PARA YAPAY ZEKA/ ŞULE GÜNER "Tasarımı da ChatGPT ve benzeri GPT (Generative Pre-Trained/ Önceden Eğitilmiş Üretken Yapay Zeka) mı yapacak" diye soruyorsanız; spesifik bir alanda, o alanda uzmanlaşan yapay zeka modellerine ihtiyacımız olduğunu söylemek mümkün. Üretken Yapay Zeka Araçları, endüstriyel spesifik bu tasarımlarda yeterince iyi değil.
Kasım 2020'de kurulan tekstil teknoloji markası Myth, tam olarak yapay zekayla tasarıma konsantre olan bir girişim. Tasarım için ilham almak gerektiği, ancak bunun tamamen bir insanın o anki ruhsal durumu, beceri, yetenek, eğitim gibi konulara bağlı olduğu, aynı zamanda tasarımın saatler ve haftalar alan bir süreç olduğu ve bu alanda teknoloji eksikliği gerçeğinden yola çıkılarak Myth kuruldu. Myth'in nasıl çalıştığını, ne işe yaradığını kurucu Özgecan Üstgül, şöyle anlatıyor:
"Myth.Ai web tabanlı bir yazılım, üyelik modeliyle faaliyet gösteriyor. Şu anda sadece B2B olarak kurum kanalına odaklanıyoruz. Bir görsel desen/tasarım/ilham fotoğrafı yüklenerek, bu görsele göre yüzlerce farklı desen tasarımını saniyeler içinde üretiyoruz. Beğenilenleri makina öğrenimiyle öğrenen algoritmalarla kurumlara yönelik modeller çıkarıyoruz. Ayrıca stil transferi, renk gibi özelliklerle de desene Van Gogh veya Missoni gibi stil transferleri yaparak benzersiz hale getirebilirsiniz.
Böylece desen tasarım süreci saatlerden saniyelere düşerek, tasarımcının verimliliği artarken, şirketlerin müşteri memnuniyeti artıyor. Ayrıca en önemli faydalardan biri, şirketlerin karbon ayak izini ortadan kaldırıyoruz. Yani fiziksel numune üretim sürecini dijitalleştiriyoruz. Böylece hammadde kullanımı, su, enerji ve zaman kullanımını, sıfır atık felsefesiyle minimuma indiriyoruz."
Özgecan Üstgül
Farkı, bir imajdan bağımsız vektörel tasarımlar
Üretken Yapay Zeka Araçları (Midjourney, Dall-E vb.), belirli görsellerden beslenerek yeni bir görsel geliştiriyor. Alan spesifik görsel ve tasarım geliştirmede, algoritma benzersiz ve dijital olarak anonim olmayan bir tasarım ortaya çıkarıyor. Myth Kurucusu Özgecan Üstgül, bu süreci şöyle açıklıyor:
"Yapay zeka algoritması ile herhangi bir imajdan benzersiz vektörel tasarımlar oluşturulurken bu tasarımların beğenilme ya da beğenilmeme oranlarına göre makine öğrenimi ile yapay zeka algoritmaları besleniyor. Open AI ile tasarım yapan şirketlerden en büyük farkı, herhangi bir veri tabanıyla çalışmadan, desene uygun tasarımları saniyeler için yüksek çözünürlükte, kullanıma hazır formatta üretmesi. Uzmanlığımız tekstil alanında eksikliğini gördüğümüz ve fikirden başka bir teknoloji firması doğduğu için tekstil alanındaki pazar büyüklüğünden bahsedebiliriz. 1 trilyon dolar olan tekstil pazar büyüklüğündeki 2022 yılındaki desenli pazar payı 23.4 milyar dolar. Tabii ki tasarım, sadece tekstil ve moda alanında yok."
Bu arada Myth, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle CES Fuarı'nda kurulan İstanbul Pavilyonu'nda yer alan 53 girişimden birden biriydi.
Dünyanın ilk yapay zeka yasasına az kaldı
Avrupa Parlamentosu (AP) komiteleri, ChatGPT gibi çeşitli yapay zeka teknolojilerine katı kurallar getirecek yeni yasanın kapsamını geçtiğimiz günlerde belirledi.
Strazburg'da gerçekleştirilen AP İç Piyasa ve Sivil Özgürlükler Komiteleri toplantısında, Avrupa'da yapay zekaya yönelik ilk kuralları içeren yasa hazırlıkları görüşüldü.
Komite üyesi milletvekilleri, yapay zeka yasası konusunda üye ülkelerle yapılacak görüşmelerde, AP'nin pozisyonunu belirleyecek müzakere yetki taslağını oy çokluğuyla kabul etti.
AP üyeleri, Komisyon'un sunmuş olduğu yapay zeka yasa tasarısında bazı değişiklikler yaptı. Taslağa göre, yapay zeka sistemlerinin insanlar tarafından denetlenmesi, ayrım yapmaması, güvenli, şeffaf, izlenebilir ve çevre dostu olması gerekecek.
Yapay zekaya ortak bir tanım getirilecek. Yapay zekaya risk temelli yaklaşım uygulanacak. Yapay zekanın oluşturabileceği risk düzeyine bağlı biçimde kurallar değişecek.
İnsanların güvenliği açısından kabul edilemez düzeyde risk içeren yapay zeka sistemleri yasaklanacak. Bu kapsama, bilinçaltı veya kasıtlı olarak manipülatif teknikler uygulayan, insanların güvenlik açıklarını belirleyen ve sosyal puanlama için kullanılan yapay zeka sistemleri de dahil edilecek.
Halka açık alanlarda gerçek zamanlı uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri kullanımı yasaklanacak. Biyometrik tanımlama sistemleri, sadece ciddi suçların kovuşturulmasında hukuki yetkilendirme sonrasında kullanılabilecek.
Cinsiyet, ırk, etnik köken, vatandaşlık durumu, din, siyasi yönelim gibi hassas unsurları kullanan biyometrik sınıflandırma sistemleri yasaklanacak.
Risk analizi
Kolluk kuvvetleri, sınır idareleri, iş yerleri ve eğitim kurumları duygu tanımlama sistemleri kullanamayacak.
Yüz tanıma veri tabanları oluşturmak için sosyal medya veya kapalı devre kamera kayıtlarından veriler toplanamayacak.
Yüksek risk yapay zeka sınıflandırması; insanların sağlığına, güvenliğine, temel haklarına veya çevreye verilen zararı içerecek biçimde genişletilecek.
Siyasi kampanyalarda seçmenleri etkilemek için yapay zeka sistemleri kullanımı, yüksek risk kategorisine dahil olacak. Büyük sosyal medya platformlarının kullandıkları sistemler de yüksek risk listesine girecek.
Bu aşamadan sonra AP Genel Kurulu'nda oylanacak. Ardıdan AP ve üye ülkeler yasaya son şeklini verecek. Üye ülke başkanlarının sözleşmeyi haziran ayında imzalaması bekleniyor.
AB, nasıl önlem alacak?
Genel amaçlı üretken yapay zeka araçları… AB, yapay zeka sözleşmesi üzerinde uzun zamandır çalışıyordu ancak ChatGPT'nin kamuoyuna açılması ve pek çok uygulamaya entegre olmasıyla yeni riskler ortaya çıkmış oldu. AB'nin bu noktada nasıl önlemler alacağı merak konusuydu.
Taslağa göre GPT'lerden ekstra şeffaflık isteniyor. Yani modelin yasadışı içerik üretmeyecek şekilde tasarlanması ve modelin eğitilirken telif hakları kurallarına uyulması gerekiyor.
Diğer yandan GPT'lerin yol açtığı telif hakları sorununa çözüm getiriyor. Zira pek çok kişinin metinden görsel geliştiren sitelere telif haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açtıkları belirtiliyor. Bu gelişmelerin önüne geçmek amacıyla telif hakkı doğan kişilere bu hakların verilmesi isteniyor.