“Herkes serbest çalışan olamaz, karakter analizi gerek”
PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Üniversite yıllarında ihracat ile başladığı kariyerini; İngiltere'de tamamladığı MBA eğitiminden sonra finansal yeniden yapılandırma projelerinde analist ve danışmanlık, proje yöneticiliğiyle sürdürdü. 22 yıllık iş hayatının 19 senesinde; kurumsal yapılarda, farklı disiplin ve sektörlerde vizyoner liderlerle çalıştı, yönetim kurullarında yer aldı. Uzun yıllar İK ve teknoloji alanları başta olmak üzere çok sayıda projeye liderlik etti. Derken İK ve iletişim alanlarında üst düzey yöneticilik yaparken, yıllardır aklında olan fikri hayata geçirmek için, kurumsal işini bıraktı ve pandeminin yaşandığı 2020'de kendi işi Workflex'i kurdu.
Workflex Kurucu Ortak ve CEO'su Zeynep Bilgiç, iş dünyasında yaşanan yetenek kıtlığına çözüm bulmak amacıyla faaliyete geçirdiği Workflex'in ardından İngiltere pazarına yönelik de WorkflexUK'yi kurduğunu söylüyor. Böylece Avrupa'nın en büyüğü olan İngiltere pazarında Türk profesyonellere iş yapma fırsatı oluşturulmuş oldu. Bilgiç, Türkiye'den İngiltere'ye bir iş köprüsü oluşturarak, uzaktan veya hibrit modelde çalışmak isteyen Türk profesyonellere, girişimcilere ve firmalara önemli bir iş ve gelir elde etme imkanının kapılarını açtıklarını belirtiyor. İngiltere'deki yetenek açığı oranının yüzde 80'e ulaştığına dikkat çeken Bilgiç, "İngiltere'deki işletmelerin yüzde 60'ının halihazırda serbest çalışanlarla uzaktan veya hibrit modelde çalıştıklarını kaydediyor. İngiltere'deki yetenek açığının özellikle teknoloji, veri bilimi, dijital hizmetler, proje yönetimi, pazarlama ve finans sektörlerinde yoğunlaştığını söylüyor. Bilgiç, "WorkflexUK platformu, Türkiye'deki iş modeline benzer şekilde yapay zeka tabanlı akıllı eşleştirme algoritması kullanıyor. Platform, özel algoritmasına ek olarak video mülakat, envanter ve değerlendirme merkezi araçları gibi yeni nesil teknolojilerle de entegre oluyor" diyor.
Workflex Kurucu Ortak ve CEO'su Zeynep Bilgiç ile B2B bir dijital platform olan Workflex ile esnek ve uzaktan çalışma modelini konuştuk.
-Workflex fikri nasıl doğdu?
Bu girişim fikri; kurumsal yapılarda görev aldığım yıllarda, İK fonksiyonunu yönetirken bilfiil yaşadığım ve hem Türkiye'de hem de globalde yaygın olan bir problemi dert edinip buna çözüm bulma arayışım sayesinde doğdu. Şirketlerde iş yapmak zorlaştı, kurumlar işlerini yürütmek ve projelerini tamamlamak için gereken beceri ve yeteneklere sahip kişileri bulmakta, onları şirketlerine çekmekte ve elde uzun süre tutmakta zorlanıyorlar. 'Yetenek açığı' denilen ve kronik hale gelen bu problemin yol açtığı zaman kaybı, şirketlerde gizli maliyetlerin yükselmesine; hız, çeviklik ve verimliliğin düşmesine de neden oluyor. Diğer tarafta ise becerileri ve donanımıyla rüştünü ispat eden ancak artık geleneksel çalışma modelini tercih etmeyen veya ek gelire ihtiyacı olan profesyonellerin sayısı her geçen gün artıyor.
Bu karmaşanın ve problemin çözümü için kapsamlı bir hazırlık sürecine girdim ve uzun yıllar hem Türkiye'de hem de yurtdışında çok sayıda zirveye, kongreye katıldım. Bu sayede problemler gibi çözümlerin de global olduğunu gördüm ve bu çerçevede, yeni iş modelleri üzerine çok sayıda araştırma yaptım. Her iki taraf için de bir kazan-kazan modeli oluşturmanın yolunu ararken 'karma iş gücü ve serbest çalışma ekosistemi' ile karşılaştım. Türkiye'de bu modeli destekleyecek, güvenilir bir platformun eksikliğini gördüm ve bu boşluğu doldurmak için harekete geçtim.
