“İklim krizine karşı yeni nesil doğa savaşçılarıyız”

PARA RÖPORTAJ/ HAYRİYE MENGÜÇ Karşı karşıya olduğumuz dev probleme rağmen, birey olarak iklim kriziyle nasıl mücadele edeceğimizi bilmiyoruz. Yol arıyor, yöntem geliştiriyor, derken daha işin başındayken belki de vazgeçiyoruz. 2017'den bu yana küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir, inovatif ve teknolojik çözümler geliştiren, bireysel çevre bilincini artırmayı hedefleyerek çalışmalar yapan sosyal girişim Ecording, bireylere bu konuda yol gösteriyor. İnsansız hava araçları ecodrone'larla ağaçlandırılması zor arazilere tohum topu atıyorlar. Tohum ekilmiş sahalarına yakın Artvin, Mersin ve Ankara'daki bölgelerde yaşayan ve iklim krizinden dezavantaja uğrayan kadınlarla beraber ürettikleri tohum topuyla onlarca kadına istihdam sağlıyorlar. Şimdi de bireysel çevre bilincini artırmak için bir mobil uygulama başlattılar.

Başlangıçtaki dört kişilik kurucu ekip, bugün 18 kişiye yükselmiş durumda. Hepsinin tek düşüncesi; hem ağaçlandırma ve ormanlaştırma çalışmalarına destek vermek hem de farklı basamaklardaki ya da alanlardaki sosyal etkilerini kuvvetlendirmek. "Teknolojinin gücünü çok uygun bir alanda kullanıyoruz" diyen Ecording Kurucusu Mert Karslıoğlu, 'yeni nesil doğa savaşçısı' olmanın yollarını anlattı.

-Kuşların tohum taşıma yeteneğinden ilham alarak, çok ilginç bir yöntemle iklim değişikliğiyle mücadele ediyorsunuz… Ulaşılması zor alanlara drone'larla tohum topu atmak, nereden aklınıza geldi?

Aslında iklim krizinin etkilerini daha fazla hissetmeye başladıkça bu alanda atacağımız olumlu adımların ne kadar önemli olduğun gördük. Ve doğaya karşı bir çözüm geliştirirken de doğayı incelememiz gerektiğinin farındaydık. Biliyorsunuz dünyadaki doğal ormanların tamamı ağaçların kozaklarından düşen saçılan tohumların kuşlar veya rüzgar aracılığıyla etrafa yayılmasıyla var olmuş ve genişlemiştir. Bu aslında yıllardır devam eden bu süreci, acaba teknoloji ile taklit edip, teknolojiyle destek verebilir miyiz, kuvvetlendirebilir miyiz sorusunun cevabı olarak aslında halihazırdaki çalışmalara başladık. Arkadaki serüveni de bu doğrultuda oldu. Üniversitede aldığımız sosyal girişimcilik dersinden sonra Ecording fikri doğdu. Şu anda halihazırdaki 18 kişilik ekibimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz.

-Anlıyorum sizi. Yani bu nedenle mi, size 'yeni nesil doğa savaşçıları' diyorlar?

Aslında bir bakıma bu nedenle söylüyor olabilirler. Teknolojinin gücünü çok uygun bir alanda kullanıyoruz. Her geçen gün de teknoloji gelişiyor. Ama biz bir taraftan doğadan bir şeyler alırken doğaya bir şeyleri geri kazandırma konusunda biraz eksik olduğumuzu düşünüyoruz insanlık olarak. Biz de bu teknolojinin gücünü aslında doğaya fayda yaratmakta ve insanlığa fayda yaratmakta kullanabilir miyiz üzerine bu fikir doğdu. Biraz daha iklim kriziyle mücadele ediyor olduğumuz noktada yeni nesil savaşçı terimini kullanıyoruz aslında çeşitli dönemlerde.

- Şu an altı ecodrone'unuz olduğunu biliyorum. Bugüne kadar 10 milyondan fazla tohum topu atışı yaptınız… Bu tohum toplarını kim hazırlıyor?

Aslında tohum toplarını ekilmiş sahalarımıza yakın bölgelerde yaşayan ve iklim krizinden dezavantaja uğrayan kadınlarla beraber üretiyoruz. Bu sayede onların alternatif gelir kaynaklarına ulaşmalarını sağlarken iklim kriziyle hep beraber mücadele ediyoruz. İklim krizi nedeniyle taşrada yaşayan insanlar eskisi kadar tarım ve hayvancılıktan gelir elde edemiyor. Bu yüzden de aslında göç riskiyle karşılaşıyorlar. İklim krizi bahsettiğimiz gibi herkesin hayatını etkilediği gibi, bu dezavantajlı grubu da doğrudan etkiliyor. Biz de onlara bu doğrultuda alternatif gelir yaratabilir miyiz, fikriyle hareket ettik ve bugüne kadar üç farklı bölgede istihdam sağladık. Artvin, Mersin ve Ankara'da 41'den fazla kadına ek istihdam sağladık ve bugüne kadar bu söz konusu 10 milyon tohum top için 27 bin saatten fazla emek verdiler. Biz onlardan satın alıyoruz, ardından Orman Genel Müdürlüğü'nün bize Ar-Ge amaçlı tahsis ettiği ve uygun bulduğu alanlarda bu tohum türlerinin artışlarını gerçekleştiriyoruz. Bu sayede hem ağaçlandırma ve ormanlaştırma çalışmalarına destek verirken aynı zamanda da farklı basamaklardaki ya da alanlardaki sosyal etkimizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz aslında.

-Peki, çok yakın zamanda bireysel çevre bilincini daha da artırmak için bir de mobil uygulama hazırladınız. Söz eder misiniz?

Biz şu an ecodrone ürünümüzle ormanlaştırmaya ve biyoçeşitliliğe destek veriyoruz. Burada yapılan çalışmalarla kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Ama gel gelelim ki iklim krizi, çok karışık bir problem. Ve bu sadece ormanlaştırma ve biyoçeşitliliği artırarak, katkı sağlayarak bu problemle mücadele edemiyoruz. Biz de bu yüzden insanların bireysel karbon salımlarını azaltmak için sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazanabilmek için değerlendirebilecekleri bir alternatif mobil uygulama projesi üzerinde çalışıyoruz bir süredir. Zaten Ecording markasını, küresel iklim krizine karşı teknolojiler geliştiren bir sosyal girişim olarak tanımlıyoruz. Bu mobil uygulamanın adı ecordingApp. Bu uygulama şunu yapıyor: Biz kullanıcılarımız için dünya yararına görevler veriyoruz ve bu görevleri doğrulamalarını istiyoruz. Mesela diyoruz ki, bir pet şişeyi geri dönüşüm kutusuna at ve doğrula, bugün işe veya okula giderken toplu taşıma kullan, bugün içeceğin kahveyi termosta al gibi 30'dan fazla görev içeriyor. Kullanıcılar yaptığı faaliyeti 10 saniye boyunca mobil uygulamanın içinden kameralarıyla doğruluyorlar ve her bir görevden de bir puan kazanıyorlar. Daha sonra burada biriktirdikleri puanlar ile uygulama içinde market üzerinden indirim kuponları ve ödüllere erişebiliyorlar. Bu sayede aslında kişisel ihtiyaçlarını karşılarken çevreye karşı faaliyetlerin duyarlılık haline dönüşmesini amaçladığımız bu uygulamayı aktif olarak takip edip, karbon salınımlarını azaltabilecekleri bir alternatif olarak planladık. Çünkü biliyorsunuz, bu dev problem karşısında insanlar bireysel olarak nasıl mücadele edebilirim sorusunun cevabını arıyor. Yola başlarken vazgeçebiliyorlar. Biz aslında iklim kriziyle mücadeleye nereden başlayabilirim sorusunun cevabı olarak bu ürünü geliştirdik. Umarım ilerleyen günlerde etkisini kuvvetlendirip tüm dünyaya yayabiliriz.