Farklı bir iş modeli geliştiren girişimci

Yeme-içme sektöründe hızlı yükselişiyle dikkat çeken Gen Group, turizmde de iddialı projeler yürütüyor. Kişiye özel akıllı saatler ithal ederek iş hayatına adım atan Gen Group Kurucusu Gürol Yığar’ın gözü bu kez de enerji sektöründe…
29.04.2024 12:11 GÜNCELLEME : 29.04.2024 12:11

PARA RÖPORTAJ/ AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR Farklı bir girişimci hikayesi mi duymak istiyorsunuz? Bu haberimiz tam da bu nitelikte. UPwatch isimli şirketi kurarak iş hayatına atılan Gürol Yığar, kişiye özel saatler pazarlayarak farklı bir iş modeli oluşturdu. Hong Kong'tan ithal ettiği saatleri sosyal medya üzerinden tanıtarak, bayilik almak isteyenlerin ilgisini çekti. Saat sektöründe başarılı olan Yığar, ardından yeme-içme ve turizm gibi farklı sektörlere de adım attı. Bugün Gen Group çatısı altında Mesai Karaköy, Olden 1772, Olden 1545, Nite, Visorante, Voger Alaçatı, Voger Köyiçi, Voger Prive, Mesai Alaçatı, Genova 1050 gibi birçok marka var. Yığar, 1 Haziran'da hizmete girecek olan Mesai Alaçatı ve Voger Prive isimli otellerle turizm sektöründe daha da iddialı olacaklarını belirtiyor. Ortağı Alper Karavar ile birlikte bugüne kadar 70 milyon lira tutarında yatırım gerçekleştiren Yığar, 2024 yıl sonu ciro hedeflerinin 1 milyar lira olduğunu söylüyor."30 yaş girişimci olmak için geç bir yaş değil" diyerek girişimci gençleri yüreklendiren Yığar, ellerindeki tüm mekanları ciro üzerinden kiraladıklarına dikkat çekiyor. Gen Group Kurucusu Gürol Yığar ile Olden 1772 mekânında bir araya gelerek, ilginç girişimci hikayesini, yeni proje ve hedeflerini konuştuk…

İlk girişiminiz olan UPwatch markasından bahsedebilir misiniz?

UPwatch markası benim ilk girişimim. 30 yaşındayken arabamı sattım. Bir miktar da kredi kartından nakit avans çektim ve kişiye özel akıllı saatler ithal ettim. O zamanın dijital Rolex'i diyebileceğimiz bir furyası vardı bu saatlerin. Hatta ilk akıllı çocuk saatlerini ve akıllı takip cihazlarını da Türkiye'ye ilk getiren kişi olduğumu söyleyebilirim. Saatleri Uzak Doğu'dan, Hong Kong'tan getiriyordum. Kendim çizimini yaparak orada ürettiriyordum. İlk başta 5 bin adet getirmiştim ve bunların 3 bini çizik gelmişti. Bu çiziklerin hepsini farklı kişilere dağıttım. Saatlerin kenarında kişilerin adı ve soyası yazıyordu. Bu da haliyle saatleri ünlü yaptı. Böylece Türkiye'deki en büyük saat mağazalarına girdim. Normalde siz bir saat mağazasıyla anlaştığınızda raf parası ödemeniz gerekir. Ben öyle yapmadım. Dijitalde UPwatch markasını tanıtıp, bayilerin bana gelmesini sağladım. Bunu Instagram üzerinden gerçekleştirdim. Bugün halen Instagram üzerinden yaptığımız satışlar, toplam satışlarımızın yüzde 80'ini oluşturuyor.

O dönemlerde akıllı saatler pek popüler değildi. Siz bunu nasıl başardınız?

Evet değildi. Önemli olan onu ihtiyaç haline getirebilmekti. Saatlerin kenarına isim yazarak 1.5 milyon adet sattım. Markanın kendi değerinden çok, saatleri kişiselleştirmek, alıcıların daha çok ilgisini çekti. Benden sonra kişiye özel saatleri birçok firma yaptı. O dönemlerde akıllı saat piyasası oluşmamıştı. 2018 yılında bir iş insanına markayı 2 milyon dolara sattım. Şirketin hala yüzde 20'si bende bulunuyor. Ancak satın alanlar 2018'de yaptığım ciroyu hale yapamıyorlar. Ben şirket satıldıktan sonra iki yıl boyunca içeride yine devam ettim ama "Reklama çok para harcıyorsun, biz reklam ile ilerlemek istemiyoruz" denice yolları ayırdık.

Ortağınız Alper Karavar ile yollarınız nasıl kesişti?