Dünya genelinde birçok şirket, yetenek kıtlığı ve projelerin zamanında tamamlanamaması problemlerine, karma iş gücü modelini kullanarak ve serbest profesyonelleri dönemsel veya proje bazlı olarak işe alarak çözüm buldu. Biz de Türkiye'de bu modelin faydasına inanarak ve eksikliğini hissederek, en iyi bağımsız profesyonelleri ve hizmet sağlayıcıları, büyümek isteyen şirketlerle yapay zekâ destekli bir şekilde eşleştiren Workflex platformunu hayata geçirdik. Kasım 2020'de, hayali ve hedefi büyük olan iki girişimci olarak şu anki CTO'muz ile birlikte Workflex'i kurduk. 2023'te ise veri analizi ve yatırımcı ilişkileri alanlarında birikimli ve kurumsal hayatta yaklaşık 10 yıl birlikte çalıştığım değerli bir isim daha aramıza katıldı, üç ortaklı bir yapıya dönüştük.
-Sistem nasıl işliyor?
Workflex; iş dünyası için kurulmuş, pazaryerinin çok ötesinde B2B bir dijital platform. Hizmet alan tarafta yetenek veya iş ortağı ihtiyacı olan şirketler, hizmet veren tarafta ise bağımsız profesyoneller ve uzman bir ekibi olan hizmet sağlayıcılar var. Ekip olarak, pazarın dinamiklerini ve gelen talepleri yakından takip ediyoruz. Workflex'in tüm süreçleri, akıllı algoritmayla ve yapay zekâya eşlik eden değerlendirme araçlarıyla "yarı insansız" olarak tasarlandı. Sistem, şirketler ve bireyler/ hizmet sağlayıcılar olmak üzere her iki tarafın da ihtiyaç ve beklentileri önden alarak "en ideal" eşleştirmeyi yapıyor. Ben de eski bir İK profesyoneli; binlerce adayın öz geçmişini filtrelemenin ve taramanın zorluklarını en iyi bilen biri olarak bu özel algoritma sayesinde "artık samanlıkta iğne arama dönemi bitti" diyorum.
-Hangi sektörlerde uzmanlıklar sunuyorsunuz?
Teknoloji, dijital, danışmanlık, insan kaynakları, proje yönetimi ve finansal hizmetler gibi altı ana kategoride, şirketlere geçici veya proje bazlı yetenek ve iş ortağı tahsis etme hizmeti sunuyoruz. Ek olarak, yeni çalışma modellerine geçmek isteyen şirketlere de danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bireysel perspektiften bakıldığında ise Workflex, freelance çalışmayı tercih eden yetenekli profesyonellere birden fazla şirketle eşzamanlı çalışma ve gelir elde etme imkânı sunarken hizmet sağlayıcılar için de yeni şirketlerle iş birliği yapma imkânı sağlıyor. Workflex'i, sektör ve büyüklük ayrımı yapmaksızın, her türden şirketin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için tasarladık. Büyük ölçekli şirketler, KOBİ'ler ve start-up'lar ihtiyaçlarına göre Workflex platformundan yetenek ve iş ortağı tahsis etme veya danışmanlık hizmeti alabiliyor.
-Uzaktan veya esnek çalışma biçimi, kimler için uygun?
Uzaktan veya esnek çalışma dendiğinde genellikle akla; kadrolu olup, ofisten çalışma zorunluluğu olmayan veya esnek mesai saatlerini tercih eden kişiler gelse de buradaki odağımız 'bağımsız profesyoneller'. Yani herhangi bir şirkette kadrolu çalışmadan, birden fazla şirkette veya projede serbest çalışan kişiler, freelancer'lar… Öncelikle esnek çalışma ve hatta uzaktan çalışma üzerinde de düşünmemiz ve hizalanmamız önemli. Evet, belki IT veya diğer teknoloji odaklı sektörlerde çalışanlar için uzaktan veya esnek çalışma, daha uygun görünebilir. Ancak bu konuda sadece işin türüne odaklanmak; bizi asıl meseleye, yani insan faktörüne, 'insanın insan olma haline' karşı kör edebilir.
