PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Bitki biyoteknolojisi ile kozmetik aktif madde üretimi gerçekleştiren ACTV Biyoteknoloji, geçtiğimiz günlerde fonbulucu platformunda yatırım turuna çıktı. Ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren tek firma olan ACTV Biyoteknoloji, yatırım turunda şirket paylarının yüzde 6'sının yatırımcılara arzıyla 20 milyon TL fon toplamayı hedefliyor. Girişim şirketinin temel hedefi, kozmetiğin yanında bitki kök hücre teknolojisiyle üretilmiş ilaç etken maddelerini de sektöre kazandırmak ve beş yıl içerisinde borsaya kote olmak.
Şirketin bilançosunda sermaye yedekleri ve özel fonlar kaleminde bulunan yaklaşık 4,8 milyon TL, yatırım turu sonunda toplanan fon ile birlikte 25,2 milyon TL'lik mevcut sermayeye ilave edilecek. Şirket, yatırım turu sonrası oluşturacağı gelir modeliyle AR-GE faaliyetlerini hızlandıracak ve pay sahiplerine düzenli temettü dağıtımı gerçekleştirecek. Girişim şirketi, yatırım turunun başlama tarihi olan 24 Mayıs Çarşamba günü saat 10.00 itibari ile 20 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara yüzde 20 fazladan pay verecek. Yatırım turu 23 Temmuz 2023'e kadar nitelikli ve niteliksiz yatırımcıların katılımına açık.
Euroka projesi çerçevesinde 1,1 milyon euro destek aldı
Bugüne kadar bitki hücre kültürü teknolojisini kullanarak farklı bitki türlerinden yaşlanma karşıtı, cilt beyazlatıcı, selülit karşıtı ve yara iyileştirici aktivitelere sahip aktif hammaddeler geliştiren girişim, ülkemizde bu alanda hizmet veren tek firma. 2015 yılında BASF firması ile birlikte Avrupa Birliği projesini onaylatan ve projeyi 2018 yılında başarıyla tamamlayan girişim, 'Ayva Kök Hücre (Stem Cell) Kaynaklı Yeni Dermokozmetik Ürün Geliştirilmesi' başlıklı Eureka projesi çerçevesinde 1,1 milyon euro destek aldı. TÜBİTAK ve Eureka'dan toplamda dokuz adet araştırma projesi için destek hakkın kazanan, 24 adet kozmetik ve beş adet ilaç etken madde konusunda araştırma yapan ACTV Biyoteknoloji'nin iki adet 1501 projesi TÜBİTAK onayıyla devam ediyor. ACTV Biyoteknoloji, kozmetik sektörü ile birlikte ilaç sektörüne farklı aktivitelere sahip hammaddeler kazandırmak üzere çalışıyor.
Small RNA teknolojisini ilaç ve kozmetikte kullanan tek firma
Şirketin Ar-Ge çalışmalarını yaptığı 16 adet kozmetik ve beş adet ilaç etken maddesi bulunuyor. Dünyada Small RNA teknolojisini bitki kök hücreleri ile birlikte ilaç ve kozmetik aktif bileşen üretiminde kullanan tek firmayız. Kitle fonlama sürecinden sağlanacak kaynak ile öncelikle endüstriyel ölçekli üretim için makine ekipmanı sağlayacak, satış pazarlama faaliyetlerini hızlandıracak, kapasite artırımı ve ürün çeşitlendirme süreçlerine ağırlık verecek.
ACTV Biyoteknoloji CEO'su Yakup Bakır ile şirketin biyoteknoloji sektörüne getirdiği yenilikleri ve hedeflerini konuştuk…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1977 yılında Adıyaman'da altı çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Üniversite hayatıma 1996 yılında Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümünde başladım ve 2000 yılında mezun oldum. Mezuniyet sonrası Marmara Üniversitesi Bitki Sistematiği ve Botanik Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimine başladım ve 2003 yılında yüksek lisanstan mezun oldum. 2003 yılında Marmara Üniversitesi Bitki Biyoteknolojisi ve Bioinformatik doktora programını kazanarak doktoraya başladım ve 2010 yılında mezun oldum.
ACTV Biyoteknoloji ne zaman ve hangi fikirle kurdunuz?
Doktora çalışmalarımın son döneminde özellikle Türkiye'deki tarımda yurt dışından ithal edilen klon anaç üretiminin ülkemizde yapılabilirliğini göstermek istedim. Bu amaçla bir yatırımcıdan 56 bin TL alarak üniversitenin bodrum katında şahsıma tahsis edilen laboratuvarda bir buçuk yıl süren çalışmalarla bunun yapılabilirliğini kanıtlamış oldum. 2011 yılında ise Biotek Biyoteknoloji firmasını kurdum.
Günümüzde Biotek Biyoteknoloji Türkiye'nin en büyük klon anaç üreten tesisi haline gelmiştir. 2013 yılında ülkemizdeki Biyoteknolojik kozmetik aktif konusundaki eksikliğinin farkına vararak Biotek Biyoteknoloji bünyesinde AR-GE çalışmalarıma başladım. Buradan yaptığımız olumlu çalışmalar neticesinde 2015 yılında ACTV Biyoteknoloji'yi kurdum.
Çalışma alanınınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
ACTV Biyoteknoloji bünyesinde bitki dokularına totipotent özellikler kazandırılır ve bitki dokularından 'Kök Hücreler' elde edilir. Kök hücreler farklılaşmamış hücrelerdir ve manipülasyona açıktır. ACTV Biyoteknoloji, biyoreaktörler aracılığıyla kök hücrelerden yüzde 80 PCV değerlerinin elde edildiği, elisitör uygulamaları ile hücre bileşenlerinin zenginleştirildiği ve hücre dışı ekstraselüler vezikülllerin kullanıldığı ProliCell teknolojisini geliştirilmiştir. Aynı zamanda genetik manipülasyonlar (miRNA, CrisprCAS-9 gibi) ile 'Bitki Kök Hücreleri'nin GDO olmasına izin vermeden istenilen moleküllerin sentezini sağlayacak teknolojiyi de geliştirmiştir. Bu kapsamda dermokozmetik ve ilaç endüstrileri için ihtiyaç duyulan maddelerin üretilmesi sağlanmıştır.
Biyoteknolojik tekniklerin kozmetik ve ilaçta kullanımının yaratacağı katma değer neler?
Kozmetik endüstrisi, kozmetik aktif maddeler elde etmek için biyoteknolojiyi yaygın olarak kullanılmaktadır. Kozmetik şirketleri çeşitli biyoteknolojik yöntemlerden yararlanarak geliştirilmiş yüksek performansa sahip yeni kozmetik bileşenler ve formülasyonlar tasarlamışlardır. Biyoteknoloji ile elde edilen kozmetik bileşenler, çok yönlü işlevselliğe ve gelişmiş biyouyumluluk gibi önemli özelliklere sahiptir ve daha çevre dostu süreçler kullanılarak sürdürülebilir bir şekilde elde edilirler. Biyoteknolojik yöntemler, aktif bileşenlerin daha düşük üretim maliyetleriyle büyük ölçekte üretilmesine de olanak tanır.
Şu ana kadar projelerinize yönelik olarak aldığınız destekler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şu ana kadar TÜBİTAK ve Uluslararası (AB Projesi) desteği alarak birçok proje gerçekleştirdik. Bu destekleri kısaca özetleyecek olursak; Biotek Biyoteknoloji bünyesinde 2011 yılında "GF677 Anacı'nin Konvansiyonel Doku Kültürü ve Biyoreaktör Yöntemleri ile Optimum Üretim Süreçlerinin Geliştirilmesi'' ve 2012 yılında "Moleküler Bitki Islahı Yoluyla İkinci Ürün Tarımına Uygun, Erkenci ve Su Kullanım Etkinliği Yüksek Soya Hatlarının Geliştirilmesi'' adlı projelerinin yürütücülüğünü yaptım.
ACTV Biyoteknoloji firmasında da Bitki Kök Hücre teknolojisi yöntemlerini kullanarak 1509, 1507 ve 1501 projeleri gerçekleştirdik. 2016-2018 yılları arasında ''Ayva Tohum Kök Hücre Ekstraktı Kaynaklı Yeni Dermokozmetik Ürün Geliştirilmesi'', 2018-2019 yılları arasında ''Biyoteknolojik Yöntemler ile Soya Hücrelerinden Cilt Beyazlatıcı Aktiviteye Sahip Kozmetik Hammaddesi Geliştirilmesi'', 2020-2021 yılları arasında ''Bitki Hücre Kültürü Teknolojisi Kullanılarak Selülit Karşıtı Aktif Hammadde Geliştirilmesi'' ve 2021-2022 yılları arasında da "Centella asiatica Süspansiyon Kültürlerinden Yara İyileştirme Aktivitesine Sahip Hammadde Geliştirilmesi'' isimli projelerimizi başarıyla tamamladık.
Şu anda firma bünyemizde desteklenmeye hak kazanan TÜBİTAK-TEYDEB-1501 ''Haematococcus Pluvıalıs Mikroalg Kültüründen Nörokozmetik Aktiviteye Sahip Hammadde Geliştirilmesi'' ve ''Bitki Biyoteknolojisi Yöntemleri Kullanılarak Koyu Halka Karşıtı Kozmetik Aktif Hammadde Geliştirilmesi'' projelerimiz için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugüne kadar ulusal ve uluslararası projelerden 2 milyon euro'nun üzerinde AR-GE desteği aldık.
Kitle fonlaması süreci hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kitle fonlamasını Borsa öncesinde halka arz süreçlerine aşina olmak ve yeni yatırımlar yapabilmek adına girdiğimiz ve on günlük süreçte yüzde 60'lık kısmını tamamladığımız bir süreç olarak tanımlayabilirim.
Yurt dışı açılımınız hakkında bilgi verir misiniz? Bu konudaki hedefleriniz neler?
Yurt dışı satış planımızı uluslararası distribütörlükler (ELTON, RAVAGO, UNIVAR vb.) ile gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yılın nisan ayında katıldığımız uluslararası "In-cosmetics Global 2023'' fuarında Barcelona'da In-cosmetics Global'e katılım sağladık. "ProliCell Rose" ürünümüz "Yükselen Yıldız Ödülü" kategorisinde finale kalırken, innovation zone alanında sergilediğimiz ''ProliCell GoldStem'' ürünümüz yoğun ilgi gördü.
R&D Tour etkinliğinde geliştirdiğimiz ProliCell teknolojisini anlattığımız sunumumuz da tur ekibi tarafından oldukça ilgi çekici bulundu. ProliCell teknolojimiz birçok firmanın dikkatini çekerken fuar boyunca 100'den fazla distribitör firma ile görüşmeler gerçekleştirdik. Ürünlerimizin satışı için tüm ülkelerde distribütörlük vermeyi ve yıl sonuna kadar en az 25 ülkede distribütörler ile anlaşma yapmayı hedefliyoruz.
Bu yıl büyüme hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Bu yıl içinde fonbulucu'dan alacağımız fon ile pilot üretimden üretim aşamasına geçeceğiz. Birinci yıl içinde yalnızca öz kaynaklar ve alınacak fon ile yatırım hedeflemekteyiz, dolayısıyla 2023 içinde anlamlı bir ciro hedefimiz yok. İkinci yıl 56 milyon TL bir ciro hedefi oluşturduk, yıllar içinde artacak ciro hedeflerimizle 5 yılda 860 milyon TL ciro hedefine ulaşmayı planlıyoruz.
ACTV Biyoteknoloji bünyesinde 22 kişilik bir ekibimiz var ve beşinci yılımızda en fazla 35 kişilik bir ekip sayısına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Biyoteknolojik yatırımlarda esas maliyet AR-GE aşamasında yapılan harcamalardır. ACTV Biyoteknoloji olarak biz yaklaşık on yıldır AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Şu anda üretim prosesleri de dahil olmak üzere dokuz adet ürün ile pazara çıkmaya hazırız.
Yapacağınız yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?
ACTV Biyoteknoloji olarak üretim için ihtiyaç duyduğumuz temiz odalara sahibiz. Yaklaşık 450 m2 temiz oda panelleri ile kapalı üretim alanımız ve havalandırma sistemimiz kullanım için hazır haldedir. Bunun yanında proses tanklarımız, hücre duvarını yıkmak amaçlı yüksek basınçlı homojenizatörümüz, inkübatörlü çalkalayıcılarımız ve 50 L çalışma kapasiteli biyorektörümüz ile üretim alt yapısına sahibiz. İlave yatırım olarak üretim kapasitesini artırmak amacı ile iki adet biyoreaktör, CIP sistemi ve ultrasantrifüj yatırımı planlıyoruz.
Yaptığınız işi biraz da teknik olarak anlatabilir misiniz?
Farmasötik ürünler genellikle bakteri, maya, bitki veya memeli hücrelerinin büyük ölçekli biyoreaktörlerde aktif maddelerin izolasyonu, arıtılması ve konsantre edilmesi ile devam eden biyoteknolojik işlemlerle üretilir.
Bitki hücreleri farmasötikler olarak kullanılan çok çeşitli fitokimyasalları sentezleme yeteneğine sahiptir. Bu teknoloji ile tüm bitki ile ekstraksiyon veya kimyasal sentez gibi geleneksel yöntemlerle elde edilemeyen konsantrasyonlarda spesifik olarak istenen sekonder metabolitler açısından zenginleştirilmiş bitki ekstraktlarını elde edilebilir. Bunun için hücreler 'biyo-fabrikalar' olarak kullanılır, en iyi büyüme koşullarına yerleştirilir veya belirli sınıf bileşikleri aşırı üretmeye teşvik edilir.
ACTV Biyoteknoloji olarak farmasötik aktivitelere sahip bileşenlerin yüksek verim ve saflıkta eldesi için bitki hücrelerinin fiziksel, biyotik uyaranlar ve elisitör moleküller ile yönlendirilmesi, hücre seçilim uygulamaları ve özel hücre hatlarının geliştirilmesi ile bitki hücre bankalarının oluşturulması için proses geliştiriyoruz. Hücre süspansiyon kültürlerinden paklitaksel, dosataksel, vinblastin, vinkristin ve TECA eldesi için AR-GE çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biyoteknoloji sektöründe gelecek vadeden ilaç çalışmaları şirket değerlemelerinde çok önemli. İlk üç yıl içerisinde borsanın gerekliliğini yerine getirerek borsaya kote olmayı hedefliyoruz.
Bitki kök hücre teknolojisi nedir?
Bitki kök hücre teknolojisi, farklılaşmamış bitki hücrelerinin kontrollü olarak kültür ortamında çoğaltılması ve kök hücrelere özgü bitki bileşenlerinin elde edilmesi prensibine dayanır.
Bitki dokuları, mekanik bir hasara uğradıklarında hasarın onarılması amacıyla kallus adı verilen hücre yığınlarını oluştururlar. Kallus hücreleri, totipotent özellikte olup bitkinin tüm hücre ve organlarına dönüşebilme ve hatta yeni bir bitki oluşturabilme kabiliyetine de sahiptir. Bu sebeple kök hücre olarak anılırlar.
ACTV Biyoteknoloji, AR-GE çalışmalarının sonucunda elde ettiği elisitör uygulama yöntemlerini bitki kök hücre teknolojisi ile birleştirerek ProliCell teknolojisini geliştirmiştir. ProliCell teknolojisinde bitki kök hücrelerine elisitör adı verilen uyarıcılar uygulanarak bitkilerin doğal şartlarda maruz kaldığı stres koşulları simüle edilir veya bitki kök hücreleri yönlendirilir. Böylece insan cilt hücreleri üzerinde farklı hücresel yolakları aktive eden small RNA'lar sayesinde kozmetik sorunlara etkili ve spesifik çözümler elde edilir.
Bitki biyoteknolojisi dünyada hangi alanlarda nasıl kullanılıyor?
Bitkiler farmasötik, kozmetik ve gıda endüstrileri için önemli bir ekonomik kaynaktır. Bitki kaynaklı polifenoller antioksidan, anti-inflamatuar, yaşlanma karşıtı, antibakteriyel ve antiviral özelliklerinden dolayı insan sağlığı üzerinde faydalı bir etkiye sahiptir.
Bitki biyoteknolojisi biyoloji bilimlerinde gerçekleşen gelişmelerin teknolojik gelişmeler yardımıyla ticari amaçlara yönelik uygulanması olarak tanımlanabilir. Bitki biyoteknolojisi ilk olarak yabani bitkilerin kültüre alınması ile başlamıştır. Geçmişten günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarla birlikte (hücre kültürü, genetik manipülasyonlar) gibi uygulamalarla birlikte bitki biyoteknolojisi alanı genişleyecek interdisipliner bir çalışma alanı haline gelmiştir.
Bitki biyoteknolojisi yöntemleri bitki ıslahı, mikro çoğaltım, hastalıksız bitki üretimi, sentetik tohum üretimi, sekonder metabolit üretimi, terapötik protein üretimi gibi pek çok uygulama alanında kullanılmaktadır.