Alper Bey, üniversitede festivaller düzenliyordu. Ben de o dönemlerde UPwatch olarak festivallere sponsor oluyordum. Kendisi aynı zamanda İşletme mezunu. Alper Bey daha sonrasında yanıma gelerek Upwatch'da sponsorluk için çalışmak istiyorum dedi. Sonrasında Bodrum'da festivaller düzenlerken Mesai Karaköy projesi doğdu. Alper Bey, "Karaköy'de çok güzel bir yer var. Beraber iş yapalım mı?" dedi. Mesai Karaköy operasyonu olmasa ben bu sektöre girmezdim. 2021 yılı pandemi zamanı biz Mesai Karaköy'ü kiraladık. Konaklama hizmeti sağladığımız için inanılmaz başarılı gitti. 80 odalıydı. Alper Bey tecrübesini burada kazandı. 60 kişi çalışıyordu ve oda kahvaltı şeklinde hizmet veriyorduk. Üç yıl boyunca mekânı işlettik ve 29 Şubat itibariyle de son verdik.

Bu girişimden sonraki en önemli projeniz Olden 1772 diyebilir miyiz?

Mesai Karaköy devam ederken Olden 1772 mekânı ile tanıştık. Kurumsal satış müdürümüz Sirkeci'de dolaşırken burayı keşfetmiş. 14 yıl boş kalmış. Biz bu mekânı 10 yıllığına kiraladık. 2022 yılının Kasım ayında açılışını yaptık. İnanılmaz bir talep aldık. Öyle ki telefonlara yetişemez olduk. Bu yüzden rezervasyon sistemini entegre ettik. Şimdi online üzerinden rezervasyon işlemlerimiz mevcut ve bu süreler üç ayı bile bulabiliyor. Mekânda yer konusunda hiç kimseye ayrıcalığımız ve önceliğimiz bulunmuyor. Bu konuda oldukça titiz davranıyoruz. Özellikle mekânın Aile dizisiyle patladığını düşünüyorlar ama onlar bize teklifle geldiler. Dizinin bize kattığı tek artı mekânın gündüzleri de çok kalabalık olması oldu. Biz Olden 1772'de etkinlik yapamıyorduk. Üst katlarda otel var. İnsanlar rahatsız olmasınlar diye durdurduk. O nedenle de Samatya'da yer alan Mimar Sinan'ın 16.yüzyılında inşa ettiği muhteşem bir yapıyı kiraladık. Anıtlar Kurulu ile birlikte çalıştık. Asla dokuya zarar vermedik. Buraya da Olden 1545 ismini verdik. Zor bir lokasyonda ama istediğimizi karşılıyor.

Mesai Karaköy varken, aynı zamanda Alaçatı'da da iki ayrı butik oteliniz vardı değil mi?

Evet. İkisi de Alaçatı'da ve 10'ar odadan toplamda 20 odalık otelimiz mevcut. Voger Alaçatı ve Voger Köyiçi. İkisi de premium segmente hitap ediyor. Biz genel itibariyle satın alma değil kiralama yapıyoruz. Şu anda bize ait satın alınmış bir mülk bulunmuyor. Genelde 10 yıllığına kiralıyoruz. Süre dolduğunda beş yıl daha uzatıyoruz. Biz ilk otelimize 150 bin dolar, ikinci otelimizin tadilatına ise 60 bin dolara yakın harcama yaptık. Bu tadilatları yaparak otelleri kendi çizgimize getirdik. Otellerin kiraları oldukça yüksek. Bizim en kuvvetli markamız Olden 1772. Buradaki tüm kazancımızla yeni projelere giriş yapıyoruz.

Ortaköy'de iki farklı mekânınız daha var. Nite ve Visorante. Bu restoranlara talep nasıl?

Nite ve Visorante Ortaköy'de aynı katta yer alıyor. Ancak ikisi de iki farklı mutfağa hitap ediyor. Nite, dünya mutfağını, Visorante ise İtalyan mutfağı sunuyor. Özellikle Türklerin İtalyan mutfağına olan ilgisi çok yoğun. Boğazı ve köprüyü çok net gören bir lokasyon. O yüzden etkinlik yapmak isteyenlerden çok talep aldık.

Yeni nesil kahve zinciri markanız Genova 1050 de popüler olmaya başladı. Bu markayı büyütmeyi planlıyor musunuz?

Aslında en heyecan duyduğumuz ve ilgimizi çeken proje bu oldu diyebilirim. Karaköy'deki şubemizi iki dükkân yana taşıyarak 350 metrekarelik büyük bir alana geçiyoruz. Onun dışında Yalı Ataköy'e bir şube daha açıyoruz. Bunu franchise olarak verdik. İsim hakkı bedelimiz 1 milyon lira ve cirodan yüzde 7 pay talep ediyoruz. Tüm ekibi ve ürünlerin koordinasyonu bizim tarafımızdan yapılıyor. Genova 1050'de 2024 yılı şube hedefimiz 20. İşlek noktaları tercih ediyoruz. Nişantaşı ve Sirkeci'de yakın zamanda şubelerimiz açılacak. Anadolu Yakası'nda ise Bağdat Caddesi'nde yer arıyoruz. Çok fazla talep var ama önemli olan bizim yatırımcı ile uyuşmamız. Karaköy'deki şubemizin aylık cirosu 1 milyon lira.

Ünlü şefler yerine tercihiniz gençler oluyor. Gençlere ayrıcalıklı fırsatlar mı sunuyorsunuz?

Toplamda Gen Group olarak 375 kişiye istihdam sağlıyoruz. Özellikle gençler bizim için önemli. Şeflerimiz ünlü değil. Olden 1772'deki şefimiz 30 yaşında mesela… Gençlere şans veriyoruz. Ünlü şefler ile çalışmaya ihtiyacımız yok. Yaz döneminde 10-15 kişiye yakın öğrenciye staj imkânı sağlıyoruz. Stajyerler tüm mekanlarımızda çalışacak düzeyde eğitimler alıyorlar. Bizim bünyemizde çalışmak isteyen çok kişi var. Özellikle derece yapmış öğrencileri otellerimizde çalıştırıyoruz. Şu anda önümde bekleyen 200'den fazla özgeçmiş bulunuyor.

2024 yılı için ciro hedefiniz ne? Toplam yatırım maliyetiniz ne kadar?

Bütün işletmelerimizin cirosu gayet iyi gidiyor. Bütün anlaşmalarımızı mal sahipleri ile ciro üzerinden yapıyoruz. Gen Group olarak tüm markalarımız ile yılsonu ciro hedefimiz 1 milyar lira. 2023-2024 yılı içerisinde oteller dâhil yaptığımız toplam yatırım 70 milyon lira. Olden 1772'deki kazancımız sayesinde çoğu mekânı açabildiğimizi söyleyebilirim. Sadece reklama aylık 1 milyon lira bütçe ayırıyoruz. Çünkü Instagram, youtube gibi kanalları önemsiyoruz. Bundan sonra büyümeyeceğiz. Onun yerine markalarımızı güçlendireceğiz.

Alaçatı'nın en pahalı oteli olacak

Gen Group'un 1 Haziran'da faaliyete geçecek olan üçüncü butik otel projesinden biri de Voger Prive. Üst segmente hitap edecek olan proje Alaçatı'nın en pahalı oteli olarak konumlanıyor. 11 odadan oluşan Voger Prive, yedisi ana binada, dört tanesi ise bungalov olarak planlanmış. Otelin yatırım maliyeti ise 19 milyon lira. Gen Group'un Alaçatı'da bulunan otelleri; Voger Alaçatı, Voger Köyiçi ve Voger Prive'da konaklayan misafirler tüm beachlerden ücretsiz olarak faydalanıyor. Haziran ayında hizmete başlayacak otelin gecelik fiyatı ise 300 euro civarında olacak.

Mesai Karaköy, Alaçatı'ya taşınıyor

80 odasıyla hizmet veren ve üç yılın ardından 29 Şubat tarihinde sözleşmesini sonlandıran Mesai Karaköy, artık Çeşme Alaçatı'da hizmete devam edecek. Gece saat 23:00'dan sonra gece kulübüne çevrilecek olan mekan, 1 Haziran'da kapılarını açacak.

Ödemeler 'GEN Token'la

Blockchain teknolojisini kullanarak tüm Gen Group bünyesindeki markalarına GEN Token'ı entegre eden şirket, müşterilerin dijital para ile alım yapmaları karşılığında pek çok fırsat sunacak. Tüm Gen Group restoranlarında rezervasyon önceliği, masa garantisi, ücretsiz yemek fırsatı, masa rezervasyonu süre uzatım şansı, ayrıcalıklı ikramlar, Gen Group otellerinde ücretsiz konaklama ve shuttle hizmeti gibi birçok özelliğe sahip olacak. Gürol Yığar; "2024 yılının başında GEN Token'ı çıkardık. Arz fiyatının şu anda yüzde 40 üzerinde seyrediyor. 10 milyon liralık bir açılım yaptık. 60 milyon liralık talep geldi ama açmadık. Herkesin ileride maaşını token'dan alacağını düşünüyorum. İleride çoğu şeyi dijital para ile yöneteceğiz. Böylece post komisyonlarının da önüne geçmiş oluyorsunuz" diyor. GEN Token projesi, 15 Ocak'ta Fexobit borsasında satışa sunuldu.

Şarj istasyonları kuracaklar

Gen Group'un 2025 yılındaki hedefleri arasında ise enerji sektörü var. Özellikle elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla sektördeki boşluğu görerek elektrikli şarj istasyonları kurmayı hedefliyor. 2025'te GENERGY olarak sektöre giriş yapacak olan şirket, şimdilerde proje hazırlığında…

BİZE ULAŞIN