi süreçlerinde yapay zeka kullanımını destekleyen projelere liderlik ettim. Sağlık sektöründe yapay zeka uygulamalarının, hastalıkların erken teşhisinde ve tedavi süreçlerinin iyileştirilmesinde nasıl devrim yarattığına tanıklık ederken, bu alandaki projelerle topluma fayda sağlamayı da hedefliyorum.
"Her zaman yeni bir şey öğren" benim en önemli yaşam felsefemdir. Bu mottoyla, yalnızca mevcut bilgilerimi geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hızla değişen teknoloji dünyasında sürekli yeni trendleri takip ediyorum. Kendi gelişimime her zaman önem veriyorum ve bu süreçte sadece kariyerime değil, hayatın her alanına değer katmaya çalışıyorum.
Bu yaklaşım, beni yeni projelere açık, yaratıcı çözümler üreten ve farklı sektörlere uyum sağlayan bir mühendis olarak tanımlıyor. Gelişimi ve inovasyonu her zaman merkezde tutarak daha büyük hedeflere doğru ilerlemeye devam ediyorum.