3 harflilere karşı rekabet gücünü artıracak

GİRİŞ TARİHİ: 21.12.2024 GİRİŞ TARİHİ: 11:43 SON GÜNCELLEME: 21.12.2024 11:47
Türkiye genelinde yiyecek-içecek sektörüne hizmet eden yaklaşık 200 bin adet işletme bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre bu işletmelerin kepenk indirme oranı yüzde 38 ve bu oran 3 ila 6 ay arasında değişim gösteriyor. Türk mühendisler tarafından geliştirilen NarPOS yazılımı işte tam da bu noktada devreye girerek kepenk indirme oranlarını düşürmeyi, hatta işletmelerin maliyetlerini azaltarak uzun vadede yeme içme sektöründeki enflasyonu aşağı çekmeyi hedefliyor. Temel hedefi, bakkalların da üç harfli zincir marketlerle rekabet edecek avantaja sahip olması.

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER 3 yıl içinde başta restoran ve bakkallar olmak üzere küçük esnafın "devlerle" rekabet edebileceği bir sistemin ilk adımını attıklarını ifade eden NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO'su İlyas Akça, "Artık mahalledeki bir bakkal da örneğin yumurtayı üç harfli marketlerin sattığı fiyata satabilecek ve rekabet avantajı elde edecek. Küçük esnafın gücünü bir araya getirerek toptan alımda dev zincirlerle rekabet edecek konuma yükselmeleri öncelikli hedefimiz. 2025 yılında operasyon başlayacak ve bu rekabet avantajı Türkiye'de enflasyonun düşüşüne de yardım edecek" diyor. Üç harfli zincir marketlerin tüm Türkiye'de toplam 40 bin şubesi olduğunu, bakkal, büfe ve restoranların ise sayı olarak ülke genelinde 150 bini bulduğunu söyleyen Akça, "Bu çok büyük bir güç. Birlikten kuvvet doğar dedik ve yola çıktık. Ayrıca tüm bu işletmelerin neyi ne kadar satıp ne kadar satamadığı verisini de devlet kurumlarıyla paylaşabilir durumda olacağız. Şu an ilgili kurumlarla görüşmelerimiz sürüyor. Hani meşhur esnaf kan ağlıyor sözü vardır ya, işte yaptığımız veri analiziyle esnafın kan ağlayıp ağlamadığını ya da hangi kategoride nerede kan ağladığını görebileceğiz. Esnafın hangi noktada kan ağladığını da görebileceğiz diyebilirim" diye konuştu. NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO'su İlyas Akça ile küçük esnafın rekabet gücünü nasıl artıracağını ve hedeflerini konuştuk.

Tam olarak ne yapıyorsunuz?

Yiyecek-içecek sektöründe operasyonel süreçlerin hızını ve verimliliğini artırmak amacıyla otomasyon ve robotik sistemlere dayanan çözümler giderek yaygınlaşıyor. QR menü ve mobil uygulamalar gibi yenilikçi sipariş ve ödeme sistemleri, müşteri yolculuğunu çok daha kolay hale getiriyor. Ayrıca, yalnızca online siparişle hizmet veren merkezsiz bulut mutfaklar, otomasyon sürecinin sağladığı hız ve kolaylığı bir adım daha ileri taşıyor. Yoğun ve karmaşık operasyonel süreçlere sahip yiyecek-içecek sektörü, restoran yönetim sistemleri (POS) sayesinde kazandığı verimliliği, gelişen teknolojilerle daha da artırmaya ve otomasyon çağında hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor. İşletmeler, sipariş, müşteri ilişkileri ve stok yönetimi gibi çeşitli operasyonları yönetmek için pek çok farklı uygulamadan faydalanıyor. Verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ve müşteri deneyimini iyileştirmek adına inovasyona dayanan sektörde, yeni bir dönüm noktası olarak tüm operasyonları tek elden yönetme imkanı sunan kapsamlı hizmet sağlayıcılar öne çıkıyor. İşte NarPOS da bu devrim niteliğindeki hizmet sağlayıcılardan biri olarak Türkiye dahil toplam 8 ülkede 14 bin işletmeye hizmet veriyor. 3 yıl içinde 40 bin işletmeye ulaşmayı hedefliyoruz. Sipariş yönetimi, ödeme alma ve stok takibi süreçlerini birleştirerek işletmelere uçtan uca operasyonel çözümler sunan NarPOS, Türkiye'de ilk kez el terminali ve yazar kasayı bir arada sağlayarak, bulut tabanlı veya ana merkezden veri yönetimi ile restoranların tüm iş süreçlerini tek bir yazılımla yönetmesine olanak tanıyor. Türkiye'nin ilk hibrit altyapıya sahip restoran adisyon sistemi olan NarPOS, 2012'den bu yana yiyecek ve içecek sektöründeki işletmelerin; ödeme alma, stok takibi, sipariş yönetimi, raporlama, pazar yerleri ile entegrasyon, genel merkezi yönetim ve üretim modülleri gibi tüm iş süreçlerini tek bir uygulama üzerinden kolayca yönetmelerine olanak tanıyor. Böylece zaman ve maliyetten tasarruf etmelerini sağlarken işletme karlılığının artmasına da yardımcı oluyor.

Müşteri kitleniz hangi tür işletmeler genel olarak?

Hedef müşteri kitlemizi restoranlar, pastaneler, kafeler, perakende işletmeleri, büfeler ve oteller oluşturuyor. Nişantaşı Üniversitesi'nden Getir Yemek'e, Trendyol'dan Yemeksepeti'ne kadar birçok şirketin çözüm ortağı olarak yiyecek-içecek sektöründeki en büyük dört problemi çözmek için çalışıyoruz. İçeriye müşteri çekme, mavi yaka personel bulma, işletme içindeki operasyonları yönetme ve uygun stok ürünlerini bulma.

Hangi ülkelerde faaliyet gösteriyorsunuz?

İstanbul dışında Hollanda ve İngiltere'de de şirketimiz var. Almanya, Hollanda, Irak, Özbekistan, Gana, Kongo Cumhuriyeti ve Tanzanya'da da faaliyet gösteriyoruz. 22 dilde hizmet veriyoruz. Türkiye'yi 'pilot ülke' olarak seçtik ve burada başarı sağladıktan sonra küresel pazarda genişlemeyi planlıyoruz. Almanya hedef pazarımız.

Esnafa kendinizi nasıl tanıtıyorsunuz?

Geçtiğimiz ay içinde Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) iş birliğiyle tüm Türkiye'de esnafa ücretsiz NarPOS cihazı dağıtılmaya başlandı. Esnafımızın ekonomik durum ve bazı regülasyonlar nedeniyle yaşadıkları sıkıntının önüne geçmek için olarak destek olmayı amaçlıyoruz. Bu projeyle esnafın maliyetlerini azaltarak işlerini büyütmelerine destek olacağız. Tamamen ücretsiz cihazla esnaf, barkod sistemini de artık ücretsiz kullanabilecek. Bu çözüm, yazarkasa-android POS, dokunmatik sipariş ekranı, barkod programı, barkod okuyucu, e-arşiv CRM, sanal POS, mobil POS, yurt dışı POS, Cüzdan gibi yazılım ve donanım uygulamalarının hepsini bir arada sunuyor. Proje kapsamında esnafa dört farklı paket içeriği sunuluyor. Bu sayede esnaflar düşük komisyon oranlarıyla kazançlarını artırabilecekler. 2025 itibariyle de dev toptancılar ile işbirliğine giderek, bir bakkalın da zincir marketlerle aynı fiyata toptan ürün alabilmesini sağlayacağız. Temel vizyonumuz bu. Böylece küçük esnaf devlerle rekabet edebilecek.

Gıda israfına yönelik de bir çözümünüz var değil mi?

Birleşmiş Milletler'e göre, her yıl, dünyada toplam gıda üretiminin yüzde 17'si israf ediliyor. Bu, yaklaşık 1 milyar ton gıdanın çöpe gittiği anlamına geliyor. Çiftlikten sofraya kadar her noktada gıda israfı yaşanıyor. Gıda israfı, birçok sektörü kapsayan küresel bir sorun olsa da ev dışı tüketim ve özellikle de restoranlar, israfa katkıda önde gelen faktörlerin başında geliyor. Gıda israfı sadece çevre için sorun yaratmıyor. Aynı zamanda restoranlar için de önemli bir mali kayba neden oluyor. 2030'a kadar, israf edilen gıdaların 1,5 trilyon dolarlık bir kayba yol açacağı öngörülüyor. Envanter yönetimi, başarılı bir restoran işinin bel kemiği durumunda. Envanter takibi yapmak, bütçe ve harcamaların kontrol edilmesini sağlıyor ve gıda israfını azaltıyor. Restoran sahiplerinin, sunduğumuz gelişmiş veri analitik araçları kullanarak, envanterlerini daha etkili bir şekilde yönetebilmeleri mümkün. Çoklu depo yönetimi ile tüm şubelerdeki stokları merkezi bir sistemden kontrol etme imkânı doğuyor. Depolar arası transferler kolayca yönetilerek stok seviyeleri optimize ediliyor. Kullanıcı dostu arayüzü ile stok seviyeleri, tüketim oranları ve maliyet analizleri her zaman kontrol altında tutuluyor. Bir söz vardır: 'Ölçülen şey yönetilir.' Restoranlarda gıda israfını engellemenin ilk yolu, satın aldığınız, stokta bulundurduğunuz ve müşteriye sattığınız ürün miktarını ölçebilmektir. Gerçek zamanlı envanter kontrolüyle aşırı stoklamanın önüne geçilebilir, böylece müşteriye sunulmayan ürün fazlasının çöpe gitmesi engellenebilir.

2025 yılı hedefleriniz nelerdir?

2025 yılına kadar 5 bin işletmeye daha, 3-4 yıl içinde de toplam 40 bin müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Restoranların yatırım maliyetlerini azaltma ve kazancını artırma hedefiyle stratejiler geliştirmek amacıyla adımlar atmaya başladık. Geçtiğimiz ay Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve PaybyMe iş birliğiyle pilot bölge seçilen İzmir'de esnafa ücretsiz NarPOS cihazı dağıtılmaya başlandı. Esnafımızın ekonomik durum ve bazı regülasyonlar nedeniyle yaşadıkları sıkıntının önüne geçmek için olarak destek olmayı amaçlıyoruz. Bu projeyle esnafın maliyetlerini azaltarak işlerini büyütmelerine destek olacağız.

Yeni nesil yazarkasa POS ürününüzün farkı ne?

Eski nesil yazarkasa POS'ları yalnızca kredi kartı ile ödeme alırken, NarPOS'un yeni nesil yazarkasa POS'u, restoranlar ve perakende mağazalar için hem masa üstünde hem de müşteriyi kasaya getirmeden sipariş alıp ödeme alabilme imkanı sunuyor. Karekod menü ile birlikte gelen garson çağırma özelliği, bu POS cihazlarına bildirim göndermeyi sağlıyor. Ayrıca, kuryeler de bu yeni nesil POS'u kullanarak siparişlerini alabilir ve kapıda ödeme yaparak restoranların teslimat sürelerini kısaltabilir. İşletmelerin sipariş alımından ödeme sürecine kadar ciddi zaman tasarrufu sağlayan bu donanım, NarPOS'un ödeme altyapısına geçen müşterilere ücretsiz sunulacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.