PARA RÖPORTAJ/ AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR Aslında yüzme kökenli ancak 20 yılı aşkın süredir bisiklet sporuyla ilgileniyor. Son dört yıldır ise triatlon koçluğu da yapıyor. Spor aşığı bir girişimci olan Boost Sport kurucusu Kerim Sükan'dan söz ediyoruz…
Sporu hayatının merkezinde tutan, hobisini girişime dönüştüren Kerim Sükan, bugüne kadar yüze yakın amatör sporcu ile çalışmış. Aslında kendi de amatör bir sporcu. Sükan, 2021 yılında hayata geçirdiği Boost Sport'un yanı sıra 2018'den itibaren düzenlediği diğer spor organizasyonlarıyla sporseverleri bir araya getirmeyi başarmış. Boostcamp bisiklet ve triatlon kampı ile her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. Sükan'ın asıl uzmanlık alanı ise marka yaratmak ve strateji oluşturmak. 15 yıllık reklam ajansı deneyimi var. Halen de pek çok global ve yerli markaya iletişim hizmeti veriyor. "Her ne kadar Boost Sport ticari bir oluşuma dönüşmüş olsa da benim için halen keyif alarak yaptığım bir hobim gibi" diyor. Sükan'ın amacı globalde ses getirebilecek Türk markaları yaratmak, Türkiye'de ilk olabilecek yaratıcı ve ilham veren projelere imza atmak.
Boost Sport'un kurucusu Kerim Sükan ile bir araya gelerek, 2022'de yapacakları spor organizasyonlarını ve Türkiye'deki bisiklet kültürünün geldiği noktayı konuştuk…
Organizasyon içeriğinizden bahsedebilir misiniz?
Boost Sport, şu an sadece bisiklete odaklı. Bisiklet kampları ve yarışları düzenliyoruz. Bu organizasyonlar amatörler için. Bütün odak noktamız bu kitle. Yerli ve yabancı turizme odaklanıyoruz. Türkiye pazarı sınırlı olmasına rağmen şirket, başka tür faaliyetlerde bulunup odağını dağıtmıyor. Hedefimiz yurt dışı bisiklet turizminin yüzdesini artırarak ekibi daha da büyütmek ki, bu oran her sene artıyor.
2022 organizasyon hedefleriniz nedir?
Eylül ayında 24 saat yarışımız, ekim ayında Kapadokya kampımız, kasımda İstanbul kampımız olacak. 2023 yılında ise ilk yurt dışı lokasyonumuzu Dubai olarak açacağız. Şimdiden 2023 dört kamp, iki veya üç yarış olarak planlanıyor.
Türkiye'de ilk defa gerçekleştireceğimiz Santini Queens of The Aegean etkinliğine ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. "Santini Queens of The Aegean' konseptimiz Türkiye'de bir ilk. 29 Mayıs'ta Marmaris'in eşsiz doğasında gerçekleşecek yarış için kayıtlarımız devam ediyor. Tüm bisikletseverleri, içinde hem yarışın hem de eğlencenin olduğu bisikletle dolu bir gün bekliyor. Yarış, eğlence ve tatil bir arada olacak.
Kampların yapılacağı bölgeler nasıl seçiliyor?
Her yıl aynı olan yerlerimiz de var, ek lokasyonlar da açıyoruz. Çok spesifik bir konuya odaklandığımız için, yeri seçerken çok uzun süre çalışıyoruz ve tam olarak içimize sinmeden onaylamıyoruz. Kendim her rotayı mutlaka bisikletle yapıyorum. Sürerken ihtiyaç duyduklarıma göre rotaları belirliyorum veya değiştiriyorum. Rotalar dışında her bölgenin farklı bir ruhu oluyor. Biz her kampımızı farklı bir konsept ile tanıtıyoruz. Bu, forma tasarımlarına kadar yansıyor. Organizasyonun zamanına ve rotaların yapısına göre Boostcamp, daha antrenman odaklı, tatil ve kültür odaklı, macera ve tatil odaklı gibi farklı içeriklere sahip olabiliyor. Ancak hepsinin ortak yanı, her saati hayatında bisiklet olan kişilere göre düşünülerek tasarlanmış bisiklet tatilleri olması oluyor.
Katılım sürecinde ne tür şartlar istiyorsunuz?
Katılımcı kendi sağlık sorumluluğunu almak zorunda. Yarışlarda bunun belgesini de istiyoruz, ancak kamplar bir tatil niteliğinde olduğu için belge zorunlu değil. Güvenlik açısından tecrübe istiyoruz. Minimum kriterimiz kilitli pedal kullanımını şart koşuyoruz. Bisiklete ilk defa binme yeri değil. Ancak performans kriteri aramıyoruz. Çünkü her seviyeye göre ayrı gruplar yapılıyor.
Rotaları nasıl seçiyorsunuz?
Bisikletin türüne göre arazi belirlenmekte. Rotalarımızı uygun şekilde seçiyoruz. Zordan kasıt trafik ise, trafiğin az olduğu yer ve tarihleri seçiyoruz. O kadar çok yer var ki bisiklet kampları yapılabilecek… Türkiye'nin her köşesi ayrı bir güzel. Her yıl yeni lokasyonlar ekleyeceğiz.
Türkiye'de bisiklet kültürü gelişti, diyebilir miyiz?
Henüz yolun başındayız. Türkiye'de bisiklet kültürünün oluşmasını beklemek nesiller alır. Tabii bu esnada yurt dışı çok daha hızlı ilerlemekte. Bu süreci hızlandırmanın tek yolu marka savaşıyla olur. Kaliteli organizasyonlar ve kültürün ithal edilmesi ile oluşturulacak Türk markaları dünya pazarına girmek için hazırlanmalılar. Bizim stratejimiz bu şekilde ilerliyor.
Bisikletin spor turizmi içerisindeki payı nedir?
Türkiye'de bisikletin spor turizmindeki yeri, maalesef yok denecek kadar az. Özellikle yurt dışında bisiklet turizminde Hollanda, Danimarka, Almanya, İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi bilinen ülkelerle kıyasladığımız zaman Türkiye, henüz bir seçenek olarak bilinmiyor.
Türkiye'de bisiklet kullanan kitle için yaptığınız araştırmalar var mı?
Araştırmalar var, ancak ne kadar gerçeği yansıtıyor tartışılır. Ben daha çok ilham verip bu sporu popüler kılabilecek, gençlerin özenmesini sağlayabilecek kitleyi hedefliyorum. Son organizasyonumuz Boostcamp Marmaris, 200'den fazla bisikletseveri ağırladı. Yarışlar için bizim organizasyonlarımız henüz ilkleri yapıyor. Ancak Türkiye'de yapılan yarışlara bakarsanız ortalama rakam, bin sporcu olmakta. Bu rakamı sadece Türkiye ile üçe katlamak mümkün değil. Ancak dünya pazarını dahil edebilirseniz sayı için bir endişe kalmaz. Tabii onun için de organizasyon anlamında çok çalışmamız gerekiyor.
Düzenlediğiniz organizasyonların Türkiye turizmine katkısı nedir?
Projelerimizin katma değerinin rakamsal bir karşılıktan çok, oluşturduğu cazibe ile dikkat çektiğini düşünüyorum. Organizasyonlarımız; bisiklete olan ilgiyi artırması, nitelikli tatili özendirmesi, her anlamda değerli bir topluluğa hitap etmesi sebebiyle Türkiye bisiklet turizmini bir sonraki perdeye hazırlıyor. Kısa vadede bir ticari beklenti olmadan, sadece vizyona odaklanmış olarak iş üretiyoruz. Bence organizasyonlarımıza da bu samimiyet yansıyor. Yurt dışında belirli büyüklükte bir kitlenin dikkatini çekene kadar bu stratejinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye'yi tercih eden yabancı bisikletsever sayısı nedir?
Şu an sayı çok düşük. Ancak bizim organizasyonlarımız için hedef, daha çok Almanya, Belçika, Dubai, İtalya ve İngiltere.
Organizasyon ve kamplarınızda sizi destekleyen, iş birliği içinde olduğunuz firmalar var mı?
Türk Telekom ve Türk Telekom Prime ile üçüncü yılımıza girdik. Projenin ilkine inanmak, olmamış bir şeyi hayal etmez zordur. Ancak Türk Telekom ekibi ile aynı vizyonda buluştuğumuz için çok şanslıyız. Her yıl projelerimizi birlikte geliştiriyoruz. Attığımız her adımda bizi destekliyorlar. Suzuki Türkiye ve Doğan Trend Otomotiv Grubu, daha Boost Sport ticari kimliğe bürünmeden dahi bizi destekliyordu. Otomotivin Türkiye'de bisikleti destekliyor olmasının diğer sektörler için de örnek bir strateji olduğunu düşünüyorum. Bu sadece ticari değil, aynı zamanda gençleri teşvik edecek Türkiye'ye katma değer sağlayacak bir yaklaşım. Kültür, böyle destekler olmadan oluşmuyor. Her organizasyonda farklı sponsorlarımız olabiliyor. Ancak daha çok uzun süreli çalışmayı tercih ediyoruz. Yemek Sepeti, Borusan Otomotiv, MG Türkiye, Grand Yazıcı Otelleri, Decathlon, Danone, Hayat Su, Performans Bisiklet, Aktif Pedal ve Giant Türkiye, sürekli birlikteliğimiz olan değerli destekçilerimiz arasında.
Sponsorların desteği yeterli oluyor mu?
Türkiye'de bisiklet pazarı ve oyuncuları çok büyük değil. Ama büyütmek için vizyon ve istikrar gerekiyor. Sektörün içinde en önemli desteği, ilk günden beri yanımızda olan Aslı Bisiklet'ten alıyoruz. Her projede yanımızdalar ve ekibin parçası olarak her ihtiyacımızı kendi ekipleriyle destekliyorlar. Organizasyonlarımız içerisinde bize çözüm ortağı olan ve bu vizyonda çatımız altında birleşen çok değerli hizmet desteklerimiz bulunuyor. PT Akademi, tüm katılımcılara rehabilitasyon hizmetleri veriyor ve geniş ekibiyle sahada olurken, Hayta Bike ise teknik destek veriyor ve sürüş güvenliğinde aktif olarak hizmet sunuyor. Bize gurur kaynağı olan ve 2022 yılında kapsama alındığımız önemli bir destekçimiz ise Kültür Bakanlığı Turizm Geliştirme Ajansı TGA'nın bizi yurt dışı tanıtımında destekliyor olması. Vizyonumuz tamamen yurt dışında marka olarak var olmak ve Türkiye'yi tanıtmak olduğu için 'GoTürkiye' logosunu taşımak bize büyük mutluluk veriyor.
2023'TE BOOSTCAMP, DUBAİ'DE DÜZENLENECEK
Boost Sport'un üç farklı marka adı altında düzenlediği kamp ve organizasyonları şunlar:
Boostcamp: Bisiklet tatil / kampı. Her seviye amatör bisikletçi veya triatletler için düzenlenen, içerisinde konaklama, antrenman programları, eğitimler ve sosyalleşme aktiviteleri olan organizasyonlar. Marmaris, Kapadokya ve Antalya'da düzenlendi. 2023'te İstanbul, Karadeniz, Gelibolu gibi yeni lokasyonlar açmak için çalışmalar yapılıyor. Ayrıca 2023'te ilk yurt dışı lokasyonu Dubai için de çalışmalara başlandı.
İstanbul 24h Boostrace: İstanbul Park Formula pistinde 24 saat süren bisiklet yarışı. Türkiye'de ilk olan ve ilk defa 2021'de gerçekleştirilen bu yarış, global ve geleneksel bir yarış olmaya aday.
Queens Cycling: Queens Of The Aegean (Ege'nin Kraliçeleri) isimli hem eğlencenin hem yarışın kombine edildiği içinde tatil konsepti bulunduran bisiklet yarışı konsepti. İlk defa bu yıl 29 Mayıs'da Marmaris ve Akyaka'da gerçekleştirilecek. Bu yarış için Türkiye'de ilk olarak ilk defa global bir marka Türkiye'de bir yarışa destek veriyor. Bisiklet alanında en prestijli markalardan biri olan Santini, bu yarışa ismini vererek yurt dışında da tanıtıyor.