Bizler sosyal varlıklarız ve her birimizin karakteri, iş disiplini, öz sorumluluk duygusu ve hatta yaşadığımız hayat evresi farklıdır. Tıpkı ihtiyaç ve beklentilerimizin de farklı olabildiği gibi. Bu nedenle bir kişinin bağımsız bir profesyonel olarak uzaktan ya da esnek bir çalışma düzenine ne kadar iyi uyum sağlayabileceğini belirlemek, bu bireysel farklılıkları dikkate almayı gerektirir. İşte ancak bu derinleşme ve birey odaklı yaklaşım, daha isabetli analizler yapmamızı sağlar.
-Avantajları neler?
Her birey için geçerli olacak şekilde kategorize etmek doğru olmayabilir, ancak genel haliyle baktığımızda; iş ile kişisel hayat arasında daha iyi bir denge, ulaşım maliyetlerinden ve zamandan tasarruf etme, verimlilik ve motivasyon artışıyla gelen bir tatmin duygusu, farklı şirketlerde ve projelerde uzmanlığını zenginleştirme, çeşitlenme ile birlikte özgürleşme hissi olarak özetlemek mümkün olabilir. Bu avantajlara ve yapılan farklı araştırmaların sonuçlarına baktığımızda da sadece deneyimli profesyonellerin değil özellikle son yıllarda gençlerin de bu çalışma modeline ilgisinin oldukça yüksek olduğunu söylemek mümkün.
-Özellikle gençlerin esnek ve uzaktan çalışmak istediklerini belirttiniz. Peki, sektörün içinde bilfiil bulunmazlarsa bilgi ve deneyim aktarımı nasıl gerçekleşecek?
Bu önemli bir nokta. Gençler, uzaktan ve esnek çalışma modellerine büyük ilgi gösteriyor. Ancak birçok genç de bağımsız profesyonel olma yoluna çıkmadan önce kurumsal hayatı deneyimlemek, işin detaylarını öğrenmek ve gerekli bilgi ve becerileri kazanmak konularında kendi ihtiyaçlarının farkındalar.
2023'te Londra'daki ICLBS ve Boston'daki Northeastern University öğrencileri ile Workflex olarak birlikte çalışmalar yaptık. Bu gençlerin yaklaşımları ve farkındalıkları çok yüksekti. Aranılan, iyi bir bağımsız profesyonel olmayı hedefleyen bu gençlerin, yolun en başında önce kurumsal hayatı deneyimleme, iş dünyasını tanıma ve iş kültürünün dinamiklerini anlama konusunda bilinçli olduklarını gördük.
Ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi ile de yine bir ilk niteliğinde olan özel bir iş birliğine imza attık. Bu iş birliği kapsamında 2022 Ekim itibarıyla başlayan ve lisans öğrencilerine sunulan 'Freelance Çalışma' konulu 14 haftalık bir seçmeli ders düzenledik. Katılımcı olan gençler de işin gerçek yüzünün sadece uzaktan bakınca görünen olmadığını, işin içine girince daha farklı dinamiklerle karşılaşıldığını fark etti. Amacımız da tam olarak buydu. Gençlere; nakit akışı yönetimi, müşteri iletişimi, müzakere, planlama, zaman yönetimi gibi temel alanlarda kendilerini geliştirmeleri gerektiğini anlatmaktı. Çünkü bu becerileri kurumsal yapılarda deneyimleyip kazandıktan sonra bağımsız profesyonel olarak esnek çalışmaya geçmek, onlar için de hem riskleri minimize ediyor hem de fark yaratmalarını sağlıyor.
-Proje bazlı iş yapmak bazıları için, özellikle çok yetenekli insanlar için güzel, ancak sigorta ve dolayısıyla emeklilik sorunu ne olacak? Dünyada buna bir çözüm arayışı var mı?
Bu modelde çalışmak herkes için uygun değil demiştik, bir diğer önemli sebep de tam da bu aslında. Gelecek kaygısı yüksek olan, BES, SGK, unvan veya sabit maaş gibi konularda hassas olan kişiler, mevcut geleneksel modelde çalışmaya devam ediyorlar. Bu modeli tercih eden ve konfor alanından çıkma cesaretini gösteren bağımsız profesyoneller, alanında uzman kişiler olduğundan birim ücretleri de yüksek oluyor. Birden fazla projede ve şirket ile çalışma imkanları da olduğundan maaşlı bir çalışana göre gelirlerini daha da yüksek hale getirebiliyorlar. Bu da onları kendi özel sağlık sigortalarını veya emeklilik planları tasarruflarını kendileri yapabilir hale getiriyor.
Kendimden de örnek vermem gerekirse ben GMY görevimden istifa ettiğimde ve araç, cep telefonu, özel sağlık sigortası gibi yan haklarımı kendi ellerimle teslim ettiğimde; tabiri caizse sudan çıkmış balığa döndüm. Bunu da deneyimleyen biri olarak da Workflex'e kayıtlı olup bu modelde çalışanlara özel bazı avantajların ve indirimli fiyatların sağlandığı çözüm ortakları ile iş birliklerine imza atmaya başladım.
Kullanıcılarımıza özel sağlık sigortası başta olmak üzere çeşitli avantajlar sunan ve markalarla özel iş birlikleri yapan ilk ve tek platformuz. Topluluğumuzu destekleyecek farklı uygulamaları, iki sene içinde dört şirketle yapmayı başardık. Türkiye'de ilk kez uygulanan 'Workflex Plus' Programı ile Workflex'e kayıtlı olan tüm bağımsız profesyoneller, kendilerine iş ve gelir yaratmanın yanı sıra önemli ek faydalara sahip oluyorlar. Örneklendirmek gerekirse kişiler, özel sağlık sigortası için normalde piyasadan bireysel olarak alacakları fiyata yüzde 70 indirimle ve dokuz taksit imkanıyla sadece platforma kayıt olmak ve siteden başvurmak kaydıyla sahip olabiliyorlar. Buna ek olarak market, seyahat, ofis, kırtasiye malzemeleri gibi çeşitli sektörlerde indirimli alışveriş imkanıyla birlikte ücretsiz ortak çalışma alan kullanımı ve şirket kuruluşu, danışmanlığı, e-dönüşüm gibi profesyonel hizmetlerden faydalanabilecekleri finans platformu gibi ek avantajları da topluluğumuza sunuyoruz.
"Herkes bağımsız profesyonel veya serbest çalışan olamaz"
Workflex Kurucu Ortak ve CEO'su Zeynep Bilgiç'e göre, 'freelance' modeliyle bağımsız profesyonel olmak; oto-kontrol ve performans yönetim sistemini de içeriyor. Serbest çalışanlar genellikle iş yüklerini kendi başlarına yönetmek, kendi iş planlarını yapmak ve sıklıkla iş ve kişisel yaşamları arasında denge kurmak durumundalar ve bu herkesin rahatlıkla başarabileceği bir şey değil. Ayrıca 'freelance' çalışanlar, kendilerini sürekli geliştirmeye ve yenilikleri takip etmeye yatkın oluyor. Bağımsız bir profesyonel olmak, bu modelde çalışmak isteyen kişiler, bir nevi "gülü seven dikenine katlanır" misali, bu işin zor taraflarına da hazırlanmak, kendilerini daha donanımlı hale getirmek ve rüştlerini sürekli ispat edebilmek için kimilerine göre çok daha zor şartlarda çalışmaya da razı olmuş oluyorlar. Bu nedenle Bilgiç, "Herkes bağımsız profesyonel veya serbest çalışan olamaz. Bu model, disiplin, öz motivasyon ve öz denetim gibi özellikleri gerektiriyor. Hatta, yurtdışında bu modelde çalışmaya yatkın veya hazır olup olmadığınızı tespit etmek için detaylı karakter analizini de içeren bazı sorulardan oluşan çeşitli online testler de bulunuyor" diyor.
2027'de her iki kişiden bir 'freelance' çalışacak
Freelance ekosisteminin globaldeki durumu hakkında da bilgi veren Workflex Kurucu Ortak ve CEO'su Zeynep Bilgiç, Avrupa'da freelance çalışan oranının son 10 yılda üç kat arttığını belirtiyor. "Amerika'da ise freelance çalışan kişi sayısı 70,4 milyona ulaştı ve bu rakamın 2028'de 90 milyon kişinin üzerine çıkması bekleniyor" diyor. Dünya Ekonomi Forumu'nun 2027 öngörüsüne göre dünya iş gücünün yüzde 50'den fazlasının 'freeelance' modelde çalışacağının altını çizen Bilgiç, "Yani her iki kişiden biri. 2030'da bu oranın yüzde 75-80 seviyesine ulaşacağı ön görülüyor. Freelance pazarı toplam büyüklüğü ise 2021 itibarı ile 1,5 trilyon ABD doları seviyesinde" diye konuşuyor.