PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Türkiye'nin en hızlı büyüyen oyun şirketlerinden Tiplay Studio, kısa bir zaman önce Snapchat'ten yatırım alarak Yellow İvmelendirici Programı'na kabul edildi. Snapchat için uygulama içi oyun geliştiren Tiplay, sadece bir şirket değil, aynı zamanda Denizli merkezli bir oyun ekosistemi. Sektöre yeni yetenekler kazandıran bir okul olarak da çalışıyor. Denizli'den bütün dünyayı oynatan Tiplay'in kurucu CEO'su Mehmet Umut Ermeç, hedefinin Denizli'yi oyunun Silikon Vadisi yapmak olduğunu söylüyor. Rollic (Zynga) işbirliğiyle milyonlarca kez indirilen başarılı oyunlra imza atan Ermeç ile, Newyork'ta indie filmlerde sesçi olarak başladığı kariyer yolculuğunu ve Türkiye'ye döndükten sonra kurduğu oyun şirketinin başarısını konuştuk.
Öncelikle kendi özgeçmişinizden bahseder misiniz? Amerika'da indie filmlerde sesçi olarak çalışıyorken oyun işine nasıl girdiniz? Bugüne dek neler yaptınız bir özet geçer misiniz?
1980 yılında Denizli'de doğdum, 2003 yılında İstanbul'da girişimcilik hayatına atıldım, bir sene Norveç'te yaşadıktan sonra 2006 yılında İstanbul'a geri döndüm ve kısa bir süre ses mühendisi olarak çalıştım. 2008 yılında askerliğimi yaparak Diyarbakır'dan döndükten sonra ABD'ye taşındım. Middle Tennessee State University'de yüksek lisans yaparken asistan olarak ders vermeye başladım. 2011 yılında New York'a taşındıktan sonra bağımsız filmler için ses mühendisi olarak çalışmaya devam ettim ve 2012 yılında New York Film Academy'de ses mühendisliği dersi verdim. 2013'te Institute of Audio Research'e katılarak eğitimcilik kariyerimi sürdürme kararı aldım. Toplam 7 bin saat ders verdikten sonra New York'ta diploma odaklı ve müfredata dayalı eğitim anlayışı yerine portföy oluşturma odaklı ve çıraklık sistemine bağlı kariyer gelişimi sunan Smart Professions isimli startup'ı kurdum. NYU EdTech Kuluçkası'nda bir sene geçirdikten sonra audiobook ve podcast üretimi alanında faaliyet göstermeye başladım.
Daha sonra Türkiye'ye döndünüz ama marjinal bir karar vererek Denizli'ye yerleştiniz. Genelde Türkiye'ye dönenler İstanbul'a Ankara'ya yerleşir. Neden Denizli?
Bence asıl marjinal karar İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşamak. Büyük şehirlere kıyasla Anadolu'nun çeşitli şehirlerindeki girişimlerin dezavantajları tabii ki mevcut, fakat avantajlar çok daha fazla. Küçük şehirlerin belli başlı dezavantajları arasında; nitelikli çalışan sayısının yeterli olmaması, küçük şehirlerde yatırım bulmanın nispeten zor olması, yerleşik anlayışın yeni nesil girişimcilik ruhuna çok yakın olmaması, yüksek risk sermayesi grubundaki girişimlere şüpheyle yaklaşılması ve sosyal etkinliklerin büyük şehirlere oranla daha az olması geliyor. Avantajların başında ise kazanılan para ile satın alınan hayat kalitesinin büyük şehirlere kıyasla çok ama çok yüksek olması geliyor. Bunun yanı sıra trafiğin olmaması, coğrafi konum, doğayla iç içe olma, huzurlu yaşam alanları ve sosyal hayata erişimin kolaylığı küçük şehirlerin en önemli avantajlarından bazıları. Ayrıca, ilk bakışta dezavantaj olarak gözüken nitelikli personel eksikliği bir anlamda büyük bir potansiyel barındırıyor. Nitelikli eleman sayısının az olmasından dolayı motivasyonu yüksek, startup ruhuna ve girişimcilik kafasına sahip gençlerin kısa sürede yükselme şansları büyük şehirlere oranla Anadolu'da daha yüksek. En önemlisi de büyük şehirlerde çok da göz önünde olamayacak bir girişim Anadolu'da daha hızlı bir şekilde yükselebiliyor. Anadolu'da her şehirde üniversite bulunmakta, bu habitatlardan doğru yöntemlerle istihdam kanalları yaratmak da mümkün. Kıdemli çalışanların Anadolu şehirlerine gelmelerindeki bir diğer neden ise son 5-10 senede Anadolu şehirlerindeki yaşam kalitesinin artması ve özellikle kıdemli çalışanlara büyük şehirlere nazaran daha uygun şartların sağlanmaya başlanması. Bu şartlar arasında da çalışanların çocuklarının eğitim kalitesini yükseltecek nitelikli okulların varlığı, güvenlik, konforlu barınma olanakları ve büyük şehirlerle rekabet edecek seviyede kültür ve sanat faaliyetleri gibi değerler bulunuyor. Anadolu'yu tercih eden beyaz yakalılara önümüzdeki süreçte genç arkadaşların da ekleneceğine inandığım için Anadolu şehirlerine yönelik tersine göçün uzun vadede bir trende de dönüşebileceğini düşünüyorum. Bu anlamda, kariyer planlamasında Denizli, Gaziantep, Eskişehir gibi özellikle bilişime yatırım yapan Anadolu şehirlerinin önümüzdeki dönemde çok daha popüler olacağını söyleyebilirim.
Denizli'de kurduğunuz oyun ekosisteminde Türkiye'nin her yanından oyun geliştiricilere açıksınız. Denizli merkezli bir oyun vadisi kurmuş gibisiniz. Neler yapıyorsunuz?
2018 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yaparak, 2019 yılının Temmuz ayında Ahmet Öney ve Osman Tutum ile birlikte bir mobil oyun girişimi olan tiplay studio'yu kurduk. Neredeyse kurulur kurulmaz Türkiye'nin en hızlı büyüyen oyun geliştirme ekosistemi olan tiplay studio, ilk andan itibaren küresel anlamda sürdürülebilir bir ekosistem yaratmaya odaklandı. İlk başta sadece hypercasual türündeki oyunları içeren üretim bandımıza an itibarı ile arcade idle, trivia ve snap oyunlarının da içinde olduğu çok sayıda farklı tür ve platformları eklemiş durumdayız. Bugün, 67 kişiye istihdam sağlamaktayız ve faaliyetlerimizi ikisi Denizli'de ve biri İzmir'de olmak üzere toplamda üç ofisimizde sürdürmekle birlikte geliştirdiğimiz Online WorkSpace isimli uzaktan oyun üretim platformu sayesinde birçok çalışanımıza İstanbul ve Ankara gibi şehirlerden de çalışma imkanı sağlıyoruz. Bünyemizdeki stüdyoların ve oFON ekiplerinin fikir oluşturma, iterasyon ve kalite kontrol gibi oyun geliştirme süreçlerini uzaktan yönetmelerini sağlamak geliştirdiğimiz Online WorkSpace (OWS) ile Pocket Gamer Mobile Games Awards isimli yarışmada "En İyi İnovasyon" kategorisinde ödülde aday gösterildik.
Oyun girişimciliği ekosistemini stratejik ortağımız olan Rollic ile birlikte yürüttüğümüz oFON İvmelendirici ve geçtiğimiz günlerde lansmanını yaptığımız oFON Kuluçka ile kuvvetlendirmeye devam ediyoruz. Halihazırda altı ekibe ev sahipliği yapan oFON İvmelendirici şu ana kadar beş adet hit oyun yayınlayarak birçok yayıncıdan çok daha büyük bir başarı yakaladı. Potansiyel vadeden ekiplerin oFON İvmelendirici'ye dahil edilmesini sağlayan oFON Kuluçka bünyesine kattığı ekipleri fikir üretimi, yaratıcılık, teknik yeterlilik gibi alanlarda geliştirerek onbinlerce potansiyel oyun girişimcisinin önünü açıyor olacak.
oFON Kuluçka'ya başvurmak için en az 2 kişiden oluşan bir ekip olmak ve halihazırda oyun üretmiş olmak gerekiyor. Tüm kabul süreci başvuru esnasında yüklenen oyunların pazar testlerinde getirdiği sonuçlara göre ilerliyor olup süreç boyuna tiplay studio'nun deneyimli liderleri başvuran ekiplere olumlu veya olumsuz geri bildirim veriyor. Olumsuz geri dönüş alan ekiplere kendilerini geliştirmek için neler yapmaları gerektiği de özellikle bildiriliyor.
Rollic ile ortaklığınız doğrultusunda kaç oyun geliştirdiniz ve yayınladınız?
Rollic'le olan stratejik ortaklığımız kapsamında bugüne kadar tiplay studio ve oFON ekipleri olarak yüzlerce oyun geliştirdik. tiplay studio'nun geliştirdiği Water Shooty ve Car Restoration 3D, oFON ekiplerinin geliştirdiği Queue Jumping, Joust Run, Dodge Master, Swords Maker ve Riddle Master isimli oyunlar yakaladıkları büyük başarılar ile yüz milyondan fazla kullanıcıya ulaştılar.
Türkiye oyun işinde nasıl bu kadar başarılı oldu? Türkiye ilk kez bir alanda işin başında treni yakalayıp birinci sıraya oturdu demiştiniz. Bu nasıl oldu?
Türkiye inanılmaz bir potansiyele sahip. Gençler özellikle teknik konularda engellere, kısıtlı imkanlara takılmadan kendilerini çok hızlı geliştirebilliyorlar. Bu potansiyel uygun şartlarla buluştuğu zaman oyun sektöründeki gibi büyük sıçramaların olması çok da şaşırtıcı değil. Millet olarak oyunlara yatkınlığınız ve sahip olduğumuz kısa yolları bulma yeteneğimiz ve özellikle kısa terminlerde sonuç veren oyun dikeylerindeki fırsatlar ile birleştiğinde bir anda dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olduk. Bu daha başlangıç. Gelecek yatırımlar, biriktirdiğimiz bilgi birikimi ve ekosisteme girecek on binlerce yetenekli gencin buluşmasından hayallerimizin de ötesinde başarılar elde edeceğiz. Oyun sektörü, son yıllarda Türkiye'nin en çok yatırım alan sektörü oldu. Türkiye girişim dünyası 2021 yılında toplam 1,2 milyar dolar yatırım alırken, yapılan her dört dolar yatırımdan bir doları oyun sektörüne yapıldı. Önümüzdeki yıllarda bu oran daha da artacak ve oyun sektörü Türkiye'nin dinamosu olacak, tiplay studio da bu büyük değişimin altyapı taşlarını döşeyen lider şirketlerden biri olmaya devam edecek. Ülkemizdeki oyun sektörü giderek daha da popüler hale geldi ve toplam oyuncu sayısının 2021'de 36 milyondan 41 milyona çıktı. Dünya oyun sektöründe Türkiye hypercasual türünde liderlik bayrağını dalgalandırmaya, casual mobil oyun türünde ise dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olmaya devam edecek. Şu anda oyun geliştirmediğimiz bir türde dünyanın bir numarası haline gelirsek ben şaşırmam. tiplay studio hem ürün bandını genişleterek, hem de ekip gücünü artırarak hem her kesimden yüz milyonlarca insanı eğlendirme, hem de dünyanın en büyük oyun geliştirme ekosistemi olma hedefine doğru hızla ilerliyor.
Oyun işinin dünyada pazar payı nedir? Futbolu geçti diyenler var…
Futbolu geçmekle kalmadı, global oyun sektörünün pazar büyüklüğü tüm sporların ürettiği gelirin toplamına ulaşarak film ve müzik endüstrilerinin birlikte ürettiği toplam gelirden daha büyük bir hacme ulaştı.
Tiplay'in en başarılı oyunları hangileri? Ve bir oyuna başarılı demek için kaç indirme almak lazım?
Kurulduğumuz günden bu yana yedi hit oyunun altına imza atan attık. AppStore ve PlayStore'da yayınlanan Water Shooty ve Car Restoration 3D, Snapchat'te yayınlanan Pair Up oyunlarını kendi çatımız altında geliştirdik. oFON bünyesindeki ekipler tarafından geliştirilen oyunlarla birlikte bugüne dek yüz milyon kişiye ulaştık. Hedefimiz, her geliştirilen oyunun yüz milyonlarca kişiye ulaşması, ama bir oyunun başarılı sayılabilmesi için tek kıstas bu değil. Örneğin birkaç milyon indirme almış fakat kullanıcıların düzenli bir şekilde aylarca oynadığı bir oyun da başarılıdır.
Çıraklık oluşumunuz da var. Bu oluşumu anlatır mısınız?
Çıraklık, başvuru için herhangi bir deneyim ve diploma şartının aranmadığı, kabul alanların en fazla altı ay içerisinde başarılı bir profesyonel dönüştürüldüğü inovatif bir istihdam kanalı. Bugüne kadar 36 kişiyi bünyemize kazandıran çıraklık sistemimizi tiplay studio'nun tüm departmanlarında başarıyla uygulamaya devam ediyoruz.
Çırak olmak isteyenleri en fazla 6 ay süren bir eğitim süreci bekliyor. Oryantasyon sürecinde deneyimli koçların gözetimi altında üzerinde çalıştıkları oyunlar ile alakalı teknik konuları öğrenmeye başlayan adaylar, detaylı bir eğitim sürecinin ardından yeterli uygulama tecrübesi ve teknik yeterlilik edinmiş hale geliyor. Çıraklar 'AppStore ve PlayStore oyunları için üretim süreçleri', 'oyunların üretim sürecinde dikkat edilmesi gereken sanatsal konular' ve 'yayın süreçleri' gibi atölyelerle de destekleniyor. Teknik eğitim, atölye ve oyun üretim çalışmalarının ardından adaylar performanslarına göre değerlendiriliyor. İstenilen kalitede oyunlar üretebilen, profesyonel gelişimini çıraklık seviyesinin üstüne taşıyan ve şirket kültürüne uygunluğu kabul edilen adaylar istihdam ediliyor. Liderlerimizin desteğiyle bilgi ve becerilerini uygulamaya döken adaylar, "inisiyatif al - uygula - paylaş" metoduyla projelerini finalize ediyor ve çıraklıktan terfi ederek kariyerlerine çalışma arkadaşımız olarak devam ediyorlar. tiplay studio'nun bünyesinde çıraklıktan gelen çalışma arkadaşlarımızın arasında takım liderleri de bulunuyor. 2022 yılının ilk 5 ayında 10 çırak istihdam ettik, hedefimiz yıl sonuna kadar bu sayıyı 50'ye taşımak.
Snapchatten yatırım aldınız en son. Bunu nasıl başardınız?
Önce Snapchat ile bir stratejik ortaklık yaparak bir Snap oyunu ürettik. Geliştirdiğimiz Pair Up isimli bu oyun büyük bir ilgiyle karşılanmıştı. Sonrasında Snapchat'in davetiyle yaratıcılık ve teknolojiyi birleştiren şirketlere destek verdikleri Yellow İvmelendirici Programı'na başvuru yaptık ve kabul edildik. Eğlencenin sınırlarını ortadan kaldıran, anı yaşatan ve insanların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olan girişimlere destek veren Yellow, bugüne dek 30'un üzerinde startup'a yatırım yaptı. Yellow İvmelendirici Programı'na kabul edilerek yatırım almamız küresel anlamda sürdürülebilir bir oyun geliştirme ekosistemi yaratma hedefimizde doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Yakın zamanlı hedef ve planlarınız neler?
Önümüzdeki 5 sene içinde dünyanın en büyük oyun geliştirme ekosistemi olmayı hedefliyoruz. Amacımız sadece oyun üretim faaliyeti gösteren bir oyun şirketi olmak değil, geliştirdiği teknolojilerden kurduğu istihdam kanallarına oyun üretimi ile alakalı her yerde varlık gösteren, otoritesi dünya çapında iz bırakmış olan bir ekosistem haline gelmeyi amaçlıyoruz. Bu ekosistem ile; online veya fiziksel ofislerinde faaliyet gösteren ivmelendirme ve kuluçka programlarının, farklı platform ve türlerde oyun geliştiren stüdyoların, akademiye alternatif olarak faaliyet gösteren mesleki eğitim projelerinin ve tüm bunların yanı sıra hem oyun geliştiriciler hem de oyun severlerin de yer aldığı bir topluluk haline gelmeyi hedefliyoruz. Bu hedeflerimize uzaktan çalışma platformumuz Online WorkSpace (OWS), farklı tür ve platformlarda oyun yayınlayan stüdyolarımız, başarılı ivmelendirici programımız oFON İvmelendirici ve oFON Kuluçka ile giderek yaklaştığımızı hissediyoruz. Profesyonel bir geçmişi olmayan, oyun üretimi konusunda profesyonel bir adım atmamış arkadaşları diploma şartı olmadan çırak, çalışma arkadaşı, girişimci veya girişimci adayı olarak aramıza alabildiğimiz ve dolayısıyla Türkiye'nin muazzam potansiyelinden çok verimli bir şekilde faydalanabildiğimiz için çok yakında binlerce, hatta onbinlerce kişiye ev sahipliği yapan bir ekosistem olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. 5 sene içerisinde işe alım süreçlerinden kendi kültürünü geliştirmeye, milyarlara ulaşacak oyunların üretiminden yeni oyun teknolojileri yaratmaya kadar birçok farklı alanda lider olarak faaliyet gösteren ve bu nedenle dünyanın sayılı şirketleri arasında yer alacak bir girişim olmayı hedefliyoruz.