Yapay zekada yeni bir sayfa açıyorlar

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Quin Audience Engine, iki kız kardeşin pandemi sürecinde kurduğu bir yapay zeka şirketi. Dijitalde insan beyninin nasıl karar verdiği üzerine geliştirilmiş Quin Engine AI adında bir yazılım ile anlık karar mekanizmalarını tespit ediyor. Geçtiğimiz yıl İngiltere'den yatırım alan şirketin hem İstanbul'da hem de Londra'da ofisleri bulunuyor. Türkiye ve İngiltere'deki birçok perakende ve e-ticaret firmasına hizmet veren girişimin hedef kitlesi ise müşteri davranışlarını anlamak isteyen her türden firma. Gonca ve Gülşah Gülser Kardeşler'in pandemi sürecinde kendi kurumsal işlerini bırakarak kurdukları Quin Audience Engine, dünyada az sayıda rakibi olan bir firma. Global ölçekte No Code AI teknolojisi olma hedefiyle ilerleyen şirket, gerçek zamanlı insan davranışlarını öngörerek yapay zekada yeni bir sayfa açıyor.

Gonca ve Gülşah Gülser ile Quin Engine AI'ı, son dönemde hepimizin ağzını açık bırakan ChatGPT'yi ve yapay zekanın gelebileceği son konuştuk…

-Quin Audience Engine nedir, bize biraz anlatır mısınız? Nasıl kuruldu? Fikir nerden çıktı?

Gonca Gülser: Quin Engine AI, online perakende iş modellerinde elde edilen online trafik verilerini, geçmiş veriye bakmadan, anlık olarak sadece o andaki insan davranışına odaklanıp, kişi özelinde analiz eden uçtan uca bir AI (yapay zeka) yapısıdır. İnsan davranışını, internet sitesine girdiği anda anlamlandırarak insana özgü anlık motivasyonel değişkenliklere göre 70 ms'de kişiye özel değer önerisi sunabiliyor. Kurumsal hayattayken sürekli aynı şeyleri yapıp sonuçların değişmesini beklemek, beni zorlayarak daha fazla hayal kurmaya itti. Bu hayal ise Click Stream data konusu üzerine yoğunlaşmamı sağladı. Varoluş amacımızda bir şeyler yaratma arzusu var aslında. Uzun yıllardır kurumsal kimlikte yer almanın bazı zorluklarını, herkes gibi ben de yaşadım. Potansiyelimizi sınırlıyor ve bu sınırların varlığı, var oluş amacımıza aykırı. Bu düşünceler ışığında kardeşim Gülşah ile 2020 yılında pandemide yola çıktık. İnsanın karar verme anı, her zaman ilgimi çekti. Ben bir ekonomistim, insan davranışı ve davranış alışkanlıklarını modellemek benim işim. Dijital çağ, insan davranışlarını da değiştirdi. Alışkanlıklarımız, karar verme süreçlerimiz, kısacası her şey değişti. Bu değişimi yakından izlemek, bu değişime katkıda bulunmak ve dijitalleşen insanın yolculuğunda ona yardımcı olmak, bizim ana motivasyon kaynağımız.

-Quin Audience Engine'in hedef kitlesi kimler, hangi firmalar?

Gülşah Gülser: Temel olarak hedef kitlemiz, perakendenin online kanallarına hizmet vermek. Big data diye adlandırılan büyük veri, iş süreçlerinde verimi artırma ve daha net kararlar verme açısından şirketlere büyük faydalar sağlıyor. Şirket hedeflerini belirlemek ve şirketin yönetiminde daha etkili sonuçlar elde etmek için big data'yı anlamlı hale getirmenin ve şirket süreçlerinde kullanmanın iş gelişmesine etkisi büyük. Şu aşamada perakende online kanallara hizmet verirken, ilerisi için hedefimiz, müşterilerini yönetmek isteyen tüm mecralarda davranış bazlı öngörüsel analiz yapan derin öğrenme tabanlı bir AI görevi görmek. Bunların içinde oyun endüstrisi, finans kuruluşları, FMCG, telekomünikasyon şirketleri yer alıyor. Yani veriyle işi olan tüm şirketler, bizim hedef kitlemiz.

-Quin Audience Engine'in Türkiye'de veya dünyada benzerleri var mı, yoksa alanınızda tek misiniz?

Gülşah Gülser: Dünyada rakibimiz çok fazla değil. Amerika ve İsrail'de birkaç rakibimiz var, ama benzerlerimizden birkaç noktada ayrılıyoruz. Quin Engine AI, çok çeşitli insan davranışlarını anlamlandırıp, birden fazla kanalı kullanarak web sitesinin içerisindeki trafiği yönetmenizi sağlıyor. E-ticaret şirketlerinin her bir ziyaretçisine ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda ayrı bir yolculuk haritası çizmesini sağlıyor. Rakiplerimiz ise oldukça genel geçer veriler ile kanal bağımlı olarak aksiyon almayı sağlıyor.

-Hangi firmalarla çalışıyorsunuz? Ne tür hizmetler veriyorsunuz?

Gülşah Gülser: 2020'de pandemide kurulduk. Derin öğrenme ile gerçek zamanlı çalışan bir AI ürününü tamamen yazılımı içeride olacak şekilde tamamladık; bugüne geldiğimizde Koçtas, Vivense ve Under Armour gibi alanında önde gelen markalarla çalışıyoruz. MediaMarkt, Watsons, a101, Ikea, Benetton gibi şirketlerle deneme sürecimiz devam ediyor. İngiltere'de ise Brand Alley, Castore, Thrift+ gibi şirketler ile deneme sürecimiz devam ediyor. Yaptığımız işin kurumsal firmalarda yarattığı etkiyi gördükçe, büyüme hızımız daha da artıyor. Verinin insan gücüne ihtiyaç duymadan AI tarafından öğrenilmesi ve anlamlandırılması konusunda gelir artışına katkı sağlıyoruz.

-Şimdiye dek hiç yatırım aldınız mı?

Gülşah Gülser: Geçen Mayıs ayında yatırım turumuzu tamamladık. İngiliz yatırım grubu SFC'nin önderliğinde, Almanya'dan NCA, Logo VC ve StartersHub bu tura katıldı Aldığımız 580 bin pound yatırımı ürünü geliştirmek, takım kurmak ve İngiltere pazarını test etmek için kullanıyoruz.

-Yakın zamanlı hedefleriniz neler?

Gülşah Gülser: Biz bir AI şirketiyiz ve vizyonumuz basit, erişilebilir makine öğrenmesi ile gerçek zamanlı olarak insan davranışlarını öngörmek. Ve tüm bunları yaparken de mahremiyeti gözetmek. Yolculuğumuza e-ticaret ile başladık. Kurulduğumuz andan sonraki süreçte veri mahremiyeti ve etik konuların önem kazanması, üçüncü parti çerezlerin kalkması, ürünümüzü bu sektör için oldukça anlamlı kılmaya başladı. Ana amacımız global ölçekte No Code AI teknolojisi olmak. Bu konuda hem kendimize hem de ekip arkadaşlarımıza inanılmaz güveniyoruz. Biz tüm bu süreci hep birlikte hayal ederek yola devam ediyoruz. Bu hayalin ortak bir şekilde biçimlenmesi bizi çok daha güçlü kılıyor. inovasyon merkezimiz Londra'da yer alıyor.

-Son dönemde hepimizi hayretlere düşüren ChatGPT hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gonca Gülser: Kısa süre içinde yarattığı muazzam etkiyle herkesin bir anda ilgi odağı haline gelen ChatGPT, yapay zeka konusundaki tüm ezberleri bozmayı başardı ve bu özel alanı bir adım öteye daha taşıdı. Yapay zeka teknolojilerinin çıkabileceği çıtayı gösterme noktasında önemli bir referans olan ChatGPT'nin yakın bir gelecekte Google'ın tahtını sallayacağını düşünenlerin sayısı az değil. Sohbet tabanlı ilerleyen ChatGPT, kendisine sorulan sorular karşısında tıpkı insanlar gibi yanıtlar veriyor. Size sunacağı detaylar ise büyük ölçüde yapacağınız doğru ve kaliteli yönlendirmelerle ortaya çıkıyor. Kendisine sorulan soruları çok kısa süre içinde anlayıp anlamlı cümlelerden oluşan yanıtlara dönüştürüyor.

Biyolojik olmayan bir varlığın intelligent (zeki) olmasını sağlamak muazzam motivasyon. İnsan beyninin çok fazla veriyi aynı anda çok hızlı işlemesi oldukça zor. Dolayısıyla makine öğrenmesi dediğimiz şeyin aslında en büyük varlık sebebi, çok fazla veriyi çok hızlı bir şekilde işleme koyması. AI da bu nedenle var. Medyada bazen 'bilgisayar Monet tablosu çizdi' diye haberler okuyoruz. Bilgisayar ya da AI teknolojiler 100 tane Monet incelediyse 101. tabloyu yapay zeka çizmesi beklenen bir durum. Ama bu bilgisayarı asla bir Monet yapmaz. Bir insanda da 100 tane Monet tablosu çizecek ve inceleyecek fırsat olsa benzer içerikleri çizebilir. Özetle yapay zekada bütün hikâye öğrenmeyi hızlandırmak ve dakikalar hatta saniyeler içinde bunu yapabiliyor olmak. Belki de asıl şimdi insanların çağı başlıyor. İnsanlar tüm bu bilgileri kullanıp yaratıcılığını daha da artırabilir…

-ChatGPT'nin de oluşturucusu bir kadın. Acaba binlerce yıldır hiç olamadığı şekilde kadın zekasının yapay zeka aracılığıyla domine edici bir güç haline gelmesi dünyayı nasıl değiştirir?

Gonca Gülser: Burada biraz pozitif ayrımcılık yapmak isteriz. Kadınların el attığı her konu, daha fazla başarılı oluyor. Sadece mekanizmalarda değil, işin felsefesinde de değer üretiyor kadın zekası. Ve ürettiği her değere, etik değerleri de katıyor.

-İleride çok gelişmiş, 'yapay zeki' insansı robotlarla ilişki sizce mümkün olabilir mi?

Gonca Gülser: Olabilir tabi. Buna yürekten inanıyorum. Bugün değil belki, ama 50 yıl sonra çocuklarımızın onlara yardımcı olan insansı robotlarla yaşayacaklarına inancım tam.

Gülser Kardeşler kimdir